Avrupa Çevre Komiserliği: Koronavirüs atık sularda izlenmeli

Avrupa Çevre Komiserliği: Koronavirüs atık sularda izlenmeli
TT

Avrupa Çevre Komiserliği: Koronavirüs atık sularda izlenmeli

Avrupa Çevre Komiserliği: Koronavirüs atık sularda izlenmeli

Avrupa Çevre Komiseri Virginijus Sinkevicius, Kovid-19 salgınının yayılmasını engellemek için atık suyun sistematik bir şekilde incelenmesi gerektiğini açıkladı. Sinkevicius, Pazar günü Almanya merkezli Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, “Atık suyun incelenmesi virüsün yayılmasını engellemek ve virüsün mutasyonları hakkında bilgi toplamak için ucuz, hızlı ve güvenilir bir kaynak olabilir” ifadelerini kullandı.
Sinkevicius, AB’ye üye 27 ülkenin mümkün olan en kısa zaman içinde atık su inceleme sistemlerini kurması gerektiğini, en fazla 6 ay içinde kurulumun yapılabileceğini belirtti.
Çevre işlerinden sorumlu Virginijus Sinkevicius, konu hakkında açıklamada bulundu:
“Büyük şehirlerde haftada iki kez sudan numune alınmasının periyodik olarak yapılmasını gerekiyor ve ayda iki kez analiz etmek yeterli olur. Atık suyu analizi erken uyarı sistemi olarak kullanılabilir. Atık suda virüs tespit edilmezse incelenen alanlar düşük riskli olarak değerlendirilebilir.”
Veriler, Pazar sabahı itibariyle dünya genelinde yaklaşık olarak 152 milyon kişinin koronavirüse yakalandığını ve toplamda 15 milyon aşı yapıldığını gösteriyor. Johns Hopkins Üniversite’sinin internet sayfasında toplam enfeksiyonun 152 milyon 206 bine ulaştığı bilgisi yer aldı.
Dünyada koronavirüsten iyileşen kişi sayısı 90 milyona ulaştı. Toplamda 3 milyon 193 bin kişi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Bloomberg News, dünya çapında 1 milyar 152 milyon doz aşı yapıldığını açıkladı. Dünyada en fazla koronavirüs vakası ABD’de görülürken ABD’yi sırasıyla Hindistan, Brezilya, Fransa, Türkiye, Rusya, Birleşik Krallık, İtalya, İspanya, Almanya, Arjantin, Kolombiya, Polonya, İran ve Meksika izliyor.
ABD’de koronavirüs kaynaklı ölüm sayısı diğer ülkelerden oldukça fazla. Sonraki sıralarda Brezilya, Meksika, Hindistan, İngiltere, İtalya, Rusya, Fransa ve Almanya yer alıyor. Çin, aşı dozu sayısında dünya lideriyken Çin’i ABD, Hindistan, Avrupa Birliği, İngiltere, Brezilya, Türkiye, Endonezya ve Rusya izliyor. Ülkelerin nüfusu farklı olduğu için toplam doz sayısı, toplam aşı sayısını yansıtmıyor.
Dünyada koronavirüs hakkında toplu veri sağlayan birkaç kurum arasında bilgi farklılıkları olabilir.



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP