İsveç istihbaratı, İran’ın nükleer silah teknolojisi elde etme girişimlerini ortaya çıkardıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2948111/i%CC%87sve%C3%A7-istihbarat%C4%B1-i%CC%87ran%E2%80%99%C4%B1n-n%C3%BCkleer-silah-teknolojisi-elde-etme-giri%C5%9Fimlerini
İsveç istihbaratı, İran’ın nükleer silah teknolojisi elde etme girişimlerini ortaya çıkardı
Bir hacker (Reuters-Arşiv)
Tel Aviv/Şarku’l Avsat
TT
TT
İsveç istihbaratı, İran’ın nükleer silah teknolojisi elde etme girişimlerini ortaya çıkardı
Bir hacker (Reuters-Arşiv)
İsveç Askeri İstihbarat ve Güvenlik Servisi, 2020 İstihbarat Raporu’nda İran’ın nükleer silah programı için İsveç teknolojisi elde etmek istediğini bildirdi.
Jerusalem Post’a göre, İsveç istihbaratının söz konusu raporunda, “İran, İsveç yüksek teknoloji endüstrisini ve nükleer silah programlarında kullanılabilen İsveç ürünlerini hedef alan endüstriyel casusluk yürütüyor. İran bu alana büyük kaynaklar yatırıyor ve kaynakların bir kısmı İsveç’te kullanılıyor” denildi.
Raporda, Çin ve Rusya’nın yanı sıra İran’ın, ülkenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit olduğuna vurgu yapılarak, bu rejimlerin ülkelerinin ekonomik ve siyasi durumunu, ayrıca büyük askeri kuvvetini güçlendirmeyi hedeflediği ifade edildi.
88 sayfalık raporun ‘İran’ başlıklı bölümünde, İran rejiminin İsveç’teki muhalifleri takip etmek için istihbarat servislerini kullandığı bilgisi verildi.
Rapora göre, İran rejimi İsveç üniversiteleri ve kolejlerinden de bilgi toplamak istediği gibi, İsveç’in araştırma topluluğundan personel edinme çabaları da var.
Jerusalem Post, Alman ve İsveç istihbaratının, İran rejiminin hala bir nükleer silah programı arayışında olduğu sonucuna vardığına işaret ederek, nükleer anlaşmanın İran’ın atom silahlarına sahip ülkeler kulübüne katılma çabalarına yalnızca geçici bir kısıtlama getirdiğine vurgu yaptı.
Alman istihbaratı, geçtiğimiz hafta İran rejiminin 2020 yılında kitle imha silahları arayışını durdurmadığını bildirmişti.
DMUK tarafından düzenlenen bir operasyonda DEAŞ lideri hedef alındıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5177380-dmuk-taraf%C4%B1ndan-d%C3%BCzenlenen-bir-operasyonda-dea%C5%9F-lideri-hedef-al%C4%B1nd%C4%B1
DMUK tarafından düzenlenen bir operasyonda DEAŞ lideri hedef alındı
DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi, 27 Ekim 2019 tarihinde Suriye'nin İdlib vilayetinde Amerikalılar tarafından öldürüldü. (AFP)
Bir güvenlik kaynağı, DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) güçlerinin İdlib'in kuzeyindeki Atma kasabasında bir evi hedef alan hava saldırısı düzenlediğini ve saldırıda evin kiracısı olan DEAŞ liderlerinden birinin öldürüldüğünü açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın Suriye el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre kaynak, bugün hedef alınan evin Atma kasabasından Ahmed Mustafa eş-Şeyh'e ait olduğunu açıkladı. Operasyonun hedefinin, Irak'lı Salah Numan adlı bir kişi olduğu ve bu kişinin DEAŞ örgütünün liderlerinden biri olduğu ve Suriye topraklarında örgüte bağlı bir dizi hücrenin koordinasyon ve organizasyonundan sorumlu olduğu belirtildi.
Güvenlik kaynağı, Ali olarak bilinen Iraklı gencin, DMUK güçleri eve baskın düzenlediğinde balkondan arka bahçeye atlayarak kaçmaya çalıştığını, ancak güçlerin evi kuşatıp ona ateş açması sonucu anında öldürüldüğünü ifade etti.
Halep'te DEAŞ örgütünün bir hücresine yönelik güvenlik operasyonundan (Arşiv – Facebook)
Kaynak, güvenlik güçlerinin evi tamamen aradığını, Ali adlı kişinin eşini sorguladığını ve tüm cep telefonları ile elektronik cihazlara el koyduğunu belirtti. Kaynak ayrıca, ‘Güvenlik güçlerinin ev sahibi Ahmed Mustafa eş-Şeyh ile oğulları Muhanned eş-Şeyh ve Muhammed eş-Şeyh'i sorguladığını’ kaydetti.
Güvenlik kaynağı, Iraklı gencin ed-Dana kentinde genel güvenlik güçleri tarafından takip edildikten sonra Atma beldesindeki bir eve sığındığını ve burada eşi, küçük çocuğu ve annesiyle birlikte saklandığını belirterek, herhangi bir yaralı veya esir olmadığını doğruladı.
Kaynak, açıklamalarını şöyle bitirdi: “Operasyonun ardından tüm katılımcı güçler geri çekildi. Iraklı genç Salah’ın cesedi bahçede bulundu ve daha sonra Bab el-Heva Hastanesi’ne nakledildi.”
Türk istihbaratı tarafından Halep'te yakalanan DEAŞ üyesi Abdullah el-Cundi'nin fotoğrafı (Arşiv)
Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar, Suriye ve Irak güçlerinin de katıldığı bir güvenlik operasyonu düzenlendiğini bildirdi. Operasyon, bugün şafak vakti, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında, Türkiye sınırındaki Atma kasabasında gerçekleşti. Operasyon sırasında patlama sesleri duyuldu ve hoparlörlerden halka evlerinde kalmaları çağrısı yapıldı. Aranan kişilerin evlerine baskın yapılmadan önce teslim olmaları istendi.
Ayrıca, operasyonun gerçekleştirildiği Atma kasabası üzerinde beş DMUK helikopteri görüldü. Operasyon, Suriye genel güvenlik güçlerinin de katıldığı kara kuvvetleri tarafından desteklendi ve bölge kuşatıldı.
DMUK güçleri ile Suriye güçleri arasında gerçekleştirilen bu ortak operasyon, 25 Temmuz'da Halep'in doğu kırsalındaki El Bab kentinde gerçekleştirilen ve örgütün önde gelen liderlerinden Ziya Zubay Musleh el-Hardani ile oğulları Abdullah ve Abdurrahman'ın öldürüldüğü operasyonun ardından ikinci operasyon oldu.
Irak'ın açıklaması
Buna karşılık Irak güvenlik kaynakları, terörle mücadele biriminin verdiği bilgiler sayesinde DEAŞ liderlerinden Ebu Hafs el-Haşimi el-Kürşî’nin öldürüldüğünü açıkladı.
Kaynaklara göre, “Terörle mücadele birimi, örgütün liderinin bulunduğu yer hakkında temel ve önemli bilgileri sağladı. Bunun üzerine DMUK, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalındaki Atma'da bir operasyon düzenledi.”
Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a verdikleri bilgide, operasyonun bu sabah erken saatlerde başladığını ve mahallelerin kuşatılması ve büyük çatışmalar olmadan sınırlı ateş açılmasıyla gerçekleştiğini belirtti. Bu arada, güvenlik güçleri, öldürülen DEAŞ liderinin eşleri olduğuna inanılan bir dizi Fransız kadını gözaltına aldı.
Kaynaklar, ‘terörle mücadele biriminin DEAŞ hakkında lojistik ve operasyonel düzeyde önemli bir bilgi tabanına sahip olduğunu, bunun da örgüte sızma veya doğrudan çatışma operasyonlarını kolaylaştırdığını’ belirtti.
Iraklı güvenlik uzmanı Muhlad Hazım, “DMUK operasyonu onu tutuklamayı amaçlıyordu, ancak sonuçta onun öldürülmesi ve eşlerinin, yani Fransız vatandaşı kadınların gözaltına alınmasıyla sonuçlandı” dedi. Hazım, el-Kürşî’nin örgütün liderliğini üstlenmesinin eskisi gibi olmadığını, bazı örgüt liderleriyle sembolik bir anlaşma sonrasında seçildiğini belirtti.
DMUK veya Irak güvenlik güçleri, operasyonla ilgili veya operasyonun el-Kürşî’nin veya Iraklı Salah Numan’ın öldürülmesiyle sonuçlanıp sonuçlanmadığına dair herhangi bir resmi açıklama yapmadı.