Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan BAE girişimi için Dubai’de

Abu Dabi Veliaht Prensi’nin Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı’nı BAE’de kabul ettiği önceki ziyaretinden bir görüntü. (WAM)
Abu Dabi Veliaht Prensi’nin Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı’nı BAE’de kabul ettiği önceki ziyaretinden bir görüntü. (WAM)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan BAE girişimi için Dubai’de

Abu Dabi Veliaht Prensi’nin Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı’nı BAE’de kabul ettiği önceki ziyaretinden bir görüntü. (WAM)
Abu Dabi Veliaht Prensi’nin Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı’nı BAE’de kabul ettiği önceki ziyaretinden bir görüntü. (WAM)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, Sudan ile Etiyopya arasındaki sınır anlaşmazlıklarının çözümü için Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE), başlattığı girişimleri görüşmek üzere Dubai’ye gitti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Burhan Sudan hükümetinin resmi tutumunu sürdürecek.
Burhan, Bakanlar Kurulu İşleri Bakanı Halid Ömer Yusuf eşliğinde iki gün sürecek olan bir resmi ziyaret için dün (Pazar) BAE’ye gitti. Kaynaklar, Burhan’ın, Etiyopya sınırındaki Sudan topraklarında üçlü bir ortaklıktan bahseden BAE girişimi ile ilgili ülkedeki geçiş hükümetinin konumunu temsil eden bir yazılı bir açıklama yaptığına dikkat çekti.
Kaynaklar, BAE girişimi ile ilgili hükümetin pozisyonunun, Dışişleri, Adalet, Savunma, İç işleri, Maliye ve Sulama Bakanlıklarının yanı sıra, Başbakan Abdullah Hamduk ve Burhan liderliğindeki Savunma ve Güvenlik Konseyi’nin yoğun görüşmelerinin ardından geldiğine işaret etti.
Ayrıca kaynaklar, BAE girişiminin ülkedeki geçiş hükümetini inceleme ve tartışma kapsamında gelerek, girişimde yer alan maddeleri çözme noktasında tam bir vizyona sahip olduğunu belirtti. Kaynaklar Şarku’l Avsat’a verdikleri demeçte, BAE girişiminin, Sudan’ın egemenliği ve tüm toprakları üzerinde hak sahibi olduğunun temel ilke olarak kabul edildiğini vurguladığını aktardı.
Burhan Nisan ayında Doha’ya gerçekleştirdiği ziyarette BAE girişiminin, Sudan ordusu tarafından geri alınan Faşka Bölgesinde bulunan iki ülkeden çiftçiler ve BAE arasındaki bir ortaklık ile ilgili olduğunu açıklamıştı.
Sudan, Faşka Bölgesindeki anlaşmazlıklar noktasında askeri seçeneği kullanmayacağını ve haklarını elde etme noktasında Etiyopya ile sorunlarını barışçıl yollarla çözmeye çalışacağını doğruladı. Sudan hükümeti, geçtiğimiz Mart ayında ülkesinin yüksek çıkarları doğrultusunda söz konusu girişime hazır olduklarını teyit ederek, BAE’nin, Hartum ile Addis Ababa arasındaki sınır anlaşmazlığına ilişkin arabuluculuk yapma girişimini onayladığını açıklamıştı.
Geçtiğimiz Ocak ayında BAE Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir heyet, iki ülke arasında askeri ve güvenlik alanlarındaki gerginliğin ardından, Sudan ile Etiyopya arasındaki anlaşmazlıkları yatıştırmak için Hartum’u ziyaret etti. Sudan, Etiyopya ile olan sınırın ihtilaflı olmadığını vurgulayarak, sınır çizgilerinin tüm sınır boyunca tamamlanması çağrısında bulundu.
Geçtiğimiz Mart ayında Savunma Bakanı Yasin İbrahim, Dışişleri Bakanı Meryem Sadık el-Mehdi, Adalet Bakanı Nasreddin Abdulbari ve Sınır Komisyonu Başkanı Muaz Tango’dan oluşan Sudanlı bir heyet, üç ülke arasındaki ortak yatırım kapsamındaki girişimi görüşmek için Dubai’yi ziyaret etmişti.
Etiyopya’nın Tigray bölgesindeki çatışmalar sırasında Sudan ile Etiyopya arasında sınır anlaşmazlıkları, Etiyopya güçleri ve milislerinin kendi topraklarındaki Sudan güçlerine saldırmasının ardından arttı. Söz konusu saldırının sonucunda Sudan ordusu bölgede yeniden konuşlandırıldı. Etiyopya ile doğu sınırındaki topraklarının yüzde 80’inden fazlasını geri aldı.
Sudan ile Etiyopya arasında sınır anlaşmazlıkları çerçevesinde geçtiğimiz Aralık ayında yapılan görüşmelerde bir anlaşmaya varılamadı.
Öte yandan Sudan’ın iki taraf arasında imzalanan anlaşmalara uygun olarak sınır çizgilerinin konulmasını istediği belirtildi.



