Tolga Ağar’dan Sedat Peker’in iddiaları hakkında açıklama: Uzun süredir yurtdışında kaçak yaşadığı anlaşılan suç örgütü mensubu S.P. isimli kişi tarafından şahsıma yönelik iftiraları şiddetle reddediyorum

Sedat Peker (YouTube-Ekran Görüntüsü)
Sedat Peker (YouTube-Ekran Görüntüsü)
TT

Tolga Ağar’dan Sedat Peker’in iddiaları hakkında açıklama: Uzun süredir yurtdışında kaçak yaşadığı anlaşılan suç örgütü mensubu S.P. isimli kişi tarafından şahsıma yönelik iftiraları şiddetle reddediyorum

Sedat Peker (YouTube-Ekran Görüntüsü)
Sedat Peker (YouTube-Ekran Görüntüsü)

AK Parti Elazığ Milletvekili Tolga Ağar, Sedat Peker’in kendisi hakkındaki iddiaları hakkında bir açıklama yaptı. Peker'in Yeldana Kaharman'ın ölümü hakkında suçladığı Ağar, iddiaları "itibar suikastı" olarak niteledi ve “Şaibe yaratarak, ima yoluyla beni suçlamaya çalıştığı adı geçen gazeteciyi tanımam. Konu adli makamlarca soruşturulmuş ve hukuki süreç tamamlanmıştır. Konunun şahsımla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır” dedi.

"Türkiye'de herkes herkesi tanır, bilir ve değerlendirir"
Ağar, sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamada "Uzun süredir yurtdışında kaçak yaşadığı anlaşılan suç örgütü mensubu S.P. isimli kişi tarafından şahsıma yönelik iftiraları şiddetle reddediyorum" dedi ve şu ifadeleri kulalndı:
"Hangi karanlık hesaplar için bu şeref ve itibar suikastına giriştiğinin açığa çıkması için hukuki işlemleri başlatacağım. Şaibe yaratarak, ima yoluyla beni suçlamaya çalıştığı adı geçen gazeteciyi tanımam. Konu adli makamlarca soruşturulmuş ve hukuki süreç tamamlanmıştır. Konunun şahsımla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Buradaki kurnazlık, siyasi husumet içerisinde olunan çevrelerin iftirasına destek vereceği ümididir. Daha düne kadar kendisine hakaret ederek itibarsız şahıs muamelesi yapanların, amaç siyasette malzeme olarak kullanma olunca, konu ile ilgili hiçbir araştırma, soruşturma lüzumu görmeksizin, hevesle üzerine atlamalannı derin bir üzüntü ile karşılıyorum. Kendi siyasi hesaplarına suç örgütü mensubunun beyanlannı dayanak yapmaya çalışanları kamuoyu vicdanına havale ediyorum. Türkiye'de herkes herkesi tanır, bilir ve değerlendirir. "Tezyif müzeyyifın kadri ile mütenasiptir" yani "Hakaret, hakaret edenin gücü ve kişiliği ile orantılıdır." Kamuoyuna saygılarımla sunarım."

Tolga Ağar'ın Twitter paylaşımı 
Yeldana Kaharman'ın ölümü

Elazığ’da yaşayan 21 yaşındaki Kazakistanlı Yeldana Kaharman isimli kadın, evde şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş olarak bulunmuştu. Vücudunda darp ya da kesik izi bulunmayan 21 yaşındaki Kaharman'ın intihar ettiği iddia edilmiş, ölümün Ağar ile ilişkisi olduğu iddiaları ortaya atılmıştı.  İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği konuyla ilgili haberlere erişim engeli getirmişti. 

Sedat Peker’in iddiaları
Hakkında “organize suç örgütü elebaşı” olmak suçlamasıyla yakalama kararı olan ve geçmişte de aynı suçtan hüküm giyip cezaevine giren Sedat Peker, Ağar ve babası Mehmet Ağar hakkında bazı iddialarda bulunmuştu.
Yurtdışında bulunan Peker, çektiği bir videoda Elazığ'da yerel televizyon kanalında sunuculuk yapan Kazakistan uyruklu Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Yeldana Kaharman’ın ölümü hakkında Ağar’ı suçlamıştı.
Peker’in ifadeleri şöyleydi:
"Bir gün kızcağız jandarmaya gidip kızcağız bana tecavüz edildi diyor. 18 yaşında. Kız şikayet ediyor, daha sonra helikopterle gelip bu kardeşi babası (Mehmet Ağar) aldırıyor. Kız ertesi günü ölü bulunuyor. Ne kadar enteresan ve ne kadar acı değil mi? Kendi kızımız için dünyaları yakarız dedik ama orada bir garip öldü ve herkes biliyor. Kimse ağzını açmıyor. Hani kadın kuruluşları? Bir tane gördünüz mü bu olay için eylem yapan? E derin devletin başı. Adam ne istiyorsa o oluyor. Şimdi daha da derin oldu."
Peker, videonun bir kısmında da restoran zinciri sahibi Nusret Gökçe, hakkında yakalama kararı bulunan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz ve siyasetçi Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Nusret diye bir kardeşimiz var etçi. Konunun diğer kahramanı Mehmet Ağar Bey'in oğlu Tolga Ağar. Yanında kız arkadaşı, Emir Sarıgül'ün evine geliyorlar Beykoz Konakları'nda. Onun bir alt sokağında da Mehmet Ağar Bey'in evi var. Ağar'ın yanında da Sezgin Baran Korkmaz var. Sarıgül'ün evinde birlikte kokain içiyorlar. Tolga Ağar Nusret'e telefon ediyor, "Akıllı ol" diyor. Nusret de küfür etmeye başlıyor. Ardından Tolga Ağar öfkelenerek ateş ediyor. Sesi duyan  Sarıgül ve Sezgin Baran Korkmaz yukarı geliyorlar. Sarıgül "Gereğini yapın" diyor. O gün orada ayrıca İl Emniyet Müdür Yardımcısı Cevdet Hürol var. Sururi Saydam, Beykoz'dan sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı. Sunay Balıklıkaya, C Bölge Müdürü, şu an emekli. Bu müdürlerimiz de orada. İl Emniyet Müdürü işlem yapacağız diyor. Mehmet Ağar ve Tolga Ağar engelliyor. Sonucunda Emir Sarıgül'ün şoförüne tek el ateş ettiriliyor ve arkadaş cezaevine gidiyor."
 
Independent Türkçe

 


Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) dosyası, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın cumartesi günü başlayan Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü en önemli dosyalardan biri olarak öne çıktı.

Basında yer alan haberlere göre Şara, Suriye'nin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki Arap aşiretlerinin Şam'dan Haseke, Rakka ve Deyrizor gibi vilayetlerin kontrolünü devralmasını talep ederken SDG dosyasını devlet kurumları dışında silahlı bir grup olarak sonlandırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan doğrudan destek aldı.

Şam hükümetinden bir heyet ile DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi (KDSÖY) temsilcileri bir araya geldi. Binlerce DEAŞ’lı tutuklunun kaldığı El Hol Kampı’nın yönetiminin SDG'den Suriye hükümetine devredilmesi amacıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Şam'daki kaynaklar, geçiş hükümeti heyetinin iktidara geldiğinden bu yana ilk kez El Hol Kampı’nı ziyaret etmesini, SDG'nin DMUK’un desteğiyle DEAŞ'la mücadeledeki rolünü azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendirdi.

Kaynaklar, Şam'ın Arap ülkelerinin ve uluslararası toplumun desteğini aldıktan sonra SDG dahil Savunma Bakanlığına katılmayan silahlı gruplara silahlarını teslim edip bakanlık bünyesine katılmaları için on gün süre verdiğini aktardılar. Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Kürtlerin haklarının tek devlet çatısı altında garanti altına alındığını vurguladı. Şeybani, SDG ile varılan anlaşma hayata geçirilmesindeki bir gecikmenin kaosu uzatacağını söyledi.

Kaynaklar, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyiyle olan güney sınırındaki ‘güvenlik tehditlerini’ sona erdirme konusunda ‘ısrarcı’ olduğunu, Şam'ın ise bu konuyu ele alma ve SDG'yi Suriye devletine entegre olmaya ve Suriye topraklarının bütünlüğünü korumaya teşvik ederek bir çatışma ve askeri müdahaleden kaçınma konusunda halen isteksiz olduğunu kaydettiler. Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi arasında geçtiğimiz mart ayında imzalanan anlaşmaya göre SDG'nin askeri ve güvenlik kurumları devlet kurumlarına entegre edilecek, petrol sahaları, sınır kapıları ve DEAŞ üyelerinin tutulduğu gözaltı merkezleri Şam'a devredilecek ve hükümetin Suriye’nin kuzeyindeki ve doğusundaki bölgelerin kontrolünü kademeli olarak geri alması için hazırlık yapılacak.

cdfrgt
Haseke’nin kuzeydoğusunda yer alan Kamışlı’da sokaklar Şam yönetimi ile SDG arasında geçtiğimiz mart ayında varılan anlaşmayı kutlamak için süslendi (Reuters)

Suriye hükümeti heyetinin El Hol Kampı ile ilgili toplantısında, kampın yerinden edilmiş Suriyelilerden güvenli ve gönüllü bir şekilde tahliye edilmesine yönelik aşamalı bir planın yanı sıra, özellikle ülkelerinin geri dönmelerine izin vermediği yabancı uyruklu DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin akıbeti ele alındı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Şara’nın Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldiği belirtildi. Açıklamaya göre toplantıya Suriye tarafından Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Türkiye tarafından ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün katıldı.

Açıklamada ayrıca toplantıda ilişkileri ortak hedeflere hizmet edecek şekilde geliştirme arzusu çerçevesinde, iki ülke arasında çeşitli alanlarda ikili iş birliğini arttırmanın yolları ele alındığı belirtildi.

Beşşar Esed rejiminin düşmesinden bu yana Türkiye'nin Şara'nın liderliği için stratejik bir müttefik rolü oynadığını belirten Şam'daki kaynaklar, Şara'nın Ankara ziyaretini ‘önemli’ olarak nitelendirdi. Kaynaklar ziyaretin geçiş aşamasını geçmesini sağlamak ve Suriye ile bölgede istikrarı pekiştirmek amacıyla ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılması konusunda Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkelerin öncülük ettiği bir dizi hızlandırılmış gelişmenin ardından gerçekleştiğine dikkati çekti.