Lübnan ordusu, ekonomik krizin etkileri dolayısıyla endişeli

Lübnanlı askeri kaynak: Yetkilileri durumdan haberdar ettik. Hükümetin kurulması bizim açımızdan bir rahatlık demek.

Lübnan ordusu, ekonomik krizin etkileri dolayısıyla endişeli
TT

Lübnan ordusu, ekonomik krizin etkileri dolayısıyla endişeli

Lübnan ordusu, ekonomik krizin etkileri dolayısıyla endişeli

Lübnan’da mevcut siyasi çatışmanın ciddiyetinin ve olası güvenlik ve toplumsal yansımalarının farkında olmasına rağmen Lübnan ordusu, ülkeyi vuran çok yönlü siyasi, ekonomik ve güvenlik krizinden kurtulmak için dizginlerin ele alınması yönündeki bazı çağrılara aldırış etmiyor.
Lübnanlı bir askeri kaynağa göre ordu, birleştirici ulusal role bağlı ve bu rolden sapan hiçbir şeye dikkat kesilmiyor. Kaynak, şu an yaşananlar gibi kritik bir zamanda ordunun ve diğer güvenlik güçlerinin yürüttüğü bir güvenlik çabasıyla desteklenen siyasi istikrarın önemine dikkati çekti. Hükümetinin kurulmasının ordunun üzerindeki güvenlik yükünü azaltacağını söyleyen kaynak, çöküşün seyrini de tersine çevireceğini dile getirdi.
Kaynak, siyasi çatışmanın, halkın bir parçası olması nedeniyle orduyu da etkilediğini belirtirken, ordunun ‘durumu olabildiğince kontrol etmeye çalıştığını, ancak siyasi bir çözüme ulaşamadığını’ dile getirdi. Güvensizlik korkularına da değinen kaynak, Merkez Bankası tarafından temel malzemelerdeki sübvansiyonların kaldırılmasının güvenlik durumunun sarsılmasında rol oynayabileceğini söylerken, “Çünkü insanlar protesto için hareket edebilir. Suç düzeyinde artış olabilir. Zira özellikle son zamanlarda olduğu gibi, telefon istasyonlarının bataryalarının, mezarlıkların kapılarının çalınmasından peynir kalıplarının çalınmasına kadar farklı hırsızlıklara tanık oluyoruz” dedi.
Kaynak, çöküşü durdurmak isteyen bir hükümet kurulmazsa bu gelişmelerin tavanının daha zor olabileceği konusunda uyarırken, güvenlik güçlerinin ekonomik, toplumsal ve güvenlik durumu hakkında yetkililere raporlar sunduğunu ve onların koşulların ciddiyeti hakkında uyardığını kaydetti. Kaynak, ülkenin toplumsal güvenliğin çöküşüne karşı savunmasız olduğuna da dikkati çekti.
Satın alma gücündeki düşüşün askerlerin maaşlarına da yansıması nedeniyle askerlik hizmetinden kaçışları şiddetle reddeden kaynak, durumun zorluğunu da kabul ederken, askeri liderliğin ‘krizin üstesinden gelmek ve üzerlerindeki etkilerini azaltmak için’ askerlere olabildiğince yardım etmeye çalıştığını vurguladı. Kaynak, “Çünkü bir asker, ailesinden ayrılıp askere gittiğinde ailesi hakkında güvende hissetmek zorundadır. Ayrıca ordunun bu aşamada oynadığı rolün önemi ve merkeziliği konusunda farkındalık oluşturarak, askerlerin morallerini yüksek tutmaya çalışıyor” dedi.
Ordu, askerlerin evlerine destekler sağlayarak ve sivillerin de fayda sağladığı taburların kooperatiflerini genişleterek, mümkün olan en yüksek miktarda sübvansiyonlu (gıda) malzemeleri temin edip, zorlu ekonomik durumun yüklerini hafifletmeye çalıştı. Ayrıca nakil hususunda ise askerlerin hareketlerini kolaylaştırmak ve orduya ulaşımı sağlamak için hizmet tarihlerini kontrol altına alarak, askerlerin yüklerini azaltmalarına yardım etmeye çalıştı. Aynı şekilde yurt dışından aldığı yardımları askerlere dağıtan ordu, 2020 bütçesinde yapılan önemli kesintilere rağmen, askeri tıbbı güçlendirdi.
Bu bağlamda kaynak, “Ordu gergin. Karşısında sınırları ve iç güvenliği kontrol etmekten İsrail tehdidi ve terörizmle mücadeleye kadar büyük bir görevi var. Bu yüke, vatandaşlara yönelik yardım dağıtımının temsil ettiği büyük yükü de dahil edin. Patlama sonrasında Beyrut Limanı’nda meydana gelen hasarların tespit edilmesi ve enkazların kaldırılması sürecine de dahil oldu” açıklamasında bulundu. Güvenlik kaynağı, şartlar daha da zorlaşırsa ordu açısından durumun daha da zorlaşacağını söylerken, bu nedenle güvenlik faaliyetlerini yoğunlaştırdıklarını söyledi. Kaynak, “Toplumsal güvenlik esastır. Açlık insanları yasalara karşı daha savunmasız hale getirir” dedi.
Terör saldırılarına ilişkin olarak ise kaynak, korkunun artık 2018’dekine benzemediğini söylerken, sızma girişimlerinin hala devam ettiğine de dikkati çekti. Kaynak, “DEAŞ’ın pes etmediği açık. Tespit edilmiş hücreler var” dedi. Lübnan’ın kuzeyindeki Kaftun kasabasında 20 kişilik bir hücrenin ve doğudaki Arsal’da 18 kişilik bir hücrenin tespit edildiğini ifade eden kaynak, bunların ‘yalnız kurtlar’ olmadığını söyleyerek, “Yani bu, işlerin kötüye gitmesi halinde iç koşullara etki etmelerine yardımcı olacak bir üs inşa etmeye çalıştıkları anlamına geliyor” dedi.



Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
TT

Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)

Lübnan hükümeti, Suudi Arabistan’ın ve Kuveyt’in Beyrut büyükelçilikleri tarafından güvenlik gerekçesiyle bu ülkelerin Lübnan'daki vatandaşlarına yapılan uyarı ve derhal ülkeden ayrılmaları çağrısı yapmaları üzerine, Arap ülkelerini rahatlatmak amacıyla bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı. Lübnan'ın geçici başbakanı Necip Mikati, Arap ülkelerine vatandaşlarının güvenliğiyle ilgili birtakım garantiler vermek amacıyla uygun kararlar almak üzere Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi'yi görevlendirdi.

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçiliği tarafından cuma günü güvenlik gerekçesiyle Suudi Arabistan vatandaşlarına silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşmamaları konusunda uyarıda bulunulurken, ivedilikle ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısına uymaları istendi.

Suudi Arabistan vatandaşlarına acil durumlarda Büyükelçiliğin 009611762711 ve 009611762722 nolu numaralarından ya da Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığının 0096178803388 ve 0096176026555 nolu numaralarından yahut Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının 00966920033334 nolu numarasından ulaşmalarını veya eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundaki @KSAembassyLB adlı Büyükelçilik hesabından iletişim kurmalarını istedi.

Kuveyt ise cumartesi sabahı Lübnan'daki vatandaşlarını dikkatli olmaya çağıran bir bildiri yayınladı. Kuveyt’in Beyrut Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığının X hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’da bulunan Kuveyt vatandaşlarını tedbirli olmaya, güvenlik zafiyeti olan bölgelerden uzak durmaya ve yetkili yerel makamlar tarafından verilen talimatlara uymaya çağırıyor” denildi.

Lübnan hükümeti, cumartesi günü, Lübnan'da son 13 yılın en iyi turizm sezonunun yaşandığı bir dönemde kardeş Arap ülkelerine hiç vakit kaybetmeden Lübnan'daki durumla ilgili garantiler vermeye ve bunun yansımalarını kontrol altına almaya çalıştı. Lübnan Başbakanlığı tarafından, Başbakan Mikati'nin Suudi Arabistan, Kuveyt ve (daha sonra başka bir uyarıda daha bulunmayan) Almanya büyükelçiliklerinin yaptığı uyarılara ilişkin gelişmeleri Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi ile takip ettiğini bildirilen bir açıklama yapıldı. Açıklamaya göre ordu ve güvenlik kurumlarının yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda, mevcut veriler genel olarak güvenlik durumunda ‘endişe ve panik için bir sebep olmadığı’ görüldü.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki olaylarla ilgili siyasiler ve güvenlik yetkilileriyle yapılan görüşmelerde ileriye yönelik adımlar atıldığı belirtilen açıklamada, genel istikrarı sağlamak ve güvenliğin bozulmasını ya da Arap ve yabancı ülkelerin vatandaşlarının, ülke sakinlerinin ve turistlerin hedef alınmasını önlemek için durumun yakından takip edildiği kaydedildi.

Başbakan Mikati, Dışişleri Bakanı Buhabib'i Lübnan’daki vatandaşlarının güvenliği konusunda kendilerine garantiler vermek üzere kardeş Arap ülkeleriyle iletişim kurması için görevlendirdi. Başbakan Mikati, İçişleri Bakanı Mevlevi'den, Lübnan'ın bu gergin bölgesel koşullarda karşılaşabileceği zorlukların ele alınması ve tüm bölgelerde güvenliği sağlayacak uygun kararların verilmesi amacıyla Merkezi Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmasını istedi.

Başbakanlık açıklamasında, Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nin Lübnan'daki vatandaşlarına yaptığı uyarıya değinildi. Ancak Başbakanlığın açıklamasının ardından Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, söylentilerin aksine Almanya'nın şu an vatandaşlarından Lübnan’dan ayrılmalarını istemediği belirtilerek, “Almanya vatandaşlarını Lübnan’a seyahat tavsiyelerine uymaya davet ediyoruz” denildi.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki El Fetih üyeleri ile içlerinde radikallerin de olduğu İslamcı gruplar arasında günlerce süren silahlı çatışmaların ardından bazı ülkeler Lübnan’daki vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısında bulunmuştu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes ilan edilen ve bu ateşkese uyulduğu görülen Ayn el-Helva Mülteci Kampı’nda göreli bir sakinlik hâkim.

Öte yandan Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ayn el-Helva Mülteci Kampı’na askeri operasyon başlatmaya hazırlanıldığı iddiaları yalanlanırken, ordunun ‘kamptaki güvenlik durumunu yakından takip ettiği’ vurgulandı.