Irak: Güvenlik güçlerini hedef alan terör saldırılarında 18 kişi öldü

Felluce'deki Iraklı askerler (Arşiv - Reuters)
Felluce'deki Iraklı askerler (Arşiv - Reuters)
TT

Irak: Güvenlik güçlerini hedef alan terör saldırılarında 18 kişi öldü

Felluce'deki Iraklı askerler (Arşiv - Reuters)
Felluce'deki Iraklı askerler (Arşiv - Reuters)

Iraklı güvenlik yetkilileri, Cuma gününden Cumartesi gününe kadar ülkenin farklı bölgelerinde teröristler tarafından düzenlenen bir dizi saldırıda çoğu güvenlik personeli olmak üzere 18 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
AFP’ye konuşan bir istihbarat subayı, "Bağdat'ın kuzeyindeki Tarmiyah'da bulunan ordu güçleri, bombalı saldırıya uğradı. Bu saldırıyı keskin nişancıların saldırısı takip etti. Söz konusu saldırıların ardından, bir aşiret üyesi ve bir sivilin yanı sıra, ordu istihbaratında binbaşı rütbesinde bir subay ve başka bir subay da dahil olmak üzere yedi savaşçı öldürüldü” dedi.
Kaynağa göre, bir birlikten desteğe gelen dört asker keskin nişancı ateşiyle yaralandı.
Öte yandan Kerkük'te teröristler bir Peşmergeye saldırdı. Bir güvenlik kaynağı, DEAŞ unsurlarının Peşmergeye ait bir noktaya hafif silahlarla saldırdığını ve bu saldırının yüzbaşı rütbeli bir bölük komutanı da dahil olmak üzere altı kişinin ölümüne, iki kişinin de yaralanmasına neden olduğunu söyledi.
Bağdat'ın kuzeydoğusundaki Diyala'da ise kentin güneyindeki Beni Cemil bölgesinde bulunan devriyeleri hedef alan bir patlamada bir asker öldü, iki asker de yaralandı.
Ülkenin batısındaki Anbar'da, Irak-Suriye sınırına yakın Akaşat bölgesinde Irak ordusu devriyesine yönelik düzenlenen saldırıda bir subay ve bir asker öldürüldü.
Kentin kuzeyindeki Naft Hanna bölgesi yakınlarında bir Haşdi Şabi bölüğüne yönelik düzenlenen saldırıda iki Haşdi Şabi unsuru yaralandı.
Bu saldırıların sorumluluğunu üstlenen olmadı.
Cumhurbaşkanı Berham Salih Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Bağdat, Kerkük ve Diyala'da ordunun, Peşmergelerin ve Haşdi Şabi’nin kanı terörist girişimlerini püskürtmek uğruna döküldü. Devleti ve güvenlik güçlerini desteklemek için safları birleştirmek, DEAŞ tehdidini küçümsememek ve bölgedeki kalıntılarını sona erdirmek için uluslararası desteği güçlendirmek bizim görevimizdir" dedi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.