İçişleri Bakanlığı’ndan "tam kapanmada merak edilen sorulara" ek

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter
TT

İçişleri Bakanlığı’ndan "tam kapanmada merak edilen sorulara" ek

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter

İçişleri Bakanlığı, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında 29 Nisan'da başlayıp 17 Mayıs'a kadar devam edecek "tam kapanma" sürecine ilişkin yayımlanan genelge konusunda sıkça sorulan sorulara ek yaptı.
Daha önceden 15 soruyu yanıtlayan bakanlık, merak edilen 8 konuda daha bilgi verdi.
Soru 16. Sigorta acentaları ve eksperleri sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat kısıtlamasından muaf mıdır?
Cevap 16. Sigorta acentaları tam kapanma döneminde sokağa çıkma kısıtlamasına tabi olup faaliyetlerine ara vermeleri gerekmektedir.
Tam kapanma dönemi içerisinde sigorta eksperleri sadece bir kaza durumunda ilgili ana sigorta şirketince görev belgesi düzenlenmesi ve hasar güzergahı/zamanı ile sınırlı kalmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf olacaktır. Bu kapsamda hasarla ilgili olarak sokağa çıkacak olan sigorta eksperlerinin, denetimlerde ana sigorta şirketlerince düzenlenen görevlendirme belgesi ve kurumsal kimlik kartını ibraz etmeleri gerekmektedir.
Ana sigorta şirketleri tarafından bu kapsamda düzenlenen görevlendirme belgelerinin bir örneği eş zamanlı olarak Valilik/Kaymakamlıklar vasıtasıyla ilgili kolluk birimlerine gönderilecektir.
Soru 17. Tarımsal araçların tamir bakım atölyeleri ile oto tamircileri sokağa çıkma kısıtlamasından muaf mıdır?
Cevap 17: Tarımsal araçların tamir bakım atölyeleri ile oto tamircileri sokağa çıkma kısıtlamasından muaf değildir. Tam kapanma döneminde uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması süresince tarımsal üretim faaliyetlerinde kullanılan araçların tamir ve bakımlarını yerine getiren tamir ve bakım atölyeleri ile oto tamircileri kapalı tutulacaktır.  
Ancak üretim faaliyetlerinin sürdürülebilirliği açısından zorunlu durumların oluşması halinde bu işyerleri, kısa süreli ve ilgili arızanın giderilmesi amacıyla kaymakamlığın/kolluğun bilgisi dahilinde geçici olarak açılabilecek, çağrı üzerine ve sadece bahse konu arızanın giderilmesine yönelik hizmet sunabileceklerdir.
Bu hizmeti sunmak amacıyla işyerlerine gelmek durumunda olan görevli kişiler, sadece bu faaliyetlerle sınırlı olmak ve güzergah/zamanla uyumlu olmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamasından geçici olarak muaf olacaklardır.
Soru 18. 3-15 Mayıs 2021 tarihleri arasında yapılacak emekli maaş ve ikramiye ödemeleri için emekliler bankalara gidebilecek mi?  
Cevap 18: Tam kapanma dönemi içerisinde 3-15 Mayıs 2021 tarihleri arasında yapılacak olan emekli maaş ve ikramiyeleri ile diğer maaş/aylık/ücret ödemeleri;
Türkiye Bankalar Birliği tarafından açıklanacak takvim ve sürelere uyulmak,
TC Kimlik numarası veya diğer usullere göre açıklanacak olan takvim ve süreler içerisinde kendi grubuna denk gelen sürede kullanmak,
Maaş ödemesinin yapılacağı Banka’nın ikametine en yakın şubesine gidip gelinmek,
Güzergah ve zaman kuralına uygun davranılmak,
kaydıyla bu kapsamda bulunan vatandaşlarımızın, banka şubeleri ve atm’lere gidiş-gelişleri sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacaktır.  
Vatandaşlarımızın bu muafiyeti Banka’nın ikametine en yakın şubesine en kısa sürede geliş-gidiş yapmak için kullanmaları büyük önem taşınmaktadır.
Maaş/aylık/ücret veya ikramiye ödemeleri sırasında fiziki mesafe kuralı başta olmak üzere salgınla mücadele tedbirlerine aykırı görüntülerin oluşmaması için mülki idare amirlerinin koordinasyonunda banka yönetimlerince gerekli gerekli tedbirler alınması, açık bulundurulacak şube ve çalıştırılacak personel sayısının artırılması gerekmektedir. Yoğunlaşmanın önüne geçilebilmesi amacıyla bu dönemde banka şubeleri açılış-kapanış saatlerinde esnemeye gidilebilecektir.
Soru 19. Engelli ve yaşlı aylıkları ile sosyal destek ödemeleri hak sahiplerine nasıl ulaştırılacak?
Cevap 19: Tam kapanma dönemi içerisinde 5-10 mayıs tarihleri arasında yapılacak olan gerek engelli ve yaşlı aylıkları gerekse sosyal destek ödemelerinin salgınla mücadele koşullarına uygun şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, PTT Genel Müdürlüğü ve Valiliklerimizle yapılan görüşmeler sonucunda PTT kart sahipleri ve banka hesaplarına aktarılacaklar olanlar hariç olmak üzere;
