عربي English Türkçe اردو فارسى
Logo
Son Haberler
DÜNYA

Hindistan'da Kovid-19 trajedisi: "Oksijen tüpünü alırsanız annem ölür" dedi ama dinletemedi

Hindistan'da Kovid-19 trajedisi: "Oksijen tüpünü alırsanız annem ölür" dedi ama dinletemedi
    Yeni Delhi/Şarku’l Avsat
TT
TT

Hindistan'da Kovid-19 trajedisi: "Oksijen tüpünü alırsanız annem ölür" dedi ama dinletemedi

Hindistan'da Kovid-19 trajedisi: "Oksijen tüpünü alırsanız annem ölür" dedi ama dinletemedi

Kovid-19 vaka ve ölüm sayılarının son dönemde rekor üstüne rekor kırdığı Hindistan'da, bir hastanede yaşanan trajedi ülkedeki oksijen tüpü eksikliğinin geldiği boyutu bir kez daha ortaya koydu.
Uttar Pradeş eyaletindeki Agra kentinde özel bir hastanede, Kovid-19 hastası annesinin oksijen tüpünün alınmaması için yerlere kapanarak yetkililere yalvaran bir adamın görüntüsü sosyal medyada hızla yayıldı.
Görüntülerde, genç adamın "Oksijen tüpünü alırsanız annem ölecek" dediği duyuluyor.
The Times of India gazetesinin haberine göre Anmol Goyal isimli 22 yaşındaki genç ve 17 yaşındaki kardeşi, hastanede oksijen tüpü bitince kendi çabalarıyla anneleri için oksijen tüpü getirdi. Ancak salı gecesi polis, "çok önemli biri" için tüpe el koydu. Goyal'ın annesi, iki saat sonra hayatını kaybetti.
Agra emniyeti iddiayı reddederek oksijen tüpünün boş olduğunu ve doldurulmak üzere alındığını savundu. 
Dünyada pandemi gündeminin merkezine yerleşen Hindistan'da resmi verilere göre dün 3 bin 498 kişi hayatını kaybetti, ancak gerçekte bu sayının çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Oksijen tüpü, yatak ve ilaç sıkıntısının trajediye dönüştüğü ülkede günlük vaka sayısının 3 milyonu bulabileceği belirtiliyor.

 

Daha fazlasını oku

 
 
DÜNYA

Çin, yabancı istihbarat servislerini nadir toprak elementlerini ‘çalmakla’ suçluyor

Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
TT
TT

Çin, yabancı istihbarat servislerini nadir toprak elementlerini ‘çalmakla’ suçluyor

Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)

Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, yabancı istihbarat servislerinin nadir toprak elementlerini ‘çalmaya’ çalıştığını bildirdi ve hayati önem taşıyan element sektörünü hedef alan sızma ve casusluk faaliyetlerini çökertme sözü verdi.

Reuters'in haberine göre Bakanlık, WeChat hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, yabancı istihbarat servisleri ve ajanlarının Çin'den nadir toprak elementleriyle ilgili materyalleri çalmak için ‘yerli kanun kaçakları’ ile iş birliği yaptıklarını ve Çin'in ulusal güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturduklarını bildirdi.

Bakanlık, ismi açıklanmayan bir ülkenin, sevkiyat verilerini tahrif ederek ve ürünleri nihai varış noktalarına gitmeden önce üçüncü ülkelere gönderecek şekilde yeniden sevk ederek ihracat kısıtlamalarını aşma girişimlerini tespit ettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, pillerde, çiplerde ve daha birçok alanda kullanılan bir element olan antimon, Çin'in ABD'ye ihracatı yasaklamasının ardından Tayland ve Meksika üzerinden ABD'ye gönderilmiş gibi görünüyor.

Çin, ABD'nin gümrük tarifelerine yanıt olarak nisan ayı başında ihracat kısıtlamaları listesine bir dizi nadir toprak elementini ekledi.

Bu karar elektrikli otomobiller, robotik ve savunma sanayii için önemli küresel tedarik zincirlerini sekteye uğratarak, Çin dışındaki bazı otomobil üreticilerini üretimi kısmen askıya almaya zorladı.

Ancak Çin'in nadir toprak elementleri ihracatı haziran ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 32 arttı. Bu da Washington ve Pekin arasında element akışını desteklemek için daha sonra varılan anlaşmaların meyvelerini vermeye başladığının bir göstergesi.