Bingazi’deki hükümet toplantısının engellenmesi Libya’da tartışma yarattı

Libya’da devlet kurumlarına yönelik şantaj endişesi mevcut.

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (AP)
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (AP)
TT

Bingazi’deki hükümet toplantısının engellenmesi Libya’da tartışma yarattı

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (AP)
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (AP)

Libya’daki genel seçimlere sekiz ay kaldı. Ancak bu durum geçen pazartesi günü ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde yapılması planlanan Ulusal Birlik Hükümeti toplantısının engellenmesi sonrasında endişeye neden oldu. Siyasi gruplar arasında korku hakim.
Söz konusu korkuların bir kısmı, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti ve Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı arasında anlaşmazlık yaşanma ihtimalinden kaynaklanıyor. Zira bu anlaşmazlığın bölünmeyi yeniden derinleştirmesi, yürütme otoritesinin devlet kurumlarını birleştirme görevinde başarısız olması, siyasi sürecin bozulması ve gerginlik atmosferine geri dönülmesi korkularını tetikledi.
Söz konusu endişe, Ulusal Birlik Hükümeti Başkan Yardımcısı Ramazan Bucenah tarafından dile getirildi. Bucenah, ‘hükümet toplantısını engelleyen durumun, ülkedeki siyasi sürecin önüne geçmeye çalışan herkese fırsat vereceği’uyarısında bulundu. Yetkili, herhangi bir tarafın siyasi bölünmüşlük durumunu, devletin parçalanmasını ve kurumlarına şantaj yapılmasını sürdürmeye çalışmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Bucenah, 27 Nisan’da yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Hükümetin Bingazi’yi ziyaret etme niyetinin önceden ilan edilmesine ve düzenlemelerin yapılmasına rağmen geçen pazar günü Başbakan ve hükümet üyelerini taşıyan uçağın Bingazi’deki Benina Havalimanı’na inişi engellendi. Yaşananları büyük bir ilgiyle takip ettik.”
Libya’da kimsenin yeniden bölünmeden ve şiddet döngüsüne girmekten çıkar sağlamayacağını vurgulayan Ramazan Bucenah, Libya’daki siyasi süreci bozma girişimleriyle karşılaştığı her durumda istikrarı destekleyen tavrının güçlendiğini vurguladı.
Cenevre’de düzenlenen Libya Siyasi Diyalog Forumu, Muhammed el-Menfi liderliğindeki Başkanlık Konseyi ve Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki hükümet başkanlığı tarafından temsil edilen birleşik bir yürütme otoritesini seçmeyi başardı. İki yetkili, ülkeyi 24 Aralık’ta cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine hazırlamakla görevlendirildi. Çok sayıda Libyalı yeni hükümetin, ‘istikrarın geri dönmesi ve ülkenin doğusu ile batısı arasında bölünmüş olan askeri kuruluşların birleşmesi hedefine ulaşmak için’ her türlü engeli aşma esnekliğine sahip olduğu görüşünde. Ancak bu Libyalıların siyasi çözümün durması ve yeniden silahlara başvurulması korkularını engellemiyor.
Söz konusu gerginliğin ve korkuların bazıları hızla su yüzüne çıktı. Güney Kabileleri ve Şehirleri Yüksek Kurulu Başkanı Şeyh Ali Masbah Ebu Sebiha, ‘Fizan halkının tüm toplumsal yelpazelerini, askeri oluşumlarını ve birimlerini’ doğu bölgesinden çıkarmaya çağırdı. Ebu Sebiha bu durumu ‘ülke diasporasının ve siyasi birliğinin önündeki engel’ olarak nitelendirdi.
Diğer yandan Bucenah’ın ‘başbakanı ve birlik hükümeti üyelerini taşıyan uçağın inişine izin verilmediği’ ifadelerine yanıt veren Libyalı yazar Farac Farkaş, şaşkınlığını dile getirdi. Farkaş açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Ulaşılan bilgiler, güvenlik heyetini taşıyan uçağın aslında pazar akşamı iniş yaptığı yönünde. Bu bilgiler yanlıştır. Ya Bucenah farklı bilgilere sahip ya da başka bir kasıt var. Bu noktada, Mitiga Havalimanı’ndan ayrılmayı bekleyen ve Trablus’tan kalkmadan önce iniş izni almama ihtimali olan bakanlık heyetinden (başbakan da dahil) bahsettiğine inanıyoruz.”
Bucenah ise siyasi sürecin Libya siyasi anlaşması metnine ve ruhuna uygun olarak ilerleyeceği umudunu yeniden canlandırmak için tüm Libyalı taraflarla temasa geçmek üzere çaba sarf ettiğini savundu. Yetkili tavrının ‘kalkınmaya, ulusal uzlaşıya varmaya ve ülkenin ulusal egemenliğini yeniden tesis etmeye yönelik tüm girişimleri başarısız kılan engellerin ve siyasi şantajın devamlılığına karşı duran insanların çoğunluğuyla uyum içinde olduğunu’ vurguladı. Libyalılara, bu zor sürecin atlatılacağını, düzgün yaşam talebinin yerine getirileceğini ve dar vizyonlu çıkarlara ulaşmak için ortaya koyulan sömürünün duracağını vaat eden Bucenah sözlerini şöyle sürdürdü:
“Libya’nın; doğusu, batısı, güneyi ve kuzeyi için çalışmak dışında hiçbir alternatifi bulunmadığı tarihi bir dönemeçte olduğunu biliyoruz. Anlaşmazlıkları körüklemek, yeniden kalkınma, adaleti sağlama ve ulusal uzlaşıyı tesis etme konularında Libyalılara verilen sözlerden vazgeçilemez.”
Hükümet Sözcüsü Muhammed Hammude, geçen pazartesi günü Bingazi’de yapılması planlanan kabine toplantısının, ileri bir tarihe ertelendiğini duyurdu. Ancak ertelemenin nedenleri hakkında bilgi vermedi.



Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
TT

Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)

Libya'da zaman zaman tekrarlanan petrol sahalarının kapatılma süreci, ‘halkın tek geçim kaynağı’ olduğu için vatandaşlar arasında birçok soruyu gündeme getiriyor. İktidar mücadelesi veren iki hükümet arasındaki bölünmüşlük ışığında, adeta ‘politikacıların rehinesi haline gelen üretimi aksatmanın faturasını kimin ödeyeceği’ sorusunun cevabı ise merak ediliyor.

Libya'nın 2014 yılından beri bir bütün olarak yaşadığı siyasi bölünme, petrol zenginliğine ve gelirlerine, ülke siyasetçilerinin siyasi arenada ve bu zenginliğin yönetim mücadelesinin perde arkasında pazarlık ettiği bir ‘koz’ olarak yansıyor.

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Güney Libya’daki eş-Şerara ve el-Fil sahalarının üretimi durdurulduktan sonra geçtiğimiz Cuma günü üretimin yeniden başlatılmasıyla ilgili ilk yorumunda “Kayıp 340 bin varil olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Cumartesi akşamı yerel basında yer alan açıklamalarında Avn, bir grup vatandaşın el-İntisar 103 sahasını ve Zuytine petrol limanını birbirine bağlayan hattaki 108 noktasının vanasını kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Avn, “Bu olsaydı, bir felaket yaşanırdı. O zaman onu ham petrol taşımak için kullanmak imkânsız olabilirdi” dedi.

Avn, “Petrol sahalarının ve tesislerinin tekrar tekrar kapanması durumunda bundan yalnızca halk etkilenecek” diyerek bunun ‘baskı için bir koz olarak kullanılmaması’ çağrısında bulundu.

Petrol alanındaki politikacılar ve uzmanlar, Libya'daki petrol üretiminin ‘büyük mali getirileriyle ilgili amaçlar için genellikle politikacılar tarafından pazarlığa tabi olduğuna, Libya'nın üç bölgesi arasında eşit olarak dağıtılmadığına ve Trablus’un en büyük payı denetimsiz olarak aldığına’ inanıyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) Enerji Komitesi'nin bir üyesi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘petrol sahaları ve limanlarının kapatılmasının tehlikeli bir mesele olduğu ve bunun ülkenin geçimini tehlikeye atarak aslında herkesi riske attığını’ ifade etti.

Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Maliye Bakanı Farac Bumtari'nin de mensubu olduğu ez-Zaviye aşiretinin bazı mensupları, üç petrol sahasını kapatmalarının ardından Cumartesi akşamı serbest bırakılmadan önce, Libya Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir'i Trablus'ta ‘Farac Bumtari'nin kaçırılmasının bilgisine sahip olmakla’ suçladı.

Libya'daki limanlar ve petrol sahaları, Libyalı siyasetçiler arasında ‘kaynakların dağılımında adaletsizlik’ gibi nedenlerle yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı.

Geçtiğimiz yıllarda, Libya'daki bazı petrol tesisleri, kendileri ve aileleri için mali yardım talep eden protestocular tarafından ‘rehin’ alındı. Petrol Bakanlığı ve Libya Ulusal Petrol Kurumu’na göre, söz konusu protesto eylemleri, ‘günlük üretim oranlarında birkaç kez düşüşe neden olan’ bazı petrol tesislerindeki çalışmaları kasıtlı olarak kesintiye uğrattı.

Avn, daha önce petrol sahaların kapatılması sürecinin ardından ‘bunun sonucunda kamu gelirinin etkileneceği’ uyarısında bulunmuş ve bunu ‘Libya tarafının el-Fil ve eş-Şerara sahalarındaki payının yüzde 88'i geçmesine’ bağlamıştı.

Ez-Zaviye kabilesinden ve Ubari şehrinden bir grup vatandaş, eş-Şerara, el-Fil ve 108 petrol sahalarını kapattı.

dfrg
Kızgın gençler ‘108’ petrol sahasını kapattı. (Libya’nın güneydoğusundaki Petrol Tesisleri Muhafızları)

Başkent Trablus'un 750 km güneybatısında yer alan el-Fil petrol sahası günlük 70 bin varil üretim hacmine sahip. Saha, siyasi krizler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı. Eş-Şerara sahası ise günde yaklaşık 240 bin varil üretimle Libya'daki en büyük petrol sahalarından biri.

Denetim Bürosu Başkanı Halid Şakşak, TM üyeleriyle birlikte kamu harcamalarını takip etmek, mali kaynakların adil dağılımını sağlamak ve bunun sonuçlarını kavramsallaştırmak için bir ‘yüksek komite’ oluşturma kararının uygulanma olasılığını vurguladı.

Trablus şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, Denetim Bürosu'nun önceki özelleştirme prosedürlerini takip etme deneyimi, harcamaları takip etme ve ‘dağıtımda adalet’ kriterlerinin mevcudiyetini doğrulama konusundaki istekliliği gözden geçirildi. Mekânsal kalkınma programlarına önem verilmesinin, tüm bölgelere hizmet eden stratejik programlara yönelmenin ve dağıtımda adaletin sağlanmasının önemine işaret edildi.

TM üyeleri, kamu harcamalarının denetimini artırmak için gözlemlerini ve tavsiyelerini dile getirdiler. Sürekli takip toplantıları düzenlemenin, ekonomik kaynakların dağılımı için adil kriterlerin mevcudiyetinin doğrulanmasının ve harcama için gerekli prosedürlerin bütünlüğünün sağlanmasının önemini vurguladılar.