Türkiye'de ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,3 kişi oldu

Fotoğraf: Pixabay
Fotoğraf: Pixabay
TT

Türkiye'de ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,3 kişi oldu

Fotoğraf: Pixabay
Fotoğraf: Pixabay

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Türkiye'de 2008 yılında 4 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün azalma eğilimi göstererek 2020 yılında 3,30 kişiye düştüğü görüldü.
 
Yıllara göre ortalama hanehalkı büyüklüğü, 2008-2020

Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il Şırnak oldu
Türkiye'de 2020 yılında ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 5,75 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak ilini 5,25 kişi ile Şanlıurfa ve 5,16 kişi ile Hakkari izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2,61 kişi ile Çanakkale oldu. Bu ili, 2,66 kişi ile Tunceli ve 2,68 kişi ile Eskişehir izledi.
 
İllere göre ortalama hanehalkı büyüklüğü, 2020

Tek kişilik hanehalklarının oranı arttı
ADNKS sonuçlarına göre, 2014 yılında %13,9 olan yalnız yaşayan fertlerden oluşan tek kişilik hanehalklarının oranının 2020 yılında %17,9'a yükseldiği görüldü.
 
Hanehalkı tiplerine göre hanehalkı oranı, 2014-2020

Tek çekirdek aile ve geniş aileden oluşan hanehalklarının oranında azalma görüldü

Tek çekirdek aile olarak ifade edilen, yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan hanehalklarının oranında azalma olduğu görüldü. Tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranı, 2014 yılında %67,4 iken 2020 yılında %65,2'ye geriledi. Diğer yandan geniş aile olarak tanımlanan ve en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında %16,7 iken 2020 yılında %14'e düştü.
 
Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranı arttı
Aralarında eş, anne-çocuk veya baba-çocuk ilişkisi olmayan fertleri içeren; diğer bir ifadeyle çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranında artış olduğu gözlendi. Söz konusu hanehalklarının oranı 2014 yılında %2,1 iken 2020 yılında %2,8'e yükseldi.
 
Tek kişilik hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il Gümüşhane oldu
İllere göre hanehalkı tipleri incelendiğinde, 2020 yılında tek kişilik hanehalklarının oranının en yüksek olduğu ilin %28,7 ile Gümüşhane olduğu görüldü. Gümüşhane ilini %27,9 ile Tunceli ve %26,7 ile Giresun izledi. Diğer yandan tek kişilik hanehalklarının oranının en düşük olduğu il ise %10,2 ile Diyarbakır oldu. Diyarbakır ilini %10,4 ile Van ve %10,5 ile Batman izledi.
 
Tek kişilik hanehalklarının oranının en yüksek ve en düşük olduğu ilk 10 il, 2020

Tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il Osmaniye oldu
Tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il, 2020 yılında %72,6 ile Osmaniye oldu. Osmaniye ilini %72 ile Gaziantep, %71,9 ile Adıyaman ve Kayseri takip etti. Tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranının en düşük olduğu il ise %53,7 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini %54,8 ile Gümüşhane ve %55,6 ile Artvin izledi.
 
Tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek ve en düşük olduğu ilk 10 il, 2020

Hanehalklarının %9,7'sini tek ebeveyn ve çocukları oluşturdu
Türkiye'de 2020 yılında toplam hanehalklarının %9,7'sini tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu. Toplam hanehalklarının %2,2'sini baba ve çocuklardan oluşan, %7,5'ini ise anne ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oluşturduğu görüldü.
 
Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il Bingöl oldu
Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il, 2020 yılında %11,7 ile Bingöl oldu. Bu ili, %11,5 ile Adana ve Malatya illeri izledi. Bu oranın en düşük olduğu iller ise %7,1 ile Bitlis ve Ardahan, %7,2 ile Tokat oldu.
Toplam hanehalkları içinde anne ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu iller, %9,2 ile Bingöl, %9 ile Adana ve %8,9 ile İzmir olurken, bu oranın en düşük olduğu iller ise %5 ile Ardahan, %5,5 ile Tokat, Bitlis ve Burdur oldu.
Diğer yandan, baba ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu iller, %3,8 ile Kilis, %3,1 ile Malatya ve %3 ile Trabzon olurken, bu oranın en düşük olduğu iller ise %1,6 ile Nevşehir ve Bitlis, %1,7 ile Kayseri, Adıyaman, Tokat, Sinop ve Kars oldu.
 
Geniş aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il Hakkari oldu
Geniş aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il, 2020 yılında %24,4 ile Hakkari oldu. Hakkari ilini %24,2 ile Şırnak ve %21,5 ile Batman izledi. Bu oranının en düşük olduğu il ise %9 ile Eskişehir oldu. Eskişehir ilini %9,6 ile Çanakkale ve %10,1 ile Niğde ve Balıkesir izledi.
 
Geniş aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek ve en düşük olduğu ilk 10 il, 2020

Toplam resmi evlilikler içerisinde son evliliğinde akraba evliliği yapanların oranı %8,4 oldu
ADNKS sonuçlarına göre, 2020 yılında toplam resmi evlilikler içinde, son evliliğinde birinci dereceden kuzenleri ile akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı %8,4 oldu. Akraba evlilikleri akrabalık türüne göre incelendiğinde, akraba evliliği yapmış bireylerin %46,6'sının hala/dayı çocukları ile %27,2'sinin amca çocukları ile ve %26,2'sinin ise teyze çocukları ile evli olduğu görüldü.
 
Akrabasıyla evli olan bireylerin en fazla olduğu il Mardin oldu
Toplam resmi evlenmeler içerisindeki akraba evlilikleri illere göre incelendiğinde, 2020 yılında toplam evli bireyler içinde son evliliğinde akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranının en fazla olduğu il %20,6 ile Mardin oldu. Bu ili %18,3 ile Şanlıurfa ve %17,1 ile Diyarbakır izledi. Akraba evliliği yapmış bireylerin oranının en az olduğu il ise %1,1 ile Edirne oldu. Bu ili %1,5 ile Kırklareli ve %2 ile Çanakkale izledi.
 
Akraba evliliği oranı azaldı
Evlenme istatistikleri sonuçlarına göre, 2010 yılında gerçekleşen resmi evlenmelerin %5,9'unun akraba evliliği olduğu ve bu oranın sonraki yıllarda sürekli düşüş göstererek 2015 yılında %4,8, 2020 yılında ise %3,8 olduğu görüldü.
 
Yıllara göre akraba evliliği oranı, 2010-2020

Akraba evliliği 2020 yılında en fazla Şanlıurfa'da gerçekleşti
Akraba evlilikleri illere göre incelendiğinde, 2020 yılında gerçekleşen toplam resmi evlenmeler içindeki akraba evliliği oranının en yüksek olduğu ilin, %15,1 ile Şanlıurfa olduğu görüldü. Bu ili, %13,7 ile Mardin ve %12,6 ile Muş izledi. Akraba evliliği oranının en düşük olduğu ilin ise %0,5 ile Kütahya olduğu, bu ili %0,6 ile Çanakkale ve Edirne illerinin izlediği görüldü.
 
Bireyleri en fazla aileleri mutlu etti
Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2020 sonuçlarına göre, 18 ve üzeri yaştaki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı %69,7 oldu. Erkeklerin %74,9'u kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken bu oranın kadınlar için %64,5 olduğu görüldü. Kendilerini en fazla çocuklarının mutlu ettiğini belirten erkeklerin oranı %9,2 iken kadınların oranı %20,7 oldu.
 
Babası vefat etmiş çocukların sayısı 269 bin 202 oldu
ADNKS sonuçlarına göre, 2020 yılında Türkiye'de toplam 22 milyon 750 bin 657 çocuk içerisinde babası vefat etmiş çocuk sayısının 269 bin 202, annesi vefat etmiş çocuk sayısının 80 bin 798, hem annesi hem babası vefat etmiş çocuk sayısının ise 4 bin 518 olduğu görüldü.
Cinsiyete göre incelendiğinde, babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 137 bin 843, kız çocuk sayısının 131 bin 359, annesi vefat etmiş erkek çocuk sayısının 41 bin 169, kız çocuk sayısının 39 bin 629, hem annesi hem babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 2 bin 328, kız çocuk sayısının 2 bin 190 olduğu görüldü.
 
Taşınabilir bilgisayar bulunan hanelerin oranı %45,1 oldu
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, evden İnternete erişim imkânına sahip olan hanelerin oranı 2004 yılında %7 iken 2020 yılında bu oran %90,7 oldu. Diğer yandan hanelerde dizüstü, tablet, netbook gibi taşınabilir bilgisayar bulunma oranı %0,9'dan %45,1'e, cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı %53,7'den %99,4'e yükseldi. Bununla birlikte İnternete bağlanabilen televizyon bulunma oranı ise 2013 yılında %7,3 iken 2020 yılında %33,8'e yükseldi.
 
Hanelerde bilişim teknolojileri ve İnternet erişimi bulunma oranı, 2004-2020

Geniş ailelerin %27,7'sinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı görüldü
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %60,0'ı dikkate alınarak belirlenen sınıra göre yoksulluk oranı 2019 yılında %21,3 olarak gerçekleşti.
Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek kişilik hanehalklarının %12,3'ünün, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının %20,3'ünün, geniş ailelerden oluşan hanehalklarının %27,7'sinin, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının ise %14,1'inin yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi.
 
Hanehalkları bütçelerinden en fazla payı konut ve kira harcamasına ayırdı
Hanehalkı bütçe araştırmasının 2019 yılı sonuçlarına göre, Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı %24,1 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırayı %20,8 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları, üçüncü sırayı ise %16,5 ile ulaştırma harcamaları aldı. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan harcama grupları ise %2,2 ile sağlık, %2,5 ile eğitim hizmetleri ve %3,1 ile eğlence ve kültür oldu.
 
Harcama türlerine göre hanehalkı tüketim harcamalarının dağılımı, 2019

Kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı %58,8 oldu
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2019 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde, fertlerin %58,8'inin oturduğu konutun kendilerine ait olduğu, %25,6'sının ise kiracı olduğu görüldü. Fertlerin %39,3'ünün 2019 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, %36,9'unun sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. nedenlerle sorun yaşadığı ve %26,1'inin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı görüldü.



Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) cesaretini İsrail'den aldığını belirterek, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejimine karşı muhalefetle hiçbir zaman birlikte hareket etmediklerini kaydetti.

Suriye'nin güneyinde yaşananlar hakkında Fidan şu ifadeleri kullandı: “Özellikle Güney meselesi fevkalade önemli. Şu anda bizim belki en büyük risk alanımız o. Güney'deki sıkıntı tek başına çok fazla büyük risk oluşturduğu için değil. O da yönetilebilir bir konu. İsrail'in ona müdahil olmasından dolayı ortaya çıkan bir risk alanı var. Bu risk alanını çok iyi yönetmek gerekiyor. Çünkü daha büyük riskleri de beraberinde getirebilir. "

PKK'nın silahsızlanma sürecinin "Türkiye tarafından çok şeffaf ve çok iyi bir şekilde" yönetildiğini  vurgulayan Fidan “Ancak örgütün ne yapmayı planladığı konusunda henüz bir kelime bile duymadık” dedi.

Türkiye Savunma Bakanlığı sözcüsü Zeki Aktürk cuma günü yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin SDG'yi silahsızlanmayı reddetmeye ve Suriye ordusuna entegre olmamaya teşvik ettiğini belirterek, ülkesinin Suriye'de askeri bir operasyon başlatma niyetinde olmadığını söyledi.

Ankara'da düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü, "SDG'nin zaman kazanma girişimleri boşuna ve Suriye ordusuna entegre olmaktan başka seçenekleri yok" diyerek, SDG’nin faaliyetlerinin Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabalara zarar verdiğinin altını çizdi.

Sözcü, Türk ordusunun Suriye'de askeri bir operasyona hazırlandığı iddialarını yalanlayarak, Türk ordusunun son hareketlerinin "rutin birlik rotasyonlarının" parçası olduğunu belirtti.

Sözcü, Türkiye'nin daha önce SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu istediğini ifade ettiğini ve SDG'nin hareketlerinin ve Suriye ordusunun faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, 10 Mart'ta SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumları entegre etme konusunda bir anlaşma imzaladı, ancak bu anlaşma henüz uygulanmadı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.