Kur artışı ve çip krizi sonrasında araç fiyatları nasıl seyreder?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Kur artışı ve çip krizi sonrasında araç fiyatları nasıl seyreder?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, pek çok alanda olduğu gibi otomotiv sektöründe de üretimin aksamasına yol açtı.
Arz miktarı, araç piyasasına olan talebi karşılayamayınca otomotiv fiyatları yükseldi.
Sıfır araç fiyatlarındaki artış, ikinci ele de yansıdı. 2020'de ikinci el araç fiyatları, kasım ortasına kadar yüzde 85'e varan oranda arttı.
Ocak 2020'de 100 bin lira bandındaki ikinci el otomobiller, kasım ortasında 185 bin TL'ye yükseldi.
Özellikle sonbahar sonrasında pandeminin etkisini artırması, eve kapanmaların çoğalması ve belirsizlik gibi nedenlerle araba almaktan vazgeçenler oldu.
Kasım ortasından itibaren talebin azalmasıyla ikinci elde fiyatlar, yüzde 20-25'e varan oranda aşağı çekildi.
Yaklaşık 5 aylık fiyat düşüşü sonrasında mart ortasından itibaren hem sıfır hem de ikinci el araç fiyatlarında yeniden yükseliş görülmeye başlandı.

Martta 96,4 bin, nisanda 61 bin 488 araç satıldı
Araç satış adetleri baz alındığında ise Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, otomobil ve hafif ticari araç pazarı mart ayında 96,4 bin adetle rekor kırarken, nisan ayında bu sayı 61 bin 488 adette kaldı. 
Nisan 2020'ye kıyasla baz etkisiyle yüzde 132,4 artış görülmüş olsa da Nisan 2021 satışları 10 yıllık ortalamanın yüzde 5 altında kaldı.

17 günlük kapanma mayıs verilerine yansıyacak
Mayıs ayında ise 17 günlük kapanma nedeniyle araç adedinde sert düşüş bekleniyor.
Pandemi koşulları, kurdaki yükseliş ve üretimde yaşanan çip krizi gibi faktörler ışığında sıfır ve ikinci el otomobillerde fiyatların nasıl seyredebileceğini, Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Mersin ve CARDATA Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın'la konuştuk.
Mersin ve Yalçın'a göre gerek sıfır gerek ise ikinci el otomobillerde fiyat yükselişi sürecek.

"Fiyatlardaki yükseliş sürer"
Ekonomideki arz-talep etkisine vurgu yapan OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Mersin, talep arttığı sürece fiyatlardaki yükselişin süreceğini dile getirdi.
Sıfır araçlardaki fiyat artışının vergisel dilimler ile kurlara bağlı olduğunu belirten Turgay Mersin, "Kurdaki yüzde 10'luk artış, henüz fiyatlara yansımadı. Geçen ay 2-3 puanlık artış görüldü, bir o kadar da bu ayki fiyatlara yansır. Fiyatlardaki yükseliş sürer. Markaların stok durumları ve bakış açılarına göre bu oran değişir” yorumunu yaptı.
Turizm sezonunun da başlamak üzere olduğuna vurgu yapan Mersin, her yıl olduğu gibi bu sezon da yaz aylarında hem araç fiyatlarının hem de kiralama ücretlerinin artacağını savundu.

"Bakanlıktan vergi dilimlerine ilişkin yeni düzenleme istedik"
Vergi dilimlerine ilişkin eleştirileri de sorduğumuz Turgay Mersin, bakanlıktan düzenleme talep ettiklerini dile getirdi. Vergisel dilimlerin yeniden değişmesi gerektiğini savunan Mersin, kurdan dolayı sıfır araç fiyatlarının zaten arttığını, bu artışın yansımalarının hemen olmasa da mutlaka ikinci elde de görüldüğünü belirterek, araç almayı düşünenlerin vakit kaybetmemesi tavsiyesinde bulundu.

"Otomotiv sektörünün ciddi bir yara almaması için harekete geçmek şart"
Mart ayında sıfır araç satışında rekor yaşanırken, nisan ayında düşüş görüldüğünü, mayısta ise 17 günlük kapanma nedeniyle satış miktarının daha da azalmasının beklendiğini belirten OYDER Başkanı Turgay Mersin, otomotiv sektörünün "ciddi bir yara" almaması için harekete geçmenin şart olduğunu öne sürdü.
Mersin, sıfır araçlardaki kampanyaların sürdürüleceğine inandığını da sözlerine ekledi.

