Hindistan’da gençler salgınla mücadele etmek için teknolojik imkanlardan faydalanıyor

Yardımları başlatmak ve ihtiyaç duyulan temel malzemeleri sağlamak için yeni uygulamalar geliştirildi.

Hindistan’da gençler salgınla mücadele etmek için büyük çabalar sarf ediyorlar. (AFP)
Hindistan’da gençler salgınla mücadele etmek için büyük çabalar sarf ediyorlar. (AFP)
TT

Hindistan’da gençler salgınla mücadele etmek için teknolojik imkanlardan faydalanıyor

Hindistan’da gençler salgınla mücadele etmek için büyük çabalar sarf ediyorlar. (AFP)
Hindistan’da gençler salgınla mücadele etmek için büyük çabalar sarf ediyorlar. (AFP)

Hindistan salgının yeni dalgasıyla mücadelesine devam ediyor. Ülkedeki gençler de söz konusu mücadelerinin en önemli aktörleri arasında yer alıyor.
Hükümetleri salgınla mücadele ederken, gençler de yardım için seferber olmuş durumda. Temel ihtiyaç malzemelerinin temini ve kaynakların ihtiyaç sahiplerine yönlendirilmesi  için sosyal medyayı kullanıyorlar.
Swadha Prasad, sınavlarının sona ermesiyle Kovid-19 hastaları için oksijen, ilaç ve hastane yatakları bulmak için yürüttüğü çalışmalara geri döndü.
Prasad, gençlerin liderlik ettiği UNCUT organizasyonunda görevli. 14 ila 19 yaşları arasındaki düzinelerce gönüllü ile birlikte ülke çapında mevcut tıbbi kaynaklar hakkında verilerin bulunduğu çevrimiçi veritabanları oluşturulması için çalışıyor.
Söz konusu gençler birbirleriyle iletişime geçerek bilgileri gerçek zamanlı olarak güncelliyorlar ve gelen çağrıları 7/24 takip ediyorlar.
Günde 14 saat çalışan 17 yaşındaki  Prasad "Bazılarımız gece yarısından sabaha kadar vardiyalı çalışıyoruz. Çünkü aramalar sabah 3'te dahi bitmiyor" açıklamasında bulundu. Bombay’da yaşayan öğrenci sözlerine şöyle devam etti:
"Bu, çoğu zaman uzun ve yorucu bir iş. Ancak birinin hayatını kurtarmaya yardım etmeyi kesinlikle reddedemem."
Prasad açıklamasında ekibin iki saatlik bir bekleyişin ardından gece yarısı koronavirüs bulaşmış küçük bir hastaya oksijen sağladığı bir vakadan örnek verdi. "Bu sadece kaynak sağlamakla ilgili değil. Bazen insanlar yalnız olmadıklarını bilmeye ihtiyaç duyuyorlar" dedi.
Prasad, 80 yaşındaki bir kadına ölümünden önce yardım etmek için gösterilen çabaları hatırlattığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
 "Büyük bir çaba sarf ediyoruz ancak herkesi kurtaramayız. Ailem endişeli. Ama arkadaşları yardıma ihtiyaç duyduğunda bana dönüyorlar."
1,3 milyar nüfusunun büyük kısmının 35 yaşın altında olduğu Hindistan’da gençler şu ana kadar bu denli büyük sorumluluklar üstlenmeye çağrılmamışlardı.

Oksijen İhtiyacı
Hindistanda’ki salgında durumun kötüleşmesiyle krematoryumlar doldu. Aralarında eski bir büyükelçinin de olduğu çok sayıda hastanın otoparklarda ölmesiyle insanlar krizle mücadele için  gönüllü oldu.
Shanawaz Shaikh adlı bir genç Bombay'ın kenar mahallelerinde binlerce insana ücretsiz oksijen imkanı sağlıyor
"Oksijen Adam" olarak bilinen 32 yaşındaki genç, hamile arkadaşının bir akrabasının hastanede yatak bulmaya çalışırken çekçek üzerinde ölmesinin ardından söz konusu girişimi finanse etmek için geçtiğimiz haziran ayında dört çekişli lüks aracını sattı.
AFP'ye konuşan Oksijen Adam bu yola girmesine neden olan söz konusu tanıdığının zamanında oksijen alamadığı için öldüğünü söyledi.
Genç adam "Geçen yıl günde yaklaşık 40 çağrı alıyorduk. Ancak bugün 500'den fazla çağrı alıyoruz" dedi.
20 gönüllünün yer aldığı Shaikh’in ekibi de istismarcılar sebebiyle daha da kötüye giden oksijen eksikliğiyle karşı karşıya.
"Bu bir inanç sınavı" diyen genç adam, çaresiz hastalara oksijen ulaştırmak için bazen onlarca kilometre yol kat ettiğini belirttiği açıklamasında duygularını "Birine yardım edebildiğimde ağlayacak gibi hissediyorum" diyerek aktardı.
Yazılım mühendisi Umang Galaiya da AFP'ye verdiği demeçte şu ana kadar krizin büyük kısmının büyük şehirlerde yaşandığını ancak virüsün virüsün kasaba ve köylere yayılmasıyla teknolojinin öneminin belirgin hale gelidiğini söyledi.

Salgını hükümet olmadan yenemeyiz
Salgında durumun kötüleşmesiyle birlikte Twitter’dan yapılan malzeme ve yedek hasta yataklarına yönelik acil talepler de arttı
Galaiya, kullanıcıların aradıklarını bulmalarını kolaylaştırmak ve çalışmaları yalnızca doğrulanmış kaynaklarla sınırlandırmak için bir uygulama geliştirdi.
Buna rağmen, uygulamasının büyük şehirlerin dışında yaşayan insanlara yardım etme olasılığının düşük olduğunu belirten 25 yaşındaki genç, internetin yetersiz olduğu ve salgından en çok etkilenen Gujarat eyaletini örnek olarak gösterdi.
"Twitter’da Jamnagar’a dair arama yapsam herhangi bir şey bulamam" diye konuşan genç, nihayetinde, hükümetin yardımı olmadan salgının üstesinden gelinemeyeceğinin altını çizdi. Çok sayıda hayatı kurtarabilecek basit önlemler olduğunu vurguladı.
Bangalore'da yaşayan Galaiya, gençlerin yürüttüğü çabaların sürdürülebilir olmadığını belirttiği açıklamasında "Virüs şehirleri kasıp kavururken yorgun düşmüş ve bunalmış gönüllülerin enerjisinin bitmesi de muhtemeldir" ifadesini kullandı.
Ülkede her gün hastalık ve ölümle yüzleşmenin yarattığı travma şimdiden ortaya çıkmaya başladı. Gençler rahatlamaya çalışmak için çalışma aralarında film izlemek gibi aktiviterde bulunsalar da gerilim tamamen dağılmıyor.



Dünyada ilk kez bir böcek türüne yasal hak tanındı

Yerli halklar, Meliponini arılarının kendilerine gıda ve ilaç sağladığını söylüyor (Wikimedia Commons)
Yerli halklar, Meliponini arılarının kendilerine gıda ve ilaç sağladığını söylüyor (Wikimedia Commons)
TT

Dünyada ilk kez bir böcek türüne yasal hak tanındı

Yerli halklar, Meliponini arılarının kendilerine gıda ve ilaç sağladığını söylüyor (Wikimedia Commons)
Yerli halklar, Meliponini arılarının kendilerine gıda ve ilaç sağladığını söylüyor (Wikimedia Commons)

Dünyada ilk kez bir böcek türüne yasal haklar tanındı. Peru'da yaşayan bir arı grubunu kapsayan gelişme, koruma çalışmalarında önemli bir adıma işaret ediyor.

Amazon Ormanları'nda yaşayan Meliponini arı sınıfı, bal arısı (Apis mellifera) kuzenlerinden farklı olarak iğne taşımaz. 

Peru'nun yerli halkları tarafından Kolomb öncesi dönemden beri yetiştirilen bu arılar, yağmur ormanlarında polen taşıyıcı rolü üstlenerek biyoçeşitliliği ve ekosistemi korumada kilit rol oynuyor. 

Grubun bilinen 500 türünün yaklaşık yarısı Amazon'da yaşıyor ve kakao, kahve ve avokado gibi bitkileri de içeren floranın yüzde 80'inden fazlasının tozlaşmasında rol oynuyor.

Ancak Meliponini arıları iklim krizi, ormansızlaşma, pestisit kullanımı ve  diğer arı türleriyle rekabet yüzünden ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Peru'nun iki belediyesinde kabul edilen yasalar artık bu böceklerin sağlıklı ekosistemlerde yaşama, üreme ve gelişme haklarını garanti altına alıyor.

Bu iğnesiz arıların yasal haklar elde etmesi, kimyasal biyolog Rosa Vásquez Espinoza'nın yerli halklarla birlikte yıllar süren çalışmaları sayesinde mümkün oldu.

Kovid-19 pandemisinde yerli halklar ilaç bulamadıklarında bu arıların balını kullanıyordu. Bir meslektaşının ricası üzerine 2020'de balı inceleyen Espinoza çarpıcı sonuçlarla karşılaştı.

Guardian'a konuşan bilim insanı "Yüzlerce tıbbi molekül gördüm, tedavi potansiyeli taşıdığı bilinen moleküller" diyerek ekliyor: 

 Üstelik çeşitlilik de gerçekten çok fazlaydı. Bu moleküllerin antiinflamatuvar, antiviral, antibakteriyel, antioksidan, hatta kanser önleyici etkileri olduğu biliniyor.

Bu nedenle saha çalışmalarını genişleten araştırmacı, yerli halktan uzmanlarla birlikte ormanın derinlerine keşif gezileri düzenledi. Nesillerdir devam eden geleneksel arıcılık yöntemlerini kaydettiler.

Ancak kısa süre sonra ciddi bir sorun olduğu fark edildi: Arıcılar, eskiden arı kolonilerini yarım saatte bulurken, artık saatler sürüyordu.

Espinoza, "Farklı topluluk üyeleriyle konuşuyorduk ve ilk söyledikleri 'Artık arılarımı göremiyorum' oldu" diye anlatıyor.

Biyoloğun yaptığı çalışmada, endüstriyel çiftliklerden uzak bölgelerdeki arıların bile balında pestisit izlerine rastlandı.

Meliponini arılarının korumaya ihtiyaç duyduğuna karar veren Espinoza ve meslektaşları, ilk olarak bu hayvanların tanınması için çaba gösterdi.

Araştırmaları sayesinde 2024'te, Meliponini arılarını Peru'ya özgü yerli türler olarak resmen tanıyan bir yasa kabul edildi. Peru yasaları yerli türlerin korunmasını gerektirdiği için bu kritik bir adımdı.

Daha sonra bu yıl ekimde Satipo, 22 Aralık Pazartesi de Nauta belediyeleri dünyada bir ilke imza atarak bu böcekleri yasal hak sahibi olarak tanımladı. 

Earth Law Center'ın Latin Amerika direktörü ve kampanyanın parçası olan Constanza Prieto gelişmeyi şöyle değerlendiriyor: 

Bu yönetmelik, doğayla ilişkimizde bir dönüm noktası: Meliponini arılarını görünür kılıyor, onları hak sahibi özneler olarak tanıyor ve ekosistemlerin korunmasında temel rol oynadıklarını onaylıyor.

Hukuk uzmanları yeni yasaların habitat restorasyonunu, daha sıkı pestisit kontrollerini ve genişletilmiş araştırmaları zorunlu kılabileceğini söylüyor.

