Suudi Arabistan'daki 7 bin yıllık gizemli taş yapıların ardından dini inanç çıktı

Suudi Arabistan'daki 7 bin yıllık gizemli taş yapıların ardından dini inanç çıktı
Suudi Arabistan'daki 7 bin yıllık gizemli taş yapıların ardından dini inanç çıktı
TT

Suudi Arabistan'daki 7 bin yıllık gizemli taş yapıların ardından dini inanç çıktı

Suudi Arabistan'daki 7 bin yıllık gizemli taş yapıların ardından dini inanç çıktı
Suudi Arabistan'daki 7 bin yıllık gizemli taş yapıların ardından dini inanç çıktı

Bilim insanları, Suudi Arabistan'ın kuzeybatısındaki 7 bin yıl öncesinden kalma gizemli yüzlerce dikdörtgen anıtın, bilinen en eski dini yapılardan olduğunu söyledi.
Mustatil denen bu yapılar 1970'lerde keşfedilmiş ancak pek ilgi görmemişti.
Önceki çalışmalarda bunların, yetiştirilen hayvanlar için kafes olarak kullanıldığı öne sürülmüştü.
Batı Avustralya Üniversitesi'nden arkeologlar, El-Ula'yla Hayber arasındaki 200 bin kilometre karelik bölgeyi helikopterle inceledi ve binin üzerinde mustatil tespit etti. Bu sayı, daha önce düşünülenin iki katından fazla.
İkişerli ve 20'şerli gruplar halinde bulunan yapılar, genellikle iki duvarla birbirine bağlanan iki platformdan oluşuyor. Uzunlukları 20 metreyle 610 metre arasında değişiyor.
Öte yandan mustatillerin bir kısmı zaman içinde yağmalandı ya da hasar gördü. Ancak bilim insanları 2019'da el değmemiş bir mustatili incelemeyi başardı.
Hakemli bilim dergisi Antiquity'de yayımlanan araştırmada, koyun, keçi ve ceylana ait kafatası gibi kalıntıların yanı sıra çok sayıda sığır kemiği ve boynuzu bulunduğu kaydedildi.

Kaya sanatı örneği bulundu
Bu kalıntılar, taşla inşa edilmiş bir odanın ortasında, dik duran büyük bir taşın yanında bulundu. Uzmanlar dolayısıyla bu yapıları kullanan kişilerin, sığırlarla ilişkili tanrılara ya da doğaüstü güçlere inanan bir kültün üyesi olabileceğini ve kurban ritüelleri gerçekleştirebileceğini düşünüyor.
Mustatillerin dar girişlerine işaret eden arkeologlar, bireylerin yapılara tören alayı gibi tek sıra halinde girebileceğini sözlerine ekledi.
Bölgede bu fikri destekleyen bir kayaya işlenmiş çizim örneği de bulundu. Bu kaya sanatının "hem sığır gütme hem de avlanma sahneleri" içerdiği kaydedildi.
Öte yandan duvarların uzunluğu 50 santimetreyi geçmiyor. Arkeologlar bu yüzden yapıların hayvanlar için yapıldığını düşünmüyor. Araştırmanın başyazarı Hugh Thomas şöyle konuştu:
"Mustatiller herhangi bir şeyi içerde tutmak için değil, izole edilmesi gereken bir alanı ayırmak için tasarlanmış."
Araştırmanın ortak yazarı Melissa Kennedy ise radyokarbon tarihleme yöntemiyle kafataslarının milattan önce 5300-5000 arasına ait olduğunun görüldüğünü bildirdi. Bu, mustatillerin hem Stonehenge'den hem de Gize Piramitleri'nden yaklaşık 2 bin yıl daha eski olduğunu gösteriyor.
Kennedy, yapıların çok sayıda olmasının ve birbirine benzemesinin Geç Neolitik dönemde bu bölgenin büyük bölümünde ortak bir dini inancın olabileceğini gösterdiğini sözlerine ekledi.
 



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news