Apollo 11’in ‘unutulmuş’ astronotu Michael Collins hayatını kaybetti

Amerikalı astronot Michalle Collins, Florida'daki Apollo 11 misyonu eğitimi sırasında (AP)
Amerikalı astronot Michalle Collins, Florida'daki Apollo 11 misyonu eğitimi sırasında (AP)
TT

Apollo 11’in ‘unutulmuş’ astronotu Michael Collins hayatını kaybetti

Amerikalı astronot Michalle Collins, Florida'daki Apollo 11 misyonu eğitimi sırasında (AP)
Amerikalı astronot Michalle Collins, Florida'daki Apollo 11 misyonu eğitimi sırasında (AP)

90 yaşındaki Amerikalı astronot Michalle Collins, Çarşamba günü hayatını kaybetti. Michalle Colins, Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’le birlikte 20 Temmuz 1969’da aya ilk ayak basan üçüncü kişiydi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, Collins’in ailesi kendisinin kanser hastalığı sebebiyle hayatını kaybettiğini söyledi.
Unutulmuş üçüncü astronot olarak isimlendirilen Collins, bu tarihi görevde ay modülündeki meslektaşları geri dönene kadar 21 saatten fazla yalnız kalmıştı.  Uzay aracı ayın karanlık tarafının yörüngesine her döndüğünde Houston Kontrol Merkezi’yle bağlantısı kesilmişti. Colins’in yaşadığı bu deneyimle alakalı olarak “Hz. Adem’den bu yana hiç kimse Michalle Collins kadar yalnızlığı tatmamıştır” cümlesi kayıtlara geçmişti.
Collins, yaşadığı bu deneyimi 1974 yılında otobiyografisinde anlatmıştı. Fakat büyük ölçüde ilgi odağı olmaktan kaçınmıştı. ABD Hava ve Uzay Ajansı’nın (NASA) 2009 yılında yayınladığı raporlarda Collins, “Eğer Apollo 11’in en iyisi olduğumu söylersem yalancı ve aptal olacağımı biliyorum fakat dürüstçe söyleyebilirim ki üstlendiğim rolden son derece memnunum” diyerek duygularını dile getirmişti.
Collins, 2012 yılında hayatını kaybeden meslektaşı Armstrong ve Twitter’da attığı bir tweet ile arkadaşı Collins’in yasını tutan Aldrin ile aynı yıl, 31 Ekim 1930 yılında Roma’da doğmuştu.

 


Netflix'in zirvesindeki dizinin yıldızı: Bu karakteri oynamak zorundaydım

22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
TT

Netflix'in zirvesindeki dizinin yıldızı: Bu karakteri oynamak zorundaydım

22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)

Netflix'in Sirens dizisinin fragmanı yayımlandığında bir izleyici, "Bu, Meghann Fahy'in bir plajda aklını kaybedip yine de harika göründüğü üçüncü dizi" yorumunu yapmıştı. Son dönemde rol aldığı The White Lotus, The Perfect Couple ve Sirens dizilerinin ortak noktası olan lüks sahil mekanları ve aşırı zengin karakterler, aktrisin de dikkatinden kaçmamış.

Hollywood Reporter'a konuşan Fahy, "Sanırım izleyiciler zenginlerin güzel yerlerdeki kötü davranışlarını izlemeyi seviyor" diyerek gülüyor ve ekliyor: 

Açıkçası Sirens'tan sonra biri bana bu üç diziyi peş peşe yaptığımı söylediğinde fark ettim. Sonra da 'Vay canına, sanırım biraz başka şeyler denemeliyim' dedim.

Sirens, Netflix'te yayına girdiğinden beri büyük ilgi görüyor. İki haftadır platformun en popüler yapımlar listesinde yer alan dizi, bu hafta 18,2 milyon izlenmeye ulaştı. Molly Smith Metzler tarafından yaratılan Sirens, 71 ülkede en çok izlenen dizi konumunda.

Meghann Fahy, bir sete ilk kez 2009'da Gossip Girl'de dizinin elit dünyasından pek de etkilenmeyen Devyn karakteriyle adım atmıştı. Yıllar sonra, yine göz alıcı bir sahil kasabasında geçen Sirens dizisinde bu kez bambaşka bir Devon karakterine hayat veriyor. 

Bu yeni Devon da pahalı elbiselere ve gösterişli tavırlara kapılan biri değil. Aksine, işçi sınıfı kökenli bu karakter, toplumun ayrıcalıklı kesimiyle arasına koyduğu mesafeyle dikkat çekiyor. 

Sirens'ta kardeşi Simone'u House of the Dragon'ın yıldızı Milly Alcock canlandırıyor. Simone'un hayırsever patronu Michaela Kell'i Oscar ödüllü Julianne Moore oynuyor ve onun milyarder eşi Peter Kell'e Altın Küre ödüllü Kevin Bacon hayat veriyor.

"Biri beni çimdiklesin"

Fahy, Gossip Girl setindeki ilk gününden Sirens'a kadar geçen sürede oyunculuğunu ne kadar geliştirdiğini düşündüğünde duygusallaşıyor:

Kariyerimin en heyecanlı anı Gossip Girl setiydi. Şimdiyse Julianne Moore, Kevin Bacon ve Sirens'ta babamı canlandıran Bill Camp gibi isimlerle çalıştığımı söyleyebiliyorum... Bu, tam anlamıyla 'Beni biri çimdiklesin' anı.

Dizinin merkezinde iki kız kardeşin ilişkisi var. Fahy ve Milly Alcock, bu bağı sette başlamadan önce New York'ta birlikte vakit geçirerek kurmuş. 

Fahy, "Ben de gerçek hayatta onun ablası gibi hissediyorum. Dizide Devon'ın Simone'a duyduğu o korumacı tavrı, Milly'ye karşı da hissediyorum" diyor. Zaten Milly Alcock'u House of the Dragon'dan önce hayranlıkla takip ettiğini söyleyen Fahy, çekimlerden önce birçok kez baş başa vakit geçirdiklerini, aralarındaki bağın çok doğal şekilde oluştuğunu anlatıyor.

"Şimdiye kadar oynadığım her şeyden çok farklı"

Fahy, Devon karakterini canlandırmaktan da büyük keyif aldığını anlatıyor: 

Senaryoyu okuduğum anda, 'Bu karakteri oynamalıyım' dedim. Kariyerimde daha önce bu kadar sevdiğim bir karakter olmamıştı ve şimdiye kadar oynadığım her şeyden çok farklıydı. 'Umarım bana bu alanda da şans verirler' diye düşündüm. Çünkü bu sektörde şöyle bir şey var: Daha önce yapmadığın bir şey teklif edildiğinde herkes biraz tereddüt ediyor. Daha önce seni nerede gördülerse, yine orada görmek istiyorlar.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Tudum