Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas: Kudüs olmadan seçim yapmayacağız

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AP)
TT

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas: Kudüs olmadan seçim yapmayacağız

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, dün akşam saatlerde yaptığı açıklamada, ‘Kudüs'teki Filistin halkının seçimlere katılımı güvence altına alınıncaya dek’ seçimleri erteleme kararı aldıklarını bildirdi.
Filistin yönetimince Ramallah'ta düzenlenen toplantı sonrası konuşan Abbas, “Seçimler, Kudüs dahil tüm Filistin topraklarını kapsamalıdır. Ulusal birliği ve barışçıl halk direnişini destekleme yönünde çalışmaya devam edeceğiz. Uluslararası toplumu, saldırgan uygulamalarını durdurması için İsrail üzerinde baskı kurmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Abbas, ulusal birlik hükümeti kurma ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) destekleme yönünde çalışmalar yapılacağını da vurguladı.

 


Polonya ve Ukrayna başbakanları, çiftçi protestolarını ele almak için bir araya geldi

AA
AA
TT

Polonya ve Ukrayna başbakanları, çiftçi protestolarını ele almak için bir araya geldi

AA
AA

Shmyhal, mevkidaşı Tusk ile sınır bölgesindeki çiftçi ablukası hakkında istişare etmek için Polonya'nın başkenti Varşova'da bir araya geldi.

Tusk, Ukrayna'dan ithal edilecek mallara sınırlama getirilmesini ve ihtiyaç sahibi ülkelerle yapılan ithalatın artırılmasını teklif etti.

Polonyalı çiftçiler, hükümetin, Ukrayna'dan ucuza tarım ürünü ithalatını askıya almayı kabul etmesi üzerine protestolarını 21 Mart'ta sonlandırmıştı.

Avrupa'da çiftçi protestoları

Başta Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Belçika, Macaristan ve Yunanistan olmak üzere pek çok AB ülkesindeki çiftçiler, son dönemde uygulanan tarım politikalarına tepki gösteriyor.

Tepki gösterilen konular arasında Birliğin tarım politikaları, karmaşık piyasa düzenlemeleri, doğa restorasyon hedefleri, desteklemelerdeki kesintiler, yüksek enerji, yakıt ve gübre maliyetleri, gübre ve pestisit kullanımına getirilen sınırlamalar, Ukrayna'dan gelen ucuz tahıl ürünleri ve su tasarruf tedbirleri yer alıyor.

Çiftçiler, AB'ye, "Yeşil Mutabakat kapsamında karbon gübre ve pestisit kullanımına ilişkin katı kurallar getirerek tarımsal üretimi zorlaştırma" eleştirisinde bulunuyor.


Oruç yasağına karşı çıkan Diawara, milli takım kampından ayrılarak tepki gösterdi

AA
AA
TT

Oruç yasağına karşı çıkan Diawara, milli takım kampından ayrılarak tepki gösterdi

AA
AA

Basına yansıyan haberlere göre, 19 Yaş Altı Milli Takımı'na davet edilen Olimpik Lyon futbolcusu Diawara, federasyonun Ramazan ayında antrenman yapan oyuncuların oruç tutmalarını yasaklayan yeni düzenlemesine tepki göstererek kamptan ayrıldı.

Diawara'nın kulübüne döndüğünü doğrulayan federasyon yetkilileri, bu futbolcunun yerine Nantes'tan Dehmaine Tabibou Assoumani'yi çağırdı.


Seçim dolayısıyla okullar 1 Nisan Pazartesi günü tatil edildi

AA
AA
TT

Seçim dolayısıyla okullar 1 Nisan Pazartesi günü tatil edildi

AA
AA

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak.


İsrail, Filistinlileri takip etmek için Gazze’de yüz tanıma teknolojisini kullanıyor

İsrail, Gazze’de yüz tanıma teknolojisini yoğun olarak kullanıyor (Reuters)
İsrail, Gazze’de yüz tanıma teknolojisini yoğun olarak kullanıyor (Reuters)
TT

İsrail, Filistinlileri takip etmek için Gazze’de yüz tanıma teknolojisini kullanıyor

İsrail, Gazze’de yüz tanıma teknolojisini yoğun olarak kullanıyor (Reuters)
İsrail, Gazze’de yüz tanıma teknolojisini yoğun olarak kullanıyor (Reuters)

İsrail, Filistinlileri izlemek ve takip etmek için geçen yılın sonlarından bu yana Gazze’de yüz tanıma teknolojisini yoğun bir şekilde kullanıyor.

Şarku’l Avsat’ın New York Times gazetesinden aktardığı habere göre istihbarat yetkilileri, bu teknolojinin ilk olarak Gazze’de 7 Ekim’deki saldırılarda Hamas tarafından rehin alınan İsraillileri aramak için kullanıldığını söyledi.

Yüz tanıma teknolojisi, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin kitlesel gözetimini yürütmek, Filistinlilerin yüzlerini bilgileri veya rızaları olmadan toplayıp kataloglamak için kullanılıyor.

İsrail, Gazze’ye kara saldırısına başladıktan sonra, Hamas veya diğer silahlı gruplarla bağlantısı olan herkesin kökünü kazımak için bu programa giderek daha fazla yöneldi.

Bir yetkili, teknolojinin zaman zaman yanlışlıkla sivilleri, aranan Hamas militanları olarak işaretlediğini söyledi.

Dört istihbarat görevlisi, siber istihbarat bölümü Unit 8200 de dahil olmak üzere İsrail’in askeri istihbarat birimi tarafından yürütülen yüz tanıma programının, özel bir İsrail şirketi olan Corsight’ın teknolojisine dayandığını söyledi.

Ayrıca, Corsight’ın teknolojisini desteklemek için İsrailli görevlilerin Google’ın ücretsiz fotoğraf paylaşım ve depolama hizmeti olan Google Fotoğraflar’ı kullandığını belirtti.

Program hakkında bilgisi olan üç kişi, bu teknoloji hakkında kamuoyuna konuşmaya karar verdiklerini, çünkü bu teknolojinin kullanımının ‘İsrail tarafından zaman ve kaynakların kötüye kullanılması’ olduğuna inandıklarını dile getirdi.

İsrail ordu sözcüsü Gazze’deki faaliyetler hakkında yorum yapmaktan kaçındı.

Ancak ordunun gerekli güvenlik ve istihbarat operasyonlarını yürütürken, olaylara karışmayan sivil halka verilecek zararı en aza indirmek için önemli çabalar gösterdiğini söyledi.

Sözcü açıklamasında, “Doğal olarak bu bağlamda operasyonel ve istihbarat yeteneklerinden söz edemeyiz” ekledi.

FOTO: Teknoloji yanlışlıkla bazı sivilleri Hamas unsurları olarak sınıflandırdı (Reuters-Arşiv)
Teknoloji yanlışlıkla bazı sivilleri Hamas unsurları olarak sınıflandırdı (Reuters-Arşiv)

Yüz tanıma teknolojisi, son yıllarda giderek daha gelişmiş yapay zeka sistemleriyle desteklenerek tüm dünyaya yayıldı.

Bazı ülkeler, bu teknolojiyi hava yolculuğunu kolaylaştırmak için kullanırken, Çin ve Rusya’da teknoloji azınlıklara karşı ve muhalefeti bastırmak için kullanılıyor.

Uluslararası Af Örgütü’nde araştırmacı olan Matt Mahmudi, İsrail’in yüz tanımayı kullanmasının endişe verici olduğunu çünkü bunun, İsraillilerin nazarında ‘Filistinlilerin tamamen insanlıktan çıkarılmasına’ yol açabileceğini söyledi.

Mahmudi, teknoloji hata yapsa bile, İsrail askerlerinin bir kişiyi militan bir grubun parçası olarak tespit ettiklerinde, teknolojinin hata yapmış olabileceğini düşünmeyeceklerini belirtti.

Uluslararası Af Örgütü’nün geçen yılki raporuna göre İsrail daha önce Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yüz tanıma özelliğini kullandı, ancak Gazze’de bu konuda daha yoğun çabalar yürütüyor.

Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna göre İsrail, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te ‘Mavi Kurt’ adında kendi geliştirdiği bir yüz tanıma sistemine sahip.