Düzenlemeyi Peru genelinde uygulamaya koymak için bir imza kampanyası düzenlenirken, Bolivya, Hollanda ve ABD gibi ülkelerdeki koruma grupları da kendi bölgelerindeki arılar için benzer yasal yaklaşımları inceliyor.

Independent Türkçe, Guardian, Interesting Engineering


Trump'la Musk nasıl barıştırıldı?

Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
TT

Trump'la Musk nasıl barıştırıldı?

Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Donald Trump ve Elon Musk arasında arabuluculuk yaptığı ortaya çıktı.

Dünyanın en zengin kişisi, yeni Donald Trump yönetiminin ilk aylarında Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın (DOGE) başına getirilince manşetlerden düşmemişti. 

Ancak Musk'ın, Trump'ın Büyük Güzel Yasa Tasarısı'nı sert bir dille eleştirmesinin ardından ikili arasındaki ipler haziranda kopmuştu. 

Trump, elektrikli otomobil teşviklerini kestiği için Musk'ın "çıldırdığını" söylemişti. 

Amerika Partisi'ni kuracağını öne süren Musk "Büyük bombayı patlatmanın zamanı geldi" diyerek Trump'ın Jeffrey Epstein dosyasında adının geçtiğini iddia etmişti.

İkili suikastla öldürülen sağcı aktivist Charlie Kirk'ün eylüldeki cenaze töreninde bir araya gelerek buzları eritmişti. 

Washington Post, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in perde arkasında ikiliyi nasıl yumuşattığını dünkü haberinde işledi. 

41 yaşındaki Cumhuriyetçi'nin ekibiyle birlikte büyük çaba göstererek Amerika Partisi'nin kurulmasını engellediği bildirildi. 

Vance'in bunun için hem Musk'a hem de çevresine baskı yaptığı ifade edildi.

Washington Post, Musk-Trump ilişkisinin yumuşamasıyla birlikte teknoloji milyarderinin 2026'daki ara seçimlerde yarışacak Cumhuriyetçi adaylara bağış yapmaya başladığını belirtti. 

Aylar boyunca uğraşan Vance'in de 2028'de başkan adayı olup Musk'tan destek görmeyi planladığı öne sürüldü. 

Musk'ın kasımda Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman şerefine Beyaz Saray'da verilen akşam yemeğine katıldığı hatırlatıldı. 

Musk-Trump ilişkisinin hâlâ hassas bir dengede durduğu aktarılan haberde Jared Isaacman'ın NASA Direktörlüğü'ne atanmasının önüne engeller çıkarılmasının teknoloji milyarderini kızdırdığı da ifade edildi. 

ABD Başkanı Donald Trump, "geçmişteki bağlantılarını yeniden değerlendirdikten sonra" adaylığını haziranda geri çektiği milyarder iş insanı Isaacman'ı, NASA Direktörlüğü görevine yeniden aday gösterdiğini kasımda açıklamıştı.

Musk'ın iyi ilişkilere sahip olduğu bilinen Isaacman, önceki haftalarda resmen bu göreve getirilmişti. 

Isaacman, 2021 ve 2024'te Musk'ın SpaceX roketleriyle uzaya çıkmıştı.

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast, Gizmodo


ABD, Venezuela topraklarını vursa da Maduro dans ediyor

Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
TT

ABD, Venezuela topraklarını vursa da Maduro dans ediyor

Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)

ABD tehdidi altındaki Nicolás Maduro denizdeki ablukanın ardından ülkesinin topraklarına saldırı düzenlenmesine rağmen görevden ayrılacağına dair herhangi bir sinyal vermiyor.

Donald Trump, Venezuela liderinin zamanının dolduğunu öne sürerken 63 yaşındaki siyasetçi son haftalarda katıldığı etkinliklerde dans ederken görülüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin askeri yığınağı ve petrol gemilerine uygulanan ablukayla karşı karşıya olan Maduro'nun kendine güvenini hem ülkesine hem de dünyaya göstermeye çalıştığını bildiriyor. 

Amerikan gazetesi, ekonominin büyük ölçüde devlet kontrolüne alındığı Venezuela'da Maduro'nun ihaleleri yandaşlarına vererek kendi konumunu güçlendirdiğini iddia ediyor. 

13 yılı aşkın süredir iktidarda olan lider, ülkeden kaçacağı iddialarına rağmen mitinglerde "Bizi devrim yolunda asla çıkaramayacaklar. Sonsuza kadar zafer!" diyor. 

Geçmişte ABD adına Venezuela'yla pek çok müzakere yapan eski diplomat Thomas A. Shannon Jr., 14 yıllık iktidarın ardından 2013'te ölen Hugo Chávez'in ülkeyi devrime ve anti emperyalizme inandırdığını söylüyor:

Chavezciler ne kadar yoz, zalim ve suçlu olursa olsun Latin Amerika'da onlardan başka anti emperyalist solcu kaldığına inanmıyor. Bu pozisyonlarından vazgeçmek istediklerini sanmıyorum.

Önceki haftalarda Nobel Barış Ödülü'nü almak için gizli bir operasyonla Venezuela'dan Norveç'e giden María Corina Machado ise Oslo'da yaptığı konuşmada "Müzakereyle ya da değil Maduro iktidardan düşecek" dedi. 

Geçmişte Chávez'e danışmanlık yapan Amerikalı avukat Eva Golinger, Maduro için şu yorumu yaptı:

Trump'ın Kim Jong-un'u övdüğünü, eski El Kaide liderini Beyaz Saray'a çağırdığını görünce 'Neden onunla müzakere edemeyim ki?' diye düşünüyor. Kanımca ülkeyi terk edeceğine orada ölmeyi tercih eder.

Diğer yandan Donald Trump, Venezuela'nın topraklarına ilk kez saldırı düzenlediklerini duyurdu. 

Cuma günü yaptığı açıklamada saldırının geçen hafta düzenlendiği dışında pek bir bilgi vermeyen ABD Başkanı teknelere uyuşturucu yüklenen bir limanı vurduklarını dün söyledi. 

CNN de kaynaklarına dayandırdığı haberde saldırıda drone kullanıldığını bildirdi. 

Karakas yönetimi hâlâ konuya dair sessizliğini koruyor. 

İnsan hakları ihlalleri ve siyasi mahkumlara işkenceyle suçlanan Maduro yönetimi, kendi doğal kaynaklarına göz diken ABD'nin bu iddiaları kullandığını savunuyor. 

ABD, Karakas yönetiminin kartellerle işbirliği yaptığını da iddia ediyor. Venezuela ise Washington'ın ülkede darbe planladığını öne sürüyor. 

ABD eylülden beri Karayipler ve Pasifik Okyanusu'ndaki teknelere uyuşturucu ticaretiyle mücadele iddiasıyla saldırılar düzenliyor.

En az 105 kişinin öldürüldüğü operasyonlar, yargısız infaz eleştirilerinin hedefi oluyor. 

"Uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu geçen ay başlattığını duyuran ABD'nin Venezuela'ya askeri hareket düzenlemesi ihtimali haftalardır dünya gündeminde.

Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etti.

Trump, iki hafta önce Venezuela limanlarında yaptırıma tabi tankerlere "tam abluka" uygulanması talimatını verdi.

Washington, geçen ay yabancı terör örgütü olarak ilan ettiği Güneşler Karteli'nin (Cartel de los Soles) liderinin Maduro olduğunu savunuyor. 

Beyaz Saray, Maduro'nun tutuklanması veya mahkum edilmesine ilişkin bilgi sağlanması karşılığında verilecek ödülü iki katına çıkararak 50 milyon dolara yükselttiğini 8 Ağustos'ta duyurmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNN, Reuters