İklim değişikliği: Amazon dosttan düşmana dönüyor

Yakın zamanda yapılan çalışmalar, Amazon yağmur ormanlarının savana tipi ekosisteme sürüklendiği konusunda uyarıyor (AFP)
Yakın zamanda yapılan çalışmalar, Amazon yağmur ormanlarının savana tipi ekosisteme sürüklendiği konusunda uyarıyor (AFP)
TT

İklim değişikliği: Amazon dosttan düşmana dönüyor

Yakın zamanda yapılan çalışmalar, Amazon yağmur ormanlarının savana tipi ekosisteme sürüklendiği konusunda uyarıyor (AFP)
Yakın zamanda yapılan çalışmalar, Amazon yağmur ormanlarının savana tipi ekosisteme sürüklendiği konusunda uyarıyor (AFP)

Bilim insanları, Amazon yağmur ormanlarının Brezilya'daki bölümünün 2010-2019 arasında emdiğinden yaklaşık yüzde 20 daha fazla karbondioksit saldığını tespit etti.
Bitkiler, karbonla mücadelede çok önemli bir görev üstleniyor. Zira 50 yılda emisyon yüzde 50 artsa da bitkiler düzenli olarak emisyonun yaklaşık yüzde 30'unu hapsetti.
Amazon Havzası dünyadaki tropikal yağmur ormanlarının yaklaşık yarısına sahip. Buradaki ağaçlar, diğer bitki türlerine göre karbon yakalamada daha iyi. Bu yüzden uzmanlar, Amazon’nun karbondioksit kaynağı haline gelmesi durumunda iklim kriziyle mücadelenin çok daha zorlu geçeceği konusunda uyardı.
Nature Climate Change adlı hakemli bilim dergisinde yayımlanan araştırmada, orman büyüdükçe hapsedilen karbondioksitle orman yok edildiğinde salınan karbondioksit miktarını karşılaştırıldı.

"Havzanın tamamı muhtemelen karbon nötr"
2010-2019 arasında 16,6 milyar ton karbondioksit yayıldığı ve 13,9 milyar ton karbondioksit emildiği tespit edildi.
Araştırmanın ortak yazarı ve Fransa Ulusal Tarla Tarımı Araştırmaları Enstitüsü'nden Jean-Pierre Wigneron şöyle konuştu:
Bunu tahmin ediyorduk. Ancak Brezilya Amazonu'nun tersine döndüğünü ve şimdi net bir karbon yayıcısı olduğunu gösteren verileri ilk defa tespit ettik. Değişimin hangi noktada geri döndürülemez olacağını bilmiyoruz.
Çalışmada ormansızlaşmanın 2019'da önceki iki yıla göre yaklaşık 4 kat arttığı ortaya kondu. Ormanların kalıcı şekilde yok edildiği arazilerin toplam büyüklüğünün 1 milyon hektardan 3,9 milyon hektara yükseldiği kaydedildi.
Uzmanlar Amazon'da son zamanlarda yaşanan olumsuz gelişmelerin faturasınıysa ülkenin Devlet Başkanı Jair Bolsanaro'ya kesti. Zira Fransa Ulusal Tarla Tarımı Araştırmaları Enstitüsü, "2019'daki yönetim değişikliğinin ardından Brezilya, çevre koruma politikalarını uygulamamaya başladı" ifadelerini kullandı.
Wigneron, Amazon'un diğer kısımlarını hesaba katınca "havzanın tamamının muhtemelen karbon nötr" olduğunu kaydetti.
 
Independent Türkçe, AFP



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news