El Halil gibi Batı Şeria şehirlerindeki kontrol noktalarında, Filistinliler geçişlerine izin verilmeden önce yüksek çözünürlüklü kameralarla taranıyor.

Askerler ayrıca, Filistinlilerin yüzlerini taramak ve bunları bir veritabanına eklemek için akıllı telefon uygulamalarını da kullanıyor.

İsrail’in 2005’te çekildiği Gazze’de yüz tanıma teknolojisi yoktu.

İsrail istihbarat yetkililerine göre, bunun yerine Gazze’de Hamas’a yönelik gözetim, telefon hatlarını dinleyerek, Filistinli mahkumları sorgulayarak, insansız hava aracı görüntülerini toplayarak, özel sosyal medya hesaplarına erişerek ve telekomünikasyon sistemlerine girerek gerçekleştirildi.

7 Ekim’den sonra Birim 8200’deki İsrail istihbarat memurları, İsrail sınırlarını aşan Hamas üyeleri hakkında bilgi almak için bu gözetleme yöntemlerine başvurdu.

Bir yetkili, birimin güvenlik kameralarından alınan saldırı görüntülerinin yanı sıra Hamas’ın sosyal medyaya yüklediği videoları da taradığını söyledi.

Birime, saldırıya katılan Hamas üyelerini içeren bir ‘öldürülecekler listesi’ oluşturmasının söylendiğini de ekledi.

İsrailli üç istihbarat yetkilisi, Corsight’ın Gazze’de bir yüz tanıma programı oluşturmak için istihdam edildiğini belirtti.

Genel merkezi Tel Aviv’de bulunan şirketin web sitesinde, teknolojisinin doğru tanıma için yüzün en az yüzde 50’sinin görünür olmasını gerektirdiği ifade ediliyor.

Corsight’ın Başkanı Robert Watts, yüz tanıma teknolojisinin ‘aşırı açılarda (dronlardan bile) karanlık ve düşük kaliteyle çalışabileceğini bildirdi.

Ancak İsrailli bir istihbarat görevlisine göre Birim 8200 personeli, görüntülerin net olmaması, kalitesiz olması veya kişinin yüzünü gizlemesi durumunda Corsight’ın teknolojisinin zorlandığını fark etti.

Ordu, 7 Ekim’de öldürülen İsraillilerin cesetlerini teşhis etmeye çalıştığında, teknoloji, yüzleri yaralanan insanlar için her zaman işe yaramıyordu.

Yetkili, hatalı sonuçların ya da bir kişinin yanlışlıkla Hamas’la bağlantılı olduğunun belirlendiği vakaların da olduğunu söyledi.

İsrail’in Gazze'deki askeri saldırısını genişletmesiyle birlikte Gazze’deki yüz tanıma programı da büyüdü.

Gazze’ye giren İsrail askerlerine teknolojiyle donatılmış kameralar verildi.

Askerler ayrıca Filistinlilerin yoğun çatışmaların olduğu bölgelerden kaçmak için kullandıkları ana yollar boyunca, yüzleri tarayan kameralarla kontrol noktaları kurdu.

İsrail, bu hafta yayınlanan ve tüm tarafları ateşkese uymaya çağıran son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına rağmen Gazze’ye yönelik savaşını sürdürüyor.

Hamas Sağlık Bakanlığı’na göre Gazze Şeridi’ndeki ölü sayısı 32 binden fazla ölüye ve yaklaşık 74 binden yaralıya yükseldi.


İsrail'in Gazze ikilemi: "Hamas mı rehineler mi?"

Rehinelerin serbest bırakılmasını isteyenler, Tel Aviv'de dün hükümet karşıtı yürüyüş düzenledi (Reuters)
Rehinelerin serbest bırakılmasını isteyenler, Tel Aviv'de dün hükümet karşıtı yürüyüş düzenledi (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze ikilemi: "Hamas mı rehineler mi?"

Rehinelerin serbest bırakılmasını isteyenler, Tel Aviv'de dün hükümet karşıtı yürüyüş düzenledi (Reuters)
Rehinelerin serbest bırakılmasını isteyenler, Tel Aviv'de dün hükümet karşıtı yürüyüş düzenledi (Reuters)

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), İsrail'in hem Hamas'ı yok etme hem de rehineleri kurtarma hedeflerini aynı anda gerçekleştiremeyebileceğini yazdı. 

