Cezayir Sağlık Bakanı: Üçüncü bir dalgaya maruz kalmamız daha iyi

Cezayir Sağlık Bakanı: Üçüncü bir dalgaya maruz kalmamız daha iyi
TT

Cezayir Sağlık Bakanı: Üçüncü bir dalgaya maruz kalmamız daha iyi

Cezayir Sağlık Bakanı: Üçüncü bir dalgaya maruz kalmamız daha iyi

Cezayir Sağlık Bakanı Abdurrahman bin Buzeyd, vatandaşların başta sosyal mesafe ve maske kullanımı olmak üzere gerekli önlemleri almak zorunda kalmaları için salgının “üçüncü dalgasının meydana gelmesini tercih ettiğini” söyledi. Cezayir’deki vaka sayıları 100’ün altına düştükten sonra, bir haftadır 200 vakayı aşması ile vaka eğrisinde yükselme gözlemleniyor.
Sağlık Bakanı dün devlet hastanelerini ziyaret ederken gazetecilerin, Cezayir Koronavirüs Gözlem ve Takip Komitesi’nin yeni bir salgın dalgası bekleyip beklemediğine ilişkin bir soruya cevap olarak “Son derece mümkün ancak bunu temenni etmeyiz” dedi. Ardından hemen “Vatandaşların sağlık protokolüne uyması için üçüncü bir dalgaya maruz kalmanız daha iyi” ifadelerini ekledi. Bakanın cevabı, ona eşlik eden heyeti ve gazetecileri şaşkınlığa uğrattı. Buzeyd’in bu tutumu hükümetin, başta aşırı kalabalığın olduğu pazarlar olmak üzere Ramazan’ın başlangıcından bu yana kamusal alanlarda gözlemlenen “gevşeklik halinden” duyduğu rahatsızlığı yansıtıyor.
Sağlık personellerinin üçüncü bir dalga için tamamen hazırlıklı olduğunu ve tüm önlemleri aldığını belirten Sağlık Bakanı “Olmasını temenni etmiyoruz ancak bekliyoruz, ortaya çıkma olasılığı yüksek” dedi. Bakan “Vatandaşların koruyucu önlemlere yönelik rehaveti, son dönemdeki vaka oranlarının istikrarını açıklıyor” ifadelerini kullandı. Bakan çoğu ülkenin şu anda salgının üçüncü ülkesi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek “Üçüncü dalgasının gelmesi çok normal bir durum zira bu, virüsün doğal evrimi ile ilgili” dedi.
Bakan Buzeyd aşılamanın yavaş ilerlemesi ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Bu, Cezayir’in teslim aldığı dozların az olmasına bağlı. Bildiğiniz üzere tüm dünya aşı yetersizliği sorunu ile mücadele ediyor, bazı üretici ülkeler bile vatandaşlarına avantaj sağlayamıyor. Aşı elde etmek için çalışmalar başlattık, sözleşmeler imzalayıp aşı fiyatının bir kısmının ön ödemesini yaptık ancak teslim alamadık.” 
Buzeyd hangi aşı olduğunu belirterek, yakında büyük bir miktar aşı tesliminin gerçekleşeceğine yönelik iyimser göründü ve sözlerine şu ifadeleri ekledi:
“Mayıs ayında (Çin ve Rusya’dan son iki ayda gelen miktardan sonra) ek dozlar bekliyoruz. Ocak ayında yüksek bir miktarda aşı ulaşması gerekiyordu ancak anlaşma imzaladığımız ülke çok büyük baskılarla karşılaştı. Aynı durum Şubat ayında beklediğimiz miktar içinde söz konusu oldu ve hala bekliyoruz.”
Cezayir Cumhurbaşkanlığı Salı günü yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Tebbun’un Bilim Kurulu’ndan, geniş kapsamlı ölçekte farkındalık kampanyalarının arttırılmasının yanı sıra mutasyona uğramış virüslerin niteliklerine yönelik epidemiyolojik incelemenin derhal başlatılmasını istediğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığının yaptığı açıklamaya göre, Tebbun vakalar ve salgının gelişimine yönelik doğru kararlar alınması için, tüm vilayetlerden hastalığın kaynak noktaları olan mahallelerin ve köyler dikkate alınarak titiz bir şekilde hazırlanmış istatistiklerin sunulması gerektiğini vurguladı. Tebbun ayrıca gün geçtikçe ihtiyar seviyesinin yükselmesinin yanı sıra tüm kara, deniz ve hava sınırlarının kapalı kalmasına karar verdi.



Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.