Fas’ta yapılacak Stratejik Diyaloglar oturumunda terörizm ve Afrika'daki güç mücadelesi ele alınacak

Stratejik Diyaloglar’ın onuncu oturumunun afişi
Stratejik Diyaloglar’ın onuncu oturumunun afişi
TT

Fas’ta yapılacak Stratejik Diyaloglar oturumunda terörizm ve Afrika'daki güç mücadelesi ele alınacak

Stratejik Diyaloglar’ın onuncu oturumunun afişi
Stratejik Diyaloglar’ın onuncu oturumunun afişi

Fas'ta Afrika’nın kuzeyinden ve güneyinden çeşitli uzmanların, askerlerin, diplomatların ve siyasi yetkililerin katılımıyla yapılacak olan ‘Stratejik Diyaloglar’ etkinliğinin onuncu oturumunda, ‘Afrika’daki güç yarışı’ ve ‘Afrika’da terörizmle mücadele’ başlıkları ele alınacak.
Her yıl Fas merkezli Yeni Güney için Politikalar Merkezi  (PCNS) ve Fransa Merkezli Paris İşletme Okulu (HEC) Jeopolitik Sorunlar Merkezi tarafından düzenlenen Stratejik Diyaloglar’ın onuncu oturumu önümüzdeki Salı günü gerçekleşecek. Oturum bu yıl, Afrika kıtasındaki büyük güçler arasında yaşanan güç rekabeti, kıtanın istikrarını etkileyen bölgesel bölünmeler ve kıtada terörle mücadelede karşılaşılan güçlüklerin olduğu bir dönemde yapılacak. Diyaloglar sırasında ayrıca, çeşitli paydaşlar tarafından benimsenen girişimlerle başarılabilecek olan uluslararası ekonominin güvenliğini sağlama ve terörle mücadele gibi güvenlik meselelerine yönelik çabalar ele alınacak.
Etkinliğin organizatörleri, savaşlar, krizler ve anlaşmazlıklarla ilgili uluslararası düzeyde yapılan çok sayıda çalışma olduğunu, güç rekabetinin ise dünya siyasetinin en önemli unsurlarından biri haline geldiğini, ancak şiddet içeren olaylardan duyulan endişenin, uzun süre gergin olan ilişkilerin bir sonucu olarak ortaya çıktığını söylediler. Sadece devletler arası çatışmalara odaklanmak yerine, onlara yol açan nedenleri incelemek ve güç rekabetlerini süregelen zincirleme süreçler temelinde ele almanın faydalı olacağını düşünen organizatörler, büyük güçler arasındaki rekabet ve önceden var olan bölgesel bölünmelerin kıtanın istikrarı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabileceğinin altını çizdiler.
Tüm bu sorunlara bir de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu mevcut siyasi ve ekonomik durumla birlikte kısa vadede güç yarışında bir yavaşlama olması bekleniyor. Fakat etkinliği düzenleyen organizatörlere göre söz konusu güçler arasındaki çatışmalara dayanan söylem ve salgının şiddetlendirdiği milliyetçi eğilimler nedeniyle ABD, Çin ve Rusya arasında uzun vadede bu yarış daha da yoğunlaşabilir.
Batı Afrika'da devam eden terör tehdidi, Afrika kıtası için ciddi güvenlik sorunları yaratıyor. Boko Haram’a atfedilen eylemler Nijerya'nın sınırlarını aşarak Kamerun, Nijer ve Çad başta olmak üzere komşu ülkelere uzandı ve Sahel bölgesindeki radikal hareketlerin kaderini etkiledi. Bu dinamik, bazı gruplara yeni kan pompalarken, bazılarında ise gerilimlerin ve bölünmelerin fitilini ateşledi. Organizatörlere göre terör tehdidiyle mücadeleye yönelik çabaların önünde, ilgili ülkelerin sorunun karmaşıklığını anlamak ve sorunla mücadeleye yardımcı olacak uygun araçlara sahip olmak konusunda karşılaştıkları çeşitli zorluklardan kaynaklı bir takım güçlükler bulunuyor. Organizatörler ayrıca terörizmin sadece bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda dünyada barış ve güvenliğe yönelik açık ve mevcut bir tehdit olduğunun altını çizdiler.
‘Afrika'da Güç Rekabeti’ başlıklı oturum, HEC Jeopolitik Sorunlar Merkezi Direktörü Pascal Chaigneau tarafından yapılacak olan ‘Afrika'daki büyük güçlerin çıkarları ve öncelikleri’ konuşmayla başlayacak. PCNS’de araştırmacı olan Khalid Chegraoui, oturumda Ortadoğu'nun etkisi konusunu, HEC Jeopolitik Sorunlar Merkezi araştırmacısı Eugene Burke ise Rusya'nın Afrika'daki rolü konusunu ele alacak. Afrika'da Güç Rekabeti başlıklı ilk oturum, HEC Jeopolitik Sorunlar Merkezi'nden Rodolphe Mooney'in ‘(Hindistan Başbakanı) Narendra Modi'nin Afrika siyaseti’ ile ilgili sunumuyla sona erecek.
Afrika'da Güç Rekabeti konulu ikinci oturumda, PCNS’den araştırmacı Mohammed Loulichki, ‘Hindistan'ın yumuşak gücü ve Afrika'yı kazanma çabaları’ başlıklı konuşmasında yükselen ve geleneksel güçler arasındaki güç ilişkilerini ele alacak.  HEC Avrasya Enstitüsü Onursal Başkanı Jack Cravero, ‘Çin Stratejisinin Afrika'daki Yeni Yüzü’ konulu bir sunum yapacak. PCNS araştırmacısı Larabi Jaïdi ise Türkiye’nin Afrika’daki rolüne değinecek. HEC Jeopolitik Sorunlar Merkezi'nde araştırmacı olan Jeremy Ghez de ‘ABD Başkanı Joe Biden'ın Afrika vizyonu ve ekibi’ konusunu ele alacak.
‘Afrika’da Terörle Mücadele’ başlığı altında ise, terör tehdidinin Sahel bölgesinde yayıldığı ve teröre karşı atılacak uygun adımların yetersiz olduğu vurgulanıyor. Uzman bu başlık altında yapılacak oturumda birçok soruyu ele alacaklar. İlk oturumda HEC Jeopolitik Sorunlar Merkezi Direktörü Pascal Chaigneau mevcut durumlara ve hareket biçimlerine’ değinecek. Ardından Fransız General Olivier Tramond, Fransa’nın Afrika’daki askeri operasyonlarının sonuçları üzerine bir değerlendirmede bulunacak. PCNS’de araştırmacı olan Abdelhak Bassou ise ‘Hint Okyanusu'nun Afrika Cephesi: Terörizmle Hedeflenen Geleceğe Yönelik Stratejik Bir Alan’ başlıklı bir sunum yapacak. Seçkin uzmanların katılımıyla gerçekleşecek olan ikinci oturumda, Afrika Güvenlik Sektörü Ağı (ASSN) Başkanı Niagale Bagayoko, Sahel bölgesindeki stratejik ortamın karmaşıklığından bahsedecek. Son olarak eski Fransız Donanması Komutanı Admiral Alain Oudot de Dainville, ‘Gine Körfezi'nde Korsanlık ve Terörün Finansmanı ile İlişkileri’ konulu bir konferans verecek.



Ülkesine karşı çıktı, İsrail'in yanında yer aldı... Potansiyel “Uluslararası Adalet” yargıcı hakkında ne biliyoruz?

Uluslararası Adalet Divanı Hâkimi Julia Sebutinde (Uluslararası Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Adalet Divanı Hâkimi Julia Sebutinde (Uluslararası Mahkeme web sitesi)
TT

Ülkesine karşı çıktı, İsrail'in yanında yer aldı... Potansiyel “Uluslararası Adalet” yargıcı hakkında ne biliyoruz?

Uluslararası Adalet Divanı Hâkimi Julia Sebutinde (Uluslararası Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Adalet Divanı Hâkimi Julia Sebutinde (Uluslararası Mahkeme web sitesi)

Lübnanlı yargıç Nevvaf Selam'ın geçtiğimiz günlerde Uluslararası Adalet Divanı (UAD) başkanlığından istifa etmesinin ardından, daha önce İsrail'in yanında yer alarak Gazze'deki “soykırım” suçlamalarını reddeden Ugandalı yargıç Julia Sebutinde adı mahkemenin başkanlığı için gündeme geldi.

Nevvaf Selam'ın Uluslararası Adalet Divanı başkanı olarak görev süresinin Şubat 2027'de sona ermesi beklenirken, Lübnan Başbakanlığı görevini üstlenmek üzere istifa etmesi sonrası Julia Sebutinde adı gündeme geldi.

Peki, Sebutinde kimdir ve onun hakkında ne biliyoruz?

Sebutinde, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na yargıç olarak seçilen ilk Afrikalı kadındır.

1954 doğumlu ve ilk kez 2012'de Adalet Divanı üyeliğine seçildi, ardından 2021 yılında yeniden seçildi. Çeşitli adli ve hukuki görevlerde bulundu. Uganda'daki Makerere Üniversitesi'nden mezun oldu. Kampala'daki Hukuk Geliştirme Merkezi'nden diploma ve Edinburgh Üniversitesi'nden Hukuk alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Savaş suçlarıyla ilgili davalarda geniş bir deneyimi vardır.

Julia Sebutinde, Uganda'da 1978'den 1990'a kadar Adalet Bakanlığı'nda çalıştı. Edinburgh Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Hukuk alanında yüksek lisans eğitimi aldı ve 1991'de mezun oldu.

2009 yılında Edinburgh Üniversitesi'nden hukuk alanında fahri doktora unvanını aldı.

Julia Sebutinde, John Bagunywa Sebutinde ile evli ve iki kız çocuğu vardır.

Ülkesine karşı kararı destekledi

Julia Sebutinde, 2022 yılında Uluslararası Adalet Divanı'nın ülkesi aleyhine verdiği, Uganda'nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne 1998 ile 2003 yılları arasında iki ülke arasında yaşanan ihtilaf nedeniyle 325 milyon dolar tazminat ödemesi gerektiği yönündeki kararını onadı.  

Filistinlilere yönelik soykırımın önlenmesi kararına karşı çıktı.

Sebutinde, İsrail temsilcisi ile birlikte, Güney Afrika'nın İsrail'i “soykırım” yapmakla suçlayarak açtığı davada, mahkemenin Filistinlilere yönelik soykırımı önleme ve sivillere daha fazla yardım etme kararına karşı çıkan Uluslararası Adalet Divanı'nın 17 hâkimi arasında yer aldı.

O dönemde, mahkemenin yargı yetkisinin Soykırım Sözleşmesi ile sınırlı olduğunu ve uluslararası insancıl hukukun ihlal edildiği iddialarını kapsamadığını söyleyerek, kararını gerekçelendirdi. Bunun ardından Uganda'nın Birleşmiş Milletler temsilcisi Adonia Ayebare hemen açıklama yaptı. Vatandaşı Yargıç Julia Sebutinde'nin Uluslararası Adalet Divanı'ndaki kararının, ülkesinin Filistin'deki duruma ilişkin tutumunu temsil etmediğini belirterek, Uganda'nın Filistin halkının içinde bulunduğu acı durumun son bulması için verdiği destek, Birleşmiş Milletler'de kullandığı oylarla ortaya konmuştur" ifadelerini kullandı.

“Hassas zamanlama”

Şarku’l Avsat’ın Israel Today'den aktardığına göre, Yargıç Sebutinde'nin UAD başkanlığına gelişinin zamanlaması, özellikle Güney Afrika'nın temmuz ayında açtığı davada İsrail'in savunmasını sunacak olması nedeniyle “hassas”. UAD kurallarına göre, her üç yılda bir Komisyon üyelerinin oylarıyla seçilen Başkan, kurumun idari işlerini denetler ve komitelerine başkanlık eder. Yargıçlar bir davada eşit olarak bölündüğünde, başkan oy kullanma hakkına sahiptir.