Ünlü psikiyatrist cevapladı: İğne fobisi nasıl aşılır?

Tripanofobi terlemeye, titremeye, baş dönmesine ve bayılmaya yol açabiliyor (Reuters)
Tripanofobi terlemeye, titremeye, baş dönmesine ve bayılmaya yol açabiliyor (Reuters)
TT

Ünlü psikiyatrist cevapladı: İğne fobisi nasıl aşılır?

Tripanofobi terlemeye, titremeye, baş dönmesine ve bayılmaya yol açabiliyor (Reuters)
Tripanofobi terlemeye, titremeye, baş dönmesine ve bayılmaya yol açabiliyor (Reuters)

Kovid-19 pandemisine karşı en önemli silahlardan biri aşı olurken, bu durum endişeleri de beraberinde getirdi. Zira bazı kişiler, bilimsel adı tripanofobi olan iğne korkusu yaşıyor.
Ancak tripanofobi ortaya yeni çıkan bir korku değil. Yapılan bir çalışma, yetişkinlerin yüzde 20'si ila yüzde 30'unun bundan mustarip olduğunu göstermişti. Peki bu fobi nasıl aşılır?
İşte psikiyatrist Jeffrey Ditzell ve hemşire Esbe Duncan'ın verdiği ipuçları:

Yanlış bilgileri görmezden gelin
Duncan çoğu kişinin, Kovid-19 aşısının insanların vücutlarına mikroçip yerleştirmek için kullanıldığı iddiası yüzünden korktuğunu düşündüğünü söyledi ve ekledi:
Yanlış bilgileri önemsememek, ya da daha iyisi gerçekleri öğrenmek, aşı efsanelerinden kaynaklanan korkuyu azaltabilir.

Sürecin olumlu yönlerine odaklanın
Ditzell, aşı yaptırarak bir kişinin hem kendisini hem de sevdiklerini ölümcül bir hastalığa karşı koruyabileceklerini aklından çıkarmamasını istedi.

Toplumsal sorumluluk
İğneden korkan kişiler, aşı olarak toplumun diğer üyelerine karşı görevini yerine getirdiğini ve pandeminin sonuna bir adım daha yaklaşıldığını unutmamalı. Zira uzmanlar, böylece daha kararlı olunabileceğini ve korkunun azalabileceğini kaydetti.

Yemek ve sıvı
Ditzell, yemek yiyerek ve sıvı tüketerek tripanofobi yüzünden yaşanan baş dönmesiyle baygınlık hissinin azaltılabileceğini ifade etti. Öte yandan randevuya aç ya da susuz gitmek, stresle korkuyu tetikleyebilir.

Lokal anestezi
Uzmanlar, aşı olmadan önce görevlilerden enjeksiyon bölgesine anestezi yapılıp yapılamayacağının sorulmasını tavsiye etti. Çünkü bu, acıdan kaynaklı iğne fobisinden mustarip kişilere iyi gelebilir.

Derin nefes
Derin nefes almanın anksiyeteyi azalttığı biliniyor. Uzmanlar da buna işaret edip, aşılama sırasında derin nefes almanın rahatlık sağlayabileceğini söyledi.

En sevdiğiniz yeri hayal edin
Derin nefes alırken, gözlerinizi kapatıp sizi rahatlatan mekanları hayal edin. Duncan bunu şöyle açıkladı:
Nefes almak ve hayal etmek, endişeli insanları genellikle en kötü durumlarda bile sakinleştirebiliyor.

İğneye bakmayın
Ditzell, korkuyu azaltmada en basit ve etkili yöntemlerden birinin enjeksiyon sırasında başka yöne bakmak olduğunu ifade etti.

Alternatif bir senaryo yazın
Kolunuzdaki acının iğneden değil, arkadaşınızın kolunuzu sıkmasından veya bir sivrisinek ısırığından (eğer sivrisinekten korkmuyorsanız) kaynaklandığını düşünün.
 
Independent Türkçe, CNET



Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
TT

Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)

Emory Üniversitesi'nde yapılan yeni bir çalışma, sihirli mantarların aktif bileşeni psilosibinin yaşam süresini uzatabileceğini öne sürüyor.

Üniversitenin Atlanta'daki tıp fakültesinden bilim insanları, psilosibinin hücrelerin ömrünü uzattığını ve yaşlı farelerin hayatta kalma oranlarını yükselttiğini keşfetti.

Geçen hafta hakemli dergi Nature'da yayımlanan çalışmada psilosibin "halüsinojenik mantarların ürettiği, doğal yolla oluşan psikedelik bileşik" diye tanımlanıyor.

Araştırmacılar psikiyatrik ve nörodejeneratif rahatsızlıkların tedavisinde psilosibine yönelik ilginin arttığına dikkat çekse de bu çalışma, bileşiğin aktif formu psilosinin yaşlı farelerde yaşam süresini uzattığına dair ilk deneysel kanıtı sunuyor.

Psilosibinin oksidatif stresi azalttığını, DNA hasarını önlediğini ve telomer uzunluğunu korumaya katkı sağladığını gösteren veriler sunan çalışma, bileşiğin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini öne sürüyor. Bütün bunlar yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı oluyor.

Hatta beyaz tüylü yaşlı fareler tedaviden sonra daha genç görünüme kavuştu ve siyah tüyleri yeniden çıktı.

Emory Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Louise Hecker, Fox News Digital'a yaptığı açıklamada, "Psilosibin yaşlanmaya eşlik eden 'yıpranmayı' yavaşlatıyor gibi görünüyor" diyor.

 Fareler ve hücreler hem daha sağlıklı hem de belirgin biçimde daha uzun yaşıyor.

Çalışma bunun insanlarda da işe yarayabileceğini öne sürse de çok daha fazla teste ihtiyaç var. Yayın kuruluşuna konuşan Hecker, araştırmacıların "İnsanlar için en uygun doz protokolleri neler? Optimum fayda için tedaviye başlamanın en uygun yaşı ne?" gibi soruları yanıtlaması gerektiğini söylüyor.

Hecker "Tedavinin artık istenen etkiyi yaratmayacağı belirli bir yaş var mı?" diye devam ediyor.

Uzun süreli tedaviyle ilişkili potansiyel zararlar veya yan etkiler var mı? Etki mekanizmaları neler? Tüm bu soruların titizlikle araştırılması gerekiyor.

Oregon'da ABD'nin ilk yasal psilosibin inziva merkezinin kurucusu Gabe Charambides, bulguları "ikna edici" diye nitelendirse de insan kullanımının, farelerdekinden daha sıkı bir tarama, hazırlık ve güvenlik gerektirdiğini vurguluyor.

Psilosibin terapisinden en fazla fayda sağlayabilecek kişilerin çocukluk travması, boşanma, işini kaybetme veya yas gibi büyük yaşam olaylarından sonra "sıkışmış" hisseden veya ruh sağlığını iyileştirmek isteyen kişiler olduğunu da ekliyor.

Charambides, inzivaya katılan misafirlerinin kronik ağrı ve migren gibi fiziksel şikayetlerde rahatlama bildirdiğini ancak biyolojik test yapılmadığını söylüyor.

Klinik aşama için doğal psikedelik ilaç geliştiren Kanada merkezli Filament Health şirketinden Ryan Moss, daha önce Fox News Digital'a yaptığı açıklamada psikedeliklerin güvenli ve kontrollü bir ortamda uygulanması gerektiğini vurgulamıştı.

Moss, "Psikedelik deneyimler bazen anksiyete, halüsinasyon ve paranoyaya yol açabilir" demişti. 

Geleneksel psikedelikleri kullanan bazı hastalar klinik deneyler sırasında olumsuz kardiyovasküler olaylar yaşadıklarını bildiriyor.

Klinik deneylere katılanların iyi hazırlanmasını ve eğitimli profesyoneller tarafından yakından izlenmesini tavsiye ediyor.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç