Lübnan-İsrail sınır müzakerelerinin yeniden başlaması bekleniyor

Lübnan-İsrail müzakere sürecinin ABD’den bir elçinin Beyrut'a gelmesiyle başlaması bekleniyor.

Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesi ve İsrail'in iki ülkenin topraklarını ayırmak için inşa ettiği duvar (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesi ve İsrail'in iki ülkenin topraklarını ayırmak için inşa ettiği duvar (AFP)
TT

Lübnan-İsrail sınır müzakerelerinin yeniden başlaması bekleniyor

Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesi ve İsrail'in iki ülkenin topraklarını ayırmak için inşa ettiği duvar (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesi ve İsrail'in iki ülkenin topraklarını ayırmak için inşa ettiği duvar (AFP)

Lübnan - İsrail arasındaki sınırların çizilmesine yönelik müzakerelerin, iki tarafın sunduğu haritalar üzerindeki anlaşmazlık nedeniyle askıya alındıktan yaklaşık altı ay sonra, ABD'li bir yetkilinin Beyrut'a gelmesinin ardından önümüzdeki hafta yeniden başlaması bekleniyor. 
Cumhurbaşkanlığının tutumu hakkında bilgili olan Lübnanlı bir askeri kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, müzakerelerin Cumartesi ve Pazar günleri arasında Beyrut'a gelmesi planlanan Amerikalı arabulucu diplomat John DeRoucher'in ziyaretiyle eşzamanlı olarak önümüzdeki hafta başlayacağını belirtti.
Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre müzakerelere devam etme kararı, müzakere tarihinin önümüzdeki saatlerde belirlenmesi ve bittiği yerden ve Lübnan heyetinin üyelerinde hiçbir değişiklik yapılmadan başlaması şartıyla Lübnan’dan karşılık alan ABD’nin hamlesine dayanıyor. Şarku’l Avsat ayrıca, Barselona'da Şeba Çiftlikleri üzerine bir seminere katılan heyet başkanı Tuğgeneral Bessam Yasin ve Lübnan dışında olan Uzman Necib Mesihi'nin Beyrut'a dönmek üzere çağrıldığı bilgisine ulaştı. Müzakere tarihi, iki ismin ülkeye dönüş tarihlerinin teyit edilmesinden sonra belirlenecek.
Askeri kaynaklar müzakere oturumunun başlamasına ilişkin herhangi bir tarih belirlenmediğine dikkat çekerken, cumhurbaşkanlığının tutumu hakkında bilgi sahibi kaynaklar, müzakere başlama tarihinin 3 Mayıs Pazartesi olmasının muhtemel olduğunu, ancak resmi duyurunun beklendiğini kaydetti.
Şu anda önemli olan durumun müzakerelerin yeniden başlaması olduğunu vurgulayan iki kaynak, özellikle sınır genişletme kararı henüz imzalanmadığı için müzakerelerin altı ay önce bittiği yerden başlayacağı konusunda hemfikir. Cumhurbaşkanlığa aşina olan kaynak, "ABD için şu anki öncelik, her iki tarafta da ön koşul olmaksızın müzakereleri durdurdukları yerden sürdürmektir. John DeRoucher uzlaşmacı bir çözüm olarak yeni bir öneri getirirse bu müzakerelerde tartışmanın odak noktası olacak” dedi.
ABD'nin aracılık ettiği müzakereler, gaz zengini olması muhtemel bir bölgede petrol ve gaz aramalarını engelleyen çatışmayı çözmek amacıyla Ekim ayında başladı. Ancak görüşmeler, ülkenin güneyinde Lübnan sınır bölgesinde Nakura’da bulunan BM binasında yapılan dört oturumun ardından Lübnan'ın İsrail ile tartışmalı bölgeyi 860 kilometre kare yerine 2,290 kilometre kareye genişletme talebinde bulunması ve Tel Aviv tarafından reddedilmesinin ardından durdu.
Dolaylı müzakereler, geçen Ekim ayında Birleşmiş Milletler gözetiminde, güney Lübnan'daki Nakura bölgesindeki BM Barış Gücü UNIFIL üssü üssünde başladı. Bu görüşme üç yıl süren ABD diplomatik çabalarının doruk noktası oldu.
Lübnan sınırlarını genişletme meselesi, Lübnan’ın iki hafta önce Birleşmiş Milletler'e sunmak üzere ekonomik bölgesine yaklaşık bin 400 kilometrekare ekleyen bir kararname çıkarmaya çalışmasıyla tekrar gündeme geldi. Kamu İşleri ve Ulaştırma Bakanı Mişel Neccar, Savunma Bakanı Zeyne Aker ve Başbakan Hassan Diyab tarafından imzalanan kararname, Bakanlar Kuruluna sunulması gereken tüm dosyalarda takip edildiği gibi, sorunun çözüm yolu olarak Bakanlar Kurulu’na sunulması için cumhurbaşkanlığından onay almak üzere Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği tarafından cumhurbaşkanlığına sevk edildi. Ancak Cumhurbaşkanı kararnameyi imzalamayarak Yasama ve Danışma Komisyonu'nun görüşüne dayanan bir kabine oturumu düzenlemeyi şart koştu. Diyab ise geçici hükümette bir oturum düzenlemeyi reddediyor. Bu da müzakerelerin Lübnanlı heyet tarafından daha önce sunulan haritalara göre bittiği yerden başlamasına yol açacak.



