Messi'nin kramponları açık artırmada 173 bin dolara satıldı

Messi’nin Barcelona için 644’üncü golünü attığı maçta giydiği ayakkabı (CNN)
Messi’nin Barcelona için 644’üncü golünü attığı maçta giydiği ayakkabı (CNN)
TT

Messi'nin kramponları açık artırmada 173 bin dolara satıldı

Messi’nin Barcelona için 644’üncü golünü attığı maçta giydiği ayakkabı (CNN)
Messi’nin Barcelona için 644’üncü golünü attığı maçta giydiği ayakkabı (CNN)

Christie's Müzayede Evi tarafından yapılan açıklamada, futbol yıldızı Lionel Messi'ye ait kramponların 173 bin dolara satıldığı belirtildi. Elde edilen gelir hayır amacıyla bir hastaneye aktarıldı.
CNN'de yer alan habere göre Christie's Müzayede Evi, Barcelona’daki Vall d’Hebron Universitesi Hastanesi’ndeki sanat ve sağlık programına destek olmak amacıyla kramponların bir müzayedede satışa sunulduğunu bildirdi.
Messi’nin kramponları henüz eskimiş değil. Messi bu kramponlarla 22 Aralık 2020'de Barcelona için 644’üncü golünü attığında Pele’yi geride bırakarak aynı kulüple en fazla gol atan futbolcu unvanının tek sahibi oldu.
Tüm zamanların en büyük futbolcularından biri olarak kabul edilen Pele, 1956 ile 1974 yılları arasında Brezilya kulübü Santos takımı için 643 gol atmıştı.
Messi etkileyici rekorunu 17 sezonda kırmayı başardı. 
Alman futbolcu Gerd Müller ise, 1964-1979 yıllarında Bayern Münih formasıyla 565 gol atarak Pele'nin tek takımda gol atma başarısına ulaşmaya yaklaştı.  
Fernando Peyroteo, 1937-1949 yılları arasında Sporting Lisbon için 544 gol atarak Müller’den sonra en iyi futbolcular arasında yer aldı. Peyroteo’yu Slavia Prag takımında 534 golle Josef Bican takip etti.



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature