Yeni Gossip Girl hakkında bilinen her şey

2012'de sona eren orijinal dizinin başrolünde Blake Lively ve Leighton Meester yer alıyordu (CW Network)
2012'de sona eren orijinal dizinin başrolünde Blake Lively ve Leighton Meester yer alıyordu (CW Network)
TT

Yeni Gossip Girl hakkında bilinen her şey

2012'de sona eren orijinal dizinin başrolünde Blake Lively ve Leighton Meester yer alıyordu (CW Network)
2012'de sona eren orijinal dizinin başrolünde Blake Lively ve Leighton Meester yer alıyordu (CW Network)

İlk kez Temmuz 2019'da duyurulan Gossip Girl'ün yeniden çevrimi 2007-2012 arasında The CW'de yayımlanan orijinal diziyle aynı isme sahip olacak. 
Cecily von Ziegesar'ın romanlarından uyarlanan orijinal Gossip Girl, Manhattan'da yaşayan ayrıcalıklı gençlerin yaşamlarına odaklanıyordu. İlk dizinin başrolleri Blake Lively, Leighton Meester, Penn Badgley, Ed Westwick ve Chace Crawford'dan oluşuyordu.
Screen Rant'in haberine göre orijinal dizinin baş yapımcısı Joshua Safran yeni dizide içerik sorumlusu olacak. Safran, Gossip Girl'ün ortak yaratıcıları Josh Schwartz ve Stephanie Savage'la birlikte yapımcılığı da üstlenecek.
Yeni karakterler tanıtacak dizi, orijinal yapımla aynı evrende geçecek. 
Yeniden çevrimin prömiyeri Temmuz 2021'de gerçekleştirilecek ve ilk sezon 10 bölümden oluşacak. 
HBO Max'te yayımlanacak dizinin kadrosunda Whitney Peak, Emilyn Alyn Lind, Jordan Alexander, Thomas Doherty, Eli Brown, Zion Moreno, Tavi Gevinson, Evan Mock ve Savannah Smith gibi isimler yer alıyor. 
Öte yandan ilk dizide hikayeyi anlatan Kristen Bell geri dönecek. İlk dizide yer alan ekipten başka kimsenin yeni dizide rol alacağı resmi olarak duyurulmasa da Lively, Meester ve Crawford bu fikre açık olduklarını söylemişti.
Bununla birlikte yeni dizi bir öncekinin bıraktığı yerin 10 yıl sonrasından devam edecek. Yeni bir öğrenci grubunu merkeze alacak yapım sosyal medyanın ve New York'un geçen sürede geçirdiği değişimi de gözler önüne serecek. 
Gossip Girl blogunun eksiksiz bir sosyal medya platformuna dönüşeceği de diziye dair bilinenler arasında. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Sonsuzluk Galaksisi, süper kütleli kara deliklerin gizemine ışık tuttu

Süper kütleli kara deliklerin daha küçük kara deliklerin birleşimiyle oluştuğu düşünülürken, bilim insanları farklı bir teori ortaya atıyor (Temsili/NASA)
Süper kütleli kara deliklerin daha küçük kara deliklerin birleşimiyle oluştuğu düşünülürken, bilim insanları farklı bir teori ortaya atıyor (Temsili/NASA)
TT

Sonsuzluk Galaksisi, süper kütleli kara deliklerin gizemine ışık tuttu

Süper kütleli kara deliklerin daha küçük kara deliklerin birleşimiyle oluştuğu düşünülürken, bilim insanları farklı bir teori ortaya atıyor (Temsili/NASA)
Süper kütleli kara deliklerin daha küçük kara deliklerin birleşimiyle oluştuğu düşünülürken, bilim insanları farklı bir teori ortaya atıyor (Temsili/NASA)

Bilim insanları ilk kez doğrudan bir gaz ve toz bulutunun çökmesi sonucu oluşmuş bir süper kütleli kara delik saptamış olabilir. Sonsuzluk Galaksisi'ndeki bu keşif, evrenin ilk dönemlerine dair merak edilen bir soruya da ışık tutma potansiyeli taşıyor. 

Kara delikler yaşam döngülerinin sonuna gelen büyük kütleli yıldızların süpernova patlamasının ardından kendi üzerine çökmesi sonucu oluşuyor. Süper kütleli kara deliklerse bu daha küçük kara deliklerin zaman içinde birleşmesiyle meydana geliyor.

Öte yandan NASA öncülüğünde geliştirilen James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Büyük Patlama'dan sonraki yaklaşık 500 milyon yıl içinde oluşmuş süper kütleli kara delikler keşfediyor. Böyle bir yapının ortaya çıkması için en az 1 milyar yıl geçmesi gerektiğini düşünen gökbilimciler, son yıllarda bu tuhaflığa bir açıklama getirmeye çalışıyor. 

Öne çıkan teorilerden birine göre bazı süper kütleli kara delikler, devasa bir gaz ve toz bulutunun herhangi bir yıldız üretmeden doğrudan kendi üstüne çökmesiyle meydana geliyor olabilir. 

Ancak bilim insanları daha önce bu senaryoyu destekleyen somut bir kanıt bulamamıştı. 

Yale Üniversitesi'nden Pieter van Dokkum liderliğindeki bir araştırma ekibi, Dünya'dan yaklaşık 8 milyar ışık yılı uzaktaki bir galakside bu kanıtı bulmuş olabilir.

cdfvgbh
James Webb Uzay Teleskobu, Sonsuzluk Galaksisi'nde toplam üç süper kütleli kara delik buldu (NASA/Yale Üniversitesi)

JWST'yi kullanarak galaksiyi gözlemleyen bilim insanları, sonsuzluk işaretine benzeyen bir görüntüyle karşılaştı. Bu nedenle Sonsuzluk Galaksisi adını alan gökadanın, iki galaksinin kafa kafaya çarpışması sonucu oluştuğu için bu şekli aldığı düşünülüyor.

Araştırmacılar şaşırtıcı bir şekilde iki galaksinin birleştiği yerdeki gaz bulutunun içinde süper kütleli bir kara delik tespit etti. Kara deliğin, halihazırda beslendiği bu gaz bulutunda oluştuğu tahmin ediliyor.

Hakemli dergi The Astrophysical Journal Letters'ta 15 Temmuz Salı günü yayımlanan makalenin başyazarı van Dokkum "Devasa bir galaksinin çekirdeği dışında bir kara delik bulmak başlı başına olağandışı bir durum ancak daha da sıradışı olan şey, oraya nasıl geldiği" diyerek ekliyor: 

Muhtemelen oraya öylece varmamış, orada oluşmuş. Ve epey yakın bir zamanda. Başka bir deyişle, bir süper kütleli kara deliğin doğuşuna tanıklık ettiğimizi düşünüyoruz, ki bu daha önce hiç görülmemiş bir şey.

Bilim insanları iki galaksinin çarpışması sırasında yoğun bir gaz düğümü oluştuğunu ve burada Güneş'in 1 milyon katı ağırlığında süper kütleli kara deliğin meydana geldiğini tahmin ediyor.

Ekip teorilerini test etmek için kara deliğin hızıyla, onu çevreleyen gaz bulutunun hızını karşılaştırdı. Bunların birbirine yakın olması, kara deliğin orada oluşma ihtimalini güçlendirdi.

Çalışma ayrıca, çarpışan iki galaksinin çekirdeklerinde de aktif süper kütleli kara delikler bulunduğunu ortaya koydu.

Bunun beklenmediğini belirten van Dokkum, çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Doğrudan çökme sonucu bir kara delik bulduğumuzu kesin bir şekilde söyleyemeyiz. Ancak bu yeni verilerin, diğer açıklamalardan bazılarını elerken, yeni doğmuş bir kara delik ihtimalini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Verileri incelemeye ve bu olasılıkları araştırmaya devam edeceğiz.

Independent Türkçe, Space.com, IFLScience, The Astrophysical Journal Letters