Gece Yarısı Çekici Operasyonu... Askeri bir aldatma ve dezenformasyon operasyonunun ayrıntıları

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
TT

Gece Yarısı Çekici Operasyonu... Askeri bir aldatma ve dezenformasyon operasyonunun ayrıntıları

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD'nin İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ayrıntılarını açıkladı. Hegseth, ABD'nin Tahran'ın nükleer programını tamamen imha ettiğini, imhanın ‘başarılı’ olduğunu ve operasyonun ‘Amerikan caydırıcılığını gösterdiğini’ belirtti.

Hegseth Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, ABD saldırılarının İran güçlerini ya da İran halkını hedef almadığını ve Başkan Donald Trump'ın İran'ın nükleer programının ABD ulusal çıkarlarına ve ABD güçleri ile İsrail'in ortak savunmasına yönelik oluşturduğu tehditleri ortadan kaldırmak için ilan ettiği hedefe ulaştığını söyledi. Hegseth ayrıca, birçok ABD başkanının İran’ın nükleer programına ölümcül bir darbe vurmayı hayal ettiğini, ancak hiç kimsenin bunu başaramadığını ifade etti.

Hegseth, cumartesi günü erken saatlerde bir dizi B-2 bombardıman uçağının Missouri'deki üssünden taşınması kararının İranlıları yanıltmaya yönelik bir aldatma operasyonu olduğunu söyledi.

ABD'nin İran'ın en güçlü nükleer tesisine 14 zırh delici bomba atan B-2 bombardıman uçaklarını korumak için savaş uçakları konuşlandırarak başka aldatma yöntemleri de kullandığını bildirdi.

thy
Pentagon'da düzenlenen bir basın toplantısında ABD Savunma Bakanlığı tarafından sunulan Gece Yarısı Çekici Operasyonu’nun açıklayıcı haritası (AP)

ABD Savunma Bakanı tüm bu yöntemlerin ABD'nin İran savaş uçaklarını ya da hava savunma sistemlerini alarma geçirmeden bombaları atmasına yardımcı olduğunu ve bu saldırıları gerçekleştirme planının aylar ve haftalar süren bir konumlandırma ve hazırlık gerektirdiğini belirtti. Hegseth, ABD savaş uçaklarının İran'a girmesi ve güvenli bir şekilde geri dönmesi ve tahkimat delici bombaların ilk pratik kullanımında B-2 bombardıman uçaklarıyla tarihi bir saldırı gerçekleştirmesi için büyük bir hassasiyet ve en üst düzeyde operasyonel güvenlik gerektirdiğini açıkladı.

Hegseth, Başkan Trump'ın ‘savaş değil barış istediğini ve İran'ın da bu yolu takip etmesi gerektiğini’ sözlerine ekleyerek, İran'ın ABD'ye vereceği herhangi bir yanıtın çok daha büyük bir güçle karşılık bulacağı tehdidinde bulundu.

Hedef rejim değişikliği değil

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hegseth, “Bu operasyon rejim değişikliğini değil, İran'ın nükleer programının yarattığı tehditleri etkisiz hale getirmeyi amaçlıyordu” dedi. Saldırıların temel amacının İran'ın kabiliyetlerini yok etmek olduğunu kaydeden Hegseth, bölgede İran'a bağlı milislerin Irak, Suriye ya da Körfez'de ABD çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırısının ‘çok kötü bir fikir’ olacağını ve ABD'nin tepkisel değil proaktif bir şekilde hareket edeceğini söyledi.

Hegseth, General Michael Erik Kurilla'nın Ortadoğu'daki ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'ndaki (CENTCOM) performansına ve İsrail ile yakın koordinasyonuna dikkat çekti. İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıların yalnızca ABD öncülüğünde gerçekleştirildiğini ancak İsrail'in son bir buçuk hafta içinde gerçekleştirdiği saldırılardan yararlanıldığını vurguladı.

Gece Yarısı Çekici Operasyonu

ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine, İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislerine yönelik saldırıların ayrıntılarını “Bu son derece gizli bir görevdi ve Washington'da hiç kimse bunun zamanlamasını ya da niteliğini bilmiyordu” diyerek açıkladı. Caine, Gece Yarısı Çekici Operasyonu olarak adlandırılan görevde Missouri'deki üslerinden İran'a giden yedi B-2 bombardıman uçağının yer aldığını söyledi. Caine, 18 saatlik uçuşun birden fazla havada yakıt ikmali gerektirdiğini ve bombardıman uçaklarının ‘karmaşık ve hassas bir şekilde zamanlanmış bir manevra’ ile Ortadoğu'da kara üzerinde uçarken ABD savaş ve destek uçaklarıyla buluştuğunu ifade etti.

sdfergty
ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Caine, cumartesi günü saat 17:00 sularında, uçaklar İran hava sahasına girmeden hemen önce, bir ABD denizaltısının İsfahan'daki hedeflere iki düzineden fazla Tomahawk seyir füzesi ateşlediğini açıkladı. Uçaklar hedeflerine yaklaşırken, ABD çeşitli aldatma taktikleri uyguladı; uçakların bir kısmı aldatma amacıyla Pasifik Okyanusu'na yönelirken, savaş uçakları bombardıman uçaklarının önündeki hava sahasında uçarak düşman uçakları ve karadan havaya füzeleri aradı.

Savaş uçakları Fordo ve Natanz nükleer tesislerine yaklaşırken, B-2 bombardıman uçakları Fordo'daki birkaç noktadan ilkine iki GBU-57 bombası bıraktı, diğer bombardıman uçakları toplam 14 bombayla hedeflerini vurdu, tüm nükleer altyapı hedefleri vuruldu ve İsfahan’daki nükleer tesis Tomahawk füzeleriyle hedef alındı.

125 ABD uçağı

Caine şunları söyledi: “ABD savaş uçakları İran hava sahasını güvenli bir şekilde terk etti ve İran karadan havaya füze sistemleri, ABD kuvvetlerinin yaklaşık 75 hassas güdümlü silah kullandığı görev boyunca bizi tespit etmedi. Bu göreve B-2 hayalet bombardıman uçakları, dördüncü ve beşinci nesil avcı uçakları, onlarca havada yakıt ikmal tankeri, bir güdümlü füze denizaltısı ve tam teçhizatlı gözetleme ve istihbarat keşif uçakları dahil olmak üzere toplam 125 ABD uçağı katıldı.”

frgthyu
İran'da bombalanan Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (AP)

Saldırıların ayrıntılı bir tanımını yapan Caine, İran saatiyle 02:10'da B-2 ana bombardıman uçağının iki ‘sığınak delici’ bomba attığını ve sonraki 25 dakika boyunca iki hedef bölgeye toplam 14 ‘sığınak delici’ bomba atıldığını söyledi.

Caine, İran hava sahasını terk ederken uçaklara herhangi bir ateş açılmadığını vurguladı. Caine, “İran savaş uçakları üzerimizden uçmadı ve İran'ın karadan havaya füze sistemleri de bizi fark etmiş gibi görünmüyordu” dedi.