Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın seçimleri erteleme kararına karşı çıkan Filistinliler, başta Batı Şeria ve Gazze olmak üzere ülkenin birçok yerinde protestolar düzenlediler. Birçok Filistinli grup tarafından karara karşı açıklamalar yapılırken Avrupa Birliği, Doğu Kudüs de dahil Filistin topraklarında seçimlerin yapılmasının kolaylaştırılması için İsrail'e dün doğrudan bir çağrıda bulundu. Ancak dün Filistin Merkez Seçim Komisyonu, seçim sürecinin durdurulduğunu duyurdu.
Seçim Komisyonu, 22 Mayıs'ta yapılması planlanan milletvekili seçimlerine katılacak adayların seçim kampanyalarının başlayacağı ilk gün yaptığı açıklamada nihai listenin cuma sabahı yayınlanmasının kararlaştırıldığını ancak devlet başkanının kararının ardından süreci durdurduklarını bildirdi. Filistin seçimlerinin bir an önce yapılmasının umut edildiğini kaydetti.
Filistin’deki seçimlerin İsrail'in Kudüs'te oylamayı engellediği gerekçesiyle ertelendiğini belirten Başkan Abbas’a tepki gösteren muhalifler, Abbas’ı Kudüs meselesinde işgale boyun eğmekle suçladılar. Avrupa Birliği ise Abbas’ın açıklamalarını kısmen anlayışla karşıladı. Erteleme kararının hayal kırıklığına neden olduğunu ancak İsrail’in anlaşmalara saygı göstererek Kudüs’te seçimlere izin vermesi gerektiğini bildirdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Birliği'nin internet sitesinde yayınlanan açıklamasında Filistin seçimlerini erteleme kararından duyduğu üzüntüyü dile getirerek ilgili tarafları geciktirmeden seçimler için yeni bir tarih belirlemeye çağırdı. Avrupa Birliği’nin tüm Filistinliler için güvenilir, kapsayıcı ve şeffaf bir şekilde yapılacak seçimlere verdiği kalıcı desteği vurgulayan Borrell “Doğu Kudüs de dahil tüm Filistin topraklarında bu seçimlerin yapılmasını kolaylaştırmak için İsrail'e çağrımızı yeniliyoruz” ifadesini kullandı.
Avrupalı yetkili konuya dair açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Avrupa Birliği, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygıya dayalı güçlü, kapsayıcı ve hesap verebilir Filistin demokratik kurumlarının Filistin halkı ve demokratik meşruiyet için gerekli olduğuna ve iki devletli çözüme ulaşılmasının önemine kesinlikle inanıyor. Filistin’deki tüm siyasi partileri, gruplar arasında başarılı müzakereler inşa etmeyle ilgili son aylardaki çabalarını sürdürmeye ve böylece gecikmeden seçimler için yeni bir tarih belirlemek için çalışmaya teşvik ediyoruz.”
Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Filistin seçimlerinin ertelenmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. İsrail’i bu durumun sorumlusu olmakla suçladı. Açıklamada Filistin yönetimini bu yönde karar almaya sevkeden temel sebebin İsrail'in özellikle Doğu Kudüs'te seçimlerin gerçekleştirilmesi konusunda Filistin yönetimi tarafından yapılan başvuruyu yanıtsız bırakması ve seçim kampanyası yürütülmesine izin vermemesi olduğunu vurgulandı. Dışişleri Bakanlığı, seçimleri erteleme kararının Filistinliler arası uzlaşı sürecini olumsuz yönde etkilememesi temennisinde bulundu.
Filistinliler ise Abbas'ın seçimleri erteleme kararı konusunda ikiye bölündü. Muhalifler, teravih namazının ardından Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da onlarca Filistin kasabasında düzenlenmesi planlanan gösteriler düzenleneceğini duyurdu. Seçimlerin ertelenmesi kararının iptalini talep etti. Dün de birkaç Filistinli grup, seçimleri erteleme kararına karşı açıklamalarda bulundular.
Hamas’ın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
“El-Fetih ve Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın temsil ettiği Filistin Yönetimi'nin Filistin seçimlerini erteleme kararını büyük bir üzüntüyle karşıladık. Bu karardan ve sonuçlarından El-Fetih’i ve Filistin yönetimini sorumlu tutuyoruz.”
Hamas açıklamasında ayrıca bu durumun, ulusal ortaklık ve uzlaşıya yönelik bir darbe niteliğinde olduğunu, tüm ulusal sürecin, halkın iradesinin ve ulusal uzlaşının belirli bir grubun gündemine bağlı olmasının kabul edilemeyeceğini bildirdi.
Karara karşı bir diğer açıklama da Filistin Kurtuluş Halk Cephesi tarafından yapıldı. “Seçimler halkımızın kendi kaderini tayin etme mekanizmalarından biridir” denildi. Filistin yönetiminin seçimlerle ilgili kararını Kudüs şehrindeki oylamayı işgal gücünün onayına bağlı kılarak değil, daha ziyade bunu Arap kimliğiyle ilişki kurma iradesinin bir biçimi olarak dayatarak yapması çağrısında bulundu. Açıklamada "Kudüs'te veya Filistin'in herhangi bir yerinde seçimlerin yapılması için İsrail'in iznine gerek yok" ifadesi kullanıldı.
Kararı kabul etmediğini duyuran Filistin Ulusal Girişim Hareketi de bu adımın geri alınmasını ve seçimlerin Kudüs şehri de dahil olmak üzere zamanında düzenlenmesi konusunda ısrar edilmesi çağrısında bulundu.
İslami Cihad Genel Sekreteri Ziyad en-Nehale de Filistin güçlerini işgalle yüzleşmek için ulusal bir program üzerinde anlaşmaya varmak için acil bir toplantı yapmaya çağırdı. Nehale açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu toplantının gündeminde tek bir madde var; o da işgal altında bir halk olduğumuzdur. Bu anlayışa uyan ulusal bir program üzerinde anlaşmamız gerekir. Bundan başka herhangi bir seçenek daha fazla zaman ve emek kaybı demektir.”
Filistin Devlet Başkanı Abbas, bu ayın 22’sinde yapılması planlanan milletvekili seçimleri ve önümüzdeki temmuz ayında düzenlenmesi hedeflenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin işgal altındaki Kudüs’de de yapılması için İsrail izin verene kadar ertelenmesi hususunda düzenlenen toplantıda konuştu. Filistinli liderlerlerin hazır bulunduğu toplantıda Hamas ve İslami Cihad’ın yer almadığına dikkat çekti. Abbas kararın, Küdüs’ün seçimlere katılması konusunda küresel çabaların sonuçsuz kalmasının ardından alındığını söyledi.
El-Fatih liderliği seçimlerin ertelenmesi nedeniyle yapılan yoğun eleştirilere karşı kendisini savundu. Kudüs Valisi Adnan Gays, Fetih liderliğinin seçimleri işgalden kurtulmak ve Kudüs’ü özgürleştirmek için bir tür ulusal mücadele şekli olarak gördüğünü vurguladığı açıklamasında şu ifadekleri kullandı:
“Kudüs’süz seçimlerin olmayacağını söylerken şehri çatışma çemberinden çıkarmaktan ve üstü örtülü olarak Kudüs’ün işgal başkenti olduğunun itiraf edilmesinden bahsediyoruz. Dolayısıyla Küdüs olmadan seçimlerin yapılması, hergün işgalle savaşmakta ısrar eden 360 bin Kudüslüyü Filistin derinliklerinden ayırmak ve işgale yardım etmek anlamına gelir. Buna bağlı olarak da Kudüs meselesinde pazarlık yapan herkesin akibeti Filistin halkına karşı tüm komplocuların akibeti ile aynı olacaktır.”
Fetih Hareketi’nin Kudüs Genel Sekreteri Şadi Matur ise şu açıklamalarda bulundu:
“Kudüs şehri siyasi savaşın en yoğun döneminden geçiyor. Kudüs'ün işgal devletinin başkenti sayılmasıyla siyasi bir kazanç elde ettiğine inanan Trump’ın İsrail’e sunduğu Yüzyılın Anlaşması’nı sonlandırmak istiyoruz. Bugün, anlaşmayı protesto etmek ve Kudüs şehrindeki hakkımızın duruşunu sağlamlaştırmak için sayın başkanın aldığı karar etrafında toplanıyoruz. Tüm halkımızın iradesi ve uluslararası toplumun baskısıyla Kutsal Şehir Kudüs’de oy kullanma hakkımızı elde edeceğiz. Tüm grupları, devlet başkanının etrafında toplanmaya, dünyaya Filistin halkının iradesini göstermeye ve seçim hakkımızı alma yönünde baskı yapma çabalarını birleştirmeye çağırıyoruz. Bugün işgal, Kudüs'ü Filistin'den ayırmak ve banliyölerde oy kullanımına izin vermek, şehir içinde ise oy kullanılmasını engellemek istiyor. Bunu da, kararlılığımızla devre dışı bırakacağımız Yüzyılın Anlaşması’na dayanarak yapıyor. Yaser Arafat, Kudüs’ten vazgeçmediği için şehit oldu. Devlet Başkanı Mahmut Abbas da bugün Kudüs’ün işgal devletinin başkenti olduğunun tanınmaması adına siyasi ve mali olarak Yaser Arafat’ın yerini dolduruyor.”
Filistin’de seçimlerin ertelenmesi kararına karşı protestolar düzenlendi
Seçimlerin ertelenmesinden dolayı üzgün olduğunu belirten AB Yüksek Temsilcisi Borrell, yeni bir tarih belirlenmesini ve Kudüslülerin oy kullanmasına izin verilmesini talep etti.
Filistin’de seçimlerin ertelenmesi kararına karşı protestolar düzenlendi
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة