Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği: Çalışma izni verilen 265 partiden 124’ü seçimlere katılmak için başvurdu

Silahlı milis grupların seçim sonuçlarını etkileyebileceğine dair endişelerin olduğu bir ortamda muhtemel ittifaklarla ilgili işaretler ortaya çıkmaya başladı.

Bağdat sakinleri salgın sebebiyle uygulanan sokağa çıkma yasağına rağmen gece oturmalarına kalıyor (Reuters)
Bağdat sakinleri salgın sebebiyle uygulanan sokağa çıkma yasağına rağmen gece oturmalarına kalıyor (Reuters)
TT

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği: Çalışma izni verilen 265 partiden 124’ü seçimlere katılmak için başvurdu

Bağdat sakinleri salgın sebebiyle uygulanan sokağa çıkma yasağına rağmen gece oturmalarına kalıyor (Reuters)
Bağdat sakinleri salgın sebebiyle uygulanan sokağa çıkma yasağına rağmen gece oturmalarına kalıyor (Reuters)

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği, 10 Ekim’de yapılması beklenen parlamento seçimlerine katılım için başvuran ve katılım hakkı kazanan parti, ittifak ve bağımsız adayların sayılarıyla ilgili son verileri bildirdi. Bu açıklama, Komiserliğin seçime girme başvuruları için belirlediği sürenin sona ermesinin arifesinde geldi. Kayıtları yenileme süresi yarın bitiyor.
Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği Sözcüsü Cumane el-Galavi, dün yaptığı açıklamada, “Seçimlerde yarışacak adayların kayıt olması için açılan kayıtlar 1 Mayıs’ta kapatılacak. Komiserliğin eylem planına bağlı kalması için kayıt süresi hiçbir şekilde uzatılmayacak. Gelecek seçimlerdeki adayların sayısı (düne kadar) bin 116’ya ulaştı” ifadelerini kullandı.
Seçim Komiserliği’nden dün yapılan yazılı açıklamada, kayıt yapan parti ve ittifakların sayılarına ilişkin veriler paylaşıldı. Açıklamaya göre, düne kadar 265 parti çalışma izni alırken, 51 parti çalışma izni için onay bekliyor. Komiserliğin izin verdiği 265 parti içerisinden 124 parti seçimlere katılmak için başvuru yaptı. Onaylanan ittifak sayısı 38’e ulaştı. Bunların içerisinden 18 ittifak seçimlere katılmak için başvurdu. 11 ittifak da kaydının onaylanmasını bekliyor.
Seçim rekabetine girmek için siyasi parti ve grupların önünde nispeten uzun bir zaman dilimi olmasına rağmen, siyasi ittifaklarla ilgili işaretler kamuoyunda konuşulmaya başlandı. Zira Sadr Hareketi’nin bir yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) diğer yandan ikinci kez başbakan seçilmesi karşılığında Sadr-KDP ittifakını desteklemesini istediği Başbakan Mustafa el-Kazimi ile ittifak kuracağı yönünde iddialar dile getiriliyor. Ancak Kazimi’ye yakın bir kaynak, Kazimi’nin bu teklifi tümüyle reddettiğini ve seçim yarışına katılma konusunda isteksiz olduğunu dile getirdiğini aktardı.
Barzani Bağdat’a müzakere heyetleri gönderme niyetinde
Mesud Barzani’nin liderliğindeki KDP çevreleri, Barzani’nin, seçim meselelerini ve muhtemel ittifakları görüşmesi için Bağdat’a müzakere heyetleri gönderme niyetinde olduğunu belirtiyor.
Ayrıca Ammar el-Hakim’in liderliğindeki Ulusal Hikmet Akımı’nın, Irak’ın Eski Başbakanı Haydar el-İbadi’nin liderliğindeki Nasr Koalisyonu ile ittifak kurması ihtimaliyle ilgili iddialar söz konusu.
Haşdi Şabi gruplarının da yer aldığı Fetih Koalisyonu’na yakın çevreler, Koalisyon içerisindeki ihtilafların çözüldüğünü doğruladı ve seçimlere erkenden hazırlanmaya başladıklarını bildirdi.
Ekim 2019’da başlayan ve aylarca devam eden protestolara katılan gençlerin kurduğu yeni siyasi gruplar da seçim tecrübesini yaşamak için hazırlıklar yapıyor. Nitekim bu yeni gruplar, geçen hafta protestocu grupların çoğu temsilcisinin katıldığı konferans düzenleyerek, seçimlerde protestoları temsil edecek grup ve isimleri destekleme konusunda anlaşmıştı.
Bazı siyasi parti ve grupların seçimlere katılım noktasında gösterdikleri hamasete rağmen, silahlı milis grupların seçim sonuçlarını etkilemesi yönündeki endişeler halen varlığını koruyor ve askeri kanadı bulunmayan siyasi gruplarda kaygıya neden oluyor. Askeri kanadı bulunmayan siyasi gruplar, hükümetten gerçek ve güvenli bir süreç garanti etmesi için silahlı milis grupları ve kontrol dışı silahları önlemesini talep ediyor.
Mukteda es-Sadr’ın desteklediği Sairun Koalisyonu Milletvekili Riyad el-Mesudi, dün yaptığı açıklamada, bazı siyasi grupların devlet kaynaklarını seçim amaçları doğrultusunda kullanabilmek adına bakanlıklarda değişiklik yapma ‘eğilimlerini’ reddettiklerini söyledi. Mesudi, “Sağlık, Maliye ve Elektrik bakanları başta olmak üzere birkaç bakanı değiştirme eğilimine sahip olan siyasi gruplar bulunuyor. Değişiklik büyük paraların bulunduğu bakanlıklara uzanabilir. Bu değişikliğin amacı, bazı siyasi grupların seçim öncesinde bu paraları kontrol etmesidir” dedi.
Diğer taraftan Federal Mahkeme dün Vilayet Meclisleri Kanunu’na yapılan itiraz davayı ertelediğini duyurdu. Vilayet meclislerinin anayasal bir çerçeveye sahip olmasına rağmen Irak Meclisi Ekim 2019’da halk protestolarının baskısı altında vilayet meclislerini lağvetmişti.
Mahkeme’nin basın ofisinden yapılan açıklamada, “Federal Yüksek Mahkeme bugün (dün) oturumunu düzenledi ve Vilayet Meclisleri Kanunu’na itirazla ilgili davaya baktı. Zira Mahkeme itirazın incelenmesi amacıyla davayı gelecek aya erteledi. Mahkeme, 2008 tarihli ve 21 sayılı Kanun’daki bazı maddelerin (Vilayet Meclisleri Kanunu’nda yapılan üçüncü değişiklik) anayasaya uymadığına dair hüküm talebinde bulunulan davaya baktı” ifadelerine yer verildi.
Yerel yasama ve denetleme organı niteliği taşıyan vilayet meclisleri, son yıllarda birçok eleştiriyle ve halkın tepkisiyle karşı karşıya. Bu eleştiriler, yolsuzlukla suçlanan meclis üyelerinin çoğunun ülke yönetiminde etkili olan partilerle irtibat halinde olmalarından kaynaklanıyor.



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”