İsrail ordusu, Lübnan'daki "büyük bir silah tüccarının" ortadan kaldırıldığını duyurdu

İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
TT

İsrail ordusu, Lübnan'daki "büyük bir silah tüccarının" ortadan kaldırıldığını duyurdu

İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)

İsrail ordusu bugün, bugün, Baalbek (doğu Lübnan) şehrine düzenlediği saldırıda, Suriye'de İsrail'e saldırı düzenlemeyi planlayan terörist hücrelerini Lübnan'dan yöneten büyük bir silah tüccarı ve tedarikçisi olan Hüseyin Seyfo Şerif adlı teröristi etkisiz hale getirdiğini duyurdu. İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü, "X" platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Teröristin faaliyetleri, İsrail ve Lübnan arasındaki mutabakatları ihlal etmektedir. Zira İsrail Savunma Kuvvetleri, İsrail Devleti'ne yönelik her türlü tehdidi ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edecektir" dedi.

Baalbek şehrinde İsrail insansız hava aracının (İHA) dün akşam bir aracı hedef alması sonucu iki kişi hayatını kaybetti. Şarku’l Avsat’ın Lübnan'ın resmi Ulusal Haber Ajansı’ndan aktardığına göre İsrail İHA’sı Baalbek'in el-Asira semtinde bir aracı hedef alarak iki sivili öldürdü. Halk Sağlığı Bakanlığı'na bağlı Sağlık Acil Durum Operasyon Merkezi yaptığı açıklamada, "İsrailli düşmanın Baalbek şehrinde bir araca düzenlediği saldırıda ilk etapta iki şehit verildiğini" duyurdu.


İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 saat içinde 99 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 saat içinde 99 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)

Filistin Haber Ajansı (WAFA), tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 99 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. WAFA’nın haberine göre ölenlerden 77'si Gazze Şeridi'nin kuzeyinde hayatını kaybetti.

Hastanelere ulaşan ölü sayısı şöyle: "Şifa Hastanesi'nde 48, Ehli Arap (Baptist) Hastanesi'nde 20, Kudüs Hastanesi'nde 6, Saraya Hastanesi'nde 3, Avda Hastanesi'nde 3, Mescid-i Aksa Şehitleri Hastanesi'nde 1, Nasır Hastanesi'nde ise 18 ölü” bulunmakta.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar, İsrail'in Gazze Şeridi'nde çeşitli bölgeleri hedef aldığını, bunlar arasında yerinden edilmiş kişilerin çadırları, evleri ve konut kulelerinin yanı sıra sivillerin toplanma alanları ve yardım bekleyen insanların da bulunduğunu bildirdi.


İsrail'in çağrı cihazlarını patlatmasının üzerinden bir yıl geçti… Lübnanlılar iyileşme yolculuklarına devam ediyor

Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
TT

İsrail'in çağrı cihazlarını patlatmasının üzerinden bir yıl geçti… Lübnanlılar iyileşme yolculuklarına devam ediyor

Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)

Zeyneb Mustarah, Beyrut'ta bir etkinlik planlama şirketi işletiyordu. Ancak geçen yıl İsrail'in Lübnan'da bubi tuzaklı çağrı cihazlarını patlatması sonucu yüzünden ve sağ elinden yaralandı. Zeyneb, eli ve gözlerinin sağlığına kavuşması için çok sayıda ameliyat geçirdi.

17 Eylül 2024'te, Hizbullah'ın üyeleri tarafından taşınan binlerce çağrı cihazı aynı anda patladı, bir gün sonra da diğer kablosuz cihazlar (telsizler) patladı.

Patlamalarda 39 kişi öldü ve 3 bin 400'den fazla kişi yaralandı. Yaralananlar arasında patlama anında cihazların yakınında bulunan ve İran destekli örgütün mensubu olmayan çocuklar ve siviller de vardı.

Şu anda 27 yaşında olan Zeyneb de yaralananlar arasındaydı.

Zeyneb, Reuters'a verdiği demeçte, evden çalışırken akrabalarından birine ait çağrı cihazının mesaj almış gibi bip sesi çıkardığını, ardından dokunmadan patladığını söyledi. Bilincini kaybetmemiş olsa da yüzünde ve elinde ağır yaralanmalar meydana geldi.

Şok edici bir saldırı

Zeyneb geçtiğimiz yıl 14 ameliyat geçirdi ve önünde halen yedi estetik ameliyatı var. Zeyneb, sağ el parmaklarını ve görme yetisinin yüzde 90'ını kaybetti.

Zeyneb, “Görme yetim sadece yüzde 10 olduğu için artık iç mimarlık okuyamam. Allah izin verirse, gelecek yıl kendime uygun üniversite bölümlerine bakacağız, böylece okula devam edebileceğim. Ama kesinlikle oturup hiçbir şey yapmadan durmayacağım” ifadelerini kullandı.

Çağrı cihazları ve telsizlerin patlaması, İsrail ile Hizbullah arasında yıkıcı bir savaşı tetikledi ve bu da Lübnan'ın geniş alanlarının tahrip olmasına yol açtı.

Patlamalardan iki ay sonra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü, başbakanın saldırıya yeşil ışık yaktığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail, Hizbullah tarafından satın alınan binlerce çağrı cihazının içine, küçük ama yüksek patlayıcılı fünyeler sakladı.

Bu cihazlar, Hizbullah mensupları tarafından taşınıyordu.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, patlamaları ‘şok edici’ olarak nitelendirerek, siviller üzerindeki etkisinin ‘kabul edilemez’ olduğunu vurguladı.

Volker Türk, cihazları kimin taşıdığını veya nerede bulunduğunu kesin olarak bilmeden binlerce kişiyi aynı anda hedef almanın, ‘uluslararası insan hakları hukukunu ihlal ettiğini’ bildirdi.

Yaralanan sağlık çalışanları

Hizbullah'ın er-Resulu’l A'zam Hastanesi'nin mühendislik ve tıbbi ekipman müdürü 34 yaşındaki Muhammed Nasıruddin, çağrı cihazları patladığı sırada kendi cihazını cebinde taşıyordu. Nasıruddin, bu cihazı, hastanede gerekli olan bakım işlerine erişimi kolaylaştırmak için kullandığını söyledi.

17 Eylül'de, oğlunun okulunun ilk günü olduğu için eşiyle telefonda konuştu. Birkaç dakika sonra, taşıdığı çağrı cihazı patladı.

Patlama sonucu sol gözünü ve sol el parmaklarını kaybetti, kafatasına şarapnel parçaları saplandı. İki hafta komada kaldı. Nasıruddin halen yüz ameliyatları geçiriyor.

Uyandığında, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail'in düzenlediği saldırılarda öldürüldüğünü öğrendi. Bu olay, Hizbullah ve destekçileri için bir dönüm noktası oldu.

Ancak Nasıruddin, oğlu onu bu halde görene kadar tek bir damla gözyaşı dökmedi.

O şöyle dedi: “Gözümü ve parmaklarımı kaybettim ama ağlamadım... Hissettiğim tek üzüntü, oğlumun babasının durumunun böyle olmasını nasıl kabullenebildiğiydi.”

Lübnan Meclisi Milletvekili ve göz cerrahı Elias Jradi, çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarına onlarca ameliyat yaptı ve bazı vakaların ömür boyu tedavi gerektireceğini söyledi.

Reuters'a konuşan Jradi şu ifadeleri kullandı: “Çoğu bu yıl birkaç ameliyat daha geçirmeli. Çoğu ömür boyu takip gerektiriyor… Tedavinin belirli bir noktada sona ereceğini sanmıyorum; devam edecek. Her vaka insani bir vakaydı, özellikle de size ‘Bize ne oldu?’ diye soran çocuklar veya kadınlarla karşı karşıya kaldığımızda... Onlara cevap veremiyorsunuz.”