"Fiyatlarda aylık bazda yüzde 4 civarında yükseliş bekliyoruz"
CARDATA Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın da benzer görüşleri paylaştı.
Tam kapanmanın sona erdiği 17 Mayıs'ın akabinde vaka ve ölüm sayıları düşer, pandemi koşulları hafiflerse, parası olan kişilerin hem ihtiyaç nedeniyle hem de yatırım aracı olarak otomobile yönelebileceğini düşünen Hüsamettin Yalçın, talep arttıkça da fiyatların yükseleceğini söyledi.
Yaz dönemlerinde otomotiv fiyatlarının genel olarak arttığını belirten Yalçın, "Turizm sezonu başlıyor. Kapalı alanlarda insanlar bunaldı. Havanın ısınması, insanların mobilite ihtiyaçlarının artması, temmuz sonuna kadar iki bayram yaşanacak olması nedeniyle, insanlar otomobil satın alıp memleketlerine ya da tatil yörelerine gidecek" yorumunu yaptı.
Sıfır araçlarda da ikinci elde de fiyatlarda yükseliş beklediklerini kaydeden Yalçın, oranı piyasa belirlese de aylık bazda yüzde 4 civarında artış olabileceğini savundu. 

"Araçlar fahiş seviyelere geliyor, hükümetin ÖTV matrah dilimlerini yeniden düzenlenmesi şart”
Sıfır araç fiyatlarında döviz ve çip krizi kaynaklı fiyat yükselişine de değinen Hüsamettin Yalçın, vergi dilimlerinin değiştirilmesini talep etti.

"Düzenleme yapılmazsa 200 bin bandındaki araçlar 300-350 bin bandına çıkabilir"
Dövizdeki artıştan dolayı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) diliminin değiştiğini ve araç fiyatlarının "fahiş" seviyelere geldiğini ifade eden Yalçın, şunları kaydetti.
"Türkiye'deki vergi sisteminden dolayı Fiat Egea lounge 286 bin TL oldu! Bu yılın ilk dört ayında ülkenin en çok satan C segmenti sedan otomobillerden biri, 300 bin lira oldu. Döviz artar, hükümet ÖTV'de düzenleme yapmazsa 200 bin bandındaki araçlar 300-350 bin bandına çıkabilir. Hükümetin ÖTV matrah dilimlerini yeniden düzenlemesi şart."

"Çip krizi ikinci el otomobillere yarayacak"
Yalçın'a göre tedarikçilerin çip teminindeki sıkıntısı da ikinci el otomobil fiyatlarındaki yükselişi tetikleyen bir diğer faktör olacak:
"Otomobil üreticileri, pandemi nedeniyle çip tedarikinde pandemi sıkıntı yaşıyor. Elektronik aksamları düzenleyen bu mekanizmalara ulaşımdaki sorun nedeniyle yeterli sayıda araç üretilemeyecek. Bu durum ikinci el otomobillere yarayacak."
Yılın ilk üç ayında 200 bin adet sıfır araç satıldığını, martta 96 bin adetle rekor kırıldığını, nisanda ise 62 binlerin görüldüğünü belirten Yalçın, bu ay 17 günlük kayıp nedeniyle çok daha düşük satışların görüleceğini ifade etti. 

Independent Türkçe
 



Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
TT

Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)

Altın fiyatı bugün tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak ons başına 3.600,46 dolara çıktı. Bu artış, geçen hafta beklentilerin altında kalan istihdam verilerinin ardından Fed'in bu ay faiz indirimi yapacağına dair beklentilerin artmasından kaynaklandı.

Spot altın, saat 01:21'de ons başına 3.586,81 dolardan işlem görüyordu. Altın, cuma günü 3.599,89 dolar ile rekor seviyeye yükselmişti.

Aralık teslimi ABD altın vadeli işlemleri yüzde 0,7 düşüşle 3.626,10 dolara geriledi.

Capital.com analisti Kyle Rodda, “Ana faktör, ABD istihdam verileri ve eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimi beklentisi. Bu ihtimal düşük olsa da istihdam verileri öncesindeki durumdan temel bir değişiklik anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Rodda, “Genel olarak, tüm faktörler şu anda altın fiyatını yukarı çekiyor. Bu haftaki sürpriz enflasyon verilerine rağmen, 3 bin 600 dolar seviyesinin iyi bir şekilde test edileceğini göreceğiz” dedi.

