ABD heyetini karşılayan Salih ile Kazimi, dengeli ilişki kurmanın önemini vurguluyor

Görüşmelerde Washington ile Bağdat arasındaki stratejik diyalog çıktılarının aktifleştirilmesi ele alındı

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, dün Brett McGurk ve beraberindeki heyeti ağırladı (Irak Cumhurbaşkanlığı)
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, dün Brett McGurk ve beraberindeki heyeti ağırladı (Irak Cumhurbaşkanlığı)
TT

ABD heyetini karşılayan Salih ile Kazimi, dengeli ilişki kurmanın önemini vurguluyor

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, dün Brett McGurk ve beraberindeki heyeti ağırladı (Irak Cumhurbaşkanlığı)
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, dün Brett McGurk ve beraberindeki heyeti ağırladı (Irak Cumhurbaşkanlığı)

Bölgesel gerilimleri hafifletme çağrısında bulunan Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, tüm bölgedeki güvenlik ve çevre sorunlarıyla mücadelede Irak’ın önemine değindi. ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Beyaz Saray'da iktidara gelmesi ardından ilk defa Bağdat’ta üst düzey bir ABD heyetini ağırlayan Salih, “Irak, krizleri yatıştırma, bölgedeki gerilimi azaltma yollarını desteklediği dengeli bir politika izliyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Salih açıklamasında, “Güvenliği ve egemenliğinin sağlamlaştırılmasıyla Irak'ın antik çağlardan beri Mezopotamya’daki özel coğrafi konumu; terörle, aynı zamanda iklim değişikliği ve çölleşme gibi çevresel meselelerle mücadelede, bölgesel ve uluslararası ortak çalışma sistemleri aracılığıyla işbirliği yoluyla temiz enerji ve su kaynaklarının sürdürülebilir idaresini teşvik etmek için çalışmada merkezi bir faktör ve başlangıç ​​noktasıdır” vurgusunda bulundu.
Açıklamaya göre, “Görüşmede iki ülke arasındaki ikili ilişkiler, bunları iki ülke arasındaki stratejik diyalog ve ortak çıkarlar bağlamında siyasi, güvenlik, ekonomik ve kültürel alanlarda sağlamlaştırma yolları ele alındı. Aynı zamanda terörle mücadelede çalışmaya devam etmenin, terörün tüm bölgedeki kökünü kazımanın önemi üzerinde duruldu”.
Ulusal Güvenlik Konseyi Ortadoğu Koordinatörü Brett McGurk başkanlığındaki ABD heyetinde, ABD Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Derek Chollet, Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bakan Yardımcısı Joey Hood ve Orta Doğu İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dana Stroul da yer aldı.
ABD heyetini karşıladığı sırada, Bağdat ile Washington arasındaki stratejik diyaloğun çıktılarını harekete geçirmenin gerekliliğine değinen Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi’nin medya ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre, çeşitli alanlardaki koordinasyonun ele alındığı toplantıda ekonomik, kültürel ve ticari alanlardaki işbirliğinin geliştirilip yaygınlaştırılması üzerine duruldu. Açıklamada, “Irak'taki bazı sağlık kurumlarının rehabilitasyonuna destek sağlanmasının yanı sıra sağlık alanı ve koronavirüs salgınıyla mücadeledeki işbirliği tartışıldı” ifadelerine başvuruldu.
Başbakan Danışmanı Dr. Hüseyin Allavi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Irak-ABD ilişkileri, 18 yılın ardından, Irak hükümeti ile ABD hükümeti arasındaki stratejik çerçeve anlaşması veya Irak’ın terörist DEAŞ kalıntılarını defetme yönünde Uluslararası Koalisyon’daki yeri ışığında entegre işbirliği ve stratejik ortaklık mekanizmalarını harekete geçirmeye doğru ilerledi. Irak hükümeti, terörist DEAŞ kalıntılarına karşı savaş ve terörle mücadelenin gereklerine göre durumu mekanizmaları konusundaki tartışmanın ardından danışman sayısını 5 bin 200'den 2 bin 500'e düşürmeyi, bir zaman çizelgesi belirlemeye yaklaşmayı başardı. Irak-ABD ilişkileri, güvenlik açısından ekonomi ve yatırıma doğru kayıyor. Bu nedenle Başbakanı Kazimi, üçüncü aşamasında Irak-ABD stratejik diyaloğu çıktılarına odaklanıyor. Irak dosyası üzerinde çokça duran McGurk ise Irak hükümetleriyle koordineli bir şekilde çalışarak Irak siyasi güçleriyle görüşmelerde bulundu. Çeşitli alanlarda koordinasyon ve ortak işbirliği, stratejik diyalog çıktılarının aktifleştirilmesi vurgusu, ekonomik, kültürel ve ticari alanlardaki işbirliğinin geliştirilip yaygınlaştırılması, ilişkilerin geliştiğinin ve ABD ile Irak hükümetleri açısından Arap bölgesindeki öneminin bir işaretidir.”



İsrail'de yükselen sesleri susturmaya çalışan milisler

İsrail parlamentosu Knesset’in Arap üyesi Eymen Udeh, Tel Aviv'de Gazze'deki savaşı protesto eden bir gösteride, Kasım 2023 (AFP)
İsrail parlamentosu Knesset’in Arap üyesi Eymen Udeh, Tel Aviv'de Gazze'deki savaşı protesto eden bir gösteride, Kasım 2023 (AFP)
TT

İsrail'de yükselen sesleri susturmaya çalışan milisler

İsrail parlamentosu Knesset’in Arap üyesi Eymen Udeh, Tel Aviv'de Gazze'deki savaşı protesto eden bir gösteride, Kasım 2023 (AFP)
İsrail parlamentosu Knesset’in Arap üyesi Eymen Udeh, Tel Aviv'de Gazze'deki savaşı protesto eden bir gösteride, Kasım 2023 (AFP)

Arap siyasi liderlere, muhalefetteki Yahudi siyasi aktivistlere ve eleştirilerde bulunan gazetecilere yönelik devam eden saldırıların ardından, milislerin İsrail’de muhalefeti susturmak için aktif ve ısrarlı bir şekilde çalıştığı, bu aktivistlerin hayatları için gerçek bir tehdit oluşturduğu ve birçoğunu sıkı güvenlik önlemleri altında yaşamaya zorladığı ortaya çıktı.

Bu milis gücü, İsrail parlamentosu Knesset'in Arap üyelerine karşı harekete geçti ve son iki hafta içinde Arap Değişim Hareketi Ortak Listesi Başkanı Milletvekili Eymen Udeh’e kanlı bir saldırı düzenlemeye çalıştı.

Milisler, Udeh’in Pardes Hanna-Karkur beldesinde solcu siyasi aktivistlerle katıldığı bir toplantıya ve Nes Tziona şehrinde düzenlenen başka bir toplantıya saldırdı, arabasının camlarını kırdı ve ona taş attı. Polisin her iki olayda da kendisine saldırı düzenleneceğini bildiği ve bunu kendisine bildirerek toplantılara katılmaması konusunda uyardığı ortaya çıktı. Ancak Udeh, “Faşist teröristlere boyun eğmeyeceğiz. Hiçbir koşulda halkla toplantılarımızı iptal etmeyeceğiz ve onların amacının Yahudilerle Araplar arasında herhangi bir toplantının yapılmasını engellemek olduğunu biliyoruz” diyerek toplantılara katılmaktan geri durmadı.

g
Knesset'in Arap üyesi Eymen Udeh, 9 Mayıs'ta Kudüs'te düzenlenen Halk Barışı Zirvesi etkinliğinde konuşma yaparken (AFP)

Udeh ile aynı bloktan bir başka milletvekili olan Ofer Cassif de Kudüs'te bazı polis memurlarının katılımıyla benzer bir saldırıya maruz kaldı.

Ultra-Ortodoks Yahudileri temsil eden Şas Partisi’nden iki Yahudi milletvekili de saldırıya uğradı ve bunun sonucunda yaralandı. Saldırı, dindar gençleri askerlik hizmetinden kısmen muaf tutacak bir yasa konusunda hükümetle müzakere etmeyi kabul ettikleri için onlardan intikam almak isteyen ultra-Ortodoks Yahudi unsurlar tarafından gerçekleştirildi.

Güvenlik önlemleri artırıldı

Eleştirilerini dile getiren gazetecilerden Guy Belz, Dana Weiss, Yonit Levi ve Rina Matsliah'a yönelik ölüm tehditleri nedeniyle bu gazetecilerin çevresinde ve çalıştıkları Kanal 12 televizyonu stüdyolarının kapılarında sıkı güvenlik önlemleri alındı.

Gazeteci Belz’in Hayfa'da vereceği konferans iptal edildi. Her cumartesi hükümetin politikalarını protesto etmek için düzenlenen protesto gösterilerinin organizatörlerinden biri olan üniversite öğretim üyesi Shikma Bressler’in Tivon'da vereceği konferans da iptal edildi.

Temiz Yönetim Derneği, bu olayları hükümetin ve bakanlarının, politikalarını reddeden ve kararlarını ve uygulamalarını eleştiren herkese karşı yürüttüğü kampanyanın doğal bir sonucu olarak değerlendirdi.

srt
İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın el-Halil şehrinde oyuncak silah taşıyan İsrailli bir çocuk, Mart 2024 (AFP)

Adalah Hukuk Merkezi ise İsrail kolluk kuvvetlerine, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında açıkça terör eylemi niteliğinde olan bu şiddet olaylarına ilişkin kapsamlı ve etkili bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Merkez, saldırganların ve kışkırtıcıların kimliklerini ortaya çıkardığını iddia ettiği düzinelerce video ve tanık ifadesini polise sundu.

Paris'teki Sosyal Bilimler İleri Araştırmalar Okulu'nda araştırma direktörü olan Fransız-İsrailli sosyolog Eva Illouz, yaşananların İsrail'de Yahudi faşizminin muazzam bir büyüme gösterdiğinin işareti olduğunu söyledi ve bu faşistlerin Başbakan Binyamin Netanyahu, partisi ve müttefiklerinin ‘doğal ortakları’ olduğunu vurguladı.

