Şam’da tatlıları ‘savaş zenginleri’ yerken, fakirler sadece uzaktan bakıyor

Meydan Çarşısı’ndaki tatlıcılardan biri (AFP)
Meydan Çarşısı’ndaki tatlıcılardan biri (AFP)
TT

Şam’da tatlıları ‘savaş zenginleri’ yerken, fakirler sadece uzaktan bakıyor

Meydan Çarşısı’ndaki tatlıcılardan biri (AFP)
Meydan Çarşısı’ndaki tatlıcılardan biri (AFP)

Şam’daki bayram tatlıları, cep yakan yüksek fiyatları nedeniyle artık sadece eski zenginleri ve savaş sonrası zengin olanları cezbediyor.
Satın alma gücü dibe vuran çok sayıda vatandaş ise, şimdi tatlılara sadece uzaktan vitrinden bakıyor.
Ramazan Bayramı yaklaşırken, Şam pazarlarında tatlı dükkanlarının vitrin ve tezgahları özenle hazırlanıyor ve satın almak üzere müşteriler dükkanların içine çekilmeye çalışılıyor.
Bu bayramın en dikkat çekici yanı, her türlü tatlı çeşidinin çılgınca bir şekilde zamlanması oldu. Baklava gibi hamurlu, şerbetli ve fıstıklı tatlıların kilosu 70-80 bin lira arasında değişiyor.
Tatlı dükkanlarıyla ünlü Meydan Çarşısı, sabahtan gece yarısına kadar vatandaşlarla dolu olduğu savaş öncesi yılların aksine, boş görünüyor.
Ancak birçok dükkan sahibi, iftar öncesi ve sonrasında hareketin arttığını iddia ediyor.
Pazarda hareketlilik olmamasına rağmen, yoldan geçen birkaç kişi tatlıcıların tezgahları önünde durdu. Ancak bunların çoğu, tatlı çeşitlerinin fiyat listesini görür görmez, dükkan çalışanlarının içeri girme davetine kulak asmadan hızla oradan ayrıldı.
Fiyat listesi karşısında şok olan vatandaşlardan biri, “Bu adil değil. Devlet nerede? Hükümet nerede? Bu dükkanların sahipleri hızla zengin olmak istiyor” diyerek fiyatlara tepki gösterdi.
Vatandaşlardan bazıları da, ancak yarım kilodan fazla olmayan küçük miktarlarda veya dilim başına fiyat 4 ile 5 bin arasında değişen tatlılardan adet olarak aldı.
Şarku’l Avsat’a konuşan tatlıcılardan biri, “İftar öncesi ve sonrası yoldan geçenlerin hareketindeki artış, satın almanın olduğu anlamına gelmiyor. Şimdiye kadar, bayram tatlısı alma neredeyse yok denecek kadar az ve belirli insanlarla sınırlı. Onlar da mahallede ve civar mahallelerdeki eski ve yeni zenginler” dedi.
Devlet kontrolündeki bölgelerde yaşayan sakinlerin yüzde 90’ından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Aileler, para biriminin dolar karşısındaki rekor düşüşü nedeniyle aylık gelirin büyük bir kısmını kaybetmeye devam ederken, açlık sorunu gün geçtikçe artıyor.
2010’da 45-50 lira olan 1 ABD doları, şu an 3 bin 400 lira seviyesine ulaştı.
Rejim kontrolündeki bölgelerdeki vatandaşların çoğu, özellikle gıda olmak üzere fiyatlardaki yaklaşık 33 kat olan çılgın artış nedeniyle çok kötü yaşam koşullarında yaşıyor.
Kamu sektörü çalışanlarının ortalama aylık maaşı 20 doları, özel sektör çalışanlarının ise 50 doları geçmezken, savaş yıllarından önce bir devlet memurunun maaşı yaklaşık 600 dolardı.
Pek çok insan, tatlı dükkanlarının sahiplerini ‘fiyatları belirlerken çok abartmakla’ suçlarken, kilo başına maliyetlerinin iki katını kazandıklarını dile getiriyor.
Bu fikri doğrulayan şey ise, müşterilerin fiyata itiraz etmelerinin ardından bazı dükkan sahiplerinin tatlı fiyatını 5 ila 15 bin lira arasında düşürme girişimi oluyor.
Öte yandan, yüksek hammadde fiyatları ve tatlıları yapmanın aşırı maliyeti de tatlıların yüksek fiyatlarını nispeten haklı çıkarıyor.
Ancak yine de vatandaşlar, tatlıcıların fiyatları bu kadar yükseltme gerekçesiyle alay ediyor.
Tatlıcı dükkanlarından birinin önünde vitrine bakan bir vatandaş Şarku’l Avsat’a, “Kilo başına fıstık oranı yüzde 50 olsa bile, fiyatın bu kadar artması mantıksız. Bence bu tatlıda fıstık yerine altın kullanılmış gibi görünüyor” yorumunda bulundu.



Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
TT

Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini kabul etmesi karşılığında Kürtlere yönelik operasyonlarının desteklenmesinin de aralarında bulunduğu şartlarını, Kürtlerin bekasına yönelik bir savaş ilanı olarak değerlendirdi. Müslim, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Türkiye, tarafların tarafsızlık politikasını reddetmelerinden ötürü Kürt halkının çektiği sıkıntıları anlayan uluslararası güçlere her türlü baskıyı uyguluyor. Öyle ki Ankara, Kürtlerin bekasına karşı yürüttüğü savaşta, başta NATO olmak üzere tüm güçleri kendi tarafına çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

PYD ile başta İsveç olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında herhangi bir düşmanlık olmadığını vurgulayan Müslim, Ankara'nın, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve PYD liderliğindeki askeri güçlerin kontrolü altındaki bölgelere yönelik operasyonlarına yeşil ışık yakılması ihtimalini dışladı.

Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin Kürtlere yönelik saldırılarının karşılığında müzakerelerden bir şey kazanabileceğini düşünmüyorum. Çünkü Erdoğan, tüm dünyanın onun bombardımanlarına razı olacağına inanıyor, ama beklediğini alamayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında 11 Temmuz’da Litvanya'nın Vilnius kentinde gerçekleşen üçlü görüşme sırasında, Türkiye’nin İsveç'in NATO'ya katılımını onayladığını duyurdu. Müslim, bu kararın Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine ilişkin beklenen sonuçları hakkında yaptığı değerlendirmede, Özerk Yönetim tecrübesi ve bu bölgelerin 10 yıl önce Suriye yönetiminin kontrolü dışında örgütlenmesi sayesinde Rojava'da (Suriye Kürdistanı) başarılı bir model oluşturduklarını belirterek, “Güçlerimizin disiplini sonucunda, ABD ve Uluslararası Koalisyon güçlerini bizimle askeri ortaklık yapmaya iten halkımızın kazanımlarını savunacağız” dedi.

Kürt halkını hedef alan saldırılara karşı Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanmasını isteyen ve tüm Kürt tarafları, Kürt birliğinin önündeki en büyük engel olan partizanlık ve tek taraflı çıkarlardan uzak durmaya çağıran Müslim, “Ulusal birliği sağlamak isteyen Kürt partileri çıkarlarını bir kenara bırakmalı” şeklinde konuştu. Suriyeli siyasetçi, ulusal birliği sağlamaya ve muhalefetteki Kürt Ulusal Konseyi de dahil olmak üzere tüm Kürt taraflarla diyalog kurmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Müslim, Özerk Yönetimin ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri yönetmek için Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile birlikte çalışmak istediklerini, ancak ENKS’nin Türkiye destekli Suriyeli muhalefet koalisyonundaki varlığının buna engel olduğunu söyledi. Müslim, diyalog kapısının bir şeyler yapmak ve bu cesareti göstermek isteyen tüm siyasi güçlere açık olduğunun da altını çizdi.

Türk siyasetine ve Kürtlerle savaş politikasına karşı uyarıda bulunan PYD Eş Başkanı, “Türkiye, Türkiye'deki Kürt şehirlerini ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarındaki Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor. Bunun DEAŞ'ın Rojava bölgelerine yaptıklarından hiçbir farkı yok. Bu politikalar, bir iç ekonomik krizin yansımasıdır” şeklinde konuştu.

PYD’nin resmi internet sitesi üzerinden pazar günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye sorununun çözümüne yönelik arabuluculuk çalışmalarında önemli rol oynayan İsveç halkına ve kurumlarına saygı ve takdir ifade edildi. Açıklamada, “Partimiz (PYD), İsveç'in ve halkının çıkarlarına zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmamıştır. Türkiye'nin, İsveç'in tüm dünyada demokrasiye destek veren insani duruşunu etkilemek için uyguladığı baskıyı kınıyoruz” denildi.

Türkiye’nin artan operasyonları

Türkiye, geçtiğimiz haziran ayı başlarından bu yana DEAŞ'e karşı savaşında ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeleri hedef alan hava saldırılarını artırdı.

Geçtiğimiz haziran ayının sonlarında silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Özerk Yönetimin önde gelen isimlerinin bulunduğu bir araç hedef alındı. Araçta Kamışlı Kantonu Eş Başkanı Yusra Derviş ile yardımcısı Liman Şiveş ve aracı kullanan Fırat Tuma öldü, Kamışlı Kanton Eş Başkanı Gabi Şamun ise ağır yaralandı.