WHO uzmanları Sinopharm aşısının bazı verilerine güvenmiyor

Makedonya’nın kuzeyinde dün (Çarşamba) aşı kampanyası başlatıldı. (EPA)
Makedonya’nın kuzeyinde dün (Çarşamba) aşı kampanyası başlatıldı. (EPA)
TT

WHO uzmanları Sinopharm aşısının bazı verilerine güvenmiyor

Makedonya’nın kuzeyinde dün (Çarşamba) aşı kampanyası başlatıldı. (EPA)
Makedonya’nın kuzeyinde dün (Çarşamba) aşı kampanyası başlatıldı. (EPA)

Reuters, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) uzmanlarının, bazı hastaların Kovid-19’u önleme noktasında aşı olduktan sonra ciddi yan etkilere maruz kalmasının ardından, Çinli Sinopharm şirketi tarafından üretilen aşının bazı verilerine güvenmediğini belirten bir belge yayınladığını aktardı. Uzmanlar aşının hastalığa karşı koruma sağlama noktasındaki genel güvenini teyit ettiler.
WHO Sözcüsü, Sinopharm tarafından üretilen aşı ile ilgili olan belgenin, bu hafta yayınlanacak olan birçok tavsiye noktasında çok sayıdaki kaynaktan biri olduğunu söyledi.
Reuters’a sızdırılan kanıt değerlendirme belgesinin, 45 ülkenin yetişkinlerde kullanımını onayladığı ve 65 milyon dozun dağıtıldığı Sinopharm aşısını değerlendirmeyi amaçlayan WHO’ya bağlı Stratejik Aşı Uzmanlar Grubu (SAGE) tarafından hazırlandığı bildirildi. Bu kapsamda uzmanlar aşılarla ilgili verileri inceleyip dozlar hakkında tavsiyelerde bulunuyorlar.
Söz konusu belgede, Sinopharm aşısının Çin, Bahreyn, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yapılan klinik denemelerinin verileri ve WHO uzmanlarının bu sonuçlara dair kanaatleri yer alıyor. Belgede, aşının birkaç ülkedeki klinik denemelerinin üçüncü aşamasındaki genel koruma oranının, iki doz alındıktan sonra yüzde 78,1’e ulaştığı belirtildi. Bu yüzde daha önce Çin’de açıklanan yüzde 79,34 oranından biraz daha düşük.
Belgede, Sinopharm aşısının iki dozunun 18 ila 59 yaş aralığındaki yetişkinlerde hastalığı önlemede oldukça başarılı olduğu bilgisi yer aldı. Aşının yan etkilerine ilişkin kanıtlara çok düşük güven duyulduğu belirtildi. Uzmanlar başka hastalıkları bulunan katılımcılar arasındaki güvenlik verilerinin sınırlı olduğunu, üçüncü faz denemelerine obezite dışında bu tür hastalıklara sahip çok az sayıda kişinin katıldığını belirtti.
WHO’nun Almanya’nın başkenti Berlin’de salgın istihbarat merkezi kuracağı açıklandı. DPA’ya göre, Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn ve WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünyanın dört bir yanındaki devletler ve bilimsel enstitüler arasındaki iş birliği yollarını güçlendirmek ve olası salgın durumlarını erken tespit etmeye katkı sağlamak hedefiyle merkezin önümüzdeki sonbaharda faaliyete geçmesini bekliyor.
Ghebreyesus, “Kovid-19’un derslerinden biri de liderlerin bilinçli halk sağlığı kararları vermelerine yardımcı olmak için dünyanın veri analizinde önemli bir sıçrama yapmaya ihtiyaç duymasıdır” dedi. Alman hükümetinin proje için 30 milyon euro tutarında ilk finansmanı sağladığı bildirildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Veriler gelecekteki salgınlarla mücadele noktasında büyük öneme sahip” ifadelerini kullandı. Merkel, “Veriler doğru analiz araçlarıyla birleştirildiğinde ve işlendiğinde bizlere kendi başımıza keşfedemeyeceğimiz ya da en azından bu kadar hızlı keşfedemeyeceğimiz bilgileri veriyor. Berlin’deki merkez bu teknik yetenekleri kullanacak ve bilgileri tüm ülkelerle paylaşacaktır” açıklamalarını yaptı.



Irkçılık karşıtı hareket ters tepti: Radikal sağcı gruplar güç kazanıyor

Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
TT

Irkçılık karşıtı hareket ters tepti: Radikal sağcı gruplar güç kazanıyor

Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)

ABD'nin Edenton kentinde başlatılan ırkçılık karşıtı program, ırkçıları güçlendirdi.

Kuzey Carolina’daki tarihi Edenton kentinde bir Konfederasyon askerine ait anıtın kaldırılması için başlatılan süreç tam tersi bir etki yarattı.

Washington Post’un (WP) haberine göre nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ının siyah vatandaşlardan oluştuğu kentte anıtın kaldırılması için başlatılan ırkçılık karşıtı hareket, Konfederasyon destekçilerinin yeniden örgütlenmesine yol açtı.

ABD’de kuzeydeki Washington yönetiminden ayrıldığını ilan eden 11 güney eyaleti, 1861'den 1865'e kadar ayakta kalan Amerika Konfedere Devletleri’ni kurmuştu. Kuzey Carolina da Konfederasyon’a katılan eyaletlerdendi. Amerikan İç Savaşı bu iki taraf arasında yaşanmış, Konfederasyon’un yıkılması ve köleliğin kaldırılmasıyla sonuçlanmıştı.

Edenton’daki Konfederasyon anıtı, 1909’da yapılmış ve eskiden köle pazarının kurulduğu sahil kenarındaki bir meydana 1961’de taşınmıştı.

Irkçılık karşıtı gruplar, “Bu anıtı kaldırın” yazılı pankartlarla her cumartesi meydanda protesto düzenliyor. Ancak haberde, gösterilerin artmasıyla Konfederasyon Gazileri Derneği (Sons of Confederate Veterans) gibi uzun süredir faaliyet göstermeyen grupların tekrar faaliyete geçtiği de ifade ediliyor.

Beyaz üstünlükçü grubun üyelerinden Mike Dean, anıtın Amerikan tarihinin bir parçası olduğunu belirterek protestoları şu sözlerle eleştiriyor: 

Bunların Marksist olduğunu anlamalısınız. Marksistler tarihi yok etmek ister.

Eylemcilerden Debra Miller ise anıtı kaldırmanın “tarihi değiştirmek değil düzeltmek” anlamına geleceğini savunuyor:

Bu heykel, yıllar boyunca tanık olduğum önyargıların simgesi, yok olduğunu görmeyi tercih ederim.

Diğer yandan Konfederasyon devletlerinin Amerikan İç Savaşı’ndaki asıl meselesinin ırkçılıktan ziyade adalet ve refah arayışı üzerine kurulu olduğunu savunan “Kayıp Dava” (Lost Cause) ideolojisi de yeniden canlanıyor.

WP’nin analizinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın askeri üslere eski Konfederasyon askerlerinin adını vermeyi önerdiği anımsatılıyor. Trump ayrıca Konfederasyon anıtlarının federal mülk olarak yeniden restore edilmesinin önünü açan bir kararname de imzalamıştı.

Konfederasyon yanlılarından Ron Toppin, büyük bir Trump destekçisi olduğunu belirterek “Onun seçilmesi tüm ülkeyi daha iyi hale getirdi. Amerika’yı geri aldık” ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, The Assembly