Irak: Yeniden başlayan suikastların bir kurbanı da Kerbela’nın meşhur aktivisti

Vazani’nin dün Kerbela’daki cenazesi (AFP)
Vazani’nin dün Kerbela’daki cenazesi (AFP)
TT

Irak: Yeniden başlayan suikastların bir kurbanı da Kerbela’nın meşhur aktivisti

Vazani’nin dün Kerbela’daki cenazesi (AFP)
Vazani’nin dün Kerbela’daki cenazesi (AFP)

Önde gelen aktivist İhab Vazani’nin Pazar akşamı Kerbela’da düzenlenen suikastta öldürülmesi, kamusal ve resmi düzeyde güçlü bir öfke dalgasına yol açtı. Son iki yıldır pek çok aktivistin öldürüldüğü suikastların, önümüzdeki Ekim ayında yapılması planlanan seçimlerin yaklaşmasıyla yeni ruhları ‘öğütmek’ için yeniden yaşanacağından korkuluyor.
Bağdat’ın güneyindeki Kerbela şehrinde düzenlenen protestoları koordine etmesiyle tanınan Vazani, bu protestolarda şiddetle muhalif olduğu iktidar ve partilerini ‘itaatkarlık ve vatan hainliği’ ile suçluyordu. Kerbela sokaklarından birinde yer alan kamera, Vazani’nin dün maskeli motosikletli iki saldırgan tarafından İmam Abbas ve İmam Hüseyin türbeleri yakınındaki evi yakınlarında vurulduğunu gösterdi. Olayın ardından hastaneye sevk edilen Vazani’nin bir süre sonra hayatını kaybettiği kaydedildi. Halk grupları tarafından İran'a sadakatle suçlanan silahlı taraflar, daha önce Kerbela'daki aktivistlere karşı benzer suikastlar gerçekleştirmişti.
İçişleri Bakanlığı birimlerine sivil aktivist Vazani’nin katillerini hızlıca ortaya çıkarma yönünde talimat veren Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, dünkü toplantısında yaptığı açıklamada, “Aktivist Vazani’nin suça batmış durumdaki katilleri, adaletin pençesinden kaçacaklarını düşünüyor. Katillerin peşine düşecek, kamu güvenliğini bozan tüm suçlulardan intikam alacağız. Kaos yaratma girişimleri dolayısıyla sıfırı tüketen suçlular, silahsız aktivistleri hedef alma eğilimi gösterdi. Ancak diğerlerinin daha önce adaletin pençesine düştüğü gibi, yasa onları da sorumlu tutacaktır” ifadelerini kullandı.
Dün Irak Medya Güvenlik Hücresi tarafından yapılan açıklamada, “Kerbela’daki el-Haddad Caddesi'nde sivil aktivist İhab Vazani’ye suikast düzenleyen terörist unsurları arama yönünde çaba sarf eden Kerbela polisi, olayın hemen ardından suçla ilgili delil ve bilgi toplama yönünde özel bir ekip kurmaya girişti” ifadeleri kullanılmıştı.
Kerbela sokakları, dün, Vazani’nin cenaze töreniyle birlikte öfkeli protestolara tanık oldu. Sıkı güvenlik önlemleri ve şehrin kapatılmasıyla birlikte yolları yanan lastiklerle donatan protestocular, siyasi sürece ve gelecek seçimlere dahil olmayı reddettikleri sloganlar yükseltti. Ekim Hareketi’ne bağlı Ulusal Ev Partisi dün siyasi süreci boykot ettiğini duyurarak şu açıklamalarda bulundu:
“Irak'taki demokratik yolu düzeltme yönünde ekim ayında saf kan döküldüğü, güvenli koşullarda erken ve adil seçimler talep edildiğinde, siyasi otorite ise uygun siyasi ve güvenlik ortamı yaratma, ekim ayı ve öncesinde hayatını kaybeden protestocuların katillerini bulacağı, kaybolan kişilerden haberdar edeceği vaatlerinde bulunmuştu. Nitekim bu sistematik yıkım ve terör ışığında, Ulusal Ev Partisi olarak siyasi sistemi tamamen boykot etmeye karar verdik. Ekim ayı itibariyle ortaya çıkan tüm siyasi güçleri bize katılmaya, düzeltilmesi zor tutumlar sergileyen bu siyasi süreçten tam bir kopuş ilan etmeye çağırıyoruz.”
İnsan Hakları Komisyonu üyesi Ali el-Beyati de “Uluslararası standartlara bakıldığında; seçimlerin güvenilirliği yalnızca seçimlerin düzenlenmesiyle ilgili değil, aynı zamanda seçim öncesi, sırası ve sonrasında yerine getirilmesi gereken bir dizi olumlu koşulla ilgilidir. En son aktivist Vazani’nin öldürüldüğü gibi aktivistlere yönelik devam eden suikastlar ise hükümetin bu koşulları sağlayamadığının bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Parlamentodaki Dış İlişkiler üyesi Zahir el-Ani ise “Vazani suikastı, hükümetin Hişam el-Haşimi ve diğer şehitlerin katillerini cezalandırmaması sebebiyle kaydedildi” diyerek Güvenlik Uzmanı Haşimi’nin Haziran 2020’deki suikastına işaret etti. Ani, “Zirâ milislerin diretmesi, hesap vermemelerinden kaynaklanıyor. Devletin vatandaşları koruma görevinden vazgeçmesi, sanki insanlara kendi kendilerini korumalarını söylüyormuş gibi onları suçluların pençelerine terk etmesi utanç verici. Bu tam olarak da orman kanunu mantığıdır” dedi.
Kerbelalı yazar Hasan Ubeyd İsa, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Artık şerefli birer Iraklı olmayan hainler ve ajanlar, kutsal devrimin sembollerinden İhab Vazani’ye Pazar gecesi suikast düzenledi. Bu, Vazani’nin halk hareketi ortağı ve yoldaşı şehit Fahim et-Tai'nin suikastından bir buçuk yıl sonra geldi. Vazani’, Tai’nin ölümünden bir dakika önce onun yanındaydı” ifadelerini kullandı.
Vazani suikastını kınayan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadelere başvuruldu:
“Vazani suikastı, aktivistlere ve ifade özgürlüğünde bulunanlara yönelik suikastlar dizisinin devamı niteliğindedir. Yaşananlardan duyduğu derin üzüntüyü dile getiren OHCHR, güvenlik sisteminin aktivistleri korumadaki zayıflığını doğruluyor. Bu durum birçok aktivisti Irak’ı terk etmeye zorlarken geride kalanlar ise bu trajik olayların kurbanı olmuştur.”
Suikastı kınayan İngiliz büyükelçisi Stephen Hickey, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Faillerin sorumlu tutulması, Ekim ayındaki seçimlere hazırlanıldığı sırada Irak vatandaşların korunması yönünde acil somut adımlara ihtiyaç var” dedi.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.