Geçtiğimiz ağustos ayında ABD'de istihdam artışı keskin bir şekilde zayıfladı ve işsizlik oranı yüzde 4,3 ile neredeyse dört yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, işgücü piyasasının zayıfladığını teyit ediyor ve Fed'in önümüzdeki hafta faiz indirimi yapma olasılığını güçlendiriyor.

CME Group'un FedWatch aracına göre, altın fiyatı şu anda bu ay 25 baz puanlık bir indirim beklentisini yansıtıyor ve yüzde 8 olasılıkla 50 baz puanlık daha büyük bir indirim bekleniyor.

Düşük faiz oranları, altın tutmanın fırsat maliyetini azaltır ve doları zayıflatır, bu da diğer para birimlerini elinde bulunduran yatırımcılar için altını daha ucuz hale getirir.

Şimdi gözler, Fed'in beklenen faiz indiriminin boyutu hakkında daha fazla netlik sağlayabilecek olan perşembe günkü ABD enflasyon raporuna çevrildi.

Altın, zayıf dolar, merkez bankalarının alımları, para politikasındaki gevşeme ve hâkim jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle 2024'te yüzde 27 değer kazandıktan sonra, bu yıl şimdiye kadar yüzde 37 değer kazandı.

Çin Halk Bankası, geçtiğimiz ağustos ayında altın rezervlerini artırarak, değerli metali on ay üst üste satın almaya devam etti.

Bu arada altın yatırımcıları 2 Eylül'de sona eren haftada net uzun pozisyonlarını 20.740 kontrat artırarak 168.862 kontrata çıkardı.

Gümüşün spot fiyatı ise yüzde 0,5 düşüşle ons başına 40,75 dolara gerilerken, platin yüzde 0,1 artışla 1.374,35 dolara yükseldi. Paladyum ise 1.109,71 dolarda sabit kaldı.


Rusya'ya yönelik yaptırım riskleri arttıkça petrol yükseliyor

Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
TT

Rusya'ya yönelik yaptırım riskleri arttıkça petrol yükseliyor

Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)

Petrol fiyatları bugün yüzde 1'in üzerinde yükselerek geçen haftaki kayıplarını telafi etti. Bu yükselişte, Ukrayna'ya düzenlenen saldırının ardından Rus ham petrolüne yönelik yeni yaptırım ihtimali, OPEC+'nın planladığı üretim artışı ile dengelendi.

Brent ham petrolü varil başına 80 sent veya yüzde 1,2 artışla 66,30 dolara yükselirken, ABD Batı Teksas Orta Kalite ham petrolü 75 sent veya yüzde 1,2 artışla varil başına 62,62 dolara yükseldi.

ABD işgücü piyasası verilerinin cuma günü zayıf çıkmasının ardından enerji talebi tahminlerinin düşmesi nedeniyle ham petrol fiyatları yüzde 2'nin üzerinde geriledi. Fiyatlar önceki hafta da yüzde 3'ün üzerinde düşüş kaydetmişti.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü, Rusya ve diğer müttefikleri içeren OPEC Plus ittifakı, pazar günü ekim ayında petrol üretimini artırma konusunda anlaşmaya vardı. Sekiz OPEC Plus ülkesi, ekim ayında petrol üretimini günde yaklaşık 137 bin varil artıracak. Bu artış, eylül ve ağustos aylarında günlük 555 bin varil, temmuz ve haziran aylarında günlük 411 bin varil olan aylık artıştan önemli ölçüde daha düşük.

Rakuten Securities'in emtia analisti Satoru Yoshida, “Petrol talebi, üretim artışının beklentilerin altında kalmasıyla ortaya çıktı. Rusya-Ukrayna savaşında barış umutlarının azalması ve Rus petrolünün piyasayı desteklemeyeceği beklentisi, fiyatları desteklemeye katkıda bulundu” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna yetkilileri tarafından dün yapılan açıklamaya göre, Rusya Ukrayna'ya en büyük hava saldırısını düzenleyerek Kiev'deki ana hükümet binasını ateşe verdi ve en az beş kişiyi öldürdü.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Avrupalı liderlerin bugün ve yarın ayrı ayrı ABD'yi ziyaret ederek, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmenin yollarını görüşeceklerini söyledi. Trump, savaşın mevcut durumundan memnun olmadığını, ancak yakında çözülebileceğine olan güvenini yineledi.

