Afganistan’daki yetkililer tarafından dün (Pazar) yapılan açıklamaya göre başkent Kabil'de bir okulun önünde meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin sayısı 68'e yükseldi. Doktorların olayda yaralanan yaklaşık 165 kişiye tıbbi bakım sağlamak için yoğun çaba sarf ettiği belirtilen açıklamada, yetkililerin ölenlerin kimliklerini tespit etmeye çalıştığı bildirildi. Çok sayıda aile olayda ölen yakınlarını gömerken, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani terör saldırısından dolayı Taliban’ı suçladı. Cumartesi akşamı Kabil'deki Hazara Şiilerinin hakimiyetindeki Daşti Barçi mahallesi çok sayıda patlamayla sarsıldı. DEAŞ terör örgütü daha önce Afganistan'daki Şii azınlığı hedef almıştı.
Kabil’de Cumartesi günü ilk olarak Seyyid eş-Şuheda Okulu’nun önünde bomba yüklü bir araç patlatıldı ve öğrencilerin panikle kaçmasının ardından iki bomba daha patlatıldı. Yetkililer ölenlerin çoğunun kız öğrenciler olduğunu bildirdi. Bazı aileler hala kayıp çocuklarını hastanelerde arıyor. İsmini vermek istemeyen Afgan bir yetkili yaptığı açıklamada, "İlk patlama o kadar güçlü ve çocuklara o kadar yakındı ki bazılarını henüz bulamadık" dedi. Olayın görgü tanıklarından biri Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, 7 veya 8 kişi dışında, ölenlerin çoğunun derslerinin bitmesinin ardından evlerine dönen kız öğrenciler olduğunu söyledi. Bölgedeki siviller ve polis dün, Ramazan Bayramı öncesinde alışveriş yapanlarla dolu kanlı yola dağılmış kitapları ve okul çantalarını topladı.
Papa saldırıyı kınadı
Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, önceki günkü açıklamasında Taliban hareketini saldırıyı gerçekleştirmekle suçlarken, hareketin bir sözcüsü iddiaları reddederek Taliban’ın Afgan sivillere yönelik her türlü saldırıyı kınadığını söyledi. Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis ise Vatikan'daki Aziz Petrus Meydanı'nda yaptığı konuşmada, saldırıyı "insanlık dışı eylem" olarak nitelendirdi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, saldırıyı kınayarak, kurbanların ailelerine, Afganistan hükümetine ve halkına en derin taziyelerini dile getirdi.
Kurbanların aileleri, Afgan hükümetini ve Batılı güçleri şiddete ve savaşa son vermemekten sorumlu tuttu. Cesetler hala morgdan toplanırken, ilk grup şehrin batısında gömülmeye başladı. Pazar günü bazı aileler hala kayıp yakınlarını ararken, duvarlarda asılı olan isimleri okumak ve morgu kontrol etmek için hastanelerin dışında toplandı. Özel bir hastanede kurbanların ailelerine yardım eden Muhammed Rıza Ali, "Bütün gece hayatını kaybedenlerin cesetlerini mezarlığa taşıdık ve yaralılar için dua ettik" dedi.
Saldırının ardında Kabil'de güvenlik güçlerinin varlığı artırılırken, yetkililer tüm okullar, camiler ve diğer kamu merkezlerinin güvenliğini sağlayamayacaklarını belirttiler. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tarık Aryan, dün gazetecilere yaptığı açıklamada, “Cumartesi günü Seyyid eş-Şuheda Okulu önünde bir bombalı araç infilak etti. Öğrenciler paniğe kapılınca iki bomba daha patlatıldı” dedi. Saldırının en az 50’den fazla kişinin ölümüne yol açtığını, 100’den fazla kişinin ise yaralandığını belirten Aryan, kurbanların çoğunun kız öğrenciler olduğunu kaydetti.
Afganistan'da çatışmalar şiddetlenmeye devam ediyor. Güvenlik güçleri, 2001 yılında Kabil'de iktidardan düşürüldüklerinden beri dış destekli hükümeti devirmek için savaş açan Taliban ile her gün mücadele ediyor. ABD Başkanı Joe Biden, Taliban ile geçen yıl yapılan görüşmelerde üzerinde mutabık kalınan anlaşmaya göre 11 Eylül'e kadar tüm kuvvetlerin Afganistan’dan geri çekileceğini açıklamıştı. Ancak yabancı güçlerin geri çekilmesi, iki taraf stratejik merkezlerin kontrolünü sürdürmeye çalıştığı için Afgan güvenlik güçleri ile Taliban arasındaki çatışmanın artmasına yol açtı.