ABD aşılardan şüphe duyanların endişelerini gidermeye çalışıyor

Teksas’ta aşı olan ABD’li bir kadın (AFP)
Teksas’ta aşı olan ABD’li bir kadın (AFP)
TT

ABD aşılardan şüphe duyanların endişelerini gidermeye çalışıyor

Teksas’ta aşı olan ABD’li bir kadın (AFP)
Teksas’ta aşı olan ABD’li bir kadın (AFP)

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı rekor aşılama oranları kaydedilmesinin ardından, günlük aşılanan kişi sayılarında keskin bir düşüş yaşandı. Bu durum yetkilileri, aşılara şüpheli yaklaşanlara veya aşı olmak ile  ilgilenmeyen kişilere ulaşmak için aşı stratejilerini değiştirmeye ve spor salonlarında yürütülen aşılama çalışmalarının mobil kliniklere çevrilmesine neden oldu. Aşılama kampanyası şu ana kadar yoğun bir şekilde yürütüldü. Yaşı aşı olmaya uygun olan tüm kişilere aşılamada alan açıldı. Ülkedeki yetişkin nüfusun yüzde 55’i en az bir doz aşı oldu.
Ancak bu çabalar bugün, sürü bağışıklığının kazanılması ve salgına son verilmesi için zorunlu olan, halkın diğer yarısının aşılanması konusunda zorluluklar ile yüzleşiyor.
Bununla birlikte ABD’de Nisan başlarında aşılamanın zirve noktaya ulaşılmasının ardından aşılama hızı ulusal düzeyde önemli ölçüde yavaşladı. Aşı olmaya hazır olan kişilerin tamamının aşılanmasının ardından şimdi diğerler kişilerin aşılanması gerekiyor. ABD’nin güneyindeki en büyük eyalet olan Teksas’ta aşılama hızı büyük bir hızla düşüyor. Dallas ile Fort Worth arasında yer alan Arlington şehrinde bulunan aşılama tesisi yeterli aşı talebinin olmaması sebebiyle kapatıldı.
Vatandaşların teşvik edilmesi için, eyalet tarafından Houston’daki NRG Stadyumu’nda ve Dallas’taki sergi merkezi olmak üzere iki büyük aşılama noktasında, aşı olacak kişilerin önceden randevu alma zorunluluğunu kaldırıldı. Aşılama merkezlerindeki çalışma saatleri uzatıldı. Houston’daki aşılama merkezi artık akşam 5’te değil 9’da kapanıyor ve aşı olmak isteyen kişiler arabalarından inmeden birkaç dakika içinde aşı olabiliyor.
Buna rağmen, NRG Stadyumu’ndaki aşıların yarısı aşı olmak isteyen kişi olmaması sebebiyle depolarda kalmaya devam ediyor. Harris County Public Health sözcüsü Martha Marquez aşı olan kişi sayılarının düşmesi ile ilgili olarak “Günde yaklaşık 6 bin kişi kapasitemiz vardı ve 7 bine bile ulaştık ancak şimdi bu sayı yaklaşık 2 bin 500’e düştü” dedi. Yetkililer bu durum nedeniyle, coğrafi olarak izole olmuş veya aşı alanlarına ulaşmakta zorlanan kişilere ulaşmak için yeni bir strateji benimsedi.
Harris çevresinde en yüksek vaka oranlarının kaydedildiği bölgelerde 5 mobil aşılama merkezi kuruldu. Bu merkezlerden birinin sorumlusu olan Ashley Dawson, yeni gönüllülerin eğitimini denetlerken AFP’ye yaptığı açıklamada, “Gelecek hafta klinik sayısı 10’a çıkacak” dedi. Dawson’ın ekibi o gün için (Perşembe), Houston’ın çevresinde sakinlerinin çoğunluğu Güney Amerika’dan gelmiş olan Pasadena’daki halk kütüphanesinde hizmet veriyordu. Ancak katılım çok azdı ve öğle vaktine kadar aşı olan kişi sayısı 27 kişiyi geçmedi.
Aşı olmak için gelen kişilerden biri 55 yaşındaki Jose Herrera’ydı. Herrera aşı olmasının ardından “Bunu daha önce yapamadın çünkü merkez çok uzaktaydı. Evime daha yakın bir yer olmasını istiyordum. Ayrıca kimse yan etkilerinin ne olacağını bilmiyor” dedi. Şehirde şu anda aşıların reklamını yapan yaklaşık 20 süpermarket ve eczane bulunuyor ancak işsiz olan Herrera ve eşi Maria, Pasadena kütüphanesinde çalışan kızları sayesinde nihayet aşı olmaya ikna oldular.
Beyaz Saray Koronavirüs ile Mücadele Koordinatörü Jeffrey Zients cuma günü “Enfeksiyona karşı savunmasız kişilerin çoğunun aşılanması görevini tamamlanmasının ardından, artık ulaşılması zaman alacak olan diğer gruplara daha fazla odaklanıyoruz.” dedi.
ABD Halk Sağlığı Direktörü Vivek Murthy “İnsanların aşıları doktorları aracılığı ile almalarını kolaylaştırmak istiyoruz” dedi ve bu konu ile ilgili olarak yakında açıklamalar yapacağına yönelik söz verdi.
Yale Küresel Sağlık Enstitüsü Direktörü Saad Omer, aşının insanlar için daha erişilebilir hale getirilmesinin kilit bir faktör olduğunu belirtti. İnsanların aşılara yönelik güveni aylardır büyük oranda arttı ancak henüz aşı olmayan kişilerin çoğu tereddütlü yaklaşıyor. Saad Omer “Bu durumu ele alınmasının bir yolu aşı talebini arttırmak, diğer bir yolu ise kararsız kişilerin bile ‘Tamam, hadi bunu yapalım’ diyecekleri ölçüde aşıları herkes için kolay bir şekilde erişilebilir hale getirilmesi” dedi.
Ancak ABD’lilerin bazıları aşılara büyük bir şüphe ile yaklaşıyor. Kaiser Aile Vakfı tarafından yakın zamanda yapılan bir ankete göre, Cumhuriyetçi seçmenlerin yüzde 29’u, Demokratların yüzde ise 5’i aşı olmak istemediklerini söylüyor. Aynı yüzde beyaz Evanjelik Hıristiyanlar arasında da kaydediliyor. Bu grup üzerinde daha fazla baskı yapılması çağrısı yapan sesler yükselirken, Saad Omer “Birinin (beyaz evangelistleri) kınaması gerekiyorsa, bu kişi dışarıdan biri değil, yine beyaz bir Evanjelik tarafından olmalı” diyerek uyarıda bulundu. Omer bu bağlamda, siyahi doktorların ve siyahilere ait sağlık kurumlarının katkıları sayesinde, siyahi ABD’lilerin aşıya olan güvenlerinin önemli ölçüde arttığına dikkat çekti.



Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
TT

Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)

Sri Lanka'da 400'e yakın kişiyi öldüren sel felaketinden kurtulanlar yaşanan kaosu anlattı.

Sri Lanka Afet Yönetim Merkezi (DMC), ülkede geçen haftadan bu yana devam eden şiddetli yağışların yol açtığı afetlerde can kayıplarının 390'a çıktığını, 370 kişidense hâlâ haber alınamadığını bildirdi. 

Ayrıca arama kurtarma ekiplerinin su baskını ve heyelan riski taşıyan birçok bölgeye ulaşmakta güçlük çektiği vurgulandı.

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake, ülke genelinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini duyurmuş, kurtarma çalışmaları için 20 binden fazla askeri personelin görevlendirileceğini belirtmişti.

Guardian'ın irtibata geçtiği Layani Rasika Niroşani, yoğun yağışlara alışık olduklarını fakat bu kadar büyük bir afetle karşılaşacaklarını tahmin etmediklerini söylüyor. 

Selde her şeyini kaybettiğini belirten iki çocuk annesi 36 yaşındaki kadın şöyle devam ediyor: 

Evimiz toprak altında kaldı. Ailem hâlâ şok içinde. Sıfırdan başlamak zorundayız. Bazen bu, yaşamaktan bile daha kötü olabilir.

Kantharuban Praşant da sel nedeniyle evlerini kaybeden 125'ten fazla aileye Badulla'daki bir okulda barınak sağladıklarını belirtiyor.

Yardım malzemelerine ulaşmakta güçlük çektiklerini belirten 32 yaşındaki öğretmen, birçok ailenin selde mahsur kaldığını söylüyor. 

Bazı Sri Lankalılar, yetkililerin afet uyarısı yapmadığına da dikkat çekiyor. 45 yaşındaki Ja Nilanthi, nehir suları tehlikeli seviyeye ulaştığında bile herhangi bir uyarı veya tahliye emri almadıklarını belirtiyor.

Ditwah Kasırgası ve muson yağışlarının yol açtığı sel ve toprak kaymaları nedeniyle can kaybı Endonezya'da 604'e, Tayland'da 176'ya ve Malezya'da üçe yükseldi. 

Güney Asya'da toplamda en az 1172 kişinin canını alan afetlerin yol açtığı yıkımın boyutu henüz tam olarak bilinmiyor. 

Bilim insanlarına göre Güney Asya, iklim değişikliğine karşı yüksek riskli bölgelerden biri. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters, CNN