İskoçya'daki genel seçimlerde bağımsızlık yanlısı İskoç Ulusal Partisi seçimi önde götürüyor

İskoçya Ulusal Partisi lideri Nicola Sturgeon (Reuters)
İskoçya Ulusal Partisi lideri Nicola Sturgeon (Reuters)
TT

İskoçya'daki genel seçimlerde bağımsızlık yanlısı İskoç Ulusal Partisi seçimi önde götürüyor

İskoçya Ulusal Partisi lideri Nicola Sturgeon (Reuters)
İskoçya Ulusal Partisi lideri Nicola Sturgeon (Reuters)

İskoçya'da bağımsızlık yanlısı partiler arasında en güçlü konumda olan İskoç Ulusal Partisi, geçtiğimiz Perşembe günü yapılan genel seçimleri bu sabah (Cumartesi) itibariyle önde götürüyor. Bu durum, ikinci bir bağımsızlık referandumu olasılığını artırıyor.
İskoçya Ulusal Partisi (SNP) lideri Nicola Sturgeon, bu seçimde mutlak çoğunluğu elde etmeleri halinde ve uygun zaman geldiğinde İskoçya'nın bağımsızlığı için ikinci bir referandum talebinde bulunacağını dile getirdi.
SNP mutlak çoğunluk için gereken 65 sandalyeyi kazanamasa bile parlamentodaki bir başka bağımsızlık yanlısı İskoç Yeşiller Partisi’nin desteği ile mutlak çoğunluk sağlanabilir.
Genel seçimlere katılan önde gelen diğer partiler şöyle; Muhafazakar Parti, İşçi Partisi ve Liberal Demokratlar Partisi. Bu partilerin tamamı bağımsızlık karşıtı partilerdir.
İskoçya’daki bağımsızlık yanlısı partiler tarafından yükseltilen bağımsızlık talebi Londra ile gerginliği daha da artırıyor. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ikinci bir bağımsızlık referandumunu reddetmiş ve ikinci bir referandumun düzenlenmesini "sorumsuzluk" olarak nitelendirmişti. Johnson, İskoç hükümetine referandum için onay vermeyeceğini söyledi. Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti, 650 üyeli parlamentoda 365 sandalyeyle çoğunluğu elinde bulundururken, parlamentodan referandum için izin çıkması mümkün görünmüyor.
Sturgeon'in bağımsızlık yanlısı İskoç Ulusal Partisi seçimleri önde götürmeyi sürdürürken henüz sonuçlar kesinleşmedi. İskoç Ulusal Partisi, 129 sandalyeden en az 65 sandalyeyi kazanmayı umuyor.



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel