İçişleri Bakanlığı 'tam kapanmada merak edilen sorulara' yanıt verdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İçişleri Bakanlığı 'tam kapanmada merak edilen sorulara' yanıt verdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

İçişleri Bakanlığı, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında 29 Nisan'da başlayıp 17 Mayıs'a kadar devam edecek "tam kapanma" sürecine ilişkin yayımlanan genelge konusunda sıkça sorulan sorulara ek yaptı.
Daha önceden 10 soruyu yanıtlayan bakanlık, merak edilen 5 konuda daha bilgi verdi.
Bakanlığın açıklaması şöyle:
Soru 11: Kurumlar Vergisi ödemeleri için 30 Nisan 2021 Cuma günü vergi mükelleflerine borçlarını ödeyebilmeleri için herhangi bir muafiyet tanınacak mıdır?
Cevap 11: Kurumlar Vergisi ödemesinin son günü olması nedeniyle tam kapanmanın ilk günü olan 30 Nisan 2021 Cuma günü kurumlar vergisi borcu ödemelerini yapmak üzere bankalara gidecek olan vergi mükellefleri vergi borcuna ilişkin tahakkuk fişi veya elektronik ortamda alınmış borç durumunu gösterir bilgi/belgeyi denetimlerde ibraz etmek ve şirket ile ödeme yapılacak banka güzergâhında kalmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamasında muaf tutulacaktır.
Soru 12. Tam kapanma kararı öncesinde alınan yurt içi uçak biletleri için izin almak gerekli midir?
Cevap 12: Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak dönem içerisinde yapılacak her türlü şehirlerarası seyahat izne tabi tutulacaktır. Bu nedenle sokağa çıkma kısıtlamasının başlamasından sonraya denk gelen seyahatler için de zorunlu hallerin varlığının olup olmadığına bağlı olarak seyahat izni alınması gerekmektedir. Bu durumun tek istisnası olarak tam kapanma kararından önce alınan biletlerle, 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 24.00’e kadar (19.00-24.00 arasına yönelik istisna getirilecek şekilde) seferine başlayacak olan uçak yolculukları için seyahat izin belgesi istenilmeyecektir.
Soru 13. Sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı süre içerisinde avukatlar faaliyetlerini nasıl yürüteceklerdir?
Cevap 13: Genelge’nin ekinde yer alan “Muafiyet Yerler ve Kişiler” Listesinin 33 üncü ve 34 üncü maddeleri uyarınca yargısal görevlerin icrasıyla sınırlı kalmak kaydıyla avukatların ve avukat stajyerlerinin; sokağa çıkma kısıtlaması süresince bulundukları şehir içinde ve zorunlu hallerde bürolarına, vekili bulundukları iş yerlerine, adliyelere, kolluk birimlerine, resmî kurumlara, noterliklere gitmeleri herhangi bir kısıtlamaya tabii değildir.
Soru 14. Sokağa çıkma kısıtlama süresince turkuaz basın kartı sahibi basın mensuplarının görev icabı yapmaları gereken şehirlerarası seyahatleri izne tabi midir?
Cevap 14: Turkuaz basın kartı sahibi olan basın mensuplarının görevleri gereği yapacakları şehirlerarası seyahatlerinde, kontrol esnasında turkuaz basın kartlarını ve kurumlarınca düzenlenen görev belgelerini ibraz etmek kaydıyla seyahat izin belgesi almalarına gerek bulunmamaktadır.
Soru 15. Yük ve yolcu taşımacılığında görevli kişiler (şoför, muavin, hostes vb.) şehirlerarası seyahat için izin almak zorunda mıdır?
Cevap 15: Yürütülen faaliyetin doğası gereği şehirlerarası seyahati zorunlu olan ve Genelgemizde muafiyet tanınan taşımacılık, kargo, lojistik, nakliye vb. faaliyetlerinde bulunan ve e-başvuru sitemi üzerinden görev belgesi almış olan şoför, muavin, hostes gibi görevlilerin, yük ve yolcu taşımacılığı yapılan araçlarla şehirlerarası seyahatleri için ayrıca Seyahat İzin Belgesi almalarına gerek bulunmamaktadır.
 
Independent Türkçe



Karayipler’de gerginlik: ABD, Venezuela petrolüne yönelik el koyma operasyonlarını genişletiyor

Venezuela kıyılarında ele geçirilen Skipper adlı petrol tankerinin uydu görüntüsü (Reuters)
Venezuela kıyılarında ele geçirilen Skipper adlı petrol tankerinin uydu görüntüsü (Reuters)
TT

Karayipler’de gerginlik: ABD, Venezuela petrolüne yönelik el koyma operasyonlarını genişletiyor

Venezuela kıyılarında ele geçirilen Skipper adlı petrol tankerinin uydu görüntüsü (Reuters)
Venezuela kıyılarında ele geçirilen Skipper adlı petrol tankerinin uydu görüntüsü (Reuters)

Amerika Birleşik Devletleri’nin bu hafta bir petrol tankerine el koymasının ardından, Venezuela petrolü taşıyan daha fazla gemiyi durdurmaya hazırlanıyor. Kaynaklar, Washington’un bu adımını Venezuela Devlet Başkanı Nikolas Maduro üzerindeki baskıyı artırma stratejisinin parçası olarak değerlendiriliyor.