Fujitomi Securities analisti Toshitaka Tatsuya, "OPEC+'nın üretimi artırma kararının ardından petrol piyasasının istikrara kavuştuğunu ve geçen haftaki düşüşün ardından fiyatlarda geçici bir istikrar görüldüğünü" açıkladı. Tatsuya, OPEC+'nın üretimi artırma kararının etkisini geçen haftadan bu yana petrol piyasasının zaten emdiğini ifade etti. Tatsuya, "ABD'nin Rusya'ya yönelik olası yeni yaptırımları nedeniyle arzın sıkılaşacağı beklentilerinin de fiyat istikrarına katkıda bulunduğunu" belirtti.

Goldman Sachs, hafta sonu yayınladığı raporunda, Amerika kıtasındaki arz artışının Rusya'dan gelen arz düşüşünü telafi etmesi ve küresel talebin artması nedeniyle 2026 yılında petrol üretiminde hafif bir fazlalık olacağını öngördü.


Rusya ve Çin, doğalgaz sektöründe iş birliğini güçlendirirken yeni boru hattı inşasına yönelik mutabakat zaptı imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılında Sibirya’nın Gücü 1 Boru Hattı’nın açılış töreninde boru hattının ilk bölümünü imzalarken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılında Sibirya’nın Gücü 1 Boru Hattı’nın açılış töreninde boru hattının ilk bölümünü imzalarken (Reuters)
TT

Rusya ve Çin, doğalgaz sektöründe iş birliğini güçlendirirken yeni boru hattı inşasına yönelik mutabakat zaptı imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılında Sibirya’nın Gücü 1 Boru Hattı’nın açılış töreninde boru hattının ilk bölümünü imzalarken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılında Sibirya’nın Gücü 1 Boru Hattı’nın açılış töreninde boru hattının ilk bölümünü imzalarken (Reuters)

Rus enerji şirketi Gazprom tarafından bugün yapılan açıklamada, Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) ile Sibirya’nın Gücü 2 Boru Hattı ve Uzak Doğu rotası üzerinden Çin'e yıllık doğalgaz arzını artırmak için bir mutabakat zaptı imzalandığı bildirildi.

Anlaşma, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Çin ziyareti sırasında imzalandı.

Rus haber ajansı Novosti’nin aktardığına göre Gazprom’un Başkanı Aleksey Miller, iki şirketin Sibirya’nın Gücü 2 Boru Hattı üzerinden yapılan tedarik miktarını yıllık 38 milyar metreküpten 44 milyar metreküpe çıkarmayı kararlaştırdığını söyledi. Miller, ayrıca Uzak Doğu güzergâhı üzerinden yapılan tedariklerin 10 milyar metreküpten 12 milyar metreküpe çıkarılması kararı alındığını da açıkladı.

Reuters'ın önceki raporlarına göre iki ülke arasında Sibirya’nın Gücü 2 Boru Hattı’nın inşası konusunda müzakerelerde ilerleme sağlanamaması nedeniyle Çin, mevcut boru hattı üzerinden Rusya'dan gaz alımını artırmaya çalışıyordu.

Önemli bir gelişme olarak Miller, Çin'e uzanan Sibirya’nın Gücü 2 Boru Hattı ve Moğolistan'dan geçen Soyuz Vostok Doğalgaz Boru Hattı’nın inşası konusunda yasal olarak bağlayıcı bir mutabakatın imzalandığını da açıkladı.

Miller, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Gazprom ve CNPC bugün stratejik iş birliği konusunda yeni bir mutabakat zaptı imzaladı. Bu gelişme, CNPC ile yeni projeler üzerinde yaptığımız çalışmalarda yeni bir aşamaya girdiğimizi gösteriyor.”

Söz konusu anlaşmalar, her iki tarafın da doğalgaz tedariki için yeni olanaklar aramaya devam ettiği bir dönemde imzalandı.

Öte yandan Putin'in yarın Japonya'nın teslim olmasıyla İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin kutlanacağı Tiananmen Meydanı'nda düzenlenecek askeri geçit törenine katılması bekleniyor.