Fransa: Mısır ile yapılan Rafale savaş uçağı anlaşması stratejik ortaklığımızı güçlendiriyor

Mısır Hava Kuvvetleri’ne ait Rafale savaş uçağı (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcülüğü)
Mısır Hava Kuvvetleri’ne ait Rafale savaş uçağı (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcülüğü)
TT

Fransa: Mısır ile yapılan Rafale savaş uçağı anlaşması stratejik ortaklığımızı güçlendiriyor

Mısır Hava Kuvvetleri’ne ait Rafale savaş uçağı (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcülüğü)
Mısır Hava Kuvvetleri’ne ait Rafale savaş uçağı (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcülüğü)

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Mısır’ın Fransa’dan 30 Rafale savaş uçağı sipariş etmesinin, Fransa ile Mısır arasındaki stratejik ve askeri ortaklığı güçlendirdiğini söyledi.
Parly konuya ilişkin açıklamasında, “Bu anlaşma, Fransa’nın Mısır ile sürdürdüğü stratejik ortaklığı gösterirken, ülkelerimiz terörizmle mücadeleye kararlı bir şekilde bağlı ve bölgesel çevrelerinde istikrar için çalışıyor” dedi.
Bakan, askeri teçhizat ihracatının Fransa’nın savunma ve güvenlik politikasının bir parçası olduğunu ve Mısır ile yapılan 3,95 milyar Euro değerindeki bu anlaşmanın üç yıl içinde Fransa’da yaklaşık 7 bin istihdam yaratmasının beklendiğini de ifade etti.
Kahire ve Paris, terörle mücadele ve Doğu Akdeniz’de Türkiye ile yaşanan anlaşmazlıkların yanı sıra İsrail-Filistin çatışması gibi diğer bölgesel güvenlik konularında yakınlaşma gösteriyor.
Rafale uçakların üreticisi Dassault ise, bu yeni siparişin 2015 yılında imzalanan 24 Rafale’nin ilk satın alımını tamamladığını belirterek, Mısır bayrağının renklerini taşıyan Rafale savaş uçaklarının sayısının 54’e çıkacağını bildirdi.
Şirket CEO’su Eric Trappier, yeni anlaşmanın Rafale'nin ilk yabancı kullanıcısı olan Mısır ve Dassault’u yaklaşık 50 yıldır birbirine bağlayan sarsılmaz bağlantının kanıtı olduğunu söyledi.
İlk uçak, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden üç yıl sonra teslim edilecek.
2015’te yapılan anlaşma kapsamında 24 Rafale savaş uçağı, 2015-2019 arasında Mısır Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildi.



Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.