Meksika'nın başkenti "durdurulamaz" bir hızla çöküyor

Meksika kenti, 14. ve 16. yüzyıllarda yaşamış Azteklerin başkenti Tenochtitlan’la aynı bölgede inşa edildi (AFP)
Meksika kenti, 14. ve 16. yüzyıllarda yaşamış Azteklerin başkenti Tenochtitlan’la aynı bölgede inşa edildi (AFP)
TT

Meksika'nın başkenti "durdurulamaz" bir hızla çöküyor

Meksika kenti, 14. ve 16. yüzyıllarda yaşamış Azteklerin başkenti Tenochtitlan’la aynı bölgede inşa edildi (AFP)
Meksika kenti, 14. ve 16. yüzyıllarda yaşamış Azteklerin başkenti Tenochtitlan’la aynı bölgede inşa edildi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre, Meksika'nın kendisiyle aynı adı taşıyan başkenti durdurulamaz bir şekilde "batıyor".
Sonuçları JGR Solid Earth dergisinde yayımlanan araştırma, başkent bölgesindeki 21 milyona yakın nüfusuyla Kuzey Amerika'nın en kalabalık metropolü olan şehrin endişe verici bir hızla çöktüğünü ortaya koydu.
Araştırma kapsamında ABD'li ve Meksikalı bilim insanları, büyük kısmı artık tamamen kurumuş durumdaki Texcoco Gölü üzerine inşa edilmiş şehre ait 100 yıllık verileri inceledi. Elde edilen sonuçlara göre şehrin üzerine kurulu olduğu gölde oluşan çatlaklar ve sıkışma nedeniyle Meksika'nın bazı kısımları son 10 yılda her yıl neredeyse yarım metre çöktü. Özellikle tarihi bölgedeki durumun endişe verici olduğuna dikkat çeken araştırmanın yazarları, süreci tersine çevirme ihtimalinin çok düşük olduğu uyarısında bulundu.
Uzmanlar kentin tabanının çöktüğünü ilk kez 1900'de fark etmişti ancak o dönemde çökme şimdikine göre çok daha yavaştı. Zamanla yeraltı suyunun çıkarılmasının da etkisiyle çökme hızı artarken, şehrin büyümesi ve kalabalıklaşması sorunu daha da derinleştirdi.
Çökmenin bu şekilde devam etmesinin milyonlarca kişinin kullandığı yeraltı içme suyunun kirlenmesine yol açacağından endişe ediliyor. Uzmanlara göre, yeraltındaki su seviyesi artırılmazsa kurumuş göl tabanındaki çamur tabakası daha da sıkışacak, bu da Meksika'nın gelecek 150 yılda 30 metreden fazla çökmesine neden olacak.
Ayrıca durum, Meksika kentini sel ve su baskınlarına karşı çok savunmasız hale getirecek ve dolayısıyla çevre felaketlerine yol açacak.
Independent Türkçe, Daily Mail, Science Alert

 


İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.