Libya: Sürpriz Hafter-Salih görüşmesi uzlaşmaya işaret ediyor

Menfi ve Kubis ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanmasını hızlandırmanın yollarını gözden geçirdi

Libya’daki yeni hükümet görevine başladığından beri Salih ve Hafter’in ilk görüşmesi (Hafter’in Ofisi’nin dağıttığı bir fotoğraf)
Libya’daki yeni hükümet görevine başladığından beri Salih ve Hafter’in ilk görüşmesi (Hafter’in Ofisi’nin dağıttığı bir fotoğraf)
TT

Libya: Sürpriz Hafter-Salih görüşmesi uzlaşmaya işaret ediyor

Libya’daki yeni hükümet görevine başladığından beri Salih ve Hafter’in ilk görüşmesi (Hafter’in Ofisi’nin dağıttığı bir fotoğraf)
Libya’daki yeni hükümet görevine başladığından beri Salih ve Hafter’in ilk görüşmesi (Hafter’in Ofisi’nin dağıttığı bir fotoğraf)

Gözlemcilerin “uzlaşma” işareti olarak gördükleri kayda değer bir gelişme yaşandı. Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih Libya’nın doğusunda bulunan Kubbe kentindeki ofisinde Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter ile görüştü.
Salih ofisi tarafından yayınlanan açıklamasında Ulusal Birlik Hükümeti Başkan Yardımcısı Ramazan Bucenah’ın da katıldığı toplantıda ülkedeki son gelişmelerin ele alındığını söylerken, Hafter’in ofisi görüşme hakkında ayrıntılara girmeden kısa bir açıklama yapmakla yetindi.
Hafter ile Salih arasındaki görüşme, Dibeybe hükümetinin ve Muhammed El-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi’nin göreve başlamasından bu yana ilan edilen ilk görüşme sayılıyor. Salih yaptığı açıklamada yerel ve askeri yetkililer eşliğinde Hafter ile sahur masasında bir araya geldiklerini söyledi.
Diğer taraftan Menfi Tobruk’ta Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Jan Kubis ile bir araya gelerek gecikmeden ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanmasını hızlandırmanın yollarını ve güven inşa edilmesi için atılması gereken bir adım olarak sahil yolunun açılmasının yollarını gözden geçirdi.
Aynı zamanda Kubis Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile de bir araya geldi. Mişri “karşı tarafın paralı askerlerinin hala ülkede var olmasının sahil yolunun açılmasının önündeki en büyük engel” olduğunu ifade etti. Mişri iki gün önce yaptığı açıklamasında “daha önce imzalanmış herhangi bir askeri anlaşmadan söz etmeden önce tüm paralı askerlerin ve yasadışı güçlerin ülkeden çıkarılması gerektiğini” vurguladı.
Aynı zamanda Mişri söz konusu görüşmeyi, Bingazi’de hükümetin toplanmasını engellemeye yönelik girişimler karşısında “endişesini” dile getirmek için kullandı. Mişri “Hükümetin ülkeye hegemonyasını ve egemenliğini dayatacak gücü yok. Mareşal Halife Hafter herhangi bir otoriteye tabi değil. Bu, bağımsız ve şeffaf bir seçim yapılma olasılığını tehdit ediyor. Çözüm, anayasa referandumundan önceki seçimler. Referandumun yakın bir gelecekte yapılması mümkün” ifadelerini kullanarak komisyon başkanı ve üyelerini “tarafsız çevreler” oldukları için siyaset hakkında konuşmaktan kaçınmaya çağırdı.
ABD’nin Trablus Büyükelçiliği, ülkenin doğusu ile batısı arasındaki sahil yolunun açılmasının “ateşkes anlaşmasının uygulanması için önemli bir adım olduğunu” söyledi. Büyükelçilik iki gün önce yaptığı açklamada “Misrata-Sirte karayolunun yeniden açılması, 23 Ekim’de imzalanan ateşkes anlaşmasının tam anlamıyla uygulanması için önemli bir adım sayılıyor” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın devamında “Yol, tüm Libyalıların yararlanacağı aşı ve yakıt gibi ürünlerin temel tedariki ve ticaret için hayati bir bağlantı görevi görüyor” ifadeleri kullanılarak ABD’nin ve UNSMIL’nin güçlü bir şekilde 5+5 Ortak Askeri Komite’yi desteklediği vurgulandı. Aynı zamanda sahil yolunun vakit kaybetmeden tekrar açılması çağrısında bulunuldu.
Ulusal Birlik Hükümeti ve LUO temsilcilerinin yer aldığı komite, Sirte’de 5 gün süren görüşmelerin ardından yayınlanan sonuç bildirgesinde sahil yolunun açılması çağrısında bulundu. Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) askeri yetkilisi İbrahim Beytülmal paralı askerlerin ülkeden çıkarılması ve LUO’nun ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinin dışında kalan er-Racme’deki karargahına çekilmesini şart koştu.
Aynı bağlamda Libya Siyasi Diyalog Forumu’ndaki (LSDF) kaynaklar önümüzdeki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için nihai bir anayasal zemine ulaşıldığına ilişkin iddiaları yalanladı. Kaynaklar yerel medya kuruluşlarına yaptıkları açıklamalarda Anayasa Hazırlama Komisyonu’nun nihai bir karara varmak amacıyla Hukuk Komisyonu tarafından tartışılmak üzere bir taslak sunduğunu belirttiler. Daha sonra ise söz konusu taslak cumhurbaşkanının nasıl seçileceğine karar vermek için LSDF’ye sunulacak.
Buna ilaveten Libya Haber Ajansı’nın haberine göre Sirte şehri, doğu bölgesindeki elektrik sorunları nedeniyle iki gün boyunca tamamen karanlığa gömüldü. Şehrin tamamen karanlığa gömülmesi iletişimin, internet bağlantısının, bankacılık sistemlerinin, nüfus müdürlüğünün ve benzin istasyonlarının faaliyetlerinin durmasına neden oldu. Sirte Elektrik Şirketi Kriz Komitesi Başkanı, Sirte bölgesinin kesintisiz bir şekilde 31 saat boyunca elektriksiz kaldığını söyledi.
UMH güçlerine bağlı Sirte-Cufra Ortak Operasyon Dairesi Komutanı İbrahim Beytülmal, Operasyon Dairesi’nin Sirte Buhar İstasyonu’nun (elektrik santrali) bakımını yapmaya hazır olduğunu açıkladı ancak LUO’ya atıfta bulunarak bu ekibin herhangi bir şekilde engellenmesinin sorumluluğunu üstlenmeyi reddetti.
Libya Genel Elektrik Şirketi (GECOL), hava ve kara istasyonlarını besleyen bir hatta yüksek basınçlı elektrik kablolarının çalındığını duyurdu. Kabloların çalınması pek çok ev ve çiftlikte elektriklerin kesilmesine sebep oldu. GECOL kimliği belirsiz gruplar tarafından bazı bölgelerdeki elektrik kablolarının çalınmasının “şahsi çıkarlar uğruna vatandaşların sıkıntılarını daha da artırmaktan başka bir şey yapmayacağını” vurguladı.
Diğer taraftan Sahil ve Liman Güvenlik güçleri Humus şehrinin kuzeyinde bir şişme botla Avrupa kıyılarına ulaşmaya çalışan Afrika uyruklu 132 göçmeni kurtardığını söyledi. Deniz Kuvvetleri Sözcüsü konuya ilişkin yaptığı açıklamada göçmenlerin, kontrollerinin ve ülkelerine sınır dışı edilme prosedürlerinin tamamlanmasını izleyecek olan Yasadışı Göçle Mücadele Birimi’ne (YGMB) teslim edilmeleri için Trablus Deniz Üssü iniş noktasına çıkarıldıklarını belirtti.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.