Engelli ve yaşlı aylığında 867.242,
Sosyal destek ödemesinde ise 765.852,
hak sahibinin ödemelerinin evlerinde gerçekleştirilmesi kararlaştırılmış ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca kamuoyu ile paylaşılmıştır.
5-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek engelli ve yaşlı aylıkları ile sosyal destek ödemeleri kapsamında; PTT kartına ya da İban numarasına gönderilecek olanların haricindeki toplam 1.633.094 hak sahibinin ödemeleri; valilerimizin koordinasyonunda ve Vefa sosyal destek grupları bünyesinde, PTT dağıtıcıları, kolluk görevlileri ve diğer kamu personeli aracılığıyla hak sahiplerine ikametlerinde teslim şeklinde yapılacaktır.
Soru 20. Sokak hayvanlarını besleyecek olanlar sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında nasıl davranmalılar?
Cevap 20: Tam kapanma döneminde uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması süresince sokak hayvanlarını besleyecek olan vatandaşlarımıza mülki makamlar ile kolluk birimlerince gerekli kolaylıklar sağlanacaktır.
Sokak hayvanlarını besleyecek olanlar; ikametleri ile besleme noktaları arasındaki güzergahla sınırlı kalmak, yapılacak besleme faaliyetini karşılayabilecek asgari kişi kapsamında kalmak, kolluk kuvvetlerince yapılacak denetimlerde hayvan besleme faaliyetine dair güncel fotoğraf/video çekimi görüntülerini sunmak veya sokak hayvanlarını beslemek için götürdükleri malzemeleri göstermek gibi kurallara uymak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan günlerde ayrıca herhangi bir belge ibrazına gerek kalmaksızın faaliyette bulunabileceklerdir.
Soru 21. Turkuaz basın kartı sahibi basın mensupları sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahatleri kısıtlamalarına tabi midir?
Cevap 21: Yürüttükleri kamusal görevin ivediliği göz önünde bulundurularak turkuaz basın kartı sahibi olan basın mensupları kurumsal kimlik kartlarını ibraz etmek kaydıyla sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat kısıtlamasına tabi olmayacaklardır.
Gerek kolluk görevlilerince yapılacak denetimlerde gerekse şehirlerarası toplu taşıma araçlarından biletleme aşamasında turkuaz basın kartı dışında ayrıca bir izin ya da belge istenilmeyecektir.
Soru 22. Gezginci arıcılık faaliyetinde bulunanların şehirlerarası seyahatleri nasıl olacaktır?
Cevap 22: 03.04.2021 tarih ve 6202 sayılı Genelgemizde; Gezici arıcılıkla iştigal eden kişilerin, şehirlerarası intikale başlamadan önce başta ulaşım araçları olmak üzere ilgili ekipmanlarını dezenfekte ettirmeleri, kendileri ile ilgili sağlık kontrollerini yapmış olmaları ve gittikleri yerlerde mümkün olduğunca yerel halkla temas etmemeleri kaydıyla faaliyetlerine kısıtlama getirilmeyeceği belirtilmişti.
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu çerçevesinde gezginci arıcılık faaliyetinde bulunan kişilerin iller arası yer değişiklikleri sırasında İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden Arı Kayıt Sistemi (AKS) kayıt belgesi ile sevk belgesi almaları gerekmektedir.
Bu doğrultuda gezginci arıcıların, arıcılık faaliyetleri kapsamında yapacakları şehirlerarası seyahatleri sırasında İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerince düzenlenen AKS Kayıt Belgesi ile sevk belgesinin varlığı halinde kolluk kuvvetlerince yapılacak denetimlerde ayrıca seyahat izin belgesi istenilmeyecektir.
Aynı şehir içerisinde arı kovanlarının bulunduğu alanlara gidip gelmek isteyen arıcılara da AKS kayıt belgesi, güzergah ve zaman kontrolü yapılarak izin verilecektir.
Soru 23. At yarışı organizasyonlarına katılmak amacıyla at sahipleri, antrenörler, seyisler ve diğer çalışanların şehirlerarası seyahatleri nasıl olacaktır?
Cevap 23: At yarışları müsabakalarının icra edilmesine devam edildiğinden organizasyonun yürütücüsü olan Türkiye Jokey Kulübü tarafından sadece zorunlu durumlar için düzenlenecek görevlendirme belgesinin ibraz edilmesi kaydıyla at sahipleri, antrenörler ve seyisler, farklı illerde düzenlenen organizasyonlara katılmak amacıyla şehirlerarası seyahat yasağından muaf tutulacaktır.
Müsabakanın düzenlendiği zaman ve güzergah kısıtlamasına tabi olacak olan Türkiye Jokey Kulübü tarafından düzenlenen görevlendirme belgelerinin bir örneği eş zamanlı olarak Valilik/Kaymakamlıklar vasıtasıyla ilgili kolluk birimlerine gönderilecektir.
 
