Darfur’daki barış gücünden 35 Etiyopyalı asker Sudan’a sığınma talebinde bulundu

Arka planda hasarlı askeri araçla Etiyopya hükümet güçlerinden bir asker (AFP-Arşiv)
Arka planda hasarlı askeri araçla Etiyopya hükümet güçlerinden bir asker (AFP-Arşiv)
TT

Darfur’daki barış gücünden 35 Etiyopyalı asker Sudan’a sığınma talebinde bulundu

Arka planda hasarlı askeri araçla Etiyopya hükümet güçlerinden bir asker (AFP-Arşiv)
Arka planda hasarlı askeri araçla Etiyopya hükümet güçlerinden bir asker (AFP-Arşiv)

Sudan Mülteciler Komisyonu’nun bir kaynağa göre, Birleşmiş Milletler (BM) barış gücü kapsamında ülkede bulunan 35 Etiyopyalı asker Sudan’a sığınma talebinde bulunduktan sonra Sudan’ın batısındaki Darfur’dan ülkelerinin sınırına yakın bir mülteci kampına nakledildi.
Reuters’a konuşan kaynak, 35 askerin dün Pazar günü BM uçağıyla Kuzey Darfur eyaletindeki el-Fasher’den doğudaki Kassala şehrine nakledildiğini, ardından karayoluyla Etiyopya sınırına yakın Um Gargur mülteci kampına götürüldüğünü söyledi.
Askerler, BM-Afrika Birliği Darfur Ortak Barış Gücü UNAMID bünyesinde olan 120 Etiyopyalı barış gücü askerinden oluşan bir grup arasında yer alıyor.
BM sözcüsü, askerlerden çoğunun Kasım ayında Etiyopya federal güçleri ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında çatışmaların patlak verdiği Tigray bölgesinden olduğunu bildirdi.
Addis Ababa’daki federal hükümet ile kuzeydeki Tigray bölgesindeki güçler arasındaki Kasım ayında patlak veren çatışma sonucu bir milyondan fazla kişi yerinden edilirken, binlerce insan hayatını kaybetti.
BM’ye göre, 22 Şubat’ta Güney Sudan’daki BM misyonunda görev yapan 15 Tigray barış gücü görevlisi, birimlerinin görevi sona erdiğinde Etiyopya’ya giden uçağa binmeyi reddetti ve Güney Sudan’a sığınma talebinde bulundu.



Trump, "Amerika'nın Sesi" de dahil olmak üzere yabancılara yönelik radyo istasyonlarının çalışmalarını dondurdu

Amerika'nın Sesi Radyo Binası (AP)
Amerika'nın Sesi Radyo Binası (AP)
TT

Trump, "Amerika'nın Sesi" de dahil olmak üzere yabancılara yönelik radyo istasyonlarının çalışmalarını dondurdu

Amerika'nın Sesi Radyo Binası (AP)
Amerika'nın Sesi Radyo Binası (AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün Amerika'nın Sesi (VOA) ve ABD hükümeti tarafından finanse edilen diğer medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin çalışmalarını dondurarak, Rus ve Çin medyasına karşı kilit önemde görülen medya kuruluşlarını kapattı.

VOA, Free Asia, Free Europe ve diğer resmi medya kuruluşlarında çalışan yüzlerce muhabir ve personel hafta sonu ofislerine girişlerinin yasaklandığını ve basın kimliklerini, iş telefonlarını ve diğer ekipmanlarını teslim etmeleri gerektiğini bildiren bir e-posta aldı.

dfrg
Radio Free Asia'nın (Özgür Asya) ofisleri, Trump'ın finansmanı durdurma kararından sonra dün (Reuters)

Daha önce ABD Kalkınma Ajansı ve Eğitim Bakanlığı'nı askıya alan Trump, cuma günü yayınladığı bir kararname ile ABD Küresel Medya Ajansı'nı “Başkan'ın gereksiz olduğuna karar verdiği federal bürokrasi unsurları” arasında saydı.

Trump yanlısı eski spiker ve CIA danışmanı olarak atanan Carrie Lake, denetlediği medya kuruluşlarına federal hibe parasının "artık teşkilatın önceliklerini karşılamadığını" belirten bir e-posta gönderdi.

Beyaz Saray basın sorumlusu Harrison Fields'a gelince, o da "X" platformuna yirmi dilde "hoşça kalın" yazdı ve Amerika'nın Sesi'nin (VOA) çok dilli yayınlarıyla sert bir şekilde alay etti.

Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği'ne yayın yapan Radio Liberty'nin başkanı, finansmanın iptal edilmesini “Amerika'nın düşmanlarına büyük bir hediye” olarak nitelendirdi.

Stephen Kappos yaptığı açıklamada, “İranlılar, Çin Komünist liderleri ve Moskova ve Minsk'teki otokratlar 75 yıl sonra Özgür Avrupa Radyosu'nun ölümünü kutlayacaklar” ifadelerini kullandı.

Düşmanlarımıza bir zafer hediye etmek onları daha güçlü, Amerika'yı ise daha zayıf kılacaktır.

1996 yılında kurulan Radio Free Asia (Özgür Asya), misyonunu Çin, Burma, Kuzey Kore ve Vietnam gibi özgür medyaya sahip olmayan ülkelere sansürsüz habercilik götürmek olarak görüyor.

Devlet tarafından işletilen medya kuruluşları, fonları ABD hükümetinden gelse de bağımsızlıklarını garanti eden bir güvenlik duvarına sahiptir.

Bu bağımsızlık, ilk döneminde devlet medyasının kendi politikalarını desteklemesi gerektiğini düşünen Trump'ın hoşuna gitmedi.