Illouz, Haaretz gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi:

“Netanyahu, yirmi yıldır Yahudiler ve Araplar arasında nefret tohumları ekmeye ve yargının meşruiyetini sorgulamaya devam ediyor ve milli kimliği dine dayandırıyor.”

Illouz, 1980'den önce Yahudi terörizminin İsrail'de marjinal bir fenomen olduğunu, ancak o yıldan itibaren HaMakhteret HaYehudit, Kah, Teror Negid Teror, Bet Ayin ve LeHava gibi Yahudi grupların terörist saldırılar düzenlediğini ve bunların çoğunun polis tarafından engellendiğini belirtti. Bu grupların bazıları aşırı milliyetçiydi. Diğerleri ise Siyonizme karşı olduklarını ilan ettiler ve İsrail Devleti'ni yıkıp yerine Yahuda Krallığı'nı kurmak istediler.


Filistin Devlet Başkanlığı, Ben-Gvir'in Abbas'a yönelik açıklamalarını cinayete tahrik olarak değerlendirerek kınadı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)
TT

Filistin Devlet Başkanlığı, Ben-Gvir'in Abbas'a yönelik açıklamalarını cinayete tahrik olarak değerlendirerek kınadı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)

Filistin Devlet Başkanlığı, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a yönelik açıklamalarını kınayarak, bunların kendisine ve diğer liderlere zarar verme yönünde açık bir çağrı olduğunu belirtti.

Filistin Haber Ajansı (WAFA) tarafından dün yayınlanan açıklamada, Filistin Devlet Başkanlığı, Ben-Gvir'in sözlerinin, yerleşimcileri Filistin halkına, topraklarına ve kutsal mekanlarına karşı daha fazla terör eylemi gerçekleştirmeye teşvik ettiğini belirtti.

zdft
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, "ABD yönetimini ve uluslararası toplumu, İsrail hükümetine baskı yaparak Filistin halkına ve liderlerine karşı kışkırtma kampanyasını durdurmaya çağırıyoruz" denildi. Açıklamada, bu kampanyanın "sadece daha fazla şiddete ve gerginliğe yol açacağı ve mevcut barış sürecinin başarı şansını baltalayacağı" kaydedildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı dün, Netanyahu'dan Filistin Devlet Başkanı'nın dokunulmazlığını dikkate almayarak onu tutuklamasını ve Filistin Yönetimi'nin üst düzey yöneticilerine suikast düzenlemesini talep etti.


İsrail, Batı Şeria'daki şiddet olayları nedeniyle yerleşim birimini boşalttı

Amerikalı ve İsrailli askerler dün, İsrail'in güneyinde ABD öncülüğündeki sivil-askeri koordinasyon merkezinde bir araya geldi (Reuters)
Amerikalı ve İsrailli askerler dün, İsrail'in güneyinde ABD öncülüğündeki sivil-askeri koordinasyon merkezinde bir araya geldi (Reuters)
TT

İsrail, Batı Şeria'daki şiddet olayları nedeniyle yerleşim birimini boşalttı

Amerikalı ve İsrailli askerler dün, İsrail'in güneyinde ABD öncülüğündeki sivil-askeri koordinasyon merkezinde bir araya geldi (Reuters)
Amerikalı ve İsrailli askerler dün, İsrail'in güneyinde ABD öncülüğündeki sivil-askeri koordinasyon merkezinde bir araya geldi (Reuters)

İsrail güvenlik güçleri dün, Batı Şeria'nın güneyindeki Beytüllahim ve el Halil arasında bulunan devasa Guşh Etzion yerleşim bloğu içindeki yasadışı bir yerleşim birimini, yerleşimciler ile güvenlik güçleri arasında yaşanan şiddet ve çatışmalar nedeniyle boşalttı.

İsrail güvenlik güçleri, ordunun emri üzerine, yaklaşık 25 Yahudi ailenin bir yıldan uzun süredir yaşadığı izinsiz Givat Tzur Misgavi karakolunu boşalttı. Bu durum, yerleşimciler ve güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’tan aktardığına göre çatışmalar sırasında iki sınır polisi yaralandı, birinin gözüne taş isabet ettiği, diğerinin ise dişlerinde kırıklar oluştuğu bildirildi. Tahliye sırasında dört kişi gözaltına alındı.

"Tepe Gençliği" grubundan onlarca aşırılıkçı yerleşimci, sağcı aktivistlerin ve önde gelen şahsiyetlerin karakolun sökülmesini engelleme çağrıları üzerine bölgeye geldi. Tahliyenin ardından, güney el Halil Tepeleri'nde ve el Halil'in kuzeyindeki Vadi Sa'ir bölgesinde yerleşimciler tarafından kundaklama ve isyan gibi saldırılar bildirildi.

Son haftalarda İsrailli yerleşimcilerin Filistinlileri, İsrailli ve yabancı aktivistleri ve bazen de İsrail askerlerini hedef alan saldırılarında artış görüldü ve bu durum yerelde ve Amerikalıların eleştirilerine yol açtı.