Sayda’daki Lübnanlılar Kovid-19 kısıtlamalarına karşı kayıtsız

Başkent Beyrut'taki göstericiler yüz maskeleri takıp Lübnan bayrakları sallıyor (Arşiv-Reuters)
Başkent Beyrut'taki göstericiler yüz maskeleri takıp Lübnan bayrakları sallıyor (Arşiv-Reuters)
TT

Sayda’daki Lübnanlılar Kovid-19 kısıtlamalarına karşı kayıtsız

Başkent Beyrut'taki göstericiler yüz maskeleri takıp Lübnan bayrakları sallıyor (Arşiv-Reuters)
Başkent Beyrut'taki göstericiler yüz maskeleri takıp Lübnan bayrakları sallıyor (Arşiv-Reuters)

Lübnan’ın güneyinde bulunan Sayda kenti sakinleri hükümetin Kovid-19 salgınının yayılmasını engelleme noktasında uyguladığı sokağa çıkma yasağına rağmen, Ramazan akşamlarındaki dini ibadetlerini yerine getiriyor. Kafeler açık ve müşterilere nargile ikram ediliyor. Sufi gruplar şehirde halka canlı performanslar sergiliyor. Şehir sakinleri gün içerisinde alışverişe gidiyor, iftar sonrası dini şarkılar söyleyen grupların canlı performanslarını izliyor. Halkın çok az bir kesimi maske takıyor ve bölgede sosyal mesafe kuralına uyulmuyor.
Yoğun müşterisi olan Sellum Kafe’nin sahibi Ebu Sellum iftarın ardından Reuters’e verdiği demeçte şunları söyledi:
“Allah’a hamd olsun. Her Ramazan’da bir öncekinden daha kalabalık oluyoruz. Salgın hastalıklarla Ramazan’da bizi engelleyeme çalışıyorlar. Allah’a hamd olsun hastalıklara, açlığa, yoksulluğa ve yasaklara direniyoruz.”
Ebu Sellum açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“İnşallah bu açılışla insanları müjdeliyoruz. İnsanlara korkmadığımızı söyleyin. Bir araya gelmek istiyoruz. Kovid-19’a meydan okumak istiyoruz. Birbirimizi görmek istiyoruz. Allah bizi bir araya getiriyor, ayırmıyor.”
Lübnan hükümeti, Ramazan ayı boyunca toplanmaları engellemek amacıyla akşam 21.00’dan sabah 05.00’a kadar sokağa çıkma yasağı getirmişti.
Ülkede yıllarca süren yolsuzluk ve kötü yönetim sonucu yaşanan ekonomik çöküş, 1975’ten 1990’a kadar süren iç savaştan bu yana açlık ve huzursuzluğa yol açan en büyük krize neden oldu.
Kovid-19 salgını ve geçtiğimiz yıl Beyrut limanında meydana gelen korkunç patlama söz konusu krizi daha da kötüleştirdi.
Sayda sakinlerinden Eymen Nasır, iftar sonrası oturduğu bir kafede nargile içtiği sırada şu açıklamalarda bulundu:
“Salgın sona erecek bir süreç. Salgın ortaya çıktıktan sonra kriz bizi oldukça kötü etkiledi. Kriz durumu şu anda da devam ediyor. Ancak pes etmiyoruz. Hayat devam ediyor ve bu durum hayatı durdurmayacak. Pahalı hayat şartları altında yaşamaya çalışıyoruz. Dünya yerinde durmuyor, dönmeye devam ediyor. İnsanlar gelip gidiyor. Ne değişti?”
Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan son verilere göre, Cumartesi günü, 435 yeni Kovid-19 vakası kaydedildiği böylece toplam vaka sayısının 532 bin 269’a yükseldiği bildirildi. Bakanlık, 24 yeni ölüm ile birlikte toplam ölüm sayısını 7 bin 460 olarak açıkladı.
Lübnan Halk Sağlığı Bakanlığı Kovid-19 ile ilgili gelişmelere ilişkin raporunda 435 yeni vaka kaydedildiğini duyurdu. Geçen yıl 21 Şubat’tan bu yana toplam 532 bin 269 doğrulanmış vaka olduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada kaydedilen 24 ölümle birlikte söz konusu tarihten bu yana toplam 7 bin 460 ölüm yaşandığı belirtildi.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”