Haberde, İsrail'in Gazze savaşındaki ana hedefleri olan Hamas'ın dağıtılması ve rehinelerin kurtarılması konularının, toplumda bölünme yarattığına dikkat çekildi.

Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstitüsü'nün geçen ay yaptığı ankette, katılımcılardan yüzde 47'si rehinelerin kurtarılmasına, yüzde 42'siyse Hamas'ın yok edilmesine öncelik verilmesi gerektiğini savunmuştu.

WSJ, sözkonusu bölünmenin daha çok ideolojik nitelikte olduğuna işaret etti. Ankete göre rehinelerin serbest bırakılmasından yana olanlar çoğunlukla solcu veya merkezdeki partilere oy verirken, Hamas'ın yok edilmesini isteyenler sağcı ve dindar partileri destekliyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise bu hedeflerin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini, savaşın kazanılması için ikisinde de başarıya ulaşılması gerektiğini savunuyor.

Öte yandan Kudüs merkezli düşünce kuruluşu Keevoon Küresel Araştırma'dan Mitchell Barak, "Bu iki hedef birbiriyle uyumlu değil, ikisinin aynı anda gerçekleştirilmesi mümkün değil. Burada mutlu olacak bir taraf yok" dedi.

WSJ, bu açmazın hükümette çatlak yarattığına da işaret etti. Netanyahu'nun radikal sağcı koalisyon ortaklarının, ateşkes görüşmelerinde Hamas'a taktiksel zafer kazandıracak bir anlaşma sağlanması durumunda, İsrail Başbakanı'nı hükümetten çekilmekle tehdit ettiği belirtildi.

Rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşma sağlanamaması durumundaysa bu sefer merkez partilerdeki koalisyon ortaklarının hükümetten ayrılabileceği ve büyük çaplı protestolar yaşanabileceği ifade edildi. 

Kimliğini paylaşmayan İsrailli yetkililer, Netanyahu'nun müzakerelerde anlaşma yapmak istediğini fakat mevcut hükümetin dağılmasını önleyecek bir pozisyon bulmakta zorlandığını söyledi. 

İsrail Savunma Kuvvetleri'ne göre Hamas'ın elinde 130'a yakın rehine var. Katar, Mısır ve ABD arabuluculuğunda gerçekleştirilen ateşkes görüşmeleriyse tıkanmış durumda. 24 Kasım'da sağlanan ve bir hafta süren ateşkeste 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'nda (BMGK) 25 Mart'ta yapılan oylamada Gazze'de Ramazan'da acilen ateşkes sağlanmasını öngören karar tasarısı 14 "evet" ve 1 "çekimser" oyla kabul edilmişti. İsrail, ABD'nin "çekimser" oy vermesine tepki göstererek bunun rehine kurtarma çalışmalarını olumsuz etkileyeceğini savunmuştu. 

Böylelikle Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan savaşta, Gazze'de ateşkes talep edilen bir karar ilk kez kabul edilmişti.

Netanyahu, Refah'a kara operasyonundan geri adım atmıyor

BMGK kararına rağmen Netanyahu, dün ABD Kongresi'ne bağlanarak yaptığı açıklamada, Gazze'nin güneyindeki Refah kentine kara operasyonu düzenlemekten başka seçenekleri olmadığını öne sürdü.

Netanyahu, "Hamas'ın bir ve iki numarasını da öldüreceğiz. Zafere çok yakınız. Haftalar içinde bu işi tamamlayabiliriz" dedi.

Washington ise operasyona başından beri karşı çıkıyor. Gazze'nin kuzeyinden kaçan birçok kişinin sığındığı Refah'ta yaklaşık 1,5 milyon sivil var.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNN


Birleşmiş Milletler: İsrail’in Gazze’de açlığı bir savaş silahı olarak kullandığına inanmak için makul nedenler var

Aralarında çocukların da bulunduğu Filistinliler, şiddetli gıda krizi ve kıtlık uyarılarının ortasında, Gazze Şeridi’ndeki Cibaliye mülteci kampında Ramazan ayı boyunca yemek almayı bekliyor (DPA)
Aralarında çocukların da bulunduğu Filistinliler, şiddetli gıda krizi ve kıtlık uyarılarının ortasında, Gazze Şeridi’ndeki Cibaliye mülteci kampında Ramazan ayı boyunca yemek almayı bekliyor (DPA)
TT

Birleşmiş Milletler: İsrail’in Gazze’de açlığı bir savaş silahı olarak kullandığına inanmak için makul nedenler var

Aralarında çocukların da bulunduğu Filistinliler, şiddetli gıda krizi ve kıtlık uyarılarının ortasında, Gazze Şeridi’ndeki Cibaliye mülteci kampında Ramazan ayı boyunca yemek almayı bekliyor (DPA)
Aralarında çocukların da bulunduğu Filistinliler, şiddetli gıda krizi ve kıtlık uyarılarının ortasında, Gazze Şeridi’ndeki Cibaliye mülteci kampında Ramazan ayı boyunca yemek almayı bekliyor (DPA)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail’in Gazze’de açlığı bir savaş silahı olarak kullandığına inanmak için ‘makul’ nedenler olduğunu söyledi.

Türk bugün BBC’ye yaptığı açıklamada, İsrail’in bu niyetinin kanıtlanması halinde bunun savaş suçu anlamına geleceğini vurguladı.

İsrail’in yardım dağıtımını yavaşlattığına veya durdurduğuna dair kanıtların ortaya çıktığını söyleyen Türk, “İnsani durum o kadar trajik ki acil ateşkes gerektiriyor” diye ekledi.

İsrail’in Gazze’de açlığı bir savaş silahı olarak kullandığına inanmak için ‘makul’ nedenler var (DPA)
İsrail’in Gazze’de açlığı bir savaş silahı olarak kullandığına inanmak için ‘makul’ nedenler var (DPA)

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi, geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı bir açıklamada, İsrail’i Gazze Şeridi’nde ‘açlığı’ silah olarak kullanmakla suçladı.

Safadi, Gazze’de yaşananların derhal durdurulması gerektiğini söyleyerek, İsrail’in uluslararası meşruiyet kararlarına uyması gerektiğini vurguladı.


Netflix izleyicileri 2022 yapımı dramada gözyaşlarını tutamıyor

Stephen Camelio'nun kaleme aldığı filmde başroldeki Cox'a Sinqua Walls, Perry Mattfeld, Patricia Heaton ve Wes Studi eşlik ediyor (Blue Fox Entertainment)
Stephen Camelio'nun kaleme aldığı filmde başroldeki Cox'a Sinqua Walls, Perry Mattfeld, Patricia Heaton ve Wes Studi eşlik ediyor (Blue Fox Entertainment)
TT

Netflix izleyicileri 2022 yapımı dramada gözyaşlarını tutamıyor

Stephen Camelio'nun kaleme aldığı filmde başroldeki Cox'a Sinqua Walls, Perry Mattfeld, Patricia Heaton ve Wes Studi eşlik ediyor (Blue Fox Entertainment)
Stephen Camelio'nun kaleme aldığı filmde başroldeki Cox'a Sinqua Walls, Perry Mattfeld, Patricia Heaton ve Wes Studi eşlik ediyor (Blue Fox Entertainment)

Gözden kaçmış bir Brian Cox filmi, Netflix listelerinde üst sıralara tırmanırken izleyiciler "güçlü" ve "dokunaklı" hikayeyi övüyor.

Bugünlerde abonelerinin gizli cevherler keşfetmesini sağlayan Netflix'teki yeni hitlerden biri de sevilen dizi Succession'ın yıldızı Brian Cox'un başrolünü üstlendiği 2022 yapımı drama.

Mütevazı hasılat

Festivallerde boy gösteren ve gişede 379 bin 890 dolar gibi mütevazı bir gelir elde eden Mending The Line, yayın devinin en çok izlenen filmleri arasına girdi.

Joshua Caldwell yönetmenliğindeki drama bununla da kalmadı ve 25 Mart'ta Netflix'in en çok izlenen 10 filmi arasında zirveye yerleşti.

Film, yaralı bir savaş gazisinin ABD'ye döndükten sonra inatçı bir balıkçı ve yetenekli bir fotoğrafçıyla kurduğu dostluğu merkeze alıyor.

Mending the Line, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 80 gibi yüksek bir puana sahip. Filmin izleyici skoruysa 82.

"Lanet şey beni ağlattı"

Netflix izleyicileri filmle ilgili düşüncelerini dile getirirken duygusal travma ve kabullenme temalarını işleyişinden de övgüyle bahsetti. 

Bir sosyal medya kullanıcısı, filmin kendisini duygulandırdığını ve gözlerinin yaşardığını ima ederek şöyle yazdı:

Netflix'te Mending the Line'ı izliyorum ve birileri soğan doğruyor, aman Tanrım.

Gözyaşlarını tutamadığını itiraf eden bir diğer izleyici de şöyle dedi:

Az önce Netflix'te Mending the Line adlı filmi izledim. Lanet şey beni ağlattı.

Bir kullanıcı filmi "güçlü ve düşündürücü" diye nitelendirirken, bir diğeri "savaş travması ve doğanın iyileştirici gücü hakkında dokunaklı ve güzel bir film" yorumunu yaptı.

İki saatlik drama Türkiye'de gösterime girmedi.

Independent Türkçe, Dexerto, Digital Trends


Peaky Blinders'ın yaratıcısı: İşçi sınıfından kişilere acımayın

Reuters
Reuters
TT

Peaky Blinders'ın yaratıcısı: İşçi sınıfından kişilere acımayın

Reuters
Reuters

Steven Knight işçi sınıfından kişilerin hayatlarının "güzel ve büyüleyici" olabileceğini, onlara acımaya gerek olmadığını söyledi.

Peaky Blinders'ın bir demircinin oğlu olan yaratıcısı, başrollerinde sektöre yeni katılan oyuncu Levi Brown, Peaky Blinders'da rol alan Jordan Bolger ve Downton Abbey'yle tanınan Michelle Dockery'nin yer aldığı BBC'nin tartışmalı yeni draması This Town'ın yapım aşamasını anlattı.

6 bölümden oluşan dizi, bir müzik grubunun şiddet ortamında kuruluş öyküsünü anlatırken, "çılgınlık döneminden yaratıcı bir dehanın çıkabileceğini" gözler önüne seriyor.

Radio Times'a konuşan 64 yaşındaki Knight, hem mekanın hem de topluluğun tasvirini doğru şekilde yapmak için hevesli olduğunu söyledi.

Peaky Blinders'da da olduğu gibi, yönetmenlere söylediğim ilk şey şuydu: Bu, 'Ne yazık, zavallı işçi sınıfından kişiler!' değil. Bu güzel ve büyüleyici. Bu Vahşi Batı, bu mitoloji.

Sözlerine kentsel alanları överek devam etti:

Eğer çok katlı binanın tepesinde yaşıyorsanız tüm dünyayı hatta Dünya'nın eğriliğini bile görebilirsiniz. Buralara belli bir düşünce yapısıyla baktığınızda inanılmaz derece görkemli olduklarını görürsünüz.

Sheridan Smith'in başrolünü oynadığı The Moorside'ı da yöneten dizi yönetmeni Paul Whittingon'la birlikte çalışan ikili, toplu konutlar da dahil işçi sınıfı mekanlarının enerjisini ve ruhunu yakalamak için çalıştı.

Knight, PA'e verdiği röportajda, "Fikir, [toplu konut] bloklarının ve sosyal konutların güzel görünmesi" diyerek bunların olumsuz bir ışık altında algılanabileceğini kabul etti. Yazar, diziyi "Birmingham ve Coventry'ye aşk mektubu" diye nitelendirdi.

Ortama sadık kalmanın yanı sıra Knight, hikayedeki kahramanının karakterinde ve özgüveninde işçi sınıfı ruhu deneyiminden bir şeyler yakalamayı umuyordu.

O dönemde işçi sınıfından kişiler arasında büyük bir kibir ve toyluk vardı; ne olduğunuza ve neyi başarabileceğinize dair önceden var olan bir tanım olmadığı, sadece istediğinizi yapabileceğiniz fikri vardı. Artık bu ortadan kalkmış gibi görünüyor.

Knight daha önce de Oscar ödüllü aktör Cillian Murphy'nin Tommy Shelby'yi canlandırdığı, Midlands bölgesinde geçen hit dizi Peaky Blinders'ın yaratıcısı olarak övgüler almıştı.

"BBC Televizyonunda Temsil ve Tasvir" başlıklı 2018 tarihli Ofcom raporunda, "Dizinin şehrin yoksul bir bölgesindeki suçlu bir aileye odaklanmasına rağmen klişeler yerine karmaşık karakterler sunmasını ve ek katman olarak otantik bir şekilde gösterilen tarihi ortamın kişiler [bölge halkı] tarafından sevildiği" kaydedilmişti.

This Town, 31 Mart Pazar günü yayımlanacak ve tüm bölümleri Birleşik Krallık saatiyle 06.00'da BBC iPlayer'da anında izlenebilecek. İlk bölüm daha sonra saat 21.00'de BBC One'da yayımlanacak.

 Independent Türkçe


Russell Crowe, Amazon Prime'daki gizli cevhere dikkat çekti

Robin Hood, dünya prömiyerini 2010 Cannes Film Festivali'nde, Birleşik Krallık ve İrlanda'daki gösterimleriyle aynı gün yapmıştı (Universal Pictures)
Robin Hood, dünya prömiyerini 2010 Cannes Film Festivali'nde, Birleşik Krallık ve İrlanda'daki gösterimleriyle aynı gün yapmıştı (Universal Pictures)
TT

Russell Crowe, Amazon Prime'daki gizli cevhere dikkat çekti

Robin Hood, dünya prömiyerini 2010 Cannes Film Festivali'nde, Birleşik Krallık ve İrlanda'daki gösterimleriyle aynı gün yapmıştı (Universal Pictures)
Robin Hood, dünya prömiyerini 2010 Cannes Film Festivali'nde, Birleşik Krallık ve İrlanda'daki gösterimleriyle aynı gün yapmıştı (Universal Pictures)

Amazon Prime Video'da tam 26 filmi gösterimde olan Russell Crowe, hayranlarını Robin Hood'un yönetmen kurgusunu izlemeye çağırdı.

2010'da gösterime giren Robin Hood, Crowe ve yönetmen Ridley Scott'ın 2000 yapımı Gladyatör'den (Gladiator) bu yana gerçekleştirdiği 5. işbirliği. 

Film, Robin Hood'un yolsuzluğa ve kraliyete karşı verdiği mücadeleyi anlatan ikonik figüre daha karanlık ve cesur bir bakış açısı getirse de gösterime girdiğinde büyük bir başarı elde edemedi.

Crowe, eski adı Twitter olan X'te kısa süre önce paylaştığı gönderide, aralarında Robin Hood'un da bulunduğu 26 filminin Prime Video'da yer almasını kutladı.

Avustralyalı aktör "Her biri için bir kalp" diye başladığı paylaşımında şaşkınlığını da gizleyemedi: 

26 film mi?!!

Oscarlı oyuncu tweet'inde tecrübeli sinemacı Scott'ın yönetmen kurgusunu öne çıkararak şöyle dedi:

Gerçekten sevdiğim şey: Robin Hood'un yönetmen kurgusu. Sinemada gösterilenden yaklaşık 17 dakika daha uzun ama bu çok önemli bir 17 dakika. Tüm filme başka bir netlik, mizah ve duygusal derinlik katıyor.

Robin Hood ne eleştirel ne de ticari bir başarı elde edebilmişti. 

Film dünya çapında 321,7 milyon dolar hasılat elde etti ancak 2010'da TheWrap tarafından hazırlanan bir haber bütçesinin 200 milyon dolar civarına çıktığını ortaya koydu. Bu da filmin vizyonda kaldığı süre boyunca bütçesiyle başabaş bir performans sergileyemediği anlamına geliyordu. 

Film, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da sinema yazarlarının yorumlarına göre 100 üzerinden 44 paun alabildi. Bu puan hayal kırıklığı yaratırken filmin izleyici skoru da 100 üzerinden 58'de kaldı.

Robin Hood'da Russell Crowe'a Cate Blanchett, Max von Sydow, Oscar Isaac ve William Hurt gibi yıldız isimler eşlik etmişti.

Gladyatör'le En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ına uzanan 59 yaşındaki Crowe, Robin Hood'un çekimleri sırasında geçirdiği set kazasında bacaklarının kırıldığını yıllar sonra öğrendiğini açıklamıştı.

Independent Türkçe, ScreenRant, Deadline


Trump’ın kampanyası için satışa koyduğu ürünler ABD’de gündem oldu

AA
AA
TT

Trump’ın kampanyası için satışa koyduğu ürünler ABD’de gündem oldu

AA
AA

Oyunculuktan ABD Başkanlığına kadar birçok alanda kendini gösteren Trump'ın kendi adını taşıyan markası "Trumpstore.com" internet sitesinde, çeşitli kategorilerde ürünler sunuyor.

Sitede "başarı ve güç kokan" parfümden pijamaya, golf çantasından köpek oyuncağına, dudak nemlendiricisinden spor ayakkabıya geniş bir yelpazede ürünler satışa sunuluyor.

"Victory 45" ürün serisinin bir parçası olan ve "başarı ve güç" koktuğu öne sürülen parfümün üzerinde Trump'ın altın renkli büstü bulunuyor. Parfümün fiyatı ise 99 dolar. Serinin bir diğer ürünü olan altın renkli ve ABD bayrağı desenli 399 dolarlık spor ayakkabısı da hem görünümü hem de oldukça yüksek fiyatı ile dikkati çekiyor.

ABD basınında birçok medya kuruluşu ve sosyal medya kullanıcısı Trump'ın ürünlerini ve fiyatlarını eleştirdi.

MSNBC'deki "All In With Chris Hayes" programının sunucusu Hayes, "Donald Trump'ın acilen paraya ihtiyacı var" yorumunun ardından, Trump'ın koleksiyonundaki ürünleri göstererek dalga geçti.

Trump'ın son zamanlarda yüksek meblağlardaki hukuki harcamaları yüzünden "parasının suyunu çektiğini" ifade eden Hayes, Trump'ın ürünlerinin satışlarının oldukça arttığına dikkati çekti.

Birçok sosyal medya kullanıcısı, Trump'ın kendi ürettiği 59,99 dolarlık Tanrı ABD'yi Korusun (God Bless the USA) İncillerini tanıtmasının ardından, eski Başkanın daha önce İncil hakkında konuştuğu videolardan kesitleri toplayıp, konuya ilişkin "bilgisizliği ile" alay etti.

Trump pazarlamada "yok yok"

Donald Trump'ın emlak sektöründe dolandırıcılık suçlamasıyla yargılandığı dava sonucu çarptırıldığı 175 milyon dolar ceza ve artan hukuki masrafların ardından, kendi markasına ait ürünlerin yelpazesi genişlerken, fiyatlarında da artış görüldü.

Çeşitli spor aksesuarlarından çikolata ve köpek oyuncağına kadar farklı ürünlerin bulunduğu Trump Store'daki en pahalı ürünün 675 dolar ile sınırlı sayıda satılan golf çantası olduğu görüldü. Ürünlerden en ucuzu ise 8 dolarlık bir dudak nemlendiricisi oldu.

İnternet sitesinde 95 dolarlık Mar-a-Lago Noel ağacı süsünden 22 dolarlık köpek oyuncağına kadar çok sayıda ilginç ürün de bulunuyor.

Bu ürünlerin en popülerlerinden bazıları ise 50 dolarlık MAGA (Make America Great Again) şapkası, Trump'ın isminin yer aldığı 185 dolarlık Amerikan futbolu topu ve 125 dolarlık ipek kravat oldu.

Sitede, 185 dolarlık pickleball raketi, Trump'ın imzaladığı 500 dolarlık "Our Journey Together" kitaplarının yanı sıra 28 dolarlık Trump logolu hediye paketi de ürünler arasında yer alıyor.