Tunus Parlamentosu seçim yasasını değiştirmeye yönelik önerileri inceliyor

Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
TT

Tunus Parlamentosu seçim yasasını değiştirmeye yönelik önerileri inceliyor

Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi (Reuters)
Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi (Reuters)

Tunus Parlamentosu, bir dizi gözlemciye göre mevcut siyasi durumun kötüleşmesine ve ülkenin yaşadığı demokratik geçişte tansiyonun yükselmesine neden olan seçim yasasını değiştirmeye yönelik bir dizi öneriyi inceliyor.
Halk Temsilcileri Meclisi’nin ilgisi, siyasi sahnenin öncüsü İslamcı parti Nahda Hareketi'nin önceki seçimlerde kaydedilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla Parlamento’ya sunduğu öneriye odaklanıyor. Bu öneriler arasında, özellikle seçmenlerin oylarının dağıtılması ve parlamento çalışmalarını etkileyen adayları elemek için parlamentoya aday olma koşullarının değerlendirilmesi ile ilgili olanlar yer alıyor. Öneri, demokratik sisteme saygı göstermeyenlerin dışlanmasını içeren ve insan hakları ihlallerini yücelten bazı değişiklikler de içeriyor.
Parlamento’ya bağlı Dahili Sistem, Dokunulmazlık ve Seçim Yasaları Komitesi de kayıt süreçleri, adaylık için bazı koşullar eklenmesi, seçim anlaşmazlıklarının çözülmesi ve seçim kampanyasının izlenmesi dahil olmak üzere, seçimler ve referandumlarla ilgili bir dizi teknik revizyonu değerlendirmesini tamamladı. Komisyonun, mevcut seçim sistemi, sürekli yükseltilmesi önerilen seçim barajı ve seçim bölgelerinin dağıtılması başta olmak üzere seçim yasasındaki tartışmalı noktaları, önümüzdeki dönemde gözden geçirmeye odaklanması bekleniyor.
Nahda Hareketi’nin yanı sıra, bazı parlamento blokları da muhalefetin parlamentodaki çeşitliliğini ve temsiliyetini koruyan, ancak son yıllarda olduğu gibi siyasi krizlere neden olmayan bir sistem şeklinde mevcut seçim sistemini revize etmeyi içeren bir dizi öneride bulundu. Parlamento’nun söz konusu komitesi, Yusuf eş-Şahid hükümeti tarafından 2018'den beri sunulan bir yasa tasarısında yer alan seçim bölgelerinin dağıtılması konusunu yeniden gözden geçirmeyi amaçlıyor.
Tunuslu siyasi analist Cemal el-Arfavi yaptığı açıklamada, Nahda ve diğer parlamento bloklarının mevcut gergin siyasi durum, siyasi hesaplamaların tiranlığı ve özellikle Parlamento’ya giriş barajı başta olmak üzere seçim yasasını etkileyen her teklif üzerinde yaşanan çatışmalar çerçevesinde gerçekleştirmeyi amaçladıkları bazı değişikliklerin yapılmasının zorluğunu vurguladı. Arfavi açıklamasında şunları kaydetti:
“Nahda hareketinin önerisi, Tunusluları seçimlere çağırdığı ve yerini başbakanla değiştirdiği için Cumhurbaşkanı'nın ayaklarının altından halıyı çekiyor. Ayrıca, Abir Musa liderliğindeki Özgür Anayasa Partisi de dahil olmak üzere bazı siyasi partileri, anayasayı ihlal edenlerin, iktidarın dönüşümü ilkesini tanımayanların, cumhuriyet sistemini tehdit edenlerin ve Tunuslular arasında şiddet, ayrımcılık ve nefret çağrısında bulunanların adaylığını engelleyerek hedef alıyor.”
Arfavi ayrıca, önerilerin çoğunun ciddi olmadığını ve bu nedenle, onaylanırsa yeni yasayı imzalayacak olan Cumhurbaşkanı ile tekrar çatışacaklarını, bunun da özellikle bu tür tartışmalı konularda karar veren Anayasa Mahkemesinin yokluğunda siyasi ve anayasal krizin şiddetini artırabileceğini ifade etti. 
Dahili Sistem, Dokunulmazlık ve Seçim Yasaları Komitesi, Parlamento’nun resmi internet sitesinde istişare başlatılmasına karar vererek, seçim dosyasıyla ilgilenen kuruluşların, seçim yasasının değiştirilmesine ilişkin kanunların hükümlerine ilişkin görüşlerini belirtmelerini istedi. komite tarafından önceki gün başlatılan istişarelerin 10 Mayıs’a kadar sürmesi bekleniyor.
Öte yandan Nahda Hareketi, 23 Nisan’da bir Fransız polis memurunun hayatını kaybettiği terör saldırısını kınadığını vurguladı. Ayrıca, bir grup Tunuslu insan hakları örgütü tarafından yapılan açıklamalara ilişkin şaşkınlığını dile getirerek, bu dosyada hareketin isminin yer almasının yalan söylemleri, nefreti, çatışmayı ve şiddeti teşvik ettiğini, hareketi itibarsızlaştırmak ve ulusal ve uluslararası alanda küçük düşürmeyi amaçladığını belirtti. 
Nahda açıklamasında, "yalan söylemler yayan ve gerçekleri tahrif eden, ulusal siyasi bir bileşenle ideolojik hesaplarını bir araya getirmek için yerel ve uluslararası trajedilere yatırım yapan tüm tarafları kınadığını ve Zeynelabidin bin Ali'nin ve medyasının bile bu tür suçlamalarda bulunmadığını" ifade etti.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe