G7 toplantıları, en yoksul ülkelere yardım çağrılarıyla son buldu

Zengin G7 ülkeleri, salgınla mücadelede stoklarını ve deneyimlerini paylaşması yönünde artan bir baskı ile karşı karşıya

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, toplantılara katılan heyetlerin üyeleriyle birlikte (AFP)
Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, toplantılara katılan heyetlerin üyeleriyle birlikte (AFP)
TT

G7 toplantıları, en yoksul ülkelere yardım çağrılarıyla son buldu

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, toplantılara katılan heyetlerin üyeleriyle birlikte (AFP)
Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, toplantılara katılan heyetlerin üyeleriyle birlikte (AFP)

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ve beraberindeki heyet, ekibinden iki kişide koronavirüsün tespit edilmesi ardından Bakan G-7 toplantılarına uzaktan katılmaya karar verdi. Jaishankar, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Dün şüpheli Kovid-19 vakalarıyla temas içerisinde olduğumuzu öğrendik. Diğerlerini de dikkate alarak görüşmelerimi tedbiren online gerçekleştirmeye karar verdim. Bugünkü (dün) G7 toplantısında da bu şekilde olacak” ifadelerine başvurdu.
Önde gelen bir İngiliz diplomat, Alman Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Bakan Jaishankar toplantıya online platformda katılacağı için üzgünüz. Ancak koronavirüs salgınıyla mücadeledeki sıkı protokoller ve günlük testler uyguluyoruz” ifadelerine başvurdu.
Resmi kaynaklar, Hindistan heyetinin diğerleriyle görüşmemesi dolayısıyla Londra'daki G7 toplantısına katılan heyetlerin geri kalanı için herhangi bir tehlike oluşturmadığını bildirdi. Aynı zamanda Hindistan heyetinin bu hafta maske ve sosyal mesafe gibi tedbirlere uyulan başka toplantılara da katıldığı belirtildi.
Birleşik Krallık, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve ABD dışişleri bakanlarının Londra'nın merkezinde düzenlenen, gelecek ay İngiltere'nin güneyindeki Cornwall'da yapılacak olan G7 liderleri zirvesi gündeminin belirlendiği üç günlük görüşmeleri sona erdi. Demokrasi ülkeleri grubunun Çin’e karşı tek bir cephe olmaya odaklanması ardından üst düzey kalkınma yetkililerinin katıldığı son oturumlarda Kovid-19 salgını ve iklim değişikliği gibi küresel zorluklar ele alındı. G7 dışişleri bakanları dün Kovid-19 aşılarından bahsederken zengin G7 ülkeleri ise, salgın karşısında geride kalan yoksul uluslarla hisse senetlerini ve deneyimlerini paylaşma yönünde artan bir baskı ile karşı karşıya kaldı.
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab, gazetecilere verdiği demeçte “G7 formülünün gerçekten değerli bir parçası, kapsamlı düşünmektir: Dünyadaki en yoksul ülkelere yardım etmek için ne yapmamız gerekiyor?” ifadelerini kullandı.  
Aşıları yoksul ülkelerle paylaşma yönündeki Birleşmiş Milletler (BM) destekli Covax programına önem veren zengin ülkeler, başlangıçta Covax ile rekabet ederek ilaç üreticileriyle kendi anlaşmalarını imzalamış, en az 1,2 milyar doz Kovid-19 aşısı almıştı. Covax’ın önemini vurgulayan Raab, aynı zamanda “Yerel düzeyde tedarik fazlası konusunda ne yapıyoruz?” sorusunu sordu.
Covax’a herhangi bir ülkenin verdiği en büyük taahhüt olan en az 4 milyon dolar katkıda bulunma sözü veren ABD, geçen hafta, salgın kriziyle başa çıkmasına yardımcı olmak için Hindistan'a en az 100 milyon dolar değerinde malzeme teslim edeceğini bildirdi. Ancak ABD Başkanı Joe Biden'in yönetimi, aşıların düşük fiyatlardan temin edilebilmesi için fikri mülkiyet kurallarını gevşetme yönünde aktivistlerin ve Hindistan’ın çağrılarını görmezden geldi.
Londra görüşmelerine katılan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçtiğimiz ay, ABD'nin yurtiçindeki başarılı kampanya ardından yakında yurtdışında aşı sağlayacak bir konumda olacağına söz vermişti. Aynı zamanda Çin ile üstü kapalı bir çelişki içinde ülkesinin aşı dağıtımındaki ‘temel değerler’ konusunda ısrar edeceğini söyleyen Blinken, “Aşıları siyasi hizmetler karşılığında takas etmeyeceğiz. Bu, hayat kurtarmakla ilgili bir durum” ifadelerini kullandı. Ancak aktivistler, ABD ve diğer zengin ülkelerin daha fazlasını yapması gerektiğine dikkat çekiyor.
2009'daki küresel mali kriz sırasında G20'ye liderlik eden eski İngiltere Başbakanı Gordon Brown, G7’nin bu hafta acil eyleme geçmesi çağrısında bulundu. Aynı zamanda “G7’ye şunu söylüyorum: Maliyetlerin yaklaşık üçte ikisini ödeyebilecek, adil bir yük paylaşma formülü üzerinde anlaşarak tarihi bir atılım kaydedebilecek güç ve kapasiteye sahipsiniz” ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) bildirdiğine göre, dünyanın dört bir yanından çoğu yetişkinin aşı olmasını sağlamak için gelecek yıl 35 ila 45 milyar dolara ihtiyacı var. Salı akşamı Downing Street’te yapılan bir toplantıda, İngiltere Başbakanı Johnson ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken, G7’nin aşıların ‘uluslararası üretim kapasitesini artırma’ yönündeki olası çabaları ele almıştı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ise Pazartesi günü yaptığı açıklamada, G7 ülkelerini aşılara eşit erişim sağlama yönünde hala ihtiyaç duyulan miktarı ödemeye çağırmıştı.
Kasım ayında Glasgow'da yapılacak önemli bir BM zirvesi öncesinde G7'nin iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını yoğunlaştıracağını uman İngiltere, 2015 tarihli Paris Anlaşması’nda verilen taahhütlerin desteklenmesini hedefliyor. Boris Johnson hükümeti, karbon salınımlarını 2035 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla yüzde 78 azaltma sözü vererek hedefleri tavanını önemli ölçüde yükseltti. 
ABD Dışişleri Bakanı, G7 görüşmelerinin sona ermesi ardından, Rusya’nın kuvvetlerini seferber etmesi ve sınır bölgeleri ve Kırım’dan çekmesi sonrasında ABD'nin Ukrayna'ya desteği göstermek için Londra'dan Kiev'e yöneldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya'dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Philip Reeker, Rusya'nın bu bölgelerden güçlerini çekmesi ardından ABD'nin durumu izlemeye devam edeceğini bildirdi. Washington'un Rusya'nın Karadeniz'deki tatbikatlarıyla ilgili endişelerinden bahseden Reeker, “Rusya hükümeti ile münasebetlerimizde, Ukrayna ve çevresinde tansiyonu artıran adımlardan kaçınması ve agresif faaliyetleri durdurması gerektiğini açıkça belirttik” ifadelerini kullandı.
Biden yönetiminin kararlı tavrına işaret olarak, Blinken’in yanında Rusya konusundaki sert duruşuyla tanınan Avrupa ve Avrasya İşleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland da yer alıyor. Rusya'nın Kırım'ı ilhakına şiddetle karşı çıkan Nuland'ın Kiev'deki varlığının, kendisini 2013-2014 yılları arasındaki Ukrayna devrimini desteklemekle suçlayan Moskova'yı kızdıracağına inanılıyor. Londra’dan ayrılmadan önce bu ziyareti ‘ABD’nin Ukrayna'nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz desteğini gösterme fırsatı bileceğini’ söyleyen Blinken, aynı zamanda kurumsal reform ve yolsuzlukla mücadele konusunda baskı kuracak. Reeker ise “Tüm Ukraynalılar için daha parlak bir gelecek sağlama yönünde yapılması gereken çok şey var” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price ise Blinken’in Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy​ ile görüşüp yolsuzluğa karşı önlem alınması için baskı yapacağını söyledi.



Ronaldo ve Elon Musk, Trump'ın Veliaht Prens için Beyaz Saray'da verdiği yemeğe katıldı

Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
TT

Ronaldo ve Elon Musk, Trump'ın Veliaht Prens için Beyaz Saray'da verdiği yemeğe katıldı

Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)
Suudi Arabistan'ın El Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için Beyaz Saray'da verdiği görkemli akşam yemeğine, Portekizli futbol yıldızı Cristiano Ronaldo ve milyarder Elon Musk da katıldı.

Suudi Arabistan'ın el Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)Suudi Arabistan'ın el Nasır takımında forma giyen Portekizli Cristiano Ronaldo, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde, (EPA)

Suudi Arabistan kulübü el Nasır ile sözleşmesi yaz sonunda sona erecek olan 40 yaşındaki oyuncu, ABD Başkanı ve Suudi Veliaht Prensi içeri girmeden saniyeler önce, Trump'ın oturduğu masanın başında oturuyordu.

Trump, yemek öncesi yaptığı açıklamada, "Bildiğiniz gibi oğlum Ronaldo'nun büyük bir hayranıdır," dedi ve futbol tutkunu 19 yaşındaki oğlu Barron'un efsanevi oyuncuyla tanıştığını belirtti.

Ronaldo'ya dönerek, "Sanırım babasına biraz daha saygı duyuyor, çünkü sizi onunla tanıştırdım" diye devam etti.

Ronaldo'nun yanı sıra, FIFA Başkanı Gianni Infantino da yemeğe katıldı ve ABD'nin ev sahipliği yaptığı 2026 Dünya Kupası öncesinde Beyaz Saray'ı bir kez daha ziyaret etti.

Elon Musk, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde diğer konuklarla sohbet ediyor (Reuters)Elon Musk, Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi için verdiği akşam yemeğinde diğer konuklarla sohbet ediyor (Reuters)

Etkinliğe katılanlar arasında en dikkat çeken isimler arasında SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk da yer alırken, Musk, ABD Başkanı ile dünyanın en zengin adamı arasındaki anlaşmazlığın sona erdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Musk, beş ay boyunca hükümetin verimlilik bakanlığının başında bulunmuş ve mayıs ayında Trump'a Suudi Arabistan seyahatinde eşlik etmişti.

Ancak Musk'ın Trump'ın önerdiği harcama tasarısını eleştirmesinin ardından temmuz ayında ikili arasındaki ilişki bozuldu.


Rus hava saldırılarında Harkiv'de 32 kişi yaralandı

Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
TT

Rus hava saldırılarında Harkiv'de 32 kişi yaralandı

Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)
Rus hava saldırısında hasar gören bir konut binasının tahliyesi sırasında bir sağlık görevlisi bir çocuğu taşıyor (Reuters)

Ukrayna'nın doğusundaki Harkiv bölgesinin valisi, bu sabah yaptığı açıklamada, Rus yapımı bir insansız hava aracının (İHA) üçüncü gece üst üste saldırısının ardından, kentte en az 32 kişinin yaralandığını duyurdu.

 Harkiv'de Rus hava saldırısında hedef alınan bir konut binasının yakınında yanan arabalar (Reuters)Harkiv'de Rus hava saldırısında hedef alınan bir konut binasının yakınında yanan arabalar (Reuters)

Son iki gecede bölgede Rus füze saldırıları sonucu en az dört kişi hayatını kaybetmişti; bunların arasında 17 yaşında bir kız çocuğu da vardı.

