Tunus’ta muhalifler, Gannuşi’ye verilen güvenoyununun geri çekilmesi için harekete geçti: 104 milletvekilinin imzası hazır!

Tunus Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi (Reuters)
Tunus Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi (Reuters)
TT

Tunus’ta muhalifler, Gannuşi’ye verilen güvenoyununun geri çekilmesi için harekete geçti: 104 milletvekilinin imzası hazır!

Tunus Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi (Reuters)
Tunus Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi (Reuters)

Muhalefetteki Demokratik Vatanseverlerin Birleşik Partisi lideri Munci er-Rahvi, Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi Partisi lideri Raşid el-Gannuşi’ye verilen güvenoyunu geri çekme dilekçesinin “hazır” olduğunu, halihazırda 104 milletvekilinin imzasını aldıklarını söyledi.
Dilekçenin sunulabilmesi için milletvekillerinin üçte birinin, yani 73 milletvekilinin imzası gerekirken, Gannuşi’nin istifasını destekleyen partiler, Meclis Başkanı’ndan güvenoyunu geri çekmek için oy verirken ihtiyaç duydukları mutlak çoğunluk olan 109 oyu almak istiyor.
Güvenoyunu geri çekme dilekçesini destekleyen tarafların mutlak çoğunluk olan 109 oyu almak için 5 kişinin imzasını beklediklerini ifade eden Rahvi, “Herhangi bir milletvekili, sıkıştırmalara ve baskılara rağmen dilekçeden imzasını geri çekmedi. Dilekçenin Parlamento Ofisine tevdi edilmesindeki gecikmenin nedeni, daha önce dilekçeyi imzalama sözü veren milletvekilleri üzerinde baskı olması. Öte yandan mevcut hükümet sistemi çökme tehlikesi altında. Çözüm, erken seçimlerde yatıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri olmaksızın 2022'de yalnızca parlamento seçimleri yapılmalı. Ancak, yeni bir seçim yasası oluşturularak siyasi partiler yasası ile dernekler yasasının değiştirilmesi şartıyla seçimlere gidilmeli. Bunun yanı sıra kamuoyu araştırması süreçlerini düzenlemeye ve şeffaf ve adil seçimler için seçim ortamını temizlemeye ihtiyaç var.”
Öte yandan, Onur Koalisyonu Lideri ve Milletvekili Seyfeddin Mahluf ve bağımsız Milletvekili Raşid el-Hiyari ile casus olduğuna inanılan İsrailli bir kişi arasında bir ilişki olduğu şüphesinin açığa çıkması, sert bir siyasi tartışmaya neden oldu. Bunun üzerine bazı muhalefet milletvekilleri, iddiaların esasının açığa çıkması için söz konusu vekiller hakkında resmi bir adli soruşturma başlatılmasını talep etti. Milletvekili Faysal et-Tebini (muhalefet), sanıkların devlet güvenliğine komplo kurmak suçlamasıyla kurşuna dizilerek infaz edilmesini talep edecek kadar ileri giderken, benzer bir tutum da eski bir milletvekili olan Fatıma el-Mesdi tarafından benimsendi. Mesdi ayrıca söz konusu vekillerin yabancı bir tarafla iletişim kurmakla suçlanması üzerine askeri yargının müdahale etmesi çağrısında bulundu.
Bu tartışma, kendisini Filistinli ve stratejik bir uzman olarak tanıtan İsrailli bir casus tarafından paylaşılan 21 dakikalık bir videonun sızdırılmasından sonra başladı. Ancak şahsın yol açabileceği tehlikeye karşı uyaran Filistinli gruplardan biri, şahsın istisnasız tüm Filistinli gruplar tarafından takip edildiğini ve birkaç Avrupa ülkesinde şüpheli bir şekilde seyahat ettiğini belirtti.
Mahluf ve Hiyari, İsrailli casusla temas kurdukları iddiasının kendilerini tuzağa düşürme girişiminin bir parçası olduğunu söylediler. Söz konusu vekiller, "Çiftçilerin Sesi Partisi Lideri ve Milletvekili Faysal et-Tebini'yi, olası tehlikeye karşı uyarılmak için İsrailli casusla temasa geçmekle suçladı.
Söz konusu casusla temaslarının varlığını inkar etmeyen Mahluf ve Hiyari, casusun kendisini Filistin direnişçisi olarak tanıttığını ve Tunus hakkında hassas bilgilere sahip olduğuna kendilerini ikna ettiğini söylediler. Mahluf, casusun gizlice sesini kaydettiğini ve Tunus devlet aygıtı içinde kendisiyle temasta olan tarafları ortaya çıkarmak için sessizce onu ikna etmeye çalıştığını ifade etti. Tunuslu siyasi aktivist Esad el-Buazizi, İsrailli casusun İsrail İstihbarat Teşkilâtı Mossad'ın, suikast misyonları ile bilinen departmanı "Kidon" adlı İsrail askeri birliğine bağlı olduğunu belirtti. Buazizi, bu tehlikeli askeri birlik tarafından suikastla tehdit edilen Seyfeddin Mahluf’a sıkı koruma sağlanması için Başbakan ve İçişleri Bakanına baskı yapılması çağrısında bulundu.
İsrailli casus, bir dizi Tunuslu politikacıya şantaj yaptı. Söz konusu casusun Nahda Hareketi’ne yakın Onur Koalisyonu Lideri Seyfeddin Mahluf’a, bağımsız Milletvekili Raşid el-Hiyari aleyhine soruşturma açılacağının bilgisini önceden verdiği ortaya çıktı. Hiyari hakkında seçim kampanyası sırasında şüpheli Amerikan fonları almak suçlamasıyla dava açılmıştı.
Öte yandan Cumhurbaşkanının hazırlanmakta olan ulusal diyalogda yer alma olma olasılığının hala bulunduğunu ileri süren Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Ali el-Ureyd, “Cumhurbaşkanı diyaloğun sponsoru olur ve çeşitli toplantılara katılırsa daha yararlı olacaktır. Bu katılım sayesinde, bir siyasi partiyle aynı safta yer alma sorununu da aşabilirse konumunu yeniden kazanabilir” şeklinde konuştu.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.