Letonya 1915 için "soykırım" dedi, Türkiye’den tepki geldi

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter
TT

Letonya 1915 için "soykırım" dedi, Türkiye’den tepki geldi

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter

ABD’nin ardından Letonya da 1915’te yaşanan Ermeni tehcirini soykırım olarak niteledi, Türkiye’den tepki geldi.
Saeima olarak bilinen Letonya Parlamentosu’nda bugün oylanan tasarı, bir grup itiraza rağmen geçti. Buna göre Ermenilerin soykırımına uğradığını kabul eden devlet sayısı ABD, Almanya ve Rusya gibi Türkiye’nin müttefik olarak gördüğü ülkelerle birlikte 33’e yükseldi.
Saeima’nın kararında “soykırıma uğrayan Ermenilerin anısının onurlandırıldığı, hayatta kalanlara da saygı gösterildiği” belirtildi. Kararda ayrıca sağlıklı bir demokrasinin gelişmesi için tarihsel olaylarla ilgili özgür tartışmaların vazgeçilmez bir unsur olduğuna dikkat çekildi.
Letonya’nın kararının ardından Türk Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaptı.
Letonya Parlamentosu’nda bugün kabul edilen ve 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyan kararın “tarihi siyasi saiklerle yeniden yazma niteliğindeki hükümsüz bir teşebbüs” olduğunu söyleyen Türkiye, “Bu talihsiz ve hukuk dışı kararı reddediyor ve şiddetle kınıyoruz. Parlamentolar tarih yazma ve yargılama mekanları değildir” denildi.
Bakanlığın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"1915 olaylarına ilişkin olarak, uluslararası hukukta tanımlanmış olan soykırım ifadesinin kullanılabilmesi için gereken şartların hiçbiri mevcut değildir. Bu teşebbüs, başta 1948 Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi hükümleri olmak üzere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1915 olaylarının tartışmalı niteliğini açıkça ifade eden 2013 ve 2015 tarihli kararlarına da aykırıdır.
Bu karar, Letonya’nın işgalinin 80. yıl dönümü vesilesiyle kendi tarihindeki olaylara ilişkin olarak yapmış olduğu, tarihi olaylara dürüst ve adil bir şekilde yaklaşılmasının uluslararası ilişkilerin bir ön şartı olduğu yönündeki açıklamasıyla da çelişmekte ve bu bağlamda da bir çifte standardı ortaya koymaktadır.
Letonya Parlamentosu’nu tarihten düşmanlık çıkarmaya çalışan bazı çevrelerin gündemine hizmet etmek yerine, bu yanlış adımını geri almaya, başta Türk ve Ermeni halkları arasında olmak üzere, bölgede barış içinde bir arada yaşama pratiğinin tesis edilmesine yönelik çabaları desteklemeye davet ediyoruz."

Şentop’tan mektup gitmişti
ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915’te yaşananları soykırım olarak nitelemesinin ardından Letonya’nın da konuyu gündeme alması Türkiye’den eleştirilere sebep olmuştu. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Letonya Parlamentosu (Saeima) Başkanı Inara Murniece'ye mektup göndererek, “1915 olaylarının Saeima gündemine getirilmesi yönünde yapılan girişimlerin, TBMM tarafından üzüntüyle takip edildiğini” belirtmişti.
Şentop, mektubunda “Güney Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrarı tesis etmek adına gerçek bir fırsat yakalanan ve bölgede normalleşme sürecinin başlayabileceği bir dönemde, 1915 olaylarına ilişkin siyasi saiklerle alınmak istenen, tarihi olayları yanlış değerlendiren kararların, Ermeniler ile komşuları arasında barış içinde bir arada yaşama kültürünün yeniden inşa edilmesine katkıda bulunmayacağı açıktır” ifadelerini kullanmıştı.

Hangi ülkeler tanıyor?
1915'i soykırım olarak tanıyan ülkeler şöyle:
ABD, Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay.
 
Independent Türkçe



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.