Filistinliler ve İsrailliler Kudüs’te sıcak bir haftaya hazırlanıyor

Yerleşimciler Mescid-i Aksa’ya saldırma hazırlığı yapıyor.

Abbas dün (Salı) yapılan kabine toplantısının ardından Başbakan Iştiyye ile birlikte. (AFP)
Abbas dün (Salı) yapılan kabine toplantısının ardından Başbakan Iştiyye ile birlikte. (AFP)
TT

Filistinliler ve İsrailliler Kudüs’te sıcak bir haftaya hazırlanıyor

Abbas dün (Salı) yapılan kabine toplantısının ardından Başbakan Iştiyye ile birlikte. (AFP)
Abbas dün (Salı) yapılan kabine toplantısının ardından Başbakan Iştiyye ile birlikte. (AFP)

Filistin ve İsrail tarafları önümüzdeki Pazartesi Kudüs’te olası bir gerginliğe hazırlanıyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Kudüs’ün İslam’da ve Hristiyanlıkta kutsal kabul edilen yerlerin savunulmasının Filistin ulusal projesinin en önemli başlığı olduğunu vurguladı.
Abbas Salı günü Filistin hükümetinin bir oturumuna başkanlık ettiği sırada, Yahudileştirme projelerine rağmen İsrail’in Kudüs’teki Filistin karakterini değiştirebileceğine meydan okudu. Filistin Devlet Başkanı, hükümetine, ebedi Filistin Devleti’nin başkenti işgal altındaki Kudüs’te Filistinlilerin kararlığını destekleme noktasında daha fazla projenin uygulanması için talimat verdi. Abbas, Filistin kararlılığından geri adam atmayacaklarını ve Kudüs olmadan Filistin seçimlerini kabul etmeyeceklerini ifade etti. Abbas, Kudüs’ün Filistin davasının ulusal sembolü olduğunu, Filistin’in Kudüs demek olduğunu ve Kudüs olmadan Filistin’in olamayacağını vurguladı.
Abbas’ın açıklamaları, Filistin ve İsrail taraflarının şehirde olası bir gerginlik durumuna hazırlandığı bir dönemde geldi. Söz konusu gerginliklerin arka planında yerleşimcilerin Kudüs Günü’ne denk gelen Ramazan’ın 28’inci gününde Mescid-i Aksa Camii’ne saldırmaya yönelik tehditleri bulunuyor. Söz konusu tarih aynı zamanda Müslümanların kutladığı Kadir Gecesi’ne denk geliyor.

Selheb İsrail’i suçluyor
Kudüs İslami Vakıflar Konseyi Başkanı Şeyh Abdulazim Selheb, şehirdeki durumun tehlikeleri olduğunu ve tolere edilemeyeceğini duyurdu. Selheb İsrail’i, şehri dini çatışma meydanına çekmeye çalışmakla suçladı. Önümüzdeki Pazartesi günü olası bir Mescid-i Aksa saldırısına karşı uyarıda bulundu. Mescid-i Aksa’daki Kudüslüleri savunma ve destekleme noktasında Arap ve İslam topluluğuna çağrı yaptı. Ramazanın son günlerinde Mescid-i Aksa’da ribat için yapılan birçok Filistinlinin çağrısına Selheb’in çağrıları da eklendi.
Gazze Şeridi’ndeki silahlı Filistinli gruplar dün (Salı) Filistinlileri yerleşimcilerin planlarıyla yüzleşme noktasında Mescid-i Aksa Camii’nde ribata (nöbete) çağırdı. Gruplar basın toplantısında, Mescid’i Aksa’yı zamansal ve mekansal bölmek için işgal planlarını engelleme ve Kudüs’ün sakinlerinden boşaltılmasına direnme noktasında çalışmanın gerekliliğini vurguladı.
Hamas hareketinin liderlerinden İsmail Rıdvan Filistinlilere, “Özellikle Ramazanın 28’inci gününde yerleşimcilerin saldırılarına karşı koymak için Mescid-i Aksa’da itikaf ve ribat çağrısında bulundu.
Rıdvan bir basın toplantısında Şeyh Jarrah Mahallesinde tehditlerle tehcir edilenlere atıfta bulunarak, siyonist düşmana bu iğrenç suçu üstlenmesi noktasında uyarıda bulundu. Açıklamasının devamında, “Kudüs’teki işgalle savaşımız, kimlik ve var oluş üzerinedir” dedi.
Tapınak Örgütleri, İsrail’in, Ramazanın son günlerindeki gerginliğin artmasını önlemek amacıyla Salı günü yaptığı açıklamada yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya girmesini engelleme kararına rağmen, önümüzdeki Pazartesi günü büyük bir saldırı için hazırlanıyor. Tapınak Örgütleri tarafından yapılan bir başka açıklamada, söz konusu açıklamanın Pazartesi gününden itibaren Mescid-i Aksa’ya girişlere izin vereceği söylendi. Örgüt Yahudilere büyük bir katılım çağrısında bulundu.

Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya girişlerini engelleme kararı alındı
İsrailli yetkililer tahminler doğrultusunda, Ramazanın son on gününde olası sürtüşmeleri önlemek amacıyla Salı gününden başlayıp bir sonraki açıklamaya kadar, Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya girişlerini engelleme kararı aldı. Polisin önümüzdeki Pazartesi günü nasıl bir tutum sergileyeceğinin belli olmadığı bildirildi.
İsrail Güvenlik Kurumu, Devlet Başkanı Abbas’ın seçimler iptal edilmeden önce şehirdeki çatışmaları bastırdığına ve böyle bir durumu yeniden sağlayabileceğine inanıyor.
Haaretz gazetesi dün (Salı), Kudüs’te beklenen bir takım olayların sakin geçen günler ve Bab el-Amud bölgesindeki bariyerlerin kaldırılmasının ardından, şehirde yeniden çatışmalara yol açabileceğini söyledi. Gazete, Şeyh Jarrah Mahallesindeki olayların yanı sıra, Ramazan’ın son on gününde bulunan Kudüs Günü için yapılacak kutlamaların, şehirdeki olası çatışmaları alevlendirebileceğini belirtti. Gazete İsrail polisinin, bölgedeki güvenlik durumlarını artırdığını ve Tapınak Örgütü aktivistlerine Mescid-i Aksa’ya saldırmalarının yasak olduğunu bildirdiğini aktardı.
Pazartesi günü Eski Kudüs sokaklarından Mescid-i Aksa’ya doğru devam edecek kutlamalara binlerce Ortodoks Yahudinin katılması bekleniyor. Şehir bundan on gün önce meydanlarda, sokaklarda ve Mescid-i Aksa kapılarında birçok gece çatışmasına tanık oldu. Söz konusu çatışmalarda Filistinliler, şehirlerde “Araplara ölüm” sloganları atarak gösteri yapan sağcı grupları püskürtmeye çalıştı. Ardından olaylar Batı Şeria’da çatışmalara dönüştü ve Gazze’den roketler atılmasına neden oldu.



Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
TT

Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı

Suriye'de devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin yaklaşık 1. yıl dönümünü anma etkinlikleri devam ederken, dün Suriye'nin eski istihbarat şefi ve Esed’in kuzeni tarafından, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara yönetimine karşı Suriye kıyılarında iki ayaklanma başlatma planları hakkında bilgi sızdırıldı.

Bu bilgi, dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda, Esed güçlerinden kurtuluşunun birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen büyük bir miting sırasında geldi. Resmi SANA haber ajansının haberine göre, etkinliğe katılanlar, meydanın ortasına 500 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde bir Suriye bayrağı asarak "toprak ve halkın birliğini sembolik bir şekilde vurguladılar."

Bu kutlamalarla eş zamanlı olarak Reuters, Suriye'nin eski istihbarat yetkilisi Tümgeneral Kemal Hasan ile Esed'in milyarder kuzeni Rami Mahluf'un, yeni hükümete karşı iki ayaklanma başlatma umuduyla on binlerce potansiyel savaşçıya milyonlarca dolar harcadığını belirten bir araştırma yayınladı.

Aileye yakın dört kişi, Aralık 2024'te Rusya'ya kaçan Esed'in Moskova'da sürgünde yaşama fikrine büyük ölçüde alıştığını söyledi.


Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
TT

Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)

Kanada hükümeti, dün yaptığı açıklamada, Suriye'yi terörü destekleyen yabancı devletler listesinden çıkardığını ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yardımcı olan muhalif ittifakın lideri olan Heyet Tahrir el-Şam'ı da terör örgütleri listesinden çıkardığını bildirdi.

Hükümet yaptığı açıklamada, "Bu önlemler, Birleşik Krallık ve ABD de dahil olmak üzere müttefiklerimiz tarafından yakın zamanda alınan kararlarla uyumlu olup, Suriye geçiş hükümetinin Suriye'de istikrarı teşvik etme ve vatandaşları için kapsayıcı ve güvenli bir gelecek inşa etme, bölgesel istikrarı teşvik etmek ve terörizmle mücadele etmek için küresel ortaklarla çalışma çabalarını takip etmektedir" ifadelerine yer verdi.


Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.