Türkiye ve Mısır’ın 8 yılın ardından gelen istikşafi görüşmeleri tamamlandı

Kahire’de dün yapılan Mısır ve Türkiye’nin istikşafi görüşmelerinden bir kesit (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Kahire’de dün yapılan Mısır ve Türkiye’nin istikşafi görüşmelerinden bir kesit (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye ve Mısır’ın 8 yılın ardından gelen istikşafi görüşmeleri tamamlandı

Kahire’de dün yapılan Mısır ve Türkiye’nin istikşafi görüşmelerinden bir kesit (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Kahire’de dün yapılan Mısır ve Türkiye’nin istikşafi görüşmelerinden bir kesit (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye ve Mısır arasında 8 yıl aranın ardından doğrudan kurulan ilk temasla iki gün süren istikşafi görüşmeler tamamlandı.
Mısır ve Türkiye’nin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan ortak açıklamada, “Görüşmeler samimi havada ve kapsamlı içerikte gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde ikili konuların yanı sıra Libya, Suriye ve Irak’taki durum başta olmak üzere bölgesel konular ele alınmış, Doğu Akdeniz’de barış ve güvenliğin sağlanması ihtiyacı üzerinde durulmuştur” ifadeleri kullanıldı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Mısırlı mevkidaşı Hamdi Sanad Loza’nın başkanlık ettiği ortak görüşmelerin sonunda iki ülke, tarafların görüşmelerin bu turunun sonuçlarını değerlendirerek, bir sonraki adımları kararlaştıracağını bildirdi.
Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler, 2013 yılından bu yana gergin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın merhum Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi deviren 30 Haziran Devrimi’ne karşı tutumu nedeniyle diplomatik ilişkileri azaldı ancak ticari ilişkiler sürdü.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, dün katıldığı bir canlı yayında Mısır ile ilişkilere değinerek, “Mısır Doğu Akdeniz komşumuz. Mısır ile akrabalık ilişkilerimiz de var ticari ilişkilerimiz de. Ticari ortaklıklarımız var. Mısır ve Türk toplumları arasında bu bağ hiçbir zaman kopmadı, kopması da mümkün değil. Siyasi ilişkiler belirli dönemlerde inişli çıkışlı olabilir ama şu son geldiğimiz dönemde aslında görünüyor ki, birlikte hareket ediyor olmak her ülkenin de çıkarınadır” dedi.
Oktay, Mısır’ın, Türkiye ile eski Libya hükümeti arasında imzalanan mutakabat muhtırasına saygı gösterdiğini, yeni petrol veya doğal gaz rezervleri çalışmalarını o bölge sınırlarının dışında ilan ettiğine dikkat çekti.
Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin tamamen kopmadığını söyleyen Oktay, “İstihbari anlamda devam ediyordu. Sonrasında farklı yerlerde diplomatik ilişkiler farklı şekilde devam etti” diye konuştu.
Oktay konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Türkiye olarak bölgede tüm bölge ülkeleriyle karşılıklı saygı, toprak bütünlüğüne saygı temelinde ilişkilerimizi geliştirme konusunda açığız” ifadelerini de kullandı.
Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, geçtiğimiz ay yaptığı konuya dair açıklamasında, “Mısır ile uzlaşma kesinlikle Libya’daki güvenlik sorununa yardım edecek” diyerek, Mısır ile ilişkileri normalleştirmenin iki ülke ve bölgenin çıkarına olduğunu söyledi.
Mısır ve Türkiye arasında söz konusu istikşafi görüşmelere giden yol pek kolay olmadı ve her iki ülke yıllardır karşılıklı olarak birbirlerine suçlamalar, tehditler ve sert eleştiriler yöneltti.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, yaptığı bir konuşmada Libya’daki çatışmalara değinerek, “Mısır, Sirte ve Cufra hattı ile temsil edilen kırmızı çizginin aşılmasına ulusal güvenliği ve halkının selametini korumak için karşı duracaktır” şeklinde uyarmıştı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri de, ülkesinin iki halk arasındaki yakın ilişkiye istekli olduğunu, ancak bazı Türk siyasetçilerin tutumlarının olumsuz olduğunu öne sürmüş, “Sözler tek başına yeterli değil, eylem gerekli” demişti.
Türkiye, kendi topraklarında bulunan, Mısır meselesine odaklanan ve doğrudan Kahire hükümetini eleştiren bazı medya platformlarını durdurma ve sakinleştirme hamlesinde bulundu.
Bu da, yakınlaşma arzusunu ve Mısır’ın talep ettiği ‘eylemlerin’ gösterisi oldu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaklaşık bir ay önce Mısırlı mevkidaşı Şukri ile Ramazan ayını tebrik amacıyla yaptığı telefon görüşmesi, iki ülke arasındaki yakınlaşma sinyallerini güçlendirdi.
Mısır ile Türkiye arasındaki ortak konular, Kıbrıs, Yunanistan ve Libya ile deniz sınırlarının çizilmesi sorunu ve Doğu Akdeniz Gaz Forumu da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda iç içe geçmiş durumda.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.