Rusya: Sudan ile askeri anlaşmaların askıya alındığı konusunda bilgilendirilmedik

Rusya’nın Hartum Büyükelçiliği, anlaşmanın askıya alındığı iddialarının iki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermeyi amaçladığını belirtti.

Rus donanmasına ait ‘Admiral Grigorovich’ isimli savaş gemisinin daha önce Port Sudan Limanı’na düzenlediği ziyaret sırasında (AFP)
Rus donanmasına ait ‘Admiral Grigorovich’ isimli savaş gemisinin daha önce Port Sudan Limanı’na düzenlediği ziyaret sırasında (AFP)
TT

Rusya: Sudan ile askeri anlaşmaların askıya alındığı konusunda bilgilendirilmedik

Rus donanmasına ait ‘Admiral Grigorovich’ isimli savaş gemisinin daha önce Port Sudan Limanı’na düzenlediği ziyaret sırasında (AFP)
Rus donanmasına ait ‘Admiral Grigorovich’ isimli savaş gemisinin daha önce Port Sudan Limanı’na düzenlediği ziyaret sırasında (AFP)

Rusya’nın Hartum Büyükelçiliği, eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir döneminde imzalanan askeri anlaşmaların Sudan tarafından dondurulduğu yönünde basında çıkan haberleri yalanlayarak “bu bilgilerin doğru olmadığını” duyurdu. Büyükelçilik böyle bir karar hususunda Sudan makamlarından herhangi bir bildirim almadıklarını kaydetti.
Sudan’ın eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir döneminde Kızıldeniz’deki Rus savaş gemileri için Port Sudan kentinde lojistik ve teknik destek merkezinin kurulması için Rusya ve Sudan arasında anlaşma imzalanmıştı. Yetkili kaynaklar önceki gün Sudan’ın bu anlaşmaları askıya aldığını bildirmişti.
Rusya’nın Hartum Büyükelçiliği’nin Facebook hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sudan’ın, Kızıldeniz’de Sudan’a ait Flamingo Üssü’ndeki Rus askeri varlığına ilişkin anlaşmayı askıya aldığına dair iddialar ve savların hedefi, iki ülke arasındaki geleneksel dostluk bağlarına zarar vermektir. Rus makamları, Sudan tarafından, Sudan toprakları üzerinde Rus deniz lojistik noktasının inşasına ilişkin anlaşmanın askıya alındığını ifade eden herhangi bir bildirim almadı. Bu anlaşma iki ülke parlamentoları tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek ve bu henüz olmadı. Anlaşmaların dondurulduğu iddiaları ve savları, dış politikadan bağımsız olarak Sudan ile Rusya Federasyonu arasındaki ilişkilere zarar vermeyi hedefliyor.”
Sudan askeri ve sivil yetkili kaynaklar, Sudan Egemenlik Konseyi’nin Rusya’nın ülkenin kuzeyindeki Port Sudan kentinde Kızıldeniz sahilinde bir askeri üs inşa etmesine izin veren anlaşmayı askıya alma kararı aldığını bildirmişti.
Sudan Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Flamingo Üssü’nde, Rus askeri güçlerinin artan konuşlanmasını durdurduğunu da belirten kaynaklar, Sudan ve Rusya arasında imzalanan ve Kızıldeniz bölgesindeki Rus varlığını konu alan anlaşmanın ‘Geçiş Parlamentosu tarafından onaylanması’ gibi diğer detayların Rusya tarafından dikkate alınmadığına işaret etti.
ABD ve Rusya arasındaki Sudan rekabeti geçen ay başladı. Zira Kızıldeniz sahili, iki ülkeden gelen askeri savaş gemilerinin Port Sudan Limanı’na girişine tanık olmuştu.
Rus hükümeti Kasım ayında Kızıldeniz’de bir ikmal istasyonu olarak askeri üssün inşasıyla ilgili Sudan ile imzalanan anlaşma metnini yayınlamıştı.
Moskova ve Hartum arasındaki anlaşmaya göre, Kızıldeniz'de bakım ve yakıt ikmal operasyonlarının sağlanması ve Rus donanma mürettebatının dinlenmesinin sağlanması için lojistik destek merkezi kurulacak. Anlaşmada ayrıca Rus destek merkezinde 300 askeri ve sivil personelin görev yapması ve
nükleer teçhizat bulunduran gemilerin merkeze girişine izin verilmesi öngörülüyor.
Buna karşılık Sudan Rusya’dan askeri silah ve mühimmat temin edecek.
Kızıldeniz’deki Flamingo Üssü’nde Rus güçlerinin sayılarındaki artış sebebiyle Rus askeri varlığı bir kez daha gündeme geldi.
Rusya’nın, Tartus Limanı’ndan çekilmeye ve Sudan topraklarındaki askeri varlığını genişletmeye çalıştığı yönünde değerlendirmeler söz konusu. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Rus güçlerinin Sudan Deniz Kuvvetleri’ne bağlı üste kendisine izin verilen alana radar kurma çalışmalarını tamamladığını aktardı.
Rus donanmasına ait ‘Admiral Grigorovich’ isimli savaş gemisi şubat ayında Port Sudan Limanı’na giren ilk Rus gemisi olmuştu.
Kızıldeniz bölgesindeki Rus üssünün varlığı, Hint Okyanusu’ndaki Rus deniz filosunun operasyonlarının takibini kolaylaştırıyor ve deniz mürettebatlarının Sudan üzerinden değişimine imkân tanıyor. Kızıldeniz sahilindeki Rus askeri varlığı, Kızıldeniz’e kıyısı bulunan ülkelerin ulusal güvenliğine yönelik etkileri nedeniyle Washington açısından endişe kaynağı oluşturuyor.
Rusya, ‘Eski Sudan’ aracılığıyla Afrika kıtasındaki varlığını ve nüfuzunu artırmaya çalıştı. Sudan, Rusya’nın zengin kaynaklara ve büyük bir silah pazarına sahip olan kıtaya girmesi için ana kapı niteliği taşıyor.



Merakla beklenen görüşme... Trump, yarın Beyaz Saray'da Zohran Mamdani'yi kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
TT

Merakla beklenen görüşme... Trump, yarın Beyaz Saray'da Zohran Mamdani'yi kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün akşam yaptığı açıklamada, New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani ile uzun süredir beklenen görüşmenin, aylarca süren gergin ilişkilerin ardından yarın Washington’da gerçekleşeceğini duyurdu.

Trump, “Komünist New York Belediye Başkanı Zohran Mamdani bir görüşme talep etti. Görüşmenin Beyaz Saray’da, 21 Kasım Cuma günü yapılması konusunda anlaştık. Daha fazla detayı ilerleyen günlerde paylaşacağız” dedi.

Mamdani ise ABD kanalı MS NOW’a verdiği röportajda, ekibinin Beyaz Saray ile iletişime geçtiğini belirterek, “New York sakinlerine verdiğim söz gereği, bu şehirde yaşayan 8,5 milyon kişi için faydalı olduğu sürece herkesle görüşmeye hazırım. İnsanlar burada yaşam maliyetlerini karşılamak için mücadele ediyor… Başkan ile sadece dürüstçe konuşmak istiyorum; New York sakinlerini gerçekten savunmanın ne anlama geldiğini anlatmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani’nin Sözcüsü, yeni belediye başkanının başkanla görüşmesinin ‘olağan’ olduğunu belirterek, Mamdani’nin görüşmede ‘kamu güvenliği, ekonomik güvenlik ve yaşam maliyetleri konularını’ ele almayı planladığını söyledi.

Trump aylardır Mamdani'yi eleştirerek onu ‘komünist’ olarak nitelendirdi ve seçilmesi halinde memleketinin mahvolacağını öngördü. Ayrıca, Uganda'da doğan ve 2018'de ABD vatandaşlığı alan Mamdani'yi sınır dışı etmekle ve şehirden federal fonları çekmekle tehdit etti.

Kasım seçimlerinde Cumhuriyetçilerin Georgia, New Jersey, Pensilvanya ve Virginia’da ağır yenilgi almasının ardından, Trump yaşam maliyetleri konusuna daha fazla vurgu yapmaya başladı. Bu konu, Demokratların kampanyalarının merkezi bir unsuru olmuş, Mamdani’nin kampanyasında da öne çıkmıştı. Trump, cuma günü sosyal medyada yayımladığı bir paylaşımda, Cumhuriyetçi Parti’yi ‘yaşam maliyetleri partisi’ olarak nitelendirdi.

Bu gelişmeler, Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Partili müttefiklerinin ekonominin şu anda ‘hiç olmadığı kadar güçlü’ olduğunu savunduğu bir dönemde yaşanıyor.

Öte yandan New York’un seçilmiş belediye başkanı Zohran Mamdani, bu ayın başında yaptığı zafer konuşmasında, kısa bir süre önce Queens’i temsil eden nispeten az tanınan bir eyalet milletvekiliyken, ülkenin en büyük şehrinin seçilmiş belediye başkanı konumuna gelen 34 yaşındaki bir siyasetçi olarak, New York’un ‘ülkeye başkanı nasıl yenebileceğini göstermek istediğini’ söyledi.


Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
TT

Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ABD'nin bu yılki çekilme kararını telafi etmekte zorlanıyor. Örgüt, 2026-2027 bütçesini karşılamak için 1 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu duyurdu.

BM'ye en büyük bağışçı olan ABD Başkanı Donald Trump, Ocak 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra fonlamayı durdurma kararı aldı. Sonuç olarak, WHO daha önce onaylanan bütçesini 5,3 milyar dolardan 4,2 milyar dolara düşürmek zorunda kaldı.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün üye ülkelere yaptığı açıklamada, "Bu, Dünya Sağlık Örgütü tarihindeki en zorlu yıllardan biriydi. Kaynakları önceliklendirme ve yeniden yönlendirme gibi zorlu ama gerekli bir süreçten geçtik. Bu da iş gücümüzde önemli bir azalmaya yol açtı" dedi.

Ghebreyesus ayrıca, "Bu sürecin sonuna yaklaşıyoruz" diye ekledi.

Kuruluşun 2026-2027 bütçesinin yüzde 75'ini sağladığını, ancak hâlâ 1 milyar dolarlık bir açıkla karşı karşıya olduğunu ve "kaynak seferberliği açısından eskisinden çok daha kötü bir durumda" olduğunu belirtti.

Üye devletler, mayıs ayında zorunlu katkıları yüzde 20 artırma konusunda anlaştılar. Ancak kuruluş, hâlâ üye devletlerin ve diğer bağışçıların gönüllü katkılarına büyük ölçüde bağımlı.

Uluslararası yardımların azalmasıyla karşı karşıya kalan binlerce sağlık tesisi, insani desteğe en çok ihtiyaç duyan bölgelerde hizmetlerini azaltmak veya faaliyetlerini zorunlu olarak askıya aldı. Sonuç olarak, kuruluş en çok ihtiyaç duyanlara öncelik vermek zorunda kaldı.

Tedros, maliyet azaltma önlemlerinin benimsenmesinin, kuruluşun ortadan kaldırmak zorunda kaldığı iş sayısını beklenen 2 bin 900'den bin 282'ye düşürmesine neden olduğunu belirtti. Bin 89 çalışanın emeklilik, erken emeklilik veya geçici sözleşmelerinin sona ermesi nedeniyle kendi isteğiyle ayrıldığını da ifade etti.


İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)

İsrail ordusu salı gecesi ve çarşamba sabahı Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na hava saldırıları düzenledi. Saldırılarda en az 13 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

İsrail ordusunun bu saldırısı, İsrail ile Lübnan arasında geçtiğimiz yıl kasım ayında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana gerçekleştirilen en şiddetli ve ölümcül saldırılardan biri oldu.

Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlenen hava saldırısından birkaç saat sonra, yine Lübnan’ın güneyde bulunan el-Tiri beldesinde öğrencileri taşıyan bir otobüse düzenlenen başka bir saldırıda bir kişi öldü, 13 kişi yaralandı. Bu olay, geleneksel savaş alanlarının ve Hizbullah üyelerinin peşine düşülmesinin ötesinde yeni bir gerilime işaret etti.

Son saldırılar, aylardır görülen en ağır saldırılar olurken Lübnan’ın güneyindeki iki vilayetteki dört ilçeyi etkiledi. Dün öğleden sonra dört köyde yeniden tahliye bildirimleri dağıtıldı. Bildirimler, bir göç dalgasına yol açtı.