Rusya'dan Suriye’deki seçimlere destek

Suriye Anayasa Mahkemesi geçen perşembe günü adayların isimlerinin bulunduğu sandığı teslim aldı. (Reuters)
Suriye Anayasa Mahkemesi geçen perşembe günü adayların isimlerinin bulunduğu sandığı teslim aldı. (Reuters)
TT

Rusya'dan Suriye’deki seçimlere destek

Suriye Anayasa Mahkemesi geçen perşembe günü adayların isimlerinin bulunduğu sandığı teslim aldı. (Reuters)
Suriye Anayasa Mahkemesi geçen perşembe günü adayların isimlerinin bulunduğu sandığı teslim aldı. (Reuters)

Şam, Devlet Başkanı Beşşar Esed de dahil sayıları 51’e ulaşan adayların seçimler için uygunluğunu incelerken Moskova da bu ayın 26’sında yapılması planlanan Suriye devlet başkanlığı seçimlerinin meşru olduğu açıklamasında bulundu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı 30 Nisan’da yaptığı açıklamada, Moskova’nın 26 Mayıs’ta yapılması planlanan Suriye devlet başkanlığı seçimlerinin hazırlıklarını yakından takip ettiğini bildirdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Suriye’de seçimlerin düzenlenmesinin ülkenin iç meselesi olması ve 2012 yılında kabul edilen anayasasının gereklerine ve yerel kanunlara tam olarak uyması üzerinden hareket ediyoruz. Bu tedbirler, 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı ve Suriye’nin egemenliğine saygıya dayanan diğer uluslararası kararlarla hiçbir şekilde çelişmemektedir. Bu bağlamda Şam üzerindeki açık siyasi baskı kampanyası ve içişlerine yeni müdahale girişimleri ile ilgili olarak, bir dizi ülkenin ‘yaklaşan seçimlerin yasalara aykırı olduğunu’ iddia ettiği son açıklamalarını değerlendiriyoruz. Hiç kimsenin Suriyelilere ülkelerinin devlet başkanını seçmek için vakit ve koşul dikte etme hakkı yok.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı ayrıca Suriye topraklarının bazı bölgelerinde devam eden yasa dışı yabancı işgaline rağmen, seçim sürecinin ulusal ve uluslararası kriterlere uygun olarak gerçekleşmesi yönündeki ümidini dile getirdi. Moskova’nın Suriye’nin taleplerine yanıt vererek  gelecek seçimlere Rus gözlemci göndermeye hazır olduğunu vurguladı.

Batı’dan tepki
Başta ABD, Fransa ve İngiltere olmak üzere BMGK’ya üye Batı ülkeleri, Suriye devlet başkanlığı seçim sonuçlarını kabul etmeyeceklerini duyurdular.  
Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi Nicolas de Riviere“Fransa, rejimin mayıs ayı sonunda yapmayı planladığı seçimleri geçerli olarak kabul etmeyecektir” dedi. Yetkili, yurt dışındaki Suriyelilerin seçimlere dahil edilmemesi durumunda, 2015 yılında oy birliği ile kabul edilen BM’nin 2254 sayılı kararında belirtildiği gibi ‘seçimlerin uluslararası gözetim olmaksızın, yalnızca rejimin gözetiminde yapılmış olacağını’ aktardı.
ABD’nin BM Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield de benzer bir açıklamada bulundu. “Yeni anayasanın hazırlanması ve yürürlüğe konulmasındaki başarısızlık, sözde 26 Mayıs seçimlerinin yanlış olacağının kanıtıdır” ifadesini kullandı.  
Açıklamasının devamında Suriyeli mültecilerin, ülke içinde yerinden edilmişlerin ve diasporanın bütün seçimlere katılımı konusunda adımlar atılması gerektiğine dikkat çekerkenABD’li yetkili “Bu yapılmadığı sürece kandırılmayacağız” ifadesini kullandı.
Diğer yandan Suriye Enformasyon Bakanı, ülkesinin yapılacak devlet başkanlığı seçimleri için nihai aday listesine 12 gün içinde karar vereceğini bildirdi.  
Bakan İmad Sarah, gazetecilere yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin 26 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimler için Devlet Başkanı Beşşar Esed de dahil olmak üzere 51 adayın uygunluğunu inceleyeceğini söyledi. Esad’in dördüncü dönem zaferine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bakan ise, seçimlerin şu an yapılmasının nedenine yönelik bazı eleştirilere işaretle “Seçimleri zamanında yapmamak yasa dışıdır” dedi.
2000 yılından bu yana Suriye’yi yöneten Beşşar Esed, 1970 yılındaki darbeyle iktidarı ele geçiren babasının yerine geçmişti. Suriye, 2011’den bu yana bir iç savaşa tanık oluyor. Esed hükümeti, kendisini devirmek isteyen muhalifler tarafından kontrol edilen bölgelerin çoğunu yeniden ele geçirdi.
Üst düzey BM yetkilileri Suriye’deki seçimlerin, ‘çatışmayı sona erdirmek, yeni bir anayasa hazırlamak ve BM gözetiminde en yüksek şeffaflık ve hesap verebilirlik standartlarına uygun seçimler düzenlemek’ için siyasi bir süreç çağrısı yapan BMGK kararlarını karşılamadığını söylüyor.
Suriye Parlamentosu seçimlere katılmak isteyenlere adaylık başvurusu yapmak için verilen on günlük süreyi geçen çarşamba günü sonlandırdı. Her adayın en az 35 parlamento üyesinin desteğine ihtiyacı var. Ayrıca adaylarda son 10 yıldır Suriye’de ikamet etmiş olma şartı aranıyor. Bu da ülke dışında sürgünde bulunanların seçimlere katılamayacağı anlamına geliyor.
Yüksek Anayasa Mahkemesi Başkanı Cihad el-Laham, resmi medya organları aracılığıyla yaptığı açıklamada “Mahkeme, adaylık başvuruları için dosyaları inceleyecek. Anayasal ve yasal gereklilikleri yerine getirdiğine karar verdiği adayların isimleri hakkında karar verecek” dedi.
Suriye’de 2011 yılında başlayan hükümet karşıtı protestolara karşı yürütülen güvenlik operasyonlarıyla başlayan çok taraflı savaş, küresel ülkeye çekti. Savaşta yüz binlerce kişi öldü, milyonlarcası da yerinden edildi.
Esed, Rusya ve İran’ın son yıllarda verdiği destekle ülkenin çoğu üzerinde kontrolü yeniden sağladı.

 


Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times