Suriye, Rusya'nın  ‘Anayasa Komitesi tavsiyesini’ nasıl karşıladı?

3 Mayıs’ta, Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in resminin önünden geçen bir adam (AFP)
3 Mayıs’ta, Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in resminin önünden geçen bir adam (AFP)
TT

Suriye, Rusya'nın  ‘Anayasa Komitesi tavsiyesini’ nasıl karşıladı?

3 Mayıs’ta, Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in resminin önünden geçen bir adam (AFP)
3 Mayıs’ta, Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in resminin önünden geçen bir adam (AFP)

Suriye Anayasa Komitesi’nin Cenevre'deki toplantılarının altıncı turunun, 26 Mayıs’ta yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce gerçekleşmesi şansı, Rusya’nın Suriye hükümetine ve Birleşmiş Millerler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’e verdiği ‘tavsiyenin’ aksine azaldı.
Rusya'nın Şam Büyükelçisi Aleksandr Yefimov, geçtiğimiz hafta Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile gerçekleştirdiği görüşmede, Şam’ın Suriye Anayasa Komitesi’nin rejim Eş Başkanı Ahmed Kuzbari’yi BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen'e Suriye Anayasa Komitesi'nin muhalif Eş Başkanı Hadi el-Bahra ile Kuzbari arasında Suriye Anayasası’nı hazırlamaya başlamak için ihtiyaç duyulan mekanizmaya ilişkin anlaşmaya varılması konusundaki planına yazılı bir yanıt vermekle yetkilendirmesini sağlamayı başardı. Ancak bu adım, Anayasa Komitesi toplantılarının altıncı turunun, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yapılmasını sağlayacak zemini oluşturmaya yetmedi.
Kuzbari ve Bahra arasında geçtğimiz Nisan ayında anayasa reformu ‘tartışmasından’ anayasanın maddelerini ‘formüle etmeye’ geçiş mekanizmasına ilişkin yaşanan derin anlaşmazlıklar karşısında Pedersen, 15 Nisan'da iki tarafa bir yazılı anlaşma taslağı önerisinde bulundu. Şarku’l Avsat tarafından yayınlanan taslak, BM’nin Suriye Anayasası’nın hazırlanmasına yönelik bir mekanizma ‘dayatan’ ilk belgesiydi ve 5 maddelik bir eylem planı önerisi içeriyordu. Taslakta, her iki heyetin de, Cenevre'deki toplantılara gitmeden önce Pedersen’e, anayasa taslağına dahil edilecek temel anayasa ilkelerinin taslak metinlerinin dahil olduğu yazılı teklifler sunmalarını, dört gün sürecek toplantıların her birinde, ‘temel anayasal ilkelerden en az birine değinilmesini ve bu konudaki görüşmeler tamamlanmasını’ öngörüyor.
Pedersen’in planı, Anayasa Komitesi’ndeki rejim, muhalefet ve sivil toplum heyetlerinden 15’er kişinin katılımıyla oluşturulan 45 kişilik Küçültülmüş Grubun, anayasal ilke ve üzerindeki düzenlemelerle ilgili anlaşmaya varma olasılığının test edilmesini ve değişikliklerin tartışılmasını içeriyordu. Planda, bir ilke üzerimde uzlaşmaya varılamaması, diğer konuların tartışılmasına engel olmamak kaydıyla, bir sonraki anayasal ilkeye geçişi ve Küçültülmüş Grubun bu ilkelere zamanında dönme olasılığını engellemeyeceği vurgulandı.
Taslak anlaşma, Rusya’nın muhataplarına söz verdiği gibi, uzlaşı şansını artırmak, Anayasa Komitesi’nin çalışmalarını sürdürmesini ve görüşülmesi önerilen anayasal ilkelere ilişkin tekliflerin belirlenmesini sağlamak için rejim ve muhalif heyet başkanları ile BM Özel Temsilcisi arasında periyodik üçlü toplantılar yapılmasına işaret ederken Kuzbari ve Bahara’nın, anayasal ilkeleri etkili bir şekilde sunmak ve tartışmak için pratik araçlar belirleyebileceklerini, ardından sonraki toplantı turlarının takvimi ve bu yılın sonuna kadar ki çalışma planı üzerinde fikir birliğine varabileceklerini öngörüyor.
Rus tarafının Moskova'nın cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce altıncı turun gerçekleşmesi hedefine ulaşmak için Şam'ı herhangi bir değişiklik yapmadan anlaşmayı imzalamaya ikna ettiği iddia edildi. Ancak Şam, Kuzbari’nin, Bahara'dan sonra Pedersen’in taslağına cevap vermesinden ve bu ayın 26’ında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde altıncı turun yapılmasını sağlayamamasından ötürü ‘yarım bir başarı’ yakalayabildi. Bu da, toplantıların, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin mevcut 2012 tarihli Suriye Anayasası’na göre yapıldıktan sonra gerçekleşeceği anlamına geliyor.
Kuzbari, aylar önce cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce anayasa reformu konusunda ciddi müzakerelere girmemesi konusunda ‘talimatlar’ almıştı. Böylece 2012 Anayasası’na göre yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, 2000 yılında iktidara gelmesinden bu yana dördüncü kez, 7 yıllık yeni bir dönem daha kazanacak.
Moskova, 17-21 Mayıs tarihlerinde Şam ile normalleşme için Arap ve Avrupa ülkelerine baskı yapmasını ve ‘siyasi süreç ve Anayasa Komitesi’nin çalışmaları başarılı bir şekilde ilerliyor’ demesini kolaylaştıracak, ‘sembolik bir tur’ düzenlenmesi üzerine bahis oynadığından bunun gerçekleşmemesinden ötürü huzursuz olabilir. Ancak Moskova, halen seçimler ile Anayasa Komisyonu’nun çalışmaları arasında bir bağlantı olmadığını belirterek, ‘seçimlerin on yılın ardından Şam için bir dönüm noktası olduğunu’ öne sürüyor. Rusya, en çok Şam'ı yeni anayasa kabul edildikten sonra erken genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapmaya ikna etme vaadini dile getiriyor. Arap ülkeleri ise halen siyasi çözüme ve BMGK’nın 2254 sayılı kararının uygulanmasına destek çağrısında bulunuyorlar. Fakat Cezayir'deki Arap Birliği (AL) Zirvesi’nde Şam'a sembolik sinyallerin gönderilmesi beklentileriyle birlikte 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki gibi, yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerine karşı açıklamaların olmaması dikkat çekiyor.
Batılı ülkeler Anayasa Komitesi'nin gidişatından ve çalışmalarındaki yavaşlıktan duydukları memnuniyetsizliği dile getirirken ABD, ABD’nin müttefikleri ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, ‘seçimlerin Şam ile normalleşmeye yol açmayacağını’ vurguluyorlar. G7 kapanış bildirisinde yalnızca tüm taraflara özellikle rejime, kapsamlı siyasi sürece anlamlı bir şekilde katılma çağrısı yapılmış, Suriye'nin yeniden inşasına yardımın, ancak BMGK’nın 2254 sayılı kararının tüm hükümlerinin uygulandığı ve tutukluların serbest bırakılması dosyasının açıldığı siyasi bir sürecin olması halinde gerçekleşebileceği belirtilmişti.
Ancak, cumhurbaşkanlığı seçimleri, anayasal reformlar, Rusya'nın hırsları ve Batının şartlarının, Cenevre'deki Anayasa Komitesi toplantılarının Ramazan Bayramı ve Suriye seçimleri ile birlikte yapılması konusunda başarısızlığa neden olduğuna şüphe yok.



Putin ve Kim’in birbirilerine hangi hediyeleri verdiler?

Putin, Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Kim'in yanında yürürken (AP)
Putin, Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Kim'in yanında yürürken (AP)
TT

Putin ve Kim’in birbirilerine hangi hediyeleri verdiler?

Putin, Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Kim'in yanında yürürken (AP)
Putin, Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Kim'in yanında yürürken (AP)

Rus yapımı lüks bir araba, bir çay seti ve sanat eserleri... Tüm bunlar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un birbirilerine verdikleri hediyelerden bazıları.

Şarku’l Avsat’ı n İngiliz yayın kurumu BBC'den aktardığı habere göre Kim, Putin'i Kuzey Kore'ye yaklaşık çeyrek asır sonra ilk ziyaretini gerçekleştirdiği görkemli bir törenle karşıladı.

Putin, Kuzey Kore'yi son olarak 2000 yılı yazında ziyaret etmiş ve dönemin lideri Kim İl-sung ile bir araya gelmişti.

BBC’ye göre Kim, Putin’i mütebessim bir çehre ve samimi kucaklaşmalarla karşılarken, balonlar ve iki liderin yüzlerinin görüldüğü dev afişler Pyongyang'da Putin’in geçeceği güzergah üzerindeki binaları süsledi. Putin’in ziyareti şerefine bir çay töreni ve bir konser düzenlendi.

fvbgrnth
Putin için başkent Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda resmi karşılama ve geçit töreni düzenlendi (AP)

Rusya’nın resmi haber ajansları, Rusya Devlet Başkanı'nın uluslararası ilişkilerden sorumlu yardımcısı Yuri Ushakov’un açıklamasına dayandırdıkları haberlerde Kim ile yaklaşık iki saat görüşen Putin'in Kuzey Kore liderine Aurus model lüks bir limuzin hediye ettiğini aktardılar.

İki lider, Putin'in direksiyonda oturduğu bir Aurus’a binerken görüntülendi.

Putin, geçtiğimiz şubat ayında Kim'e Rus liderin kendisinin de kullandığı Rus yapımı Aurus model bir limuzin daha hediye etmişti. Araç BM’nin uyguladığı yaptırımlar ihlal edilerek Kuzey Kore'ye teslim edildi.

Bir araba tutkunu olan Kim’in lüks yabancı arabalardan oluşan bir koleksiyona sahip olduğuna inanılıyor. Kuzey Kore lideri Kim, daha önce bir Maybach limuzin, birkaç Mercedes, bir Rolls-Royce Phantom ve bir Lexus spor arabada görüntülenmişti.

Putin'in ayrıca Kim'e bir çay seti ve bir kılıç hediye ettiği de haberlerde yer aldı.

Rus haber ajansı TASS'ın aktardığına göre Ushakov açıklamasında, Kim’e hediye edilen çay setinin ‘çok güzel’ olduğunu söyledi.

Putin'e de ‘çok iyi hediyeler verildiğini’ belirten Ushakov, bu hediyelerin aralarında Putin'in büstünün de olduğunu ima ettiği sanat eserlerinden oluştuğunu kaydetti.

azsdfg
Putin, yanında oturan Kim'e hediye ettiği Aurus model limuzini kullanırken (EPA)

BBC’nin haberine göre Kim'in daveti üzerine iki günlük bir ziyaret için salı akşamı Pyongyang'a giden Putin, iki ülkenin uluslararası taraflarca tecrit edildiği bir dönemde birlik vurgusu yaptı.

İki ülke arasındaki ilişkiler son yıllarda, özellikle de Rusya'nın 2022 yılında Ukrayna'ya savaş açmasından bu yana daha da gelişti.

Kuzey Kore'nin, her iki ülkeye karşı uygulanan uluslararası yaptırımlara rağmen, Rusya'ya savaş için top, roket ve balistik füze tedarik ettiği düşünülüyor.

İki lider son olarak geçtiğimiz eylül ayında, Kim’in Rusya'nın uzak doğusundaki Vostoçni Uzay Üssü’nü ziyaret ettiğinde bir araya gelmişti. Bu ziyaret Kim'in dört yıl sonra yaptığı ilk yurtdışı gezisiydi.

Putin, Kim'i bir sonraki görüşmeleri için Moskova'ya davet etti.