AB Çin kaynaklarına olan bağımlılığı azaltmayı planlıyor

Pekin’de Çin ve AB bayrağı (Reuters)
Pekin’de Çin ve AB bayrağı (Reuters)
TT

AB Çin kaynaklarına olan bağımlılığı azaltmayı planlıyor

Pekin’de Çin ve AB bayrağı (Reuters)
Pekin’de Çin ve AB bayrağı (Reuters)

Avrupa Birliği (AB) yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle yaşanan ekonomik durgunluğun ardından Çin ve diğer ülkelerden hammadde, ilaç bileşenleri ve yarı iletkenler gibi 6 stratejik sektörde tedarikçilere olan bağımlılığı azaltma planını açıkladı.
27 ülkeden blok, Avrupa’da hassas ekosistemlerde kullanılan 137 ürünün yaklaşık yarısında, özellikle hammaddeler, ilaçlar ve bloğun dijital ve çevresel hedeflerinin anahtarı olan diğer ürünler için Çin’e güveniyor.
AB’nin önlemleri, mümkün olduğunca farklı ticaret ortaklarına güvenerek arz ve talebi çeşitlendirmeyi, aynı zamanda stoklamayı ve gerektiğinde özerk davranmayı içerecek.
Avrupa İstatistik Enstitüsü (Eurostat) tarafından açıklanan rakamlara göre, geçen yıl AB’nin Çin ile ticaret hacmi 586 milyar dolara ulaştı.
Bu, Avrupa’nın ABD ile 555 milyar dolar olan ticaret hacminden yaklaşık 31 milyar dolar fazla.
AB, 2004 yılından beri Çin’in önde gelen ticaret ortağı.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters