Yemen hükümetinden Husilerin inanç özgürlüğüne yönelik ihlallerinin kınanması çağrısı

Husiler teravih namazını yasaklayarak camileri seferberlik alanlarına dönüştürdü.

Sana’da bir caminin önünde Kur’an okuyan bir Yemenli (EPA)
Sana’da bir caminin önünde Kur’an okuyan bir Yemenli (EPA)
TT

Yemen hükümetinden Husilerin inanç özgürlüğüne yönelik ihlallerinin kınanması çağrısı

Sana’da bir caminin önünde Kur’an okuyan bir Yemenli (EPA)
Sana’da bir caminin önünde Kur’an okuyan bir Yemenli (EPA)

Yemen hükümeti El-Ezher, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Kıdemli Alimler Konseyi başta olmak üzere, İslam dünyası, insan hakları örgütleri, din adamları ve kurumlarının önderliğindeki tüm ilmi ve dini toplulukları ve birlikleri, İran destekli Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde yaşayanlara ve camilere yönelik saldırılarını kınamaya çağırdı. Hükümet yaptığı açıklamada, gurubun ibadet edenlerin Teravih namazını kılmasını engellediğini ve camileri kendi fikirlerini dayattıkları dersler düzenleyerek seferberlik alanlarına çevirdiklerini belirtti. 
Yemen hükümetinin çağrısı, son zamanlarda Sana'da ve diğer bölgelerde camilere ve ibadet edenlere yönelik Husi ihlallerinin artmasının ardından Yemen Vakıflar ve Rehberlik Bakanlığı'nın resmi açıklamasında geldi. Husi grubu camileri seferberlik alanlarına dönüştürmede ısrar ederek ideolojilerine karşı çıkanların ibadetlerini engelledi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Yemenlilerin önemli bir kısmının, birçok Yemen kentini silah zoruyla yağmalayan ve evlerinde ibadet etmeyi yasaklayan İran destekli Husi milislerin artan saldırı ve taciz eylemlerinden muzdarip olduğu belirtildi. Grubun kısıtlamalar ve taciz yoluyla kırsal kesimlerde ve bazı şehirlerde teravih namazının kılınmasını engellediği, Müslümanların itikaf ve gece namazları ibadetlerini yerine getirme hakkını elinden aldığı ve hafızlık merkezlerini kapattığı ifade edildi.
Bakanlık açıklamada, ırkçı olarak nitelendirdiği Husi milislerini Yemenlilerin saf İslami inancına aykırı batıl inanç ve ideolojilerini dayatmak için silah zoruyla mücadele etmekle çabalamakla suçladı. Bunun yanı sıra, grubun kutsallığına rağmen camileri de hedef alarak saldırı ve ihlallerini sürdürdüğünü ve buraları fikirlerini dayatma, eğlence ve dans sahaları, silah depoları, patlayıcılar, düşünce ve inançlarına karşı gelenler için gözaltı merkezlerine çevirdikleri belirtildi. Açıklamada, milislerin vatandaşların evlerinde ibadet etme haklarını ellerinden aldıkları, Allah'ın isminin buralarda anılmasını istediği halde kasten camilerin kutsallıklarını ihlal ettikleri de ifade edildi. Aynı zamanda grubun halkı grup liderinin ve kardeşinin vaazlarını dinlemeye zorladıkları kaydedildi.
Söz konusu Husi saldırıları, isyanın ilk yıllarından itibaren grubun birçok cami ve Kur'an-ı Kerim ezberleme merkezini hedef alan önceki ihlal ve bombalama olaylarının bir uzantısı olarak nitelendirildi.
İranlı Husi milislerin saldırılarıyla İslam'ın öğretilerini, Hz.Muhammed'in sünneti ile Müslümanların ahlakını ihlal ettiğini belirten Bakanlık, ayrıca bunun 1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne açık bir meydan okuma olduğunu söyledi. Aynı şekilde, inanç ve din özgürlüğünün yanı sıra, BM Genel Kurulu tarafından 1966 yılında kabul edilen Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin ve özellikle  ibadet, dindarlık ve inanç hakkını garanti altına alan 18. maddesinin dört bendinin ihlali olduğu vurgulandı.
Vakıflar ve Rehberlik Bakanlığı'nın açıklamasında, Yemenlilerin maruz kaldığı, milisler tarafından uygulanan sistematik terör saldırılarının zorla ve ideolojisini dayatarak Yemenlilerin ılımlı inançlarını değiştirmek amacıyla kimliğini ve Müslüman olarak ibadetlerini uygulama haklarını hedef aldığı belirtildi. 
Bakanlık yaptığı açıklamada, başta El-Ezher, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Kıdemli Alimler Konseyi başta olmak üzere, İslam dünyası, insan hakları örgütleri, din adamları ve kurumlarının önderliğindeki tüm ilmi ve dini toplulukları ve birlikleri, İran destekli Husilerin  kontrolü altındaki bölgelerde yaşayanlara ve camilere yönelik saldırılarını kınamaya çağırdı. Bakanlık, bunlarla mücadele ederek, vatandaşların camilerde ibadet etme haklarının geri verilmesi, Yemenlilerin inançlarının bütünlüğünü korumalarına, grubun İran inançlarını zorla empoze etmeleri ve başlattıkları savaştan kaynaklanan açlık ve yoksulluk durumunu sömürmelerini engellemeye yardımcı olan bir arada yaşama ilkesini sağlama çağrısında bulundu.
Yemen hükümetin Yemenlilerin inançları, fikri farklılıkları, çeşitli içtihat ve mezheplere bağlılıklarına yönelik haklarını korumak için görevlerini yerine getirmek amacıyla tüm zorluklara ve koşullara rağmen çalıştığını belirten Bakanlık, Husi saldırılarının dini hedef aldığını ve Yemen'de ve tüm Müslüman ülkelerde ve dünyada bir arada yaşama ve sosyal barış ilkelerini ihlal ettiğini belirtti. İran destekli Husi milisleri geçtiğimiz günlerde başkent Sana ve kontrolleri altındaki diğer Yemen şehirlerindeki camilerin ve ibadethanelerin kutsallığına yönelik ihlallerini Ramazan ayının başından bu yana bazılarını fikirlerini dayatma, kendisine bağlı olanlar için toplantılar, etkinlikler ve savaş şarkıları eşliğinde dans ettikleri özel akşamlar düzenleyerek seferberlik alanlarına dönüştürdü. 
Sana ve diğer bölgelerdeki bazı camilere yakın oturan bölge halkı, milislerin kutsal ayın ilk günlerinden bu yana mahallelerindeki bir dizi camiye yönelik ihlallerine dikkat çekerek, ibadet yerlerini karanlık yerlere, miting ve toplantı alanlarına ve mezhepsel Husi akşamları düzenledikleri yerlere çevirdiklerini kaydetti.
Yemenli kaynaklar son günlerde yaptıkları açıklamalarda, İran destekli darbeci Husi milislerinin son zamanlarda Zeynebiyat adlı sözde kadın güvenlik güçleri aracılığıyla Yemenli kadınlara yönelik baskılarını artırdığını belirtti. Kaynaklar, Husilerin başkent Sana'daki bir dizi camide kadınlara ait namaz kılma yerlerini kapatarak, kadınları kendi taraflarına çekmek ve onlara Humeyni yanlısı fikirleri aşılamak için buraları propaganda araçlarına dönüştürdüklerini kaydetti.
Kaynaklar ayrıca, Husi kadın güvenlik güçlerinin son günlerde Yemenli kadınların teravih namazının ardından oturup örgütün liderlerinin geldiği soyun kutsallığı, hükümdarlık ve servet hakkı olduğuna ilişkin verilen dersleri ve fikirleri dinlemeyi reddettikleri gerekçesiyle Sana’daki bir dizi camideki kadın bölümlerine baskın düzenlediklerini aktardı.



Katar, Gazze ateşkes görüşmelerinin yeni turuna ev sahipliği yapıyor

 Filistinli çocuklar, Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan insanları izliyor. (AFP)
Filistinli çocuklar, Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan insanları izliyor. (AFP)
TT

Katar, Gazze ateşkes görüşmelerinin yeni turuna ev sahipliği yapıyor

 Filistinli çocuklar, Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan insanları izliyor. (AFP)
Filistinli çocuklar, Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan insanları izliyor. (AFP)

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi Filistinli bir yetkiliye göre, Hamas ile İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması ve esirlerin serbest bırakılmasını amaçlayan dolaylı müzakereler bugün Doha'da başlayacak.

AFP'ye konuşan yetkili, “Arabulucular Hamas ile İsrail arasında dolaylı müzakerelerin bugün Doha'da başlayacağı konusunda Hamas'ı bilgilendirdi” dedi. Yetkili, hareketin Halil el-Hayye başkanlığındaki müzakere heyetinin ve teknik personelin ‘şu anda Doha'da bulunduğunu ve ciddi müzakerelere hazır olduğunu’ bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam yaptığı açıklamada, Hamas'ın son taleplerini ‘kabul edilemez’ olarak değerlendirirken, Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması sağlamayı amaçlayan dolaylı görüşmeler için pazar günü Katar'a bir müzakere ekibi göndereceğini duyurdu.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, “Dün gece Hamas'ın Katar'ın teklifinde yapmak istediği değişiklikler hakkında bilgilendirildik ve bunlar İsrail için kabul edilemez” denildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırılarında bugün şafak vaktinden bu yana 23 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Filistin Enformasyon Merkezi, hayatını kaybedenlerden 12'sinin Gazze şehrinin kuzeyindeki Şeyh Radvan mahallesinden olduğunu ve Şeyh Radvan Kliniği civarındaki iki eve düzenlenen İsrail bombardımanında 20 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail'in 7 Ekim saldırısına karşılık olarak Gazze Şeridi'nde başlattığı savaşta çoğu sivil en az 57 bin Filistinli hayatını kaybetti.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi iki Filistinli kaynağın AFP'ye verdiği bilgiye göre, ABD'nin önerisi 60 günlük ateşkes ve İsrail'in bir dizi Filistinli mahkûmu serbest bırakması karşılığında Hamas'ın yaşayan İsrailli esirlerin yarısını serbest bırakmasını içeriyor. Hamas cuma günü yaptığı açıklamada, ABD'nin desteklediği Gazze ateşkesi önerisi üzerinde görüşmelere başlamaya hazır olduğunu duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi'nde 21 aydır devam eden savaşı sona erdirmek için yeni çabalar sarf ediyor. Ayrıca Netanyahu'nun yarın Washington'a gelmesi bekleniyor.

Netanyahu ile anlaşmaya söz veren Trump, İran ile İsrail arasındaki ateşkesten elde edilen ivmeyi harap olmuş Filistin bölgesinde bir ateşkes sağlamak için kullanmayı umuyor.