Suudi Arabistan’dan Yemen'e hibe: Tankerler Aden’e ulaştı

Suudi Arabistan’ın, petrol ürünleri hibesinin ilk partisini Yemen'e taşıyan petrol tankeri (Suudi Arabistan Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı)
Suudi Arabistan’ın, petrol ürünleri hibesinin ilk partisini Yemen'e taşıyan petrol tankeri (Suudi Arabistan Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı)
TT

Suudi Arabistan’dan Yemen'e hibe: Tankerler Aden’e ulaştı

Suudi Arabistan’ın, petrol ürünleri hibesinin ilk partisini Yemen'e taşıyan petrol tankeri (Suudi Arabistan Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı)
Suudi Arabistan’ın, petrol ürünleri hibesinin ilk partisini Yemen'e taşıyan petrol tankeri (Suudi Arabistan Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı)

Suudi Arabistan'ın, Yemen'e petrol ürünleri hibe edeceğini açıklamasının üzerinden henüz beş hafta geçmezken, Yemen Enerji ve Elektrik Bakanı Enver Kelşet, Suudi Arabistan Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı kapsamında verilen hibenin ilk ödemelerini teslim almak için harekete geçti. 422 milyon dolar değerindeki bu hibe sayesinde 80'den fazla Yemen istasyonunun işletilmesi bekleniyor.
Suudi programından yapılan açıklamada, toplam hibe miktarı, Yemen halkı için ekonomik ve yaşam istikrarını sağlamayı desteklemek amacıyla 909 bin 591 metrik ton dizel ve 351 bin 304 metrik ton mazot olarak ifade edilmiştir. Suudi Arabistan’ın, Yemen’e her alanda verdiği cömert desteğin genişletilmesi ve iki kardeş ülke arasındaki kardeşlik bağlarının güçlü teyidi için bu hibenin verilmesi yüksek sıcaklıklarda elektrik tüketiminin zirvede olduğu yaz aylarının başlangıcına denk getirilmiştir.
Yemen Enerji ve Elektrik Bakanı Enver Kelşet, Suudi Arabistan Görev Gücü Komutanı Tuğgeneral Nayef el-Uteybi'yi karşıladığı sırada yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yemen halkının pek çok şeye ulaşmasında önemli rol oynayacak olan bu cömert hibenin sağlanması için büyük çaba sarf edildi. Bu hibe, Yemen hükümeti olarak bize elektrik krizinde ileriye dönük çözümler geliştirmeyi düşünmek için geniş imkan verecek. Sektörün toparlanması ve elektrik sisteminin durumunu iyileştiren reformların geliştirilmesi de dahil olmak üzere, herkesin işbirliği ile, elektrik krizinin sona erdirilmesi bağlamında bu hibenin istenen etkilerini görmeyi umuyoruz.“
Suudi Arabistan’ın Yemen’e sürekli desteğinin, iki komşu kardeş ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin gücünü yansıttığını dile getiren Yemen Enformasyon Kültür ve Turizm Bakanı Muammer el-İryani, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bu destek (hibe), Suudi Arabistan’ın oynadığı yapıcı rolü teyit ediyor ve hükümete temel hizmetlerin sağlanması ve Yemenlilerin çektiği acının hafifletilmesi gibi çeşitli alanlardaki sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirmesi için verilen desteğin sürdüğünü ortaya koyuyor."
Suudi petrol ürünleri hibesi ve bu hibelerin Ramazan ayında ulaştırılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Aden Valisi Ahmed Hamid Lamlas, “Bu sübvansiyon, elektrik sektörlerinde esas olarak yakıt kıtlığından kaynaklanan krizlere veda edilmesine bir katkıdır. Böylelikle Aden ve diğer iller istikrar ve kalkınmaya doğru ilerleyecek.” diye konuştu.
Suudi Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı’nda petrol ürünleri projesinin direktörü Mühendis Selman el-Hazımi, “Petrol ürünleri için entegre yönetişim mekanizmaları geliştirmek üzere Yemen hükümeti ile çalışmalar yapıldı. Yemen hükümeti, ilgili tüm Yemen bakanlıkları ve yetkilileri ile Yemen'deki sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir denetim, izleme ve takip komitesi kurdu. Komite, bir yürütme programına ve hibenin yararlanıcı istasyonlara yüksek güvenilirlik ve bütünlükle ulaşmasını ve yakında başlatılacak olan elektronik bir platform aracılığıyla herkesin hibe verilerini görmesini sağlayacak bir izleme mekanizmasına bağlıdır. Amaç şeffaflığı artırmak, yararlanıcılara hibenin verilmesini sağlamak ve petrol ürünlerinin yalnızca bu bağlamda tahsis edilen alanlarda kullanılmasını sağlamaktır.” dedi.
Hibe, ekonomik ve sosyal hayatın canlanmasına aktif olarak katkıda bulunacak. Özellikle de sivil çalışanların maaş kalemlerinin desteklenmesi için harcamaların yönlendirilmesi ve altyapı projelerinin işleyişine ve canlandırılmasına katkıda bulunarak temel hizmetlerin sunumu konularında Yemen hükümetine yardımcı olacak.
Petrol ürünleri hibesi, günlük yaşamı etkileyen sık elektrik kesintileri sorununun çözülmesine ve Yemen'deki hayati sektör hizmetlerinin performansının artırılmasına da katkıda bulunacak. Bu destek ayrıca ekonomi, sağlık, eğitim ve hizmet alanlarına olumlu etki edecek ve genel koşulları iyileştirecek.
Suudi Arabistan tarafından sağlanan ve tahmini 4,2 milyar dolar olan önceki petrol ürünleri hibeleri, Yemen hükümetinin bütçesi üzerindeki yükü hafifletmede ekonomik etki yarattı. Geçmişteki hibeler ayrıca Yemen’in, küresel piyasalardan petrol ürünleri satın almak için Merkez Bankası'nı döviz cinsinden tüketmesine gerek bırakmadı. Aynı zamanda ABD Doları karşısında Yemen Riyalinin ve yakıt fiyatlarının istikrar kazanmasına ve iş fırsatları yaratılmasına katkıda bulundu. Hibe bunların yanı sıra Yemen vatandaşının üretken gücünü artırmaya ve hayati sektörlerdeki hizmetleri ve Yemen halkının geçim olanaklarını iyileştirmeye katkı sağlayacak.



Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.


Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi’nde halen tıkanmış durumda olan ateşkes anlaşmasını ilerletmek amacıyla arabulucuların temasları sürüyor. Kahire ve Ankara, anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin iki ayrı toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu görüşmeler, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde yeni bir ilerleme sağlanması amacıyla yapılan kapsamlı toplantının ardından gerçekleştirildi.

Mısır ve Türkiye’de yapılan bu yeni toplantıların, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre, tıkanan anlaşmanın önündeki engelleri aşmaya yönelik girişimler niteliği taşıdığı belirtildi. Uzmanlar, İsrail’in ABD baskısı altında anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeye itiraz etmeyebileceğini, ancak çekilmeler ve benzeri konulara ilişkin müzakereleri uzatarak uygulama sürecini aksatabileceğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakanın talimatıyla, Esirler ve Kayıplar Koordinatörü Gal Hirsch, ordu, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve Mossad yetkililerinden oluşan bir heyetin başında Kahire’ye gitti” denildi.

İsrail heyeti, üst düzey yetkililer ve arabulucu ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmelerde, Ran Gvili’nin cesedinin geri alınmasına yönelik çabalar ve bu sürecin ayrıntıları ele alındı.

Filistinli gruplar, 10 Ekim’de başlayan ateşkesin ilk aşamasından bu yana 20 İsrailli esiri sağ olarak, 27’sinin de cesedini teslim etti. Ran Gvili’nin cesedi ise henüz bulunamadı. Hamas, Gazze’deki büyük yıkım nedeniyle aramaların zaman alacağını belirtirken, İsrail anlaşmanın ikinci aşamasını başlatmaya yönelik müzakereleri, söz konusu cesedin teslim edilmesine bağlamış durumda.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Hamas, yaptığı açıklamada, Halil el-Hayye başkanlığındaki bir heyetin Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü duyurdu. Açıklamada, söz konusu görüşmede ‘Gazze Şeridi’nde savaşı sona erdiren anlaşmanın uygulanma süreci ile sahadaki gelişmelerin’ ele alındığı ifade edildi.

Heyet, Gazze Şeridi’nde ‘İsrail’in süregelen hedef alma eylemleri ve tekrarlanan ihlallerine’ karşı uyarıda bulunarak, bunların ‘anlaşmanın ikinci aşamasına geçişi engellemeyi ve mevcut mutabakatları boşa çıkarmayı amaçladığını’ ifade etti.

Söz konusu iki temas, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde ateşkes anlaşmasının arabulucularını bir araya getiren toplantının ardından gerçekleşti. Toplantı sonrası yayımlanan ortak açıklamada, anlaşmanın uygulanmasına yönelik yolların ele alındığı bildirilmişti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, Kahire ve Ankara’daki görüşmelerin, anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak, engelleri somut biçimde aşmak ve Washington’u İsrail üzerinde baskıyı artırarak tıkanan ikinci aşamaya geçmeye zorlamak açısından kritik bir zamanda yapıldığını söyledi. Ukkaşe, son kalan ceset meselesinin ise Hamas ve İsrail’in karşılıklı kazanım elde etmeye çalıştığı bir oyuna benzediğini dile getirdi.

Ukkaşe’ye göre, kulislerde dile getirildiği üzere Hamas cesedin yerini biliyor, ancak arabulucuların ve zaman baskısının etkisiyle ikinci aşamaya girerken elinde bir pazarlık unsuru tutmak istediği için teslim etmiyor. İsrail ise bundan yararlanarak, çekilmelerle bağlantılı yeni taahhütler üstlenmeden ilk aşamayı sürdürmeye devam ediyor.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise bu toplantılarda, özellikle cesedin ciddi bir engel oluşturması nedeniyle mevcut boşlukların nasıl kapatılacağının ele alındığını belirtti. Mutava, Hamas’ın Türkiye’deki temaslarının silahsızlanma düzenlemeleri ve uluslararası güçlerin sahaya girişi gibi konulara odaklandığını, Ankara’nın bu süreçte rol üstlenmeyi ve Washington ile ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflediğini ifade etti.

r
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki yıkılmış evlerin genel görünümü (AFP)

İsrail, anlaşmayı zorlaştıran tutumlarını sürdürmeye devam ediyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ülkesinin ‘Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat’ın Ynet internet sitesinden aktardığına göre Katz, yerleşimleri korumak amacıyla Gazze Şeridi içinde bir güvenlik kuşağı oluşturulacağını belirterek, Hamas’ın silah bırakması gerektiğini, aksi takdirde ‘İsrail’in bu görevi bizzat üstleneceğini’ ifade etti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, salı akşamı Refah’ta patlayıcı infilakı sonucu bir İsrail subayının yaralanmasından Hamas’ı sorumlu tutmaya çalıştı ve ekim ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ihlal edildiğini öne sürdü. Hamas ise patlamanın İsrail’in tamamen kontrolü altındaki bir bölgede meydana geldiğini, olayın ‘savaş kalıntılarından’ kaynaklanmış olabileceğini belirtti.

Netanyahu’nun Hamas’a yönelik suçlamaları, ABD’de Başkan Donald Trump ile yapması beklenen görüşmeden birkaç gün önce geldi. İsrail basınında yer alan haberlere göre Netanyahu, Trump’ı İsrail ile Hamas’ın kontrol alanları arasında kalıcı sınır olarak sarı hattın kabul edilmesine ikna etmeyi hedefliyor. Bu durumun, Gazze Şeridi’nin yüzde 58’inin İsrail tarafından işgal edilmesi anlamına geleceği ifade ediliyor.

Ukkaşe, İsrail’in Trump ile yapılacak görüşmenin ardından ikinci aşamaya geçilmesine karşı çıkmadığını açıklayabileceğini, ancak bunun teorik düzeyde kalacağını belirterek, uygulamada müzakere takvimini ve maddelerin hayata geçirilmesini uzatacağını, bu süreçte belirleyici unsurun ABD baskısı olacağını söyledi.

Mutava ise İsrail’in engelleyici tutumunu sürdüreceğini, Trump’ın da tüm sorunların tek seferde çözülemeyeceğinin farkında olduğunu dile getirdi. Mutava’ya göre, devam eden toplantılar engelleri aşamalı olarak çözmeyi amaçlıyor ve Trump, anlaşmanın çökmediğini göstermek için ikinci aşamanın gelecek ocak ayında başlatılmasını istiyor.


İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze Şeridi'nde iki Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu, iki "teröristin" Gazze'nin güneyindeki "sarı hat"ı geçerek İsrail güçlerine yaklaştığını belirtti.

Açıklamada, iki adamın "acil bir tehdit" oluşturduğu ve kimliklerinin tespit edilmesinin ardından "etkisiz hale getirildiği" belirtildi.

İsrail güçleri, Filistinli Hamas grubuyla 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından Gazze Şeridi'ndeki sarı hattın gerisine çekildi.

Beton bloklar ve sarı işaretlerle belirlenen hat, Gazze Şeridi'nde yeni bir toprak bölünmesini temsil ediyor ve kıyı şeridine doğru 1,5 ila 6,5 ​​kilometre uzanıyor. Böylece İsrail, Gazze'nin alanının yarısından biraz fazlasını kontrol ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyyal Zamir, geçtiğimiz günlerde Sarı Hat’ı Gazze Şeridi ile yeni sınır olarak ilan etti.

Ateşkese rağmen, Gazze'de ara sıra yaşanan olaylar can kayıplarına yol açmaya devam ederken, İsrail ordusu da Hamas liderlerini ve merkezlerini hedef almayı sürdürüyor.