Yaşam şartlarının ağırlaştığı Cezayir’de kaos endişesi arttı

Yaşam şartlarının ağırlaştığı Cezayir’de kaos endişesi arttı
TT

Yaşam şartlarının ağırlaştığı Cezayir’de kaos endişesi arttı

Yaşam şartlarının ağırlaştığı Cezayir’de kaos endişesi arttı

Cezayir hükümeti, enflasyon oranlarının yükselmesi ile tüm mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan aşırı artışın kaosa yol açmasından endişeli. Milyonlarca vatandaşın satın alım gücünün düşmesinin ardından şu an birçok sektör çalışanı arasında belirgin bir hoşnutsuzluk hakim. Cezayir dinarının değerinin son iki yılda yüzde 23 değer kaybetmesi, milyonlarca kişinin gelirinin erimesine neden oldu.
Sendikalara göre Kovid-19 krizinin dayattığı ve bir yıl süren ‘ateşkes’ sonrasında eğitim, sağlık ve posta sektörlerinde protestolara geri dönüldü. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki idari çalışanlar dün ülkenin çoğu valiliklerinde, Eğitim Bakanlığı'na bağlı merkezlerin önünde gösteri düzenleyerek yaşanan yoksulluğu ve açlığı protesto ettiler. Öğretmenler de başta ücret artışı olmak üzere birçok talebin bulunduğu bir liste hazırlayan Lise ve Teknik Eğitim Sendikası’nın çağrısına cevap verdiler. Birçok bölgede çalışmayı bıraktılar.
Cezayir’in 250 km doğusundaki Bejaia'da eğitim alanında çalışmalar yürüten sendika üyesi Yekun Hanefi dünkü gösteri sırasında yaptığı açıklamada şunlaırı söyledi:
“Birçok çalışana ayda 18 bin dinar (100 dolardan az) ödeniyor. Ayrıca sözleşmeli çalışan yüzlerce öğretmen 27 aydır maaşlarını alamıyor. Hükümetin bu felaketi dikkate almaması ve söz konusu durumu önlemek için harekete geçmemesi mümkün mü?”
Başka bir sendikacı da şu açıklamalarda bulundu:
“Bu sektörde çalışanları çoğu yoksulluk içinde yaşıyor. Birçok meslektaşımız siyaset arzusu nedeniyle değil ancak parlamento üyeliğinin kendilerineiyi bir maaş ve ayrıcalık fırsatı vermesi dolayısıyla yasama seçimlerine (12 Haziran'da yapılması planlanıyor) adaylık başvurusunda bulundu.” 
Dikkat çeken bir başka konu da medya kuruluşlarında çalışan ve mali açıdan büyük zorluklar çeken bazı gazetecilerin, istikrarlı bir mali kaynak sağlamak için siyasi partilerden ve bağımsız aday listelerinden aday olmalarıydı. Bu durumun, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde yolsuzluk yaptıkları suçlamaları nedeniyle hapse atılan iş insanlarına ait özel televizyon kanallarının çalışanları arasında da görülmesi dikkat çekti. Ayrıca söz konusu şirketlerde çalışan binlerce işçi, iş insanlarının tutuklulukları sonrasında faaliyetlerin durması nedeniyle yaşanan zorlu şartlardan muzdarip.
Hükümetin sağlık sektöründen doktorlar sendikaları hükümetten, Kovid-19 krizinde ikramiye verileceğine dair taahhütlerini yerine getirmesini talep etmek için önümüzdeki ay grev başlatacaklarını duyurdular. Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, bir yıldan fazla bir süre önce devlet hastaneleri ve kliniklerindeki sağlık çalışanlarına, koronavirüsle mücadelede gösterdikleri fedakarlığa ve çabalara karşılık olarak aylık ek mali destekte bulunacağına dair söz vermişti. Sağlık Bakanlığı, söz konusu destekten doktorlar, hemşireler ve ambulans şoförlerinden hastanelerdeki korumalara birçok çalışanın faydalanacağını bildirmişti.
Diğer yandan iki hafta önce başlayan posta işçileri grevi, ‘bakana sözlü saldırı’ gerekçesiyle bir çalışanın işten çıkarmasının ardından daha da kızıştı. Bu karar, başkentte bir postanede çalışan bir çalışanın protestocuları grev yapmaktan caydırmak için yanlarına gelen Bakan İbrahim Bumezar'a “Siz bizden biri değilsiniz. Bu nedenle sorunlarımızı bilmiyorsunuz. Bunları çözmek için sözler veremezsiniz çünkü bu sizi aşan bir durum” dediğinin görüldüğü bir videonun bir hafta önce sosyal medyada yayınlanmasının ardından geldi. Kaynaklara göre Bakan Bumezar, sebep belirtmeden gerçekleştirdiği işten çıkarmanın bedelini önceki gün ödedi. Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun tarafından yerine Deniz Balıkçılığı Bakanı Seyyid Ahmed Feruhi atandı.
Ancak gözlemcilere göre Bumezar'ın görevden alınmasının tek nedeni söz konusu olay değil. Bakan, bir yıldan fazla bir süredir postanelerde ciddi bir nakit sıkıntısı olması ve emeklilerin maaşlarını almaları için uzun kuyruklar oluşturması nedeniyle eleştiriliyor. Gözlemcilere göre krizin nedeni devletin mali kaynaklarında yaşadığı sıkıntı. Bu nedenle sektörün sorunlarının Bumezar aşan bir durum olduğu belirtiliyor.

 


'Sednaya yargıcı'nın gözaltına alınmasının ardından sahilde sessizlik hâkim

Yeni Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri, Mezze mahallesinde bir grup Alevi protestocunun etrafını güvenlik çemberine aldı (AP)
Yeni Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri, Mezze mahallesinde bir grup Alevi protestocunun etrafını güvenlik çemberine aldı (AP)
TT

'Sednaya yargıcı'nın gözaltına alınmasının ardından sahilde sessizlik hâkim

Yeni Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri, Mezze mahallesinde bir grup Alevi protestocunun etrafını güvenlik çemberine aldı (AP)
Yeni Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri, Mezze mahallesinde bir grup Alevi protestocunun etrafını güvenlik çemberine aldı (AP)

Tartus, Lazkiye, Hama ve Humus kırsalında iki gün süren çatışmaların ardından, Askeri Operasyonlar Dairesi'nin durumu kontrol altına almak için yürüttüğü geniş çaplı güvenlik kampanyasının ardından dün Suriye kıyılarına sükûnet geldi.

Suriye'deki yeni yönetim dün Sednaya cezaevindeki saha infazlarından sorumlu olan eski askeri yargı başkanı Muhammed Kanju el-Hasan'ın yakalandığını duyurdu. Suriye Gözlemevi (SOHR), “El Hasan, Tartus vilayetindeki Khirbet el- Muazze köyünde güvenlik güçleriyle girdiği çatışmaların ardından kendisine yakın 20 silahlı kişiyle birlikte gözaltına alındığını” belirtti.

Diğer yandan Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani dün istihbarat servisi başkanı Hamid el-Şattari'yi bir dizi yetkiliyle birlikte Şam'a göndererek, Irak'ın yeni Suriye yönetimi başkanı Ahmed eş-Şera ile ilk temasını gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre heyette yer alan bir yetkili “Irak'ın Suriye tarafından sınır sorunları, Suriye içinde güvenlik istikrarı ve iç dokunun korunması konularında güvence almak istediğini” belirterek, “hiçbir tarafın Suriye'nin içişlerine karışmaması” gerektiğini vurguladı.

Tahran ise yeni Suriye yönetiminin Tahran'ı “Suriye'de kaosun yayılmasına karşı” uyarmasından iki gün sonra, Suriye'de “kaos ve şiddetin yayılmasından” duyduğu “endişeyi” dile getirdi ve “İran'ın Suriye'nin içişlerine karıştığı iddialarını” reddetti.