Bu hamle, ABD yaptırımları altındaki Venezuela’ya ait bir petrol sevkiyatına veya tankerine 2019’dan bu yana yapılan ilk el koyma işlemi oldu. Gelişme, Washington’un Karayip Denizi’nin güneyinde askeri varlığını artırdığı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Maduro’yu iktidardan uzaklaştırma kampanyasını yoğunlaştırdığı bir döneme denk geliyor.

Denizcilik kaynakları, el koyma operasyonunun, Venezuela’dan ham petrol taşımacılığı yapan armatörler, işletmeciler ve acenteleri alarma geçirdiğini; birçok aktörün önümüzdeki günlerde planlanan seferleri yeniden değerlendirmeye başladığını aktardı.

frgt
ABD Başsavcısı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Venezuela kıyılarında petrol tankerinin ele geçirilmesi gösteriliyor (AFP)

Konunun hassasiyeti nedeniyle isim vermek istemeyen kaynaklar, ABD’nin önümüzdeki haftalarda daha fazla doğrudan müdahalede bulunmasının beklendiğini, hedef alınacak gemilerin yalnızca Venezuela petrolü değil, İran gibi yaptırımlı ülkelerden yük taşıyan tankerler olabileceğini belirtti.

Beyaz Saray, Perşembe günü yaptığı açıklamada, el konulan tankerin ABD’ye götürüleceğini ve geminin taşıdığı ham petrolün ülke tarafından tutulacağını açıkladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Gemi bir ABD limanına doğru hareket edecek ve Amerika Birleşik Devletleri petrolü müsadere etmeyi planlıyor” dedi.


Trump, Kiev ve Moskova’nın barış planına yaklaşımlarından “son derece rahatsız”

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
TT

Trump, Kiev ve Moskova’nın barış planına yaklaşımlarından “son derece rahatsız”

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)

Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt, Perşembe günü yaptığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna ve Rusya’nın barış planına yönelik tutumlarından “son derece rahatsız” olduğunu belirterek, Trump’ın artık “söz değil, somut adımlar” görmek istediğini söyledi.

Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Başkan, iki tarafın da tutumundan çok rahatsız. Sırf toplanmak için yapılan toplantılardan bıktı. Artık eylem istiyor” dedi. Sözcü, Başkan’ın özel temsilcisi Steve Witkoff ve ekibinin iki tarafla görüşmeleri sürdürdüğünü de aktardı.

Trump, Çarşamba günü yaptığı açıklamada Avrupalı liderlerin hafta sonu Ukrayna konusunda bir toplantı yapmak istediğini söylemiş, ancak ABD’nin katılımına ilişkin bir teyit vermemişti.

Leavitt, “Eğer gerçek bir barış anlaşması için somut bir fırsat doğarsa ve bu toplantıların hafta sonunda bir Amerikalı yetkilinin zaman ayırmaya değer olduğuna inanırsak, o zaman Washington adına temsilci göndeririz” ifadelerini kullandı. “Hâlâ gerçek bir barışa ulaşılabileceğinden emin değiliz ve süreci gerçekten ilerletip ilerletemeyeceğimiz konusunda da net değiliz” diye ekledi.

Trump’ın 28 maddelik barış planı

Trump’ın önerdiği plana göre, Ukrayna’nın doğusunda Moskova’nın talep ettiği Donetsk ve Luhansk bölgelerinin yanı sıra 2014’te ilhak edilen Kırım’ın da “Rus toprağı” olarak fiili tanınması öngörülüyor. Planda ayrıca güneydeki Herson ve Zaporijya bölgelerinin paylaşılması yer alıyor.

Mevcut taslağın kabul edilmesi halinde Kiev’in NATO’ya katılma hedefinden vazgeçmesi ve bunu anayasasına işlemesi gerekiyor.

Plan, Ukrayna ordusunun personel sayısının 600 bin askerle sınırlandırılmasını, NATO’nun Ukrayna’da asker konuşlandırmamasını, ancak Avrupa savaş uçaklarının Kiev’i korumak için Polonya’da konuşlanmasını içeriyor.

Ukrayna ve Avrupalı müttefikleri, planı Moskova lehine “fazlasıyla avantajlı” olduğu gerekçesiyle eleştirdi.

Ukrayna yönetimi planı inceledikten sonra bu hafta Washington’a 20 maddelik bir karşı öneri gönderdi; metnin ayrıntıları kamuoyuna açıklanmadı.

Zelenskiy: Washington, Ukrayna’ya toprak tavizi baskısı yapıyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Perşembe günü düzenlediği basın toplantısında ABD’nin, savaşı sonlandırmak için Kiev’e Moskova lehine toprak tavizi vermesi yönünde baskı yaptığını söyledi.

Zelenskiy, Washington’un özellikle Donetsk bölgesindeki bazı noktalardan Ukrayna güçlerinin çekilmesini ve iki ordu arasında “silahsızlandırılmış bir serbest ekonomik bölge” oluşturulmasını istediğini belirtti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.