Independent Türkçe

 


Esad rejiminin ardından: Suriye toplu mezarlar ülkesine dönüştü

HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
TT

Esad rejiminin ardından: Suriye toplu mezarlar ülkesine dönüştü

HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)

Beşar Esad rejiminin yıkılmasının ardından Suriye'de toplu mezarlar çıkmaya devam ediyor. 

Wall Street Journal'ın haberinde, Esad rejiminin 8 Aralık'ta devrildiği Suriye'nin toplu mezarlarla dolu bir ülkeye dönüştüğü yazılıyor. 

Dera iline bağlı İzra şehrinde yeni sahiplerine satılan bir çiftlikte toprağın altından 31 ceset çıktığı aktarılıyor. Çiftliğin rejim askerlerinin yıllarca kullandığı bir kontrol noktasına yakın olduğuna dikkat çekiliyor. 

Olay yerinde inceleme yapan adli tıp uzmanı Dr. Memdu Zubi, "Tam beklediğimiz şeyi bulduk, bir toplu mezarla karşılaştık" diyor. 

Hama kırsalındaki Ma'an köyü yakınlarında yer alan bir kuyudan da çok sayıda ceset çıkarıldı. Aynı bölgede en az üç kuyunun daha cesetleri atmak için kullanıldığı tespit edildi. 

Bir çiftçi, yıllardır kayıp olan kardeşini aradığını belirterek "Onun Sednaya'da olduğunu sanıyordum ama belki de bu kuyulardan birindedir" diyor. Sednaya Hapsihanesi, Esad rejiminin gerçekleştirdiği hak ihlalleri ve işkencelerle gündeme gelmişti.

Uluslararası Geçiş Dönemi Adaleti Merkezi (ICTJ) ve Suriyeli avukat ve doktor örgütlerinin verilerine göre ülke genelinde şimdiye dek 134 toplu mezar tespit edildi. Ancak gerçek sayının çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.

Suriye'nin son 50 yılda yaşadığı siyasi baskı, iç savaş, Rus bombardımanları, IŞİD saldırıları ve 2023 depreminin ülkede "sayısız gömülmemiş ceset" bıraktığı ifade ediliyor. 

2012-2013'te cesetlerin genellikle Rif Şam ilindeki El-Tel ve Najha bölgelerindeki açıklık alanlara gömüldüğü, daha sonraki naaşların geceleri gizlice farklı bölgelere taşındığı bildiriliyor. 

Suriye'de Ahmed Şara yönetiminin kurduğu Ulusal Kayıplar Komisyonu'nun uluslararası kuruluşlarla ortak çalışarak ülke genelinde DNA toplama, diş kayıtlarını eşleştirme ve rejim arşivlerini inceleme çalışması başlatması bekleniyor.

Komisyon başkanı Muhammed Rıza Celhi, sürecin maliyetinin 200 milyon dolara kadar çıkabileceğini söylüyor.

Suriyeli hak örgütlerine göre en az 160 bin kişi iç savaş sırasında kayboldu. Bu kişilerin çoğunun toplu mezarlarda olduğu düşünülüyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters


İran, ABD’yle nükleer müzakere şartlarını açıkladı

Hazirandaki çatışmalarda İsrail'de 32 kişi, İran'da ise binden fazla kişi ölmüştü (AFP)
Hazirandaki çatışmalarda İsrail'de 32 kişi, İran'da ise binden fazla kişi ölmüştü (AFP)
TT

İran, ABD’yle nükleer müzakere şartlarını açıkladı

Hazirandaki çatışmalarda İsrail'de 32 kişi, İran'da ise binden fazla kişi ölmüştü (AFP)
Hazirandaki çatışmalarda İsrail'de 32 kişi, İran'da ise binden fazla kişi ölmüştü (AFP)

İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in Dış Politika Danışmanı Kemal Harrazi, belirli koşulların sağlanması halinde ABD'yle nükleer müzakereleri yeniden başlatmaya açık olduklarını söyledi. 

Harrazi, CNN'de bugün yayımlanan söyleşisinde, ilk adımı ABD'den beklediklerini belirterek "Bizim belirlediğimiz koşullar temelinde görüşmeye hazır olduklarını göstermeliler" dedi.

Hamaney'e bağlı Dış İlişkiler Stratejik Konseyi'nin Başkanı Harrazi, haziranda İsrail'le yaşanan 12 günlük çatışmalardan önce belirledikleri koşulların değişmediğini ifade etti.

İran'ın tıbbi amaçlarla ve reaktörlere yakıt sağlamak için uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini belirten Harrazi, balistik füze programının müzakereye açık olmadığını söyleyerek "ABD ve diğer taraflarla yalnızca nükleer mesele hakkında görüşeceğiz" dedi. 

Diğer yandan İranlı yetkili, uranyum zenginleştirme seviyelerinde değişikliğe gitmeye açık olduklarına işaret ederek, "eşitlik ve karşılıklı saygı" temelinde ABD'yle yapılacak görüşmelerde çeşitli seçeneklerin değerlendirilebileceğini söyledi.

Harrazi, ABD'nin olumlu adımlar atarak Tahran'la ilişki kurması gerektiğini de sözlerine ekledi: 

İran'a karşı olumlu bir yaklaşımla sürece başlayın. Eğer olumlu davranırsanız kesinlikle karşılık görürsünüz. Ancak bunun için onlar (ABD) İran'a karşı herhangi bir güç kullanmaktan kaçınmalıdır. Bunu denediler ve şimdi bunun kabul edilemez ve uygulanabilir olmadığını anladılar.

ABD ve İran'ın son dönemde yürüttüğü nükleer müzakereler, İsrail'in saldırısıyla askıya alınmıştı. 

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

İsrail ve ABD, İran'ın uranyum zenginleştirerek nükleer silah elde etmeye çalıştığını savunurken Tahran iddiaları reddediyor. 

Harrazi, ABD veya İsrail'den gelebilecek olası bir saldırıya ilişkin "Her şey mümkün ancak bu senaryo için hazırız" dedi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı salı günü Beyaz Saray'da ağırlayan Trump, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada "İran'ın nükleer kapasitesini ortadan kaldırarak" iyi bir iş çıkardıklarını savunmuştu. Harrazi, ABD saldırısının ardından oluşan hasarla ilgili tespit çalışmalarının sürdüğünü belirtiyor. 

Buna ek olarak Trump, İran'ın da ABD'yle "anlaşma yapmak için can attığını" öne sürmüş, Tahran'ın iletişime geçmesi halinde buna açık olduklarını belirtmişti.
Independent Türkçe, CNN, Newsweek


ABD’nin Suudi Arabistan’a F-35 satışı İsrail’de nasıl yankılandı?

ABD'li havacılık firması Lockheed Martin'in ürettiği F-35 serisinin üç modeli var (AP)
ABD'li havacılık firması Lockheed Martin'in ürettiği F-35 serisinin üç modeli var (AP)
TT

ABD’nin Suudi Arabistan’a F-35 satışı İsrail’de nasıl yankılandı?

ABD'li havacılık firması Lockheed Martin'in ürettiği F-35 serisinin üç modeli var (AP)
ABD'li havacılık firması Lockheed Martin'in ürettiği F-35 serisinin üç modeli var (AP)

ABD'nin Suudi Arabistan'a F-35 satışına yeşil ışık yakması İsrail'de büyük yankı uyandırdı.