Bölge Valisi Oleg Sinegubov, Telegram'da "Harkiv'e en az 11 düşman İHA’sı tarafından büyük bir saldırı düzenlendiğini" ve dokuz katlı bir binanın vurularak alev aldığını bildirdi.

Bu sabah erken saatlerde "Harkiv'de yaralı sayısının 32'ye ulaştığını" yazdı.

Kurtarma ekipleri, Rus İHA’larının saldırısına uğrayan Harkiv'deki bir konut binasını tahliye ediyor (Reuters)Kurtarma ekipleri, Rus İHA’larının saldırısına uğrayan Harkiv'deki bir konut binasını tahliye ediyor (Reuters)

Daha önce, Rusya sınırına yakın olan Harkiv Belediye Başkanı İgor Terekhov, kentinin "düşman İHA’larının saldırısına" maruz kaldığını ve birkaç patlama sesi duyulduğunu açıklamıştı.

Moskova, kış yaklaşırken Ukrayna enerji altyapısına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Kiev ise düzenli olarak Rusya'daki petrol depolarını, rafinerileri ve diğer enerji tesislerini hedef alıyor.

Ön cephede ise Rus ordusu, özellikle Harkiv bölgesinde ilerlemesini sürdürüyor.


Teksas, Müslüman Kardeşler'i "terörist" kuruluşlar listesine ekledi

Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
TT

Teksas, Müslüman Kardeşler'i "terörist" kuruluşlar listesine ekledi

Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)
Teksas Valisi Greg Abbott, 22 Ağustos 2025'te düzenlediği basın toplantısında (Arşiv-AP)

ABD'nin Teksas eyaleti dün, Müslüman Kardeşler de dahil olmak üzere iki İslami örgütü terör örgütü olarak ilan ettiğini duyurdu.

Teksas Valisi Greg Abbott, Müslüman Kardeşler'in yanı sıra Müslüman haklarını savunan bir kuruluş olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'ni (CAIR) de Teksas'ın terör örgütleri listesine ekledi.

Abbott, X platformunda yaptığı açıklamada, bu kararın "Teksas'ta arazi satın almalarını veya mülk edinmelerini engellediğini" ve eyalet yetkililerinin "kendilerini kapatmak için yasal işlem başlatmalarına olanak tanıdığını" söyledi.

Tweet

Ülke genelinde yaklaşık 30 şubesi bulunan ve bunlardan üçü Teksas'ta olan CAIR, kararı "iftira niteliğinde ve herhangi bir olgusal veya yasal dayanaktan yoksun" olarak nitelendirdi.

ABD'nin Gazze savaşı politikasına şiddetle karşı çıkan kuruluş, Abbott'ı ayrıca İsrail yanlısı bir gündemi savunmak ve "İsrail hükümetini eleştiren Amerikalı Müslümanları itibarsızlaştırmak için aylarca Müslüman karşıtı histeriyi körüklemekle" suçladı.

Teksas valisi, İsrail'e sarsılmaz desteğini dile getirdi ve 7 Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana Teksas'ta devam eden Filistin yanlısı öğrenci protestolarını Yahudi karşıtı olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kurumları terör örgütü olarak nitelendirmek genellikle eyaletlerin değil, federal hükümetin yetkisindedir.

Ancak Abbott, müttefiki Donald Trump'ın Şubat 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra federal düzeyde ilan etmesinden aylar önce, Eylül 2024'te Venezuela'daki Tren de Aragua kartelini yabancı terör örgütü ilan etmişti.

Müslümanlar için cami inşasını da içeren bir gayrimenkul projesine yanıt olarak, eylül ayında Teksas'ta Şeriat'a uygun komplekslerin inşasını yasaklayan bir yasayı da imzaladı.