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, dün Beyaz Saray'da bir araya geldi. 

Görüşmede öne çıkan başlıklardan biri de Suudi Arabistan'a F-35 satışı oldu. Trump, satışı onayladığını duyururken, bunların İsrail'in elindeki F-35'lerle aynı seviyede olacağını söyledi. 

Toplantının ardından iki liderin düzenlediği basın toplantısında Trump, hem İsrail'i hem de Suudi Arabistan'ı "ABD'nin büyük müttefikleri" diye niteledi ve şöyle devam etti: 

Onların (İsrail'in) sizin daha düşük kalibreli uçaklar almanızı istediğini biliyorum. Ancak bunun sizi çok mutlu edeceğini sanmıyorum. Bana kalırsa, ikisi de en üst düzeyde donanıma sahip ürünleri (F-35 uçaklarını) alacak seviyede.

İsrailli haber sitesi Ynet'in aktardığına göre İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Trump-Selman görüşmesi öncesinde pazar günü Tel Aviv yönetimine olası uçak satışına dair bir rapor gönderdi. 

Raporda, İsrail'in bölgedeki hava üstünlüğünün beşinci nesil F-35'lerle düzenlediği uzun menzilli operasyonlara dayandığı belirtiliyor. Bu uçaklar Ortadoğu'da sadece İsrail'de var. Ancak Suudi Arabistan'a da aynı kalibrede uçaklar satılmasının İsrail ordusunun bölgedeki hakimiyetini zayıflatacağı uyarısında bulunuluyor. 

Ayrıca Riyad yönetiminin siparişlerinin savaş jetlerini üreten Lockheed Martin'de yoğunluk yaratacağı, İsrail'in uçaklarının teslimatının aksayabileceği belirtiliyor. 

Jerusalem Post'un analizinde, bunun ABD'nin Ortadoğu politikasında "ciddi değişime işaret edeceği ve Ortadoğu'daki dengeleri değiştirebileceği" yazılıyor.

Öte yandan Haaretz'in haberinde, İsrail'in hava üstünlüğünü kaybetmesine ilişkin endişelerin yersiz olduğu savunuluyor. 

Haziranda 12 gün süren İsrail-İran çatışmalarında Tel Aviv yönetiminin "hava üstünlüğünü açıkça gösterdiği", bunun hem F-35'ler hem de İsrail Hava Kuvvetleri'nin planlama becerisi sayesinde yapıldığı yazılıyor.

Haberde, Türkiye'nin ABD'den F-35 alma süreci de hatırlatılarak, "Suudilerin ya da Türklerin İsrail'le aradaki farkı kapatması zaman alır" ifadeleri kullanılıyor.

Diğer yandan Tel Aviv yönetimi, uçakların satışını Suudi Arabistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi şartına bağlamıştı. Trump, görüşmede İbrahim Anlaşmaları'yla ilgili süreci ele aldıklarını belirtirken, Riyad'ın mutabakata katılımına dair net ifadeler kullanmadı. 

"F-35'ler için normalleşme şartı koşulmadı"

CNN'in analizinde, satışın gerçekleşmesi halinde Suudi Arabistan'ın beşinci nesil F-35'leri alan ilk Arap ülkesi olacağı belirtiliyor. Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklar, F-35 satışının İsrail'le normalleşme şartına bağlı olmadığını savunuyor. 

Riyad ve Tel Aviv arasında Washington arabuluculuğunda gerçekleştirilen normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın Aksa Tufanı saldırısıyla 7 Ekim 2023'te patlak veren Gazze savaşı nedeniyle askıya alınmıştı. Suudi Arabistan, iki devletli çözümde ısrar ederken radikal sağcı İsrail yönetimi buna yanaşmıyor. 

King's College'dan Nawaf Obaid, Trump'ın Suudi Arabistan ve İsrail arasında tıkanan görüşmeleri kenara bırakmak istediğini belirterek şu yorumları yapıyor: 

Trump, bu iki süreci birbirinden ayırdığını açıkça belirtti. Sırf Netanyahu yüzünden tüm bu silah ve malzeme satışını durdurmakla zamanını boşa harcamayacak.

Obaid, Riyad ve Tel Aviv arasında normalleşme görüşmelerinin ilerlemesi için İsrail'de hükümetin değişmesi ve Filistin Devleti'nin kurulmasına yönelik yol haritası belirlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. 

Independent Türkçe, CNN, Times of Israel